Aşk ölüm getirdi

1
Latest posts by Emrullah Bayrak (see all)

Gazetenin3. sayfasındaki ‘Aşk ölüm getirdi’ başlıklı haber dikkatlerini çekmişti.

Verilen haberde, “Sevdiği kız A.B’yi ailesinden isteyen N.T, isteğinin geri çevrilmesi sonucu âşık olduğu A.B’yi başından vurdu. Sonra silahında arta kalan kurşunları da kendi kafasına sıktı…”

3. sayfası açık gazete, bankta oturan iki sevgilinin arasına girmişti.

Nasıl oluyordu da insan, canından çok sevdiğini söylediği bir cana kıyabiliyordu?

“Ya benimsin ya da kara toprağın” mantığının sevgideki yeri neresiydi?  

Cinayetin aşkı olur muydu?

Bunun adı aşk cinayeti olabilir miydi?


Adı aşk, sonu cinayet..

Birleşimi kadın cinayeti olur muydu?

Cinayetin kadını erkeği olur mu?

Cinayet, cinayet değil midir?  

Sonuçta kıyılan bir candır.

İki genç âşık, aynı anda haberi okuduklarının farkında dahi değillerdi. Haberin bitiş cümlesiyle birlikte kafalarını yukarı kaldıran âşıklar, birbirlerinin gözlerine dikkat kesilmişlerdi.

Yapraklar, dallarına olan tutunma dirençlerini kaybetmişti.

Kimi yaprağın benzi atmış, kimisi de hayatının son nefesini toprak parçası üzerinde veriyordu. Bu sırada güneş, olan bitenden habersiz bulutlarla saklambaç oynuyordu.

Bir görünüyordu, bir kayboluyordu.

“Sevgilim” dedi genç kız!..

Biz de aşkın cehenneminde yanmayız; değil mi?

Delikanlı, hayran hayran baktığı sevgilisinin gözlerinden gözlerini bir an geri çekti.

Başını öne eğerek düşünmeye başladı.

Yüreğinin sevgi denizinden, koca bir “HAYIR” demek geliyordu.

Ama bu sorunun cevabını düşünmeliydi.

‘Aşk ölüm getirdi’ haberini okuyana kadar, böyle bir şey düşünmemişti.

Oysa gazetelerin 3. sayfalarında sürekli bu tür haberler yayımlanıyordu. Fakat kendisi hiç bu kadar etkilenmemişti.

Şehrin cadde ve sokaklarında, birbirini sevdiğini söyleyen onlarca âşık dolaşıyordu.

Acaba onlarda bu soruyu kendilerine sormuşlar mıydı?

Genç kız, daha ilk sorunun cevabını almadan çıldırtacak boyuta ulaşan sessizlikle birlikte sevgilisine ikinci soruyu gönderdi:

– Ya ailem beni, sana vermezse sen de mi o vakit benim canıma kıyarsın?

Aşkına ulaşamayan N.T’nin beynine sıktığı kurşunlar gibi delikanlının beynine de sevgilisinin sorduğu sorular kurşun gibi işliyordu.

Fakat o, sessizliğini bozup bir türlü cevap veremiyordu.

“Evet-hayır” ikilemi arasında düşünceleri sıkışmıştı.

Delikanlı, aralarına giren 3. sayfayla birlikte gazeteyi kaldırarak;

– “Yaklaş yanıma” dedi sevgilisine!..

Biraz ürkek, biraz tedirgin olarak yaklaştı genç kız.

Gariptir; ilk defa sevdiği insanın yanına tedirginlikle yaklaşıyordu.

Delikanlı, sevgilisinin sorduğu sorulara cevap verememenin sıkıntısıyla sarılmak istedi.

Onu ne kadar çok sevdiğini bir kez daha göstermeye çalışıyordu. Gücünün son noktasına kadar, tüm varlığıyla ona sarılmaya çalıştı.

Ama genç kız, bu sarılmadan rahatsız olduğunu gizleyememişti.

Bu birliktelikten her iki ailenin de haberi yoktu. Sürekli kaçamaklarla aşklarını yürütmeye çalışmışlardı. Ailelerinin bu aşka nasıl bakacaklarını kestiremiyorlardı.

Ölümün ürperten yüzü, sevdalarının arasını bir bıçak gibi kesmişti.

Delikanlı:

– “Bizi ölüm dahi ayıramaz” demek istiyordu.

Bunu sevdiğine nasıl izah edeceğini bilmiyordu.

Sürekli aklına ‘Aşk ölüm getirdi’ ifadesi takılıyordu.

Böyle bir ihtimali düşünmek dahi istemiyordu.

Sarmaşıklar gibi birbirlerine sarılan sevgililer, gözlerinin derinliklerine bakmak yerine sürekli ufuklara bakmayı tercih ediyorlardı.

Birden delikanlı:

– “Ailelerimizle tanışma vakti gelmedi mi?” diye sordu.

Genç kız sevdiğine yöneldi:

– “Zamanı geldi de geçiyor.” dedi.

Verilen cevabın ardından istemsiz bir şekilde banktan kalkan genç sevgililer, evlerine doğru yöneldiler.

Güz mevsiminin verdiği soğuk esintiyle ayrılık ve vuslat birlikte yüreklerine işliyordu.

Önceki İçerikCan kaybı 5 bin 596’ya yükseldi..
Sonraki İçerikİyi bir okur olmanın okumakla ilgisi yoktur
1978 yılında Erzurum'da dünyaya geldi. Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-Tv ve Sinema Bölümü mezunu; Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu; Atatürk Üniversitesi Adalet Meslek Yüksekokulu mezunu. 2001 yılında gazetecilik hayatına başladı. Erzurum'daki yerel gazetelerin çeşitli birimlerinde 3 yıl çalıştıktan sonra Diyarbakır ve Ankara'da Parlamento Muhabirliği başta olmak üzere çeşitli alanlarda 11 yıl gazetecilik yaptı. 2017 yılından itibaren ise Ocakmedya'da yazmaya başladı. Halen Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümünde Yüksek Lisans yapmaktadır.

1 Yorum

  1. Ya benimsin ya toprağın diyen, sevmiyordur. Sahiplenmiştir, bencildir. Oysa seven sevdiğinin mutluluğu için her şeyi yapar, katlanır. Sevdiği başkasını sevse bile onun mutluluğunu düşünür…

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz