- Kabinedeki 17 bakanın 9’u kadın.. - 30 Mart 2022
- Tarihe geçti.. - 30 Mart 2022
- Virüs patojenlerinin küresel takibi için 10 yıllık plan.. - 30 Mart 2022
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Star TV-NTV ortak yayınında soruları cevapladı. Yeni Zelanda’daki saldırıya ilişkin bir soru üzerine Bahçeli, silahın menşesi ve üzerindeki yazıları hatırlatarak “Bunu bir manyak, bir sapık yapamaz. Ama bir sapığı, bir manyağı bulup görevlendirebilirler. Bunun arkasını bulmak lazım.” dedi.
Müslüman coğrafyasının karıştırıldığını belirten Bahçeli, “Siz de kalkıyorsunuz artık ağzından mı kaçtı, şuurlu bir şekilde mi söyledi. ‘İslam’dan kaynaklanıyor’ diyorsunuz terör. Bu ne büyük bir talihsizlik.” ifadesini kullandı. Bahçeli, dünyanın bu kadar çatışma, kargaşa ortamı içerisinde bir çözüm bulması gerektiğini, dünya ülkeleri ve milletleri ile aydınlarının, insanlığın huzuru projesini geliştirmesi gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın idama ilişkin açıklamasıyla ilgili de Bahçeli, “Eğer idamla ilgili bir adım atılacaksa MHP bu konuda var. Meclis’e geldiği taktirde MHP olumlu oy kullanır, idamın tekrar getirilmesi açısından.” dedi.
Mansur Yavaş hakkındaki iddialara ilişkin ise Bahçeli, şu değerlendirmeyi yaptı: “Benim kanaatim odur ki bu şahıs CHP adaylığından çekilmelidir. Türkiye’yi bir seçim içerisinde adayların konumu üzerinde çok çirkin tartışmalara vesile olabilecek hale getirmemelidir. Bu, şahsa da partisine de zarar verir. Siyasi etik açısından hepimize zarar verir. Bunun bir adım atması lazım. Bunu getirmiş olan Kemal Kılıçdaroğlu, getirdiği gibi ‘siz buradan ayrılın’ demesini de bilmelidir. Neyi bekliyor Kemal Kılıçdaroğlu? CHP’de çok değerli siyasetçiler var. Bir adım atılması lazım. Getirenin bu görevi üstlenmesi lazım. Görev Kemal Kılıçdaroğlu’na… Sağa, sola, bize laf yetiştireceğine partisindeki o yanlışı düzeltsin.”
Millet İttifakı’nın HDP ile iş birliği yaptığı iddialarının sorulması üzerine Bahçeli, “Bunun böyle olmadığını düşünmek saflık olur. Biz de saf değiliz. Bir örtülü irtibat var. ‘Seçiliyorsanız bizim oylarımızla seçiliyorsunuz’ diyorlar. Tehdit de ediyorlar. HDP’nin bir eş başkanı diyor ki ‘Bizim oylarımızla seçilmiş olacak’ diyor. Ne oldu, oylarını böyle pazarlamaya mı çıkarttılar? Bunlar siyaseten kabul edilebilir bir durum değil. Ya açıkça biz beraber çalışıyoruz diyecek ama milleti saf kabul edip çok afedersiniz aptal kabul edip ‘biz sandıkta ittifak yapıyoruz.’ Bu ne demek sandık. Bu aldatmaca kelime. Kimi kandırıyorsun Kemal Kılıçdaroğlu Bey. Bu konu birbirleriyle olan ilişkilerini çok gizli tuttuklarını sanıyorlar ama her şey açık.” diye konuştu.
“Kürt kardeşlerimizin oylarını keklik zannetmesinler”
Bahçeli, belediye meclis adayları arasında HDP ile bağ olduğu iddiasına yönelik soruya şu karşılığı verdi: “Tabi özellikle il ve ilçe belediye meclis üyeliklerinde İstanbul, İzmir, Ankara gibi yerlerde bir sızma hareketi olduğu anlaşılıyor. Geçmişte ne kadar beraberliği vardır. PKK yanlısı olarak hukuken boyutu nedir? Biz bunları bilemeyiz ama kamuoyunda o kimlikle tanınmış olan kişilerle Antalya’da başka yerlerde yani rantın yüksek olduğu yerlerde Batı illerimizde bir yerleşme şeyi var. ‘Bizim İstanbul’da 3 milyon oyumuz var’ diyor. Bir yanlışlık da burada. Kürt kökenli kardeşlerimizin hepsini kendilerinde oy olarak bize verecekler diye keklik zannetmesinler.”
Kürt kökenli vatandaşlara da seslenen Bahçeli, “Cumhur İttifakı olarak Kürt kökenli kardeşlerime tarihi hataya tekrar düşmeleri açısından, kendilerinin kimliğinin istismarını bir ihanete bırakmamak açısından, PKK ile HDP arasındaki ilişki ne kadar koyuysa kendilerinin bu koyuluktan o kadar uzaklaşmalarını tavsiye ederim.” dedi.
Bahçeli , kendi partilerinde de Kürt kökenli isimlerin görev yaptığına işaret ederek, “İstediği partiye oy versin ama bu PKK’ya verilen oy gibi algılanmasın. Kürt kökenli kardeşlerimizin oyunu hepsini HDP’li takdim etmek yanlıştır.” ifadesini kullandı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili sorular soruya da “Seçim beyannamemizde var. Ayrıca milletvekili arkadaşlarımız çalıştı. Meclise de bir teklif de sundular. Ancak 49 milletvekili ile çıkarmamız mümkün değil. Bir de bunun şu an ki maliyeti, Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı iç ve dış sorunlar içerisinde ‘ille de de bunu çıkaracağız’ diyerek kimseyi de kandırmaya da gerek yok. Şu an için çıkması mümkün değil. Hele hele seçime bir hafta, on gün kala böyle bir popülist politika uygulanmaz. Ama seçim sonuçları belli olur Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kalıcı istikrar sağlayacak bir güçle yoluna devam ederse bu konuyu da çözmesi için tavsiyelerde bulunabiliriz.” cevabını verdi.
Şimdiye kadar hiç yürüyüş yapmayanlar şimdi Ankara’da İstanbul’da yürüyüş yaptığına dikkati çeken Bahçeli, “Erken emekliliği toplumsal hareketliliğin şeyi haline getiriyorlar. Bunun çözümü için tahrik etmeye gerek yok. Seçimde netice alırsanız siz yapın. Ama yapamayacağınız şeyle toplumu hareketlendirerek gerginliği artırmanın erken emeklilikteki arkadaşlarımız, kardeşlerimizin bunlar kimler ise sabırlı olmaları lazım. Türkiye’nin gerçeklerini göz önüne almaları lazım. Maliyetlerin ne olduğunu iyi hesap etmeleri lazım. Bir tarafta ödemeler dengesi açığınız var diyeceksin sonra erken emekliliği çıkartın diyeceksin Kemal Kılıçdaroğlu kimi kandırıyorsun?” değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli, af konusunda son durumun ne olduğu yolundaki soru üzerine, “Meclis’e teklif verdik. Teklif verdiğimiz hiçbir şeyi rafa kaldırmayız. Zamanı geldiği zaman da acaba tekrar görüşme imkanı olur mu diye konuşuruz, arkadaşlarımızla değerlendiririz. Meclisten çıkabilecek bir konuma gelip gelmeyeceğini de takip ederiz. Ama şu an 49 milletvekilimiz var. Kuru sıkı atmıyoruz yani. Ama buna ihtiyaç var. Hapishanelerin durumu bugün için olmuyorsa yarın olabilir mi takip edeceğiz. Şartlar olgunlaştırdığımız takdirde de 5 yıllık indirimi öneriyoruz. Hapishaneleri ve kader kurbanlarını rahatlatmak istiyoruz.” diye konuştu.
“Yeni partilerin hiçbirini netice vermiyor”
Bahçeli, yeni bir partinin kurulacağı iddiasına ilişkin şunları söyledi: “Zaman zaman Türkiye’de bazı çevreler ister bir siyasi partiyi yıpratmak, isterse iktidarı çökertmek için yeni oluşuma ihtiyaç var diye görüşler ortaya koyarlar. Yeni partiler kurmak için faaliyetler içerisine girerler.
Bir toplumda siyasi partiler en güçlü nehirleri olmalı. Bu nehirleri kollara ayırıp nehri zayıflatmak yerine nehrin debisini yükseltecek çalışmalar içerisinde olmalı. Daha önce BBP şimdi İP partisi. Bunlar siyaseten sonuç vermiyor. Ama toplumda bir beklentiye cevap arıyorlar gibi şimdi 50 tane platform var. Türkiye’de hem siyaseti tahrip ediyor hem de kişileri tahrip ediyor. Ama yeni parti ile karşılık bulacağını kim iddia ediyor bunları biz geçmiş dönemde biz yaşadık.”
Bahçeli, 2001 krizinin perde arkasına ilişkin soruya şu yanıtı verdi: “Bu ortamda biz 57. Hükümet’i kurduk. DSP’nin öncülüğünde Anavatan ve MHP’nin katkısıyla kuruldu. En uzun ömürlü olan koalisyon oldu. 3,5 yıl devam etti. Böyle bir durum içerisinde bir kriz yaşandı, 2002 yılının sonuna doğru. Türkiye’de iyi analiz edilmesi lazım. Anayasa kitapçığını atmak olarak takdim ediyorlar gerçek o değildir. O krizin yaratılması için nelerin olduğunu iyi bilmek lazım.
Böyle bir ortam içerisinde Türkiye’de iktisatçı kalmamış gibi Amerika’dan kurtarıcı davet ettiler. Kemal Derviş geldi. Maliyeti yüksek oldu. Esas altını çizmek istediğim bir konu var. Onun için siyasilerin çok dikkatli olması gerektiği kanaatindeyim. Krizin aşılması için geniş katılımlı bir toplantı yapıldı. Kemal Derviş Bey de orda, Ecevit sordu; Bu krizi nasıl aşacağız? Ne düşünüyorsunuz? Bir cümle dikkatimi çekti. Kemal Derviş ‘yeni senaryoya ihtiyaç var’ dedi. Rahmetli Ecevit de ‘ne gibi senaryo’ dedi. Hüsamettin Özkan Bey yanımda oturuyor. Not olarak Hüsamettin Bey’e ‘toplantının dağılmasına vesile olunuz’ dedim. Durup dururken yeni senaryo ne demek? Perşembe günü olduğu için Cumhurbaşkanının Başbakanla görüşmesine denk geliyor. Ecevit Cumhurbaşkanı ile görüşmesine gitti.
Bugün beni dinleyenler gözden geçirsinler. İsmail Cem yeni parti kurdu. Ecevit hastaneye gitti. Hükümet dağıldı. Böyle bir durum karşısında yeni senaryonun ne olduğunu gözden geçirsinler. Özellikle parti kurmaya çalışanlar. Bu olayları bildikten sonra 21. yüzyılda 100. yıl dönümüne hazırlanırken ‘AK Parti içerisinde yeni siyasi oluşama ihtiyaç var’ diyenlerin hepsi bana göre bir senaryonun figüranlarıdır. Yaşayan bir kişi olarak söylüyorum. Recep Tayyip Erdoğan’a sahip çıksınlar. Türkiye’de Amerika, Rusya’yı Suriye’yi görüyorsunuz bütün bunları gördüğünüzde partilerin üzerinde yaklaşmak lazım.”
“22 Şubat’ta Ankara’da toplantı yapmışlar”
Yeni parti iddialarının hatırlatılması üzerine Bahçeli, şu değerlendirmeyi yaptı: “Mesela 22 Şubat’ta Ankara’da bir toplantı yapmışlar. Bunlar biraz da Farsi politikalar izliyorlar. Ortada gözüküyorlar uçta duruyorlar. Şartlar olgunlaştığında da ortaya gelmeye çalışıyorlar. Böyle şey olmaz hele hele böyle bir ortamda olmaz. Biz 15 Temmuz’a kadar hem parti grup toplantılarında AK Parti’ye çok ağır eleştirilerde bulunduk sosyal ve ekonomik yönden açılımdı bişeylerdi… Baktık ki Türkiye önemli tahribatla, darbeyle karşı karşıya kaldı. 8 ayak üzerinde FETO hareketi var. Bütün bunları dikkate aldığımızda dilerim ki çok yanlış yapmasın çok hırsa kapılmasınlar. Siyasi ihtiyaç vardır diye birilerinin tekrar parlamenter sisteme dönüş ikincisi de Recep Tayyip Erdoğan’dan kurtuluş politikası takip etmesin. Çünkü bunların yerine ikame olacak şans kalmadı.Tekrar Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden parlamenter sisteme nasıl dönüşeceksiniz? Bilen var mı?”
“Yurtta sulh konseyinin siyasi kanadını bulmak lazım”
Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu özetleyen Bahçeli, sözlerini şöyle tamamladı: “Tavsiyem, Türkiye’nin çevresindeki ateş sönünceye kadar, Ortadoğu sakinleşinceye kadar, bölücü terör ve FETÖ terörizmin kökü kazıncaya kadar kimse yerinden oynamasın. Kimse yeni yeni akıl verici konuma gelip Türkiye’yi sıkıntıya koymasın. Öbür türlü FETÖ’nün nereye kadar uzandığını seçimden sonra bir tek dileğim vardır. Yurtta sulh konseyinin askeri kanadı Sincan’da, siyasi kanadını da bulmak lazım. Ama lazım yurtta sulh konseyi neyin nesidir? Uzantılanı nedir? 511 bin kişi soruşturmadan geçmiş. Her biri 5 aile olsa, 2,5 milyon kişiyi devşirmekle siyasi gücünü arttırmak istiyorlarsa çok yanlış yol.”
Bahçeli, S-400 hava savunma sistemi alımı konusuna ilişkin şunları söyledi: “Bundan vazgeçemezsiniz, alınmalı. Tek yandan Amerika’ya bağımlı bir ülkenin savunması olmaz. Türkiye’nin ihtiyacı olan ne var ise birinci amaç kısa vadede neredeyse tedarik edeceksin. İkinci amaç tedarik ettiklerini ülkende üreteceksin. Dolayısıyla güçlü bir savunma, ordu, ekonomiyle ülkeye sahip olması lazım. Bugün Türkiye çok yönlü bir politika takip ediyor. Bu politikada da başarılar kazanıyor. Rusya ile Amerika arasında Türkiye önemli ilişkiler kuruyor.”











