- Kamuoyuna Duyuru…! - 30 Nisan 2023
- 1915 Olayları ve Konuşulmayanlar - 25 Nisan 2023
- Neden Ak Partiliyim? - 24 Nisan 2023
İslam, en genel anlamıyla, dünya ve ahiret saadetini sağlayan bir dindir. Kişinin dünya hayatında yaşarken ve aynı zamanda da ahiret dediğimiz öbür dünyada mutlu olmasını sağlayacak olan sınırlamalara, İslam diyoruz.
Bugün 40’lı yaşlarda olanlar çok güzel birikimleri olan insanlar. Hızlı ama bir o kadar da içinde güzellikleri barındıran zamanları yaşadılar.
Peki ya gençler?
2000 yılından sonra doğanlar yani bugünün gençleri, onlar için hayat çok farklı. Zamansal teknolojik değişimlerin yanında, bir de 17 yıllık muhafazakar bir iktidarda büyüdüler ve kendilerini tanıdılar.
Bu gençlerin İslam algısı, sanıyorum benim gibi bütün ilahiyatçıların merakını celbediyor. Çünkü onlar bizim gibi değil. İşte bu gençler İslam dendiğinde neyi algılıyorlar?
Bu konuda çok kapsamlı araştırmalar yapılması gerekiyor. Sadece soru-cevaplı kamuoyu araştırmaları değil, aynı zamanda onların fikirlerine yer verildiği uzun soluklu bir araştırma yapmamız lazım.
Kendilerine sunulan dini grupların İslam algıları mı,
İktidarda olan muhafazakarların İslam algıları mı,
Arap ülkelerinden gelen akımların İslam algıları mı,
Ya da bütün bunlardan uzak, kendilerinin oluşturduğu İslam algıları mı, onlara daha yakın ve cazip geliyor?
Zihinlerde olan ‘deizm’ konusu aklınıza gelecektir, biliyorum. Ama bu gençler gerçek manada deistler mi, yoksa onlara dayatılan İslam algıları yüzünden mi acaba kendilerini deist olarak tanımlıyorlar?
İslam barış demekse, neden Müslüman ülkeler savaşın tam göbeğindeler diye, sanıyorum onlar da sorguluyorlardır.
İslam ahlakın en üst noktası ise, neden Müslüman ülkeler ve Müslümanlar ahlaktan yoksunlar diye onlar da zihin yoruyorlar mıdır?
‘Ben İslam’ı şöyle anlıyorum’ diye bir cümle kurma cesaretinde olacaklarını sanmıyorum. Neden mi?
Çünkü yeterinde baskı ve korku cümleleri, ayet ve hadis örneklemeleri mevcut.
Peki geleceğin mimarları olacak bu gençler, kendilerinden sonraki nesillere nasıl bir İslam algısı sunacaklar?
İslam, onlar için de bir ‘ütopya dünyası’ olarak kalmaya devam mı edecek?
Bu yıl sonuna kadar yetiştirmeye çalıştığım bir proje var: Özgür İslam Düşüncesi.
Gençlerin interneti en iyi şekilde kullandıkları hepimizin malumu. Bu sebeple gençlerin İslam hakkında düşüncelerini paylaşabildikleri, diğer kişilere sorular yöneltebildikleri ve aynı zamanda çok farklı düşünceleri de topluma sunabildikleri bir App (uygulama) üzerine çalışıyorum.
Birçok konuyu içine alacak bu uygulama bir bakıma tecrübe ve düşünce değişimi (Austausch) şeklinde olacak. ‘İslam çağımıza yanıt verebilir mi?’ gibi en derin konulardan tutun da, ‘Kişiselleştirilmiş İslam’a kadar.
Bugünlerde üzerine düşündüğüm konu da sanıyorum bugünün gençlerini yakından ilgilendiriyor:
‘Gezgin İslamı’
Gezgin İslam’ı seferlik midir?
Bugün gençler (muhafazakar kesimdeki gençler de bunun içinde) ‘blablacar’ gibi ulaşım araçlarını, ‘Airbnb’ gibi konaklama imkanlarını, ‘otostop’ gibi (belki bizler için garip ve uzak olan) birlikte yolculuk yapma fırsatlarını çok daha fazla değerlendiriyorlar.
Bu saydıklarıma İslam ne der, bu çok önemli bir soru.
Gezgin Müslüman gençler İslam’ı nasıl uygulayabilirler?
Eminim birçoğunuza garip gelecektir ama söyleyeceğim: ‘Araba kullanırken ya da araç içinde iken, araçların tavanında teyemmümle abdest alarak araç içinde ima ile namaz kılmak, bu gezgin Müslüman gençler için bir çözüm olarak sunulabilir mi?
Evet, yanlış duymadınız.
Aracın tavanında teyemmüm yapmak ve araç içinde ima ile namaz kılmak.
Yok artık diyorsunuzdur.
Yok artık diyecek bir durum yok.
Ben gençlerin ne hissettiklerini aktarayım: ‘Hem yaşanan hayatla bütünleşmiş şekilde yaşamak istiyorlar ve hem de ibadetlerini yapmak istiyorlar. Yaşı ileri olanlar gibi kendi kabuğunda kalmadıkları için onlar için arkadaşları önemli ve o arkadaşları tarafından da dışlanmak istemiyorlar’.
Mesele bu kadar basit.
Evet, İslam açısından bu yeni şartların durumu nedir?
Blablacar’la yolculuk yapmak İslami midir, ya da Airbnb ile konaklamaya İslam ne der?
Karar gazetesi başta olmak üzere diğer gazetelerde yazan İlahiyatçı akademisyenler, çok merak ediyorum, bu konulara ne fetva verirler? Özellikle de Mustafa Çağrıcı Hoca bu yeni şartlar için ne diyecektir…
Sevgi ve Bilgiyle kalın
‘Araba kullanırken ya da araç içinde iken, araçların tavanında teyemmümle abdest alarak araç içinde ima ile namaz kılmak’ ifadesi ironi mi yoksa gerçek bir öneri mi anlayamadım. Özellikle araba kullanırken !
Bunun için acilen bir açıklama borçlusunuz …