Ayna ayna söyle bana

15
Latest posts by Aysun Saygı Köknar (see all)

Güzellik miti çağdaş dünyada kadın erkek her birimize farklı alanlarda değişik kombinasyonlarla dayatılan bir olgu olarak karşımıza çıkıyor.

Ortağı olduğumuz tüketim kültürü içinde var olmaya çalışan kadınlar, hem medya hem de toplum tarafından aralıksız pompalanan argümanlar ile güzellik konusunda adeta şartlandırılıyor.

Çoğunlukla erkek hegemonyasının tekelinde olan görsel ve yazılı mecra karşımıza çıkan haberler ya da reklamlar yolu ile bizi sürekli kendi yarattıkları “güzellik” normlarının içine sokmaya çalışıyor. Hepimiz tüm gün televizyon programları, filmler, reklamlar, dergi ve gazetelerden verilen mesajlarla bombardımana tutuluyoruz.

Daha çok, daha çok tüketmen, böylece kapitalist düzenin itaatkâr bir kölesi olman için dayatılan kurallar silsilesinde her birimiz, bizi mutluluğa ulaştıracak olan o sihrin peşinde ömür sürüyoruz.

Uzun tüysüz bacaklar, dik-diri göğüsler, farklı tonlarda her zaman taranmış saçlar, selülitsiz yuvarlak kalçalar, kırışıksız-pürüzsüz bir cilde sahip değilse bedeninden utanç ve mutsuzluk duyan kadınlarla dolu dünya.

1700’lü yıllarda etine buduna dolgun ve göbekli bir kadın vücut şekli cinsel açıdan çekici bulunurken, 2000’li yıllarda dikte edilen güzellik anlayışına göre incecik ve kaslı bir bedene sahip olman seni ön plana çıkarıyor. Zaman değiştikçe değişen güzellik standardına ayak uydurmak zorundasın.

Şart koşulan kurallara uymadığın takdirde öz değerini ve özgüvenini kaybetmekle karşı karşıya kalmamak işten bile değil. Bu da zaten bize dayatılan sistemin tam istediği şey. Kadınlar hissetmeden zokayı yutup eksik ve yetersizlik duygusuyla dolu bir halde oltaya takıldığı müddetçe güzellik endüstrisi dolarlarına dolar eklemeye devam edecek. Özgüveni kırılan kadın ise artık ona sunulan markaların bir ömür boyu sadık bir müşterisi olarak kalacak. 

Hep otuzlu yaşlarında göstermen, yerçekimine karşı koyan yanakların, memelerin ve popon olmalı. Kaşların seyrekse doldurmalı, kirpiğini arşa değdirecek kirpik ektirmelisin. Dudaklarını dikkat çekici bir biçimde şişirmeli, güldüğünde beliren kaz ayaklarını kâinattan silmelisin. Uzayan tüylerinden kurtulmak için epilasyon yaptırmalı, uzamayan tırnakların için protez taktırmalısın. Gardırobunda demode olanlardan bir an evvel kurtulmalı, moda olanları alıp yerlerine koymalısın. İncecik olmak için tüm yıl oruç tutmalı, son trendimiz ketojenik diyet yapmalı, şu hapları yutup bu çayları içmelisin. Olmadı biran önce fit olmak için beş günlük diyet kamplarının zilini çalmalı sabah akşam lavmanı listene eklemelisin.

Allah’ım güzel olmak ne zor zanaat.

Özgürlüğün peşinden koşan milenyum insanı kendini, kendi bedenine hapsetmiş gibi görünüyor.

Sanki o dolgun saçlara, kıvrımlı bele ve sülün gibi bedene sahip olunca mükemmel bir evlilik, IQ su yüksek çocuklar, renkli bir seks hayatı, janti bir iş ve dolgun bir maaş seni bekliyor. Yok böyle bir dünya.

Ayrıca sistemin bir yandan incecik ol derken beri taraftan koş, koş, koş, geç kalma, hızlı davran, zamandan tasarruf etmen gerekli diyerek bizi paketli gıdalara, fast food ürünlere yönlendirmesi de ayrı bir çelişki. İnce mi olalım, yoksa her öğün hamburger yiyip onun şeklini mi alalım. Nerden baksan tam bir saçmalık.

Canım kadınlarla o kadar karmaşık bir labirentin içinde güzelliği arıyoruz ki adeta ip üstünde tek ayağıyla hulahop çeviren bir jonglörden beter durumdayız.

Tüm çevresel faktörler neticesinde bedenini algılayış biçimi iyice zedelenen kadın hayal ettiği “mükemmellik arayışı” ile baş etmek zorunda.

Sistemin karabasan gibi üzerimize çöreklenmesi yetmiyor gibi bir de en yakın arkadaşımız ya da sevgilimiz de onlarla aynı dili konuşmuyor mu? İşte o zaman durum hepten beter bir hâl alıyor.

Birlikte olduğu erkek tarafından zayıf olmaya zorlanan kadın bir bakıyorsun bebek maması yiyerek kilo vermeye çalışıyor, 40 beden kadın midesinin yarısını aldırmaya kalkıyor, saçını hiç yakışmasa da platin sarısı yapıyor, iki çocuk emzirdiği için deforme olan memelerini eski formuna kavuşturmak için bıçak altına yatıyor. Kadının her şeyini eleştirip yerden yere vuran paşa beyimizinse koca göbeği, kel kafası derken kaportasının tamamen dağılmış olmasına bakmaması da ayrı bir trajedi.

Kadınların kendine sorması gereken soru şu: Ben, bana dayatılan “ideal kadın” kalıpları içinde ömür tüketip; diyet, cerrahi, moda, ilaç, kozmetik sektörü, medya ve toplumun beni manipüle etmesi nedeniyle daha ne kadar para, zaman ve enerji harcayacağım?

Yoksa tüy kadar hafif ruhumla, zihnimden geçen olumlu ya da olumsuz düşüncelerimle, hayat görüşümle, kültürümle, yaydığım tüm enerji dalgalarıyla, sesimle, kokumla, okuduğum kitaplar, dinlediğim müzikler, izlediğim filmler, inançlarım, ayak bastığım topraklar, sevdiğim insanlar, sevmediğim yemekler, ideallerim, fikirlerim, yaratıcılığımla, adıma biçilen sıfatlar, reddettiğim kararlar, hissettiğim duygularla güzellik kavramının içini doldurup günbegün yaş alan ama bilgeleşen bedenimi böylece mi görünür kılacağım.

Aysun Saygı Köknar

15 YORUMLAR

  1. Aysun hanım sosyal medyada karşımıza inanılmaz güzellik değişimi yaşayan bir çok kadın çıkıyor. Belli yaştan sonra da bütün kadınlar sanki birbirine benziyor.
    Ünlü kadınlar, kendi halinde kadınlar sosyal medyada giderek güzelleşiyor. Kilo verenler, estetikliler, değişik makyajlar, sürekli güzelleşen kadınlar. Bence de bu kadınlar üzerinde sürekli baskı yapıyor. Küçükler büyük görünme çabasında, büyükler küçük görünme. Çünkü üzerlerinde sürekli güzel ve çekici görünme baskısı var. Kim tarafından haklısınız kozmetik, ilaç sanayi, moda, gıda vb. ve erkeklerin bu konudaki baskıları mobbing yapmaları. Sanırım son zamanlarda bu trendin tersi de yapılıyor. Daha az makyaj birkaç kilo fazlası biraz kırışıklık. Bunlar bazı kadınların özgüvenini artık etkilemiyor ama çoğunluk bu konularda özgüven sorunu yaşıyor.

  2. Dinimize göre iyi ve güzel insan olabilmenin temel ilkelerinden biri de Ahlak’tır
    Allah (c.c) insanı en mükemmel şekilde yaratmıştır. Tîn Suresi 4. Ayette bunu söylemektedir. “Biz insanları en güzel şekilde yarattık.” En iyi şekilde yaratılan insandan elbette birtakım şeyler istenecektir. Allah, yaratılışında hiçbir noksan bırakmadığı insanlardan “iyi olmalarını” yani “örnek insan” olmalarını ister
    Yararsız işlerden uzak durmak gerek. İyi insan olabilmenin en büyük ölçüsü anlamsız ve yararsız işlerden uzak durmaktır. Nitekim Mü’minun Suresi 3 ayette de bunu söylemektedir. Ne kendine, ne topluma ne de başka bir canlıya fayda sağlamayan işlerden uzak durulması bu ayet-i kerimede iyi insan olabilmenin yani Mü’min olmanın özelliği olarak belirtilmiştir.
    “Onlar, yalana şahitlik etmeyen, faydasız boş bir şeyle karşılaştıkları zaman, vakar ve hoşgörü ile geçip gidenlerdir.” (Furkan -72)
    Kuran-ı Kerim’de ayetlerde iyi ve güzel insanın özellikleri sizin yazınıza konu olan kısımları için tamamlayıcı olması açısından
    Doğru sözlüdürler, verdikleri sözü tutarlar ve emanete hıyanet etmezler,
    Haya ve iffet sahibidirler,
    Yalancı şahitlik etmezler, hoşgörülüdürler, faydasız işlerden yüz çevirirler,
    İyiliği emrederler, kötülükten alıkoyarlar,
    Gıybet, dedikodu, iftira atmak, haksız yere adam öldürmek gibi kötü işlerden uzak dururlar.

    • İslami açıdan yaptığınız açıklama ile yazımı desteklediğiniz için çok teşekkür ederim. Sağlık, esenlik dilerim sayın N.T.A.

  3. Sosyal medya veya diğer mecralarda bizlere gösterilen güzel insan kadın erkek modeller, toplumdaki gerçek dışı güzellik beklentileri psikologluk özgüven sorunlarına yol açıyor buna katılıyorum. Bu durumları içselleştiren kadınlar veya erkekler ki genelde kadınlar kendi kendilerine bir baskı içine girip kendilerine gizli şiddet uyguluyor.

  4. Yazınıza ve yorumlara katkı için Estetik ve güzellik konusunda; Doç. Dr. Rasim Soylu hocanın bir yazısının bir bölümünü paylaşmak isterim.
    Kuran’da insanın güzel yaratılışından bahsedilirken, “Doğrusu, biz insanı en güzel bir surette yarattık” (95/4) ayetinde “ahsen-i takvim” ifadesi geçer. “Ahsen” kelimesi “hasen” kelimesinden türetilmiş “ism-i tafdil” denilen “en güzel” kıyaslama kavramını ifade eder.
    Kuran’da hem fizikî güzelliğe ve hem de duygusal güzelliğe dikkat çeken ayetlerden birisi de Hz. Meryem’den bahseden, “Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir kabulle kabul etti ve güzel bir çiçek gibi yetiştirdi” (3/37) ayetidir.
    “Kullarıma söyle, sözün en güzel olanını söylesinler” (17/53) ayeti de güzellikten ve güzel ifade biçiminden bahseden önemli bir tavsiyedir. Buna benzer bir başka ayet ise, “Ey Resulüm! Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır! Ve onlarla en güzel şekilde mücadele et” (16/125) ayetidir.
    “Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost oluverir” (41/34) ayetinde güzellik “hasen” kelimesi kullanılarak anlatılmıştır.
    “Biz yeryüzündeki şeyleri, yeryüzüne bir süs kıldık” (18/7) ayetinde geçen “ziynet” ve “ahsen” kelimeleri de estetik ve sanat ile ilgili kelimeler arasında sayılabilir.
    “Allah, yarattığı her şeyi güzel yaratandır” (32/8) ayetinde ise “ahsen-ül halıkîn” ifadesi “en güzel yaratmayı” ifade etmektedir.
    “O, yarattığı her şeyi en güzel yapan ve insanı yaratmaya da bir çamurdan başlayandır. Sonra onu basbayağı bir sudan yapmıştır. Sonra da düzeltip bir biçime soktu” (32/7-9) ayetlerinde ise insanın estetik yaratılışı ve biçimlendirilişi anlatılır.
    “Allah, sizi suretlendirdi, suretinizi de en güzel (bir biçim ve incelikte) kıldı” (40/64) ayeti de aynı şekilde insanın yüzünün ve vücudunun güzelliğine işaret eder. Hatta insan o kadar güzel yaratılmıştır ki, Eski Yunan mitolojisi ve felsefesi en güzel kabul ettiği bir kadın heykelini “Venüs” adıyla putlaştırmış ve sanat eserindeki güzelliğe tapacak derecede hayran olmakla birlikte yaratıcısından gafil bir duruma düşüp hakikatten uzaklaşmıştır.
    Ayrıca cennet, pek çok ayette estetik ve güzellikten de bahsedilerek tasvir edilmektedir. Örneğin: “Onların etrafında altın tepsiler ve testilerle dolaşılır; orada nefislerin arzu ettiği ve gözlerin zevk aldığı herşey vardır ve siz orada ebedi olarak kalacaksınız.” (43/71)
    “Allah’ın boyası (ile boyan). Allah’ın boyasından daha güzel boyası olan kimdir?..” (2/138) ayeti ise açıkça İlahi sanat ve estetiği insanlara ders verir.
    Diyebiliriz ki, Allah (cc), insanı güzel ve güzellikten, estetik ve sanattan anlayacak yeteneklerde yaratmış; evreni ve dünyayı da güzelliklerle doldurmuştur. İnsanların hem dünya, hem de ahiret hayatlarının güzel olması için “en güzel örnek” olarak bize Peygamber Efendimizi ve Kuran’ı yollamış ve bize güzellikleri görmeyi öğretmiştir. Güzel yaşayan insanları da ebedi güzellikler diyarına davet etmiştir.

  5. Çok teşekkür ederim Mustafa Bey yazıma İslamî açıdan bakarak yeni bir pencere açtığınız için efendim. Sağlık ve esenlikler dilerim.

  6. Sosyal medya veya diğer mecralarda bizlere gösterilen güzel insan kadın erkek modeller, toplumdaki gerçek dışı güzellik beklentileri psikologluk özgüven sorunlarına yol açıyor buna katılıyorum. Bu durumları içselleştiren kadınlar veya erkekler ki genelde kadınlar kendi kendilerine bir baskı içine girip kendilerine gizli şiddet uyguluyor.

  7. Geleneksel Medya ve sosyal medya yüzünden kadınlar, kızlar dış görünüşlerini beğenmez oldu. Bu yüzden sosyal etkinliklere daha katılamayanlar var. Zayıf olacağım falan olacağım filan olacağım diye sağlıklarını tehlike atıyorlar.
    Bu sektör ya da buna hizmet eden sanayi diyelim öyle bir densiz olmuş ki güzellik kavramını kime göre neye göre estetik bir olgudan çıkarıp zorunluluk olayına çevirmiş durumda.
    Her yerde karşımıza çıkan güzellik kavramı insanları yanlış yönlendirerek ilgiyi güzellik konusuna çekiyor. İşe mi okula mı gideceğiz. Ne üreteceğiz, ne üzerinde çalışacağız yerine güzellik konusuna odaklanıyoruz. İnsanı tedirgin ve huzursuz eden bir durum

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz