Almanya yeni strateji kurarken Türkiye hangi tarafta olacak

1
Latest posts by Sinan Eskicioğlu (see all)

Angela Merkel artık yavaş yavaş vedalaşıyor. Devlette görevde olan kişilerle ve devletin kademeleriyle yollarını ayırmadan önce de, kendisi ayrılırken taşlar yerinden çok oynamasın diye, Annegret Kramp-Karrenbauer’ı daha da güçlendirmenin derdinde. 

‘Almanya yeni bir strateji kuruyor’ da diyebiliriz. 

Kendi içinde bir değişim olurken, AB içinde de geleceğe yönelik yeni strateji kurma çalışmasında. Kendi içindeki değişimin sancısız ve sorunsuz olmasını istemesi normal. Merkel, 14 yıldır Almanya’nın Başbakanı ve geçen bu zamanda kendi yapısını Almanya’nın devletsel projeleriyle bütünleştirmeyi başarabilmiş nadir siyasetçilerden. 

Ne demek istiyorum? 

Merkel fizik eğitimi almış ve böylece madde ve enerjiyi anlamış birisi olarak Almanya’nın derin stratejilerini kendi özellikleriyle harmanlayabilmiş. Katı, kuralcı ve kalıplaşmış ortaklıkları fizik bilgisiyle yumuşatarak yeni ortaklıklar kurmuştur. Almanya’nın küresel ve kıtasal krizlerden en az etkilenerek çıkmasını başarmıştır. İlk göreve geldiği zaman kendisiyle ilgili şüpheleri önemsemeden, 7 yıllık SPD’li Schröder başbakanlığını farklı bir çizgiye taşımıştır.

Böyle bir siyasetçinin görevi bırakabilmesi, bu erdemi gösterebilmesi önemlidir. Bu özelliğinin diğer ülkelere de örnek olması gerekir. 

Görevi bırakırken, kendisinin yerine geçecek kişileri de yetiştirmesi ve onlara ortam hazırlaması, Almanya’nın kendi içindeki değişiklikleri kontrollü şekilde götürmesi demektir. Burada iki isim karşımıza çıkıyor: Birisi Annegret Kramp-Karrenbauer, diğeri de Ursula von der Leyen. 

Merkel ve Almanya bu iki ismi de eşzamanlı olarak hazırlıyor. Bunun ispatı da, Karrenbauer’in Savunma Bakanı olması ve diğeri de Von der Leyen’in Avrupa Komisyonu Başkanı seçilmesi. 

Savunma Bakanlığı Almanya için önemli. Karrenbauer’in bu bakanlığa getirilmesi, devlet yönetiminin başına geçmesine bir ön hazırlık. 

Gelelim Von der Leyen’in AB Komisyon başkanı seçilmesine. Burada ikili bir hazırlama var: 

Birincisi, eğer Karrenbauer görev için tam hazır olamazsa, Leyen’in bu göreve hazır hale gelmiş olması. 

İkincisi de, aslında çok daha önemli olanı, Almanya’nın yeni strateji kuruyor olması. 

Savunma bakanlığı tecrübesi ve AB ordusu düşüncesi ve çalışmaları ile yeni bir güç merkezinin oluşturulması ve dünya dengelerinin değişecek olması. 

ABD ile ticari güç savaşı içinde olan Almanya için yeni güç dengesi oluşturmak önemli. Sadece ticari alanda değil aynı zamanda askeri alanda da güç merkezi olmak. 

Peki bunlar Türkiye’yi neden ilgilendiriyor? 

Türkiye ABD ile müttefik iken ve aynı zamanda NATO üyesi ülke sıfatı ile S400 savunma sistemlerini alarak strateji kurmaya çalışıyor. Bu durum Türkiye’nin strateji kurma çalışması mıdır, yoksa sayın Erdoğan’ın kişisel bir çalışması mıdır, bunu tam manasıyla bilen yok. 

Ama bir gerçek var ki, S400’lerin alımı ile ikili bir strateji kurulma amacı var. 
İşte tam bu bağlamda, Leyen’in yeni görevi ve AB’nin daha da güçlenme isteğinde olması önemli. 

AB, S400’ler konusunda sessiz ve izleyen bir tavır sergiliyor. Bunun sebebi de, ticari savaş içinde olduğu ABD’nin güç kaybına uğrayacak olması, çünkü Türkiye ABD için çok önemli bir müttefik. 

Türkiye hangi tarafta olacak? 

AB’nin yeni strateji çalışmaları gibi, Türkiye de yeni strateji çalışması içinde ve bu yön tayininde Türkiye yüzünü hangi tarafa çevirecek? 

ABD’yi üzmeden S400’leri kuracak mı, 

ABD’yi bırakıp Rusya ile mi yola devam edecek, 

Ya da daha gri alan olan, S400’leri alıp, ABD’yi küstürmeden ama AB ile daha da sıcak bağlar içinde olarak çok noktalı strateji mi oluşturacak?..

Neden bu gri alanı ifade ediyorum? 

Almanya ve Türkiye çok eski dost ülke. 1. Dünya savaşında beraberdik ve sonrasında da sürekli beraberdik. Ve şimdi yeni bir dönemece girdik ve acaba beraber olmaya devam edecek miyiz? 

‘Almanya demek Türkiye demek, Türkiye demek Almanya demek’ diyenler mi haklı çıkacak; yoksa ‘Türkiye ABD’nin güdümündeki şark ülkesidir’ diyenler mi?

Bunu zaman gösterecek…

Sevgi ve Bilgiyle kalın

Önceki İçerikYeni Oluşuma Bir Katkı: Demokratik Eğitim Politikası
Sonraki İçerikABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Türkiye’de..
Sinan Eskicioğlu kimdir? 1974 İzmir’de dünyaya geldi. Agah Efendi İlkokulu’nda eğitim hayatına başladı. İzmir İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra ÖSYM sınavlarında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Kelam dalında ‘Allah’ın iradesi ve Nedensellik Problemi’ isimli bitirme teziyle, gecikmeli olarak 2000 yılında üniversiteden mezun oldu. 28 Şubat sürecinin etkisiyle İlahiyat fakültesi mezunlarının öğretmen yapılmaması yüzünden 2002 yılına kadar ticaretle ilgilendi. 2002 yılında D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde Din Felsefesi dalında yüksek lisansa başladı. Aynı yıl yüksek lisans programını yarıda bırakıp Almanya’ya gitti. Almanya’da Diyanet’e bağlı çeşitli camilerde eğitmenlik ve öğretmenlik yaptı. Duisburg-Essen Üniversitesi Sosyal işler ve yöneticilik bölümünde eğitim aldı. 2007-2011 yılları arasında IGMG (Avrupa Milli Görüş)’de Düsseldorf Bölgesi Eğitim Merkezi müdürlüğü ve bölge eğitmeni olarak çalıştı. 2011-2013 yılları arasında Osnabrück Üniversitesi Protestan Mezhebi bölümünde eğitimine devam etti. 2016 yılından itibaren Ocak Medya gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. 2020 yılında gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Almanca, İngilizce bilmektedir. şimdiye kadar yayınlanmış olan yedi kitabı vardır. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam, Zeytin Ağacı (Roman), Katar istanbul, Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık., Tarihteki Dindar Zalimler. İbn Sina, İbn Haldun

1 Yorum

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz