Ali Beyin sakalı

3

Ali beyin anlattıklarına dayanarak yazıyorum bu kısa hikayeyi, Kosova ve Türkiye’deki toplumsal vaziyete işaret eden enteresan bir tespit.

Ali bey beni bu millete hizmet için yetiştiren insan. Bir yandan kendi hastalıkları ile uğraşıyor, bir yandan emaneti teslim edebileceği insanları yetiştirmeye çalışıyor, bir yandan da Kosova’da televizyon ve radyonun yayınlarını sürdürebilmesi için canını dişine takmış uğraşıyor. Allah ondan razı olsun.

Ali bey çok insan yetiştirmiştir. Bir kısmı; millete hizmet-Allah yolunda birşeyler yapabilmek hattından maalesef ayrıldılar ve şahsi dertlerinin peşine düştüler. Zaten hep böyle olmaz mı? Milletin omurgasını teşkil eden fedakar insanlar, zor zahmet, aç bilaç gayelerinin peşinden ayrılmazlar. Millet bu fedakar insanların gayretleri ile yükselir.

Ne ise bu mesele ayrı. İlerde yazarız kim sahtekar, kim hasbi.

Gelelim sakal meselesine.

Ali bey yaklaşık 3 yıldır sakal bıraktı. Kosova’da Ali beyi şahsen tanımayan sıradan insanlar, esnaf v.b.’nin Ali beyin sakalına tepkileri çoğunlukla müsbet. “hacı-hacım-aco (amca demek)- buyur hacı, hacı yardım edelim” gibi oldukça saygılı ifadeler kullanıyorlar. Bu durum beni şaşırttı. Arnavut toplumunda, İslami anlam yüklü-sünnete uygun sakal için söylüyorum- sakala olan saygının hala devam ediyor olması, müslümanlık konusunda çok heveskar olmayan toplumun, sakal konusunda çok saygılı tavırlar sergilemesi, sakalın bugüne müdahale etmemesi, ama onların geçmişlerine çağrışım yapması ile alakalı olmasından kaynaklanabilir. Küllenmiş ateş misali, yüzeyde din küllenmiş ama derinlikte közler hala yerinde.

Kosova esnafı ise sakalı daha ticari yorumluyor. Ne zaman Ali bey pazarda alış verişe gitse bir çok esnaf, alış verişin kendilerinden yapılması için Ali beyin duyabileceği şekilde “çok şükür”-kelime-i tevhid (La İlahe illallah Muhammedün resulullah), besmele gibi ifadeleri söylüyorlar. Bu da anlaşılabilir ve oldukça ticari.

Esas enteresan olan Türkiye’de gözlenenler. Bu günlerde Ali bey Türkiye’de hastanede sağlığı ile uğraşıyor. Rabbime her dakika dua ediyorum kötü bir hastalık çıkmaz, çıksa bile tedavisi mümkün olur. Ali bey Türkiye’de sakala karşı insanların, geçmiş yıllara kıyasla, nefretinin arttığını gözlemlediğini ifade ediyor. Ali beyin sakallı olması nedeniyle, bir çok insanın ona bakışlarının nefret ile doluymuş. Elbette çok insanın, hastalığı nedeniyle, sakalına hürmeten, ona yardımcı olduğunu da belirtiyor. Bu Türkiye toplumu için son derece normal ve beklenen bir durum. Ama toplumda oranı artmış bir kitlenin sakal nedeniyle Ali beye saygısızlık etmesinin, düşmanlığa varan nazarlarla ona bakmasının bir anlamı olmalı diyor Ali bey. Toplumda bir değişim gözlediğini ifade ediyor.

Benim kanaatim şöyle; Kosova ahalisi, din konusunda heveskar olmasa da değerlerinden kopmamış, Kosova esnafı ise ticaretin gereğini yapıyor. Türkiye ise beni çok şaşırttı. Toplumun parçalanmışlığının derinleştiğine işaret ediyor bu durum. Yani dini meselelerde toplum nefret noktasına yuvarlanmış. Elbette geçmişte de sakaldan nefret eden insanlar vardı, ancak bugün bu nefret yaygınlaşmış görünüyor. Niçin böyle diye düşündüğümüzde; politik gerilimle alakalı olduğunu, mevcut iktidarı sakalla özdeşleştiren toplumun bir kısmının, iktidara olan nefretini sakala yönlendirdiğini, sünnete uygun sakallı insanlara bakışlarına nefretin hakim olduğunu değerlendirebiliriz. Elbette bu durum çok üzücü.

İktidarın toplumun tamamiyle daha içten, ayrımcı olmayan bir anlayışla, nimet ve külfeti dengeli dağıtarak, adaletli ilişkiler kurması bu toplumsal yırtılmada tedavi edici olur.

Bir sakal deyip geçmeyin, toplumların kodlarına ait önemli ipuçları elde edebiliriz.

Akif merhumun resminin ne alakası var derseniz, onu hatırlayın diye koydum.

3 YORUMLAR

  1. Her sakalliyi dedemiz sanıp onlara herşeyimizi emanet ettikten sonra başımıza gelenleri görünce dedemuzden bile şüphe eder hale gelmemiz normaldir.Kosovali kardeşlerimizin de,dini değerleri menfaatlerine alet eden,kendi ikballeri için dini ve dinin değerlerini istismar eden insanlarin şerrini görmedikleri için bu durumu anlamamaları normaldir.Sonuc olarak her sakallinin,her bismillah-maasallahi ağzından düşürmeyenin,dini söylemleri bolbol kullanip dini görüntü vererek insanlari kandırıp pesinden surukleyenlerin,yaptıkları her tanlusibizleri düşürdükleri halleri gördükçe

  2. Her sakalliyi dedemiz sanıp onlara herşeyimizi emanet ettikten sonra başımıza gelenleri görünce dedemuzden bile şüphe eder hale gelmemiz normaldir.Kosovali kardeşlerimizin de,dini değerleri menfaatlerine alet eden,kendi ikballeri için dini ve dinin değerlerini istismar eden insanlarin şerrini görmedikleri için bu durumu anlamamaları normaldir.Sonuc olarak her sakallinin,her bismillah-maasallahi ağzından düşürmeyenin,dini söylemleri bolbol kullanip dini görüntü vererek insanlari kandırıp pesinden surukleyenlerin,yaptıkları her yanlışı örtmek için dini kullanıp insanların itiraz etmesine böylece engel olanların,itiraz edenleri din düşmanı gibi lanse edenlerin -hele vatan,millet edebiyatını da işin icine soktukları zaman-bizleri düşürdükleri halleri gördükçe dinden de dindarlardan da insanların soğumasının normal olduğu da ortadadır.Dinden soğutmanın vebalı bir ise,onu dinden soğutan din istismarcilarinin vebalı bindir.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz