Avukat Ergin Cinmen’in mektubu

    0

    Ceza davalarının deneyimli avukatı Ergin Cinmen’den bir mektup aldım. Yargıda son dönemde ortaya çıkan sorunlu tabloya işaret ediyor. Paylaşıyorum:

    “Yargıda geçmişte yaşadıklarımıza benzer bir şeyler oluyor. Anayasa Mahkemesi, (hem de Genel Kurulu) bir karar veriyor. Anayasa’nın 153/son maddesine göre bu kararın yargı organlarını da bağlaması gerek.

    Buna rağmen ilk derece mahkemeleri Yüksek Mahkemenin kararlarına uymayabiliyor. Savcılar, mahkemeler bu kararlara yok muamelesi yapabiliyor.

    Türk yargı standartlarına göre delil sayılmayan olgu ve “şeylere” delil muamelesi yapılıyor. İnsanların zamanında suç sayılmayan eylemleri, suç haline getiriliyor. İfade özgürlüğü hiçbir zaman olmadığı kadar ihlal ediliyor. Bunların kamuoyunca bilinenlerinin dışında çok fazla bilinmeyenleri var.

    Bilinen örnekleri yinelersek, Osman Kavala, Altanlar, Nazlı Ilıcak, Şahin Alpay davası gibi davalar.

    21 Eylül’de Altanlar ve Ilıcak davası diye bilinen davanın istinaf bölümünün ilk celsesi görüldü. Savcı esas hakkında mütalaa verdi. Bir sayfalık mütalaanın içinde Mehmet Altan’la ilgili verilen ancak Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ı da kapsayan Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu kararının adı bile anılmadı; davadaki tüm sanıklar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

    Oysa bu davada Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, yargılananların gözaltına alınmalarına dahi yetecek kanıt olmadığına karar vermişti. Bu karar yalnız bu dava ile ilgili değildi.

    Yargıtay, Berberoğlu hakkında onanan hükme rağmen yeniden milletvekili seçildiği için tahliye kararı verdi. Milletvekili seçilen bazı HDP’li vekiller ise hâlâ tutuklu.

    Yargıda birileri geçmişte olduğu gibi yine hukukla oynuyor.

    Yazının devamı için