Bugünkü (20 Ocak 2017) FETÖ haberleri

0

47Niğde merkezli 8 ilde FETÖ operasyonu: 40 gözaltı

Ali KADI/NİĞDE, (DHA)- NİĞDE  merkezli 8 ilde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik düzenlenen operasyonda, 40 eski polis gözaltına alındı.
Niğde Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgütle bağlantılığı olduğu ve ‘Bylock’ kullandığı iddia edilen polislere yönelik Niğde merkezli, Giresun, Kırıkkale, Kahramanmaraş, Adana, Hatay, Aksaray ve Gaziantep’te operasyon düzenlendi. Operasyonda daha önce Kanun Hükmündeki Kararnameler doğrultusunda ihraç edilen 2’si komiser, 11’i komiser yardımcısı olmak üzere 40 polis gözaltına alındı.
Diğre illerde gözaltına alınan şüphelilerin Niğde’ye getirileceği bildirildi.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

46Afşin’de FETÖ’den 3 tutuklama

AFŞİN(Kahramanmaraş), (DHA) – KAHRAMANMARAŞ’ın Afşin İlçesi’nde, FETÖ/PDY operasyonunda gözaltına alınan, öğretmenlikten ihraç edilen 3 kişi tutuklandı.
FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Terörle Mücadele Büro Amirliği ekipleri, ilçede 4 ayrı adrese operasyon düzenledi. Operasyonda öğretmenlikten ihraç edilen 4 kişi, ‘Terör örgütüne üye olmak’ suçundan gözaltına alındı. Emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 3’ü, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanırken, 1 kişi ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
Kaynak: Hürriyet

45FETÖ tutuklusu 4 komutan ilk kez hakim karşısında (2)

‘DARBE BAŞARILI OLSAYDI, BEN YİNE SANIK OLACAKTIM’
Deniz Albay Mustafa Kemal Öztürk, ifadesinde sıkı yönetim direktifinde kendisinin Karadeniz Bölge Komutanı olarak gösterildiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
“Darbe yapmayı düşünenlerin hiyerarşik değişikliğe dikkat ettiklerini düşünüyorum. Eğer benden daha kıdemli bir subay mevcut olsa ve buna rağmen Karadeniz Bölge Komutanı olarak ben değerlendirilseydim, böyle bir savunma bile yapmaya gerek yoktu. Gelen sıkıyönetim listesinde emre uymayanlar hakkında işlem yapılacağı denilmişti. Ben bu direktifleri yerine getirmedim. Darbe başarılı olsaydı, ben FETÖ’cü mahkemelerin önünde sanık olarak yine de yer alacaktım. Tahliyemi talep ediyorum.”
KAYMAKAM VE BELEDİYE BAŞKANI TANIK
Duruşmada tanık olarak dinlenen Ereğli Kaymakamı Nazım Madenoğlu ise 15 Temmuz gecesi tutuklu sanık Tuğamiral Hasan Doğan’ın kendisini garnizon komutanlığına davet ettiğini söyledi. Hasan Doğan’ın kendisine gönderdiği sivil araçla komutanlığa gittiğini ifade eden Madenoğlu, “Bana kısa bir süre sonra elinde kağıtlar olan bazı belgeleri göstermeye çalışıyordu. Kafasının karışık olduğunu söylüyordu. Bir süre sonra belediye başkanı geldi. Biz olayın mahiyeti anlamadan, vali arayınca oradan ayrıldım. Biz oradan emniyete gittik. Sabaha kadar emniyette bekledik. Sonra bir telefon görüşmemiz oldu. Bana, ‘Bütün askerleri yerlerinde tutuyorum, hatta nöbetçilerin dışarıdan görülmesini engelleyecek şekilde ayarladım. Buna karşıyım’ dedi. Ben de ‘iyi yapıyorsunuz zaten sizden beklenen budur’ dedim. Vali bey aradığında bana ‘neredesin?’ dedi. ‘Garnizondayım’ deyince azarladı. Emniyete geçmemi söyledi. Hasan Doğan bana, gelen emrin 7 sayfalık olduğunu ve içinde saçma sapan şeyler olduğunu söyledi.”
Diğer tanık Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal ise Hasan Doğan’ın yanına gittikten sonra sıkıyönetim direktifini kendilerine gösterdiğini ve altındaki imzanın emir alınacak yetkili bir imza olmadığını söylediğini anlattı. Duruşma diğer tanıkların dinlenmesi için yarın devam edecek.
Kaynak: Hürriyet

44Bursa’da FETÖ operasyonunda gözaltına alınan 24 kişi adliyeye çıkartıldı (2)

17 KİŞ TUTUKLANDI, 7 KİŞİ SERBEST
Sabah saatlerinde adliyeye sevk edilen zanlılar Cumhuriyet savcısına verdikleri ifadenin ardından, tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Hakim, aralarında fizik dersinde akıllı taktada 17/25 Aralık ile ilgili konuşma yaparken bir öğrenci tarafından cep telefonuyla görüntülenen A.K.’nın da bulunduğu 17 kişiyi tutuklarken, 7 kişi de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Kaynak: Hürriyet

43‘DEAŞ artık kaçıyor’

HERKES İTİRAZI MİLLETE YAPACAK

“Türkiye’nin gündeminde olan anayasa değişikliği ile yöneldiği yeni sistem arayışı ihtiyacın bir neticesidir. Meclis’teki sürecin tamamlanmasının ardından konu milletimizin huzuruna gelecek herkes izahını, itirazını milletimize yapacaktır.
m Bölücü örgüt çukur eylemleriyle bir yandan vatandaşlarımızı devletinden koparmak diğer yandan da diğer bölgelerdeki vatandaşlarımızı kışkırtmak istedi. Güvenlik güçleri oralara girmesin diye bu kanallar açılmış. Peki güvenlik gücü niçin var? Vatandaşının can güvenliğini sağlamak için var. Ey Batı; ya, siz bunları savundunuz be, siz bunların arkasında durdunuz, bunların yanında yer aldınız. Sizin bu dünyada özgürlük diye bir derdiniz sıkıntınız yok; özgürlük bu değil ya. Ne inanç özgürlüğüne ne fikir özgürlüğüne ne düşünce özgürlüğüne bu ülkede asla yasak gelmemiştir, gelmeyecektir.

O BÖLGELERDEN TEMİZLEYECEĞİZ

Suriye sınırımız boyunca bir terör hattı oluşturarak güya bizim kardeşlerimizle, tarihimizle, geleceğimizle irtibatını tümden kesmenin hesabı içine girdiler. ÖSO ile beraber Cerablus’tan başladık, El Rai, El Bab’a kadar girdik. Şu anda yoğun bir şekilde oradaki kuşatma harekâtı devam ediyor. DEAŞ tamamen artık kaçıyor. PYD, YPG onlarla bu mücadele kararlı bir şekilde sürüyor, sürecektir. Çünkü bizi tehdit eden hangi unsur varsa, o unsurları o bölgelerden temizleyeceğiz.

KESER DÖNER, SAP DÖNER…

DEAŞ denilen, YPG denilen örgütlere verilen gizli, açık desteğin paratoner gibi dünyadaki tüm teröristleri, tüm sapkın tipleri bölgemize ve ülkemize çekmelerinden kaynaklandığını çok iyi biliyoruz. Kimler tarafından yapıldığını da çok iyi biliyoruz. Aslında çok kısa sürede bitebilecek El Bab operasyonunun bu kadar uzamasının gerisindeki sebeplerin de gayet farkındayız. Atalarımızın dediği gibi ‘Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner’.

FETÖ MESAJI: NE MAĞDURU YA…

Darbe girişimi sonrasında FETÖ’ye yönelik operasyonlarda 43 bin kişi tutuklandı, 95 bin kişi kamudan ihraç edildi. Bazıları diyor ki ‘Bu insanlar mağdur edilmiyor mu?’ Ne mağduru ya. Bir devlete ihanet olacak, ihanet edenler devletin içinde olacak, hâlâ bu mikroplar, virüsler, hainler orada duracak. Böyle bir şey olamaz. Daha bu temizlik bitmiş değil, daha çok işimiz var. Bitmeden olmaz.

Bir kez daha ilan ediyorum; Türkiye savunma durumunu terk edip hücum pozisyonuna geçmiştir. Kimsenin ülkemize gelip bizi terörle, ekonomiyle, ihanet çeteleriyle hırpalamasına izin vermeyeceğiz. Tehdidin kaynağı neredeyse gidip orada yılanın başını ezmekte kararlıyız. Türkiye’nin yanında olmayan karşısındadır prensibiyle mücadele alanımızı genişleteceğiz.”

Bizi Hans’ın, George’un değil Ayşe’nin, Fatma’nın raporları bağlar

AB başta olmak üzere pek çok uluslararası kuruluş ülkemize karşı haksız ithamlar yöneltiyor. Daha müttefik dediğimiz ülkelerin yalanlarını, ikiyüzlülüklerini, husumet derecesine varan tutarsızlıklarını saymıyorum. Bugün buradan tekrar söylüyorum. Ne raporu hazırlarsanız hazırlayın, bizim raporumuzun sahipleri burada. Hans’ın, George’un, şunun, bunun hazırladığı raporlar bizi bağlamaz. Bizi Ahmet’in, Mehmet’in, Ayşe’nin, Fatma’nın hazırladığı raporları bağlar. Sanıyorlar ki her yerden saldırırsak Türkiye’ye diz çöktürürüz. Türkiye’de, Türkiye Cumhuriyeti’nden başka devlet yoktur, olamaz. Bu ülkeyi etnik köken üzerinden bölemediler. Mezhep, meşrep üzerinden bölemediler. Terör örgütleri üzerinden parçalayamadılar. Ekonomi üzerinden yıkamadılar. Artık atacak kurşunları kalmadı. Bundan sonra sıra bizde.
Kaynak: Hürriyet

42Kılıçdaroğlu için böyle dedi: Daha bir demokratik

TOPLUMSAL KUTUPLAŞMA OLMAZ

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun MHP Lideri Devlet Bahçeli ile yaptığı görüşme, MHP seçmenini referandumda meydanlarda etkilemeye dönük, ‘Üzerime düşeni yaptım, ama ikna edemedim’ gibi bir taktik hamleyi içeriyor mu sizce?

Doğrusu bir taktik hamlenin, MHP seçmeni üzerinde etkisi olmaz. Böyle bir taktik hamle olacağı kanaatinde değilim. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu değişikliğe karşı olma anlamında demokratik kurallar içerisinde neler yapılabileceğini kendi tabanına göstermesi gayet doğal. Dikkat ederseniz ilk zamanlardaki sert söylemlerini daha bir demokratik şekilde dillendirmeye başladı. Bu iyi bir gelişme. Vatandaşın kararını etkilemeye yönelik söylemler demokrasinin bir güzelliğidir. Herkes derdini anlatacak. AK Parti, MHP olarak meydanlarda anlatacağız. HDP ve CHP de aleyhte kampanya yapacaktır. Toplumsal kutuplaşma ve husumete dönüşmesi söz konusu olmaz. Demokratik yollarla 19. kez anayasa değişikliği yapıyoruz. Yönetim şeklinde köklü bir değişiklik getiriyor. Ufak tefek şeyleri dışarıda tutarsak, gayet demokratik geçti.

TERÖR EKONOMİDEN DAHA ÖNEMLİ

Sizce vatandaşın tavrında ne belirleyici olacak?

Türkiye gündeminin şu anda iki konusu var: Terör ve ekonomi. Terörün ülkemiz için ekonomiden çok daha hassasiyet arz ettiğini görüyorum. Terörle mücadeleye destek yüksek. Türkiye genelinde de, Güneydoğu’da, Doğu’da da kayda değer ölçüde destek var. Bizim için önemli bir güç kaynağı.
Fethullah Gülen’in suikastlarla ilgili bazı sözleri oldu, bununla ilgili tedbir alınıyor mu?

Gizemli laf ediyor. Şifreli konuşmayı seviyor.

ABD’YLE İYİ İLİŞKİLER İÇİN 3 ADIM

Yeni Amerikan yönetimi Gülen’i iade eder mi?

Yeni ABD yönetiminin, Türkiye ile ilişkilerini düzeltmesi için üç somut adım atması gerekiyor.

1- FETÖ’nün başını iade etmesi lazım. Hukuki süreci hızlandırmalı.

2- PYD, YPG ile işbirliğini, silah vererek desteklemeyi bırakması lazım. Bir terör örgütü ile bir diğer terör örgütü yok edilemez. ABD yıllardır NATO’da ortağımız. Terörle mücadele yapacaksa yanlış muhataplarla yapmamalı, Türkiye ile yapması lazım. Yeni yönetimin bu düşüncede olduğunu işitiyoruz.

3- Türk halkının ABD konusunda çok olumsuz algısı var. 15 Temmuz’da derinleşen bu algıyı düzeltmek için gözle görülür adımlar bekliyoruz.

Reina saldırganı arkasında bir istihbarat örgütü, yabancı gizli servis var mı?

Soruşturma devam ediyor, bunun için şu anda erken. Emniyet güçlerimiz yakalanan teröristi konuşturmaya çalışıyorlar.

FETÖ SIYRILMAK İSTİYOR

Rus büyükelçi suikastı ile ilgili yeni bir gelişme var mı?

Bir takım şeyler var. FETÖ’cüler El Nusra’nın yaptığını göstermeye çalışıyor. Ama ilk günden El Nusra açıklama ile yalanladı. FETÖ’cülerin bu işten sıyrılma gayreti var.

‘ANKETİ KENDİM YAPSAM İNANIRIM’

Anayasa değişikliğine ilişkin referandum konusunda anketler ne diyor?

Ben anketleri kendim yaparsam inanırım.

Sizin anketiniz ne diyor?

Bir sıkıntı yok.

Referandum sürecinde tehdit olursa, mitingler yapılır mı?

Tehdit her yerde var. Hiçbir ülke güvenli değil. Avrupa’dakilerin rahat mı olduğunu düşünüyorsunuz?

MHP ile birlikte miting yapar mısınız?

Bunları konuşmadık, konuşmadığımız bir şey hakkında fikir yürütmemiz olmaz.

‘DANIŞMANIMI DAVET ETTİLER’

Donald Trump ile yakında temas oldu mu?

Danışmanım İhsan Durdu’yu devir teslim töreni için davet ettiler.

Trump, Barack Obama’dan daha mı olumlu olacak?

Verdiği mesajlar öyle, bekleyelim, vaziyeti görelim. Ama mesajları olumsuz değil. Tarzın değişeceğini düşünüyorum. ABD yönetiminin Suriye, Irak politikalarındaki olumsuz tutumunun değişeceğini düşünüyorum. Bölgedeki varlığının etkisizleştiğini söylüyorlar. Bu bölgedeki gelecek politikalarda, Türkiye ile daha yakın çalışacağını söylüyor. Bunlar güzel şeyler.
Kaynak: Hürriyet

41‘MHP’ye bakanlık teklifi işbirliğinin arka planı’

“Başbakanın bu açıklaması çok iyi oldu. Anayasa teklifinin en başından itibaren yapılan işbirliğinin arka planında ne olduğu ortaya çıkmıştır ve Sayın Başbakan samimi bir itirafta bulunmuştur. Muhtemeldir ki bu referandum sonunda olası bir hükümet söz konusu olduğunda MHP’ye de yer verilecektir.”

FETÖ’den alınan koruma göreve iade edildi

TEKİN Bingöl, Meclis’te gazetecilere yaptığı açıklamada, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun korumalarından birinin FETÖ bağlantısı nedeniyle açığa alındığına ilişkin haberlerin de çokça kullanıldığını anımsattı. Bu korumanın, yapılan soruşturmalar neticesinde FETÖ ile bağının olmadığının tespit edilerek görevine iade edildiğini belirten Bingöl, “Bir korumanın açığa alınması üzerinden partimiz ve Genel Başkanımıza yönelik suçlayıcı iddialar da çürümüştür” dedi.

‘MHP’li bakan olabilir’

Kaynak: Hürriyet

40TSK’daki FETÖ operasyonunda 146 asker gözlatında

Çağatay KENARLI/İSTANBUL, (DHA)-İSTANBUL Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Türkiye genelinde 54 ilde FETÖ’nün, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)’daki yapılanmasına yönelik yaptığı operasyon kapsamında, örgütün şifreli haberleşme programı Bylock’u kullandıkları iddiasıyla haklarında gözaltı kararı çıkarılan 243 kişiden 146’sını gözaltına aldı

Şüphelilerin Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemleri sürüyor.
Kaynak: Hürriyet

39FETÖ tutuklusu 4 komutan ilk kez hakim karşısında

Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK, (DHA)- ZONGULDAK’ta, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan 4 eski komutan, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle ilk kez hakim karşısına çıktı.
2’nci Ağır Ceza Mahkemesin’nde ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmak’, ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’, ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme’ suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle açılan davada 15 Temmuz darbe girişiminin ardından meslekten ihraç edilen tutuklu sanıklar, Zonguldak Garnizon eski Komutanı Tuğgeneral Birol Şimşek, Garnizon Komutanlığı’nda görevli Jandarma Kurmay Albay Kamil Günler, Karadeniz Bölge ve Garnizon eski Komutanı Tuğamiral Hasan Doğan ile Deniz Albay Mustafa Kemal Öztürk ilk kez hakim karşısına çıktı.
Tuğgeneral Birol Şimşek, hayatı boyunca FETÖ ile ilişkisinin olmadığını, sıkıyönetim direktifi altında gönderilen listede adının yer almasından dolayı 180 gündür cezaevinde bulunduğunu söyledi. FETÖ’nün alçak ve hain bir örgüt olduğunu ifade eden Şimşek, şöyle konuştu:
“Ben hayatım boyunca bu alçak örgütten uzak durdum. Hiçbir ilgim olmayan konuda yer almadığım örgüt hakkında savunma yapmak zor geliyor. İsmimin hainlerce yazılmasıyla suçlanıyorum. 55 yıllık hayatımda FETÖ’den uzak durdum. Bu listeyi hazırlayan, planı yapan, kendi milletine ateş açan hainlerden listeye adımı yazanlardan şikâyetçiyim. Sadece devlet okullarında okudum. Siyasetten uzak kalmaya çalıştım. Herhangi bir yurtta, cemaatlerin hiçbir kurumunda bulunmadım. Jandarma teşkilatında FETÖ’cü olduğundan şüphelendiğimiz personel oldu. Görev yaptığım dönemde defalarca ana as birlik komutanlarına personelini çok iyi takip etmelerini, FETÖ mensubu olanların tespitin, haklarında adli idari işlem yapılmasını istedim.”
‘FETÖ MENSUBU OLMADIĞIM İÇİN ŞİKAYET EDİLDİM’
34 yıllık görev hayatının çoğu terörle mücadele ile geçtiğini anlatan Şimşek, 120 civarı takdirname ile üstün hizmet madalyası sahibi olduğunu söyledi. Şimşek, her zaman hukuktan çıkmadan, devletine hizmet eden bir asker olduğunu anlatarak, “İllerde yapılan Türkçe olimpiyatlar yapılıyor ve katılmayanlar da eleştiriliyordu. Ben katılmadığım için eleştirildim, hatta şikayetler bile aldım. Bu tavırlara beraber çalıştığım kişiler çok iyi bilirler. Bu örgütle bağlantılı olduğunu düşündüğüm kişilere de mesafeli olmuştum. Görev yaptığım dönemlerde savcı olarak ve sonradan FETÖ’ye yakınlığı ile bilinen kişilerle yakınlaşmadım. Bu örgüte mensup özelikle kendi içinizdeki FETÖ’cü personel tarafından ya da üst makamlarda ‘paşa keyfi’, ‘başçavuş’ ‘twitter’ ve BİMER üzerinden hakkımda şikayetler oldu. Bu örgüte mensup özelikle kendi içimizdeki FETÖ’cü personel tarafından ya üst makamlara ya da BİMER yoluyla şikayet edildim. Benim, ‘AK Parti düşmanı’ olduğum gibi şikayetler gitti. Askeri savcılıklara ise ‘AK Parti ile ilişki içerisinde’ diye şikayetler gitti” dedi.
‘FETÖ İLE TUTUKLANMAM BENİ DERİNDEN ÜZMÜŞTÜR’
Tutuklu bulunmasının tek sebebinin sıkı yönetim direktifi listesinde adının ‘Zonguldak sıkıyönetim bölge komutanı’ olarak yazmasının olduğunu ifade eden Şimşek, “38 yıllık askeri hayatım boyunca bütün sınır kapılarını da açsalar yine de ülkemden kaçmam. Listenin tek başına delil olarak değerlendirilemeyeceğini arz ederim. Bu hainlerce hazırlanan listede ismim bulunuyor. O akşam şehit ve gazilerimiz var, aradan 6 ay geçmiş, benimle ilgili tüm bilgiler ortada. Darbeciler, hainler ortada. Abilerden ablalardan talimat alanlar ortada. FETÖ’cü olmadıkları halde tutuklu olan, ihraç edilmiş olanlar mağduriyet yaşayan kesim bulunmaktadır. Bunun en başında da liste mağdurları bulunmaktadır. Suçsuz günahsız bir kişinin nasıl bir mağduriyet içerisinde olduğu aşikardır. Tüm ailem cezalandırılmıştır. Meslek hayatım boyunca hukukun dışına çıkmamış biri olarak her zaman görevimi yaptım. Bir insan trafik kazası gibi bir olayla tutuklanabilir, ama benim bu ithamla tutuklu bulunmam beni derin derece üzüyor” diye konuştu.
‘KIBRIS’TA TATİLDEYKEN DARBE TEŞEBBÜSÜNÜ ÖĞRENDİM’
Şimşek, darbe girişimi sırasında Kıbrıs’ta tatilde olduğunu anlatarak deniz kenarında ailesiyle yemek yerken haberi olduğunu söyledi. Şimşek, şöyle konuştu:
“Darbe girişiminden ailemle deniz kenarında yemek yerken haberim oldu. İsmimin ‘sıkıyönetim’ listesinde adı geçmesinden de albay Kamil Günler beni telefonla aramasından haberim oldu. Ben o anda gelen emire uyulmaması gerektiğini anayasaya ve hukuka aykırı bir emir olduğunu, bunu emrimdeki bütün yerlere iletmesini ve kesinlikle askeri hareketlilik olmamasını söyledim. Ben daha ilk öğrendğim anda bu emri vererek bütün riskleri üzerime aldım ve bu gelen direktife karşı çıktım. Vali ve İl Jandarma Komutanı ile irtibata geçtim. Zonguldak’ta bir hareketlilik olmaması beni rahatlatmıştı.”
KURMAY ALBAY ÇANTASINDAN ÇIKAN 1 DOLARI ANLATTI
Eski Kurmay Albay Kemal Günler de sıkı yönetim direktifinin gelmesiyle Tuğgeneral Birol Şimşek’i aradığını ve gelen direktiflere kesinlikle uyulmamasını söylediğini anlattı. Darbe teşebbüsü iddialarına karşı bunun bir parçası olmayı aklımın ucundan dahi geçirmediğini anlatan Günler çantasından çıkan 1 dolar ile ilgili şunları söyledi:
“2005’te bulunduğum Irak ve Azerbaycan’da geçici görevlerde harcırah olarak kazandığım para vardı. Oradan döndükten sonra yeni araba almak için evde ne kadar para varsa bozdurdum. O dolar da oradan kalma idi. Zarfın içine koymuştum. Eve gelince 1 doları fark ettim. O da bana özel kuvvetlerden hatıra kalsın diye sakladım. Bu doların nostalji olduğunu düşündüm. 10 yıl önce koyduğum ve unuttuğum bir konudur. Bulunan dolar ne bir şifre, ne de bir kutsiyet addettiğim bir şey değildir. Şayet öyle olsa idi, sürekli cüzdanımda taşırdım. Çantamdan çıkan 1 dolar, özel kuvvetlerde çalışırken dolar olarak verilen harcırahtan bir nostalji, bir hatıradır.”
TUĞAMİRAL HASAN DOĞAN: BEN DE FETÖ MAĞDURUYUM
Tuğamiral Hasan Doğan da darbe teşebbüsü yaşandığı akşam sanık Albay Mustafa Kemal Öztürk’ün kendisini arayarak bilgilendirilmesi üzerine makamına geçtiğini anlatarak, “Makama geçtiğimde önüme sıkı yönetim direktifi geldi. Yurtta sulh konseyi bana 1980 yılındaki Milli Güvenlik Konseyi direktifini aklıma getirdi. Cuntavari darbe girişimiyle karşı karşıya kaldığımızı çevremdeki herkese söyledim. İlk verdiğim emir, birlikte içeriden ve dışarıdan tüm askeri araçların çıkışına izin verilmemesiydi. Makamıma belediye başkanını ve kaymakamı çağırarak bilgilendirmede bulundum. Yarım saat yanımda kalıp ayrıldılar. Bana bağlı birimlerde bağımsız ve kanunsuz hiçbir şey olmadı. Ben hiçbir şekilde bu örgüte mensup değilim. 2013 yılında askeri yargı mahkemesinde FETÖ’ya bağlı mahkeme başkanı tarafından yargılandım ve cezalandırıldım. O kararı YARGITAY bozdu. Ben de bir FETÖ mağduruyum.” diye konuştu.
Duruşma sanıkların ifadeleriyle devam ediyor.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

38Bursa’da 11 askere FETÖ gözaltısı

Berktuğ ÖNCÜ/BURSA, (DHA) – BURSA’da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında 11 asker gözaltına alındı.
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü FETO/PDY soruşturması kapsamında örgütünün kriptolu haberleşme sistemi ‘ByLock’ programını kullandığı belirlenen 11 asker hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Bursa İl Jandarma Komutanlığındaki görevlerinden uzaklaştırılan askerler, Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından gözaltına alındı.
Şüphelilerin, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği belirtildi.
Kaynak: Hürriyet

37Başsavcı Bıyık, görev yaptığı adliyede FETÖ’den tutuklandı

Şaban KARDEŞ/SARAY(Tekirdağ),(DHA)- TEKİRDAĞ’ın Saray İlçesi’nde FETÖ/PDY soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan Başsavcı Mustafa Bıyık, polis ekiplerince yakalanarak gözaltına alındı. İfadesinin ardından daha önce görev yaptığı Saray Adliyesi’ne sevk edilen Bıyık, FETÖ/PDY kapsamında tutuklanarak cezaevine konuldu.
Tekirdağ’ın Saray İlçesi’nde Başsavcı olan Mustafa Bıyık, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Eylül ayında Şanlıurfa’ya tayin oldu. FETÖ/PDY soruşturması kapsamında açığa alınan Bıyık hakkında daha sonra mahkemece yakalama kararı çıkarıldı. Başsavcı Bıyık, Saray İlçesi’nde yaşayan oğlunun yanına geldi ve kendi üzerindeki otomobilini devretmek istedi. Başsavcı Bıyık’ın ilçeye geldiği bilgisi üzerine harekete geçen polis ekiplerince noterde gözaltına alındı. Saray İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde ifadesi alınan Bıyık, daha önce görev yaptığı Saray Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılık sorgusunun ardından çıkarıldığı mahkemece ‘FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçlamasıyla tutuklanan Bıyık, Tekirdağ Cezaevine konuldu. Soruşturma sürüyor.

FOTOĞRAFLI

Kaynak: Hürriyet

36Sakarya’da 36 sağlık personeli ve polis adliyeye sevk edildi (2)

9 POLİS TUTUKLANDI
Sakarya’da, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında ‘ByLock’ kullandıkları iddiasıyla adliyeye sevk edilen 9 polis çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

Kaynak: Hürriyet

35FETÖ davasında duruşmaya cep telefonu sokan avukat ifade verdi

SAMSUN, (DHA)- SAMSUN’da 37’si tutuklu 74 sanığın yargılandığı FETÖ/PDY davasının ikinci duruşmasına, yasak olmasına rağmen cep telefonu soktuğu belirlenen avukat mahkeme heyetine ifade verdi. Cumhuriyet savcısı ise baroya yazı yazılıp, avukat hakkında disiplin soruşturması başlatılmasını talep etti.
Samsun 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘FETÖ terör örgütüne üye olmak’ iddiasıyla haklarında dava açılan 37’si tutuklu 74 sanığın yargılanmasına bugün de devam edildi. Dün başlayan ve bir kısım sanıkların ifadelerinin alındığı duruşmanın ikinci gününde, mahkeme heyeti, duruşmaya katılan tutuksuz sanık ve sanık yakınlarına cep telefonuyla salona girilmesinin yasaklandığını belirtip uyardı. Mahkeme heyeti tutuklu sanıkların ifadelerini aldığı sırada iddiaya göre tutuksuz iki sanığın avukatı olan A.B.Ö. duruşma salonuna cep telefonu sokup müvekkili H.İ.K.’ya verdiği sırada salonda görevli polis memurları olayı görüp avukatı uyardı.
Uyarının ardından aynı avukat bu kez diğer tutuksuz yargılanan müvekkili A.İ.Ö.’nün duruşmayı takip etmeye gelen kızı M.B.Ö.’ye salonda cep telefonu verirken yine görevli polisler tarafından farkedildi. Polisler olayla ilgili tutanak hazırladıktan sonra mahkeme başkanına verdi. Mahkeme başkanı olayı zabıtlara geçirip avukata söz hakkı verdi. Avukat da müvekkilinin kızının cep telefonunu kendisine emanet olarak bıraktığını daha sonra da kendisinin cep telefonunu iade ettiğini söyledi. Cumhuriyet savcısı ise baroya yazı yazılarak avukat hakkında disiplin soruşturması başlatılmasını talep etti.
Daha sonra mahkeme heyeti ifadesi alınamayan tutuklu sanıkların ifadelerinin alınması için duruşmayı yarına erteledi.
Kaynak: Hürriyet

34Karlov suikastıyla ilgili 7 polis mahkemeye sevk edildi

Özkan ARSLAN/ANKARA,(DHA) RUSYA’nın Türkiye Büyükelçisi Andrey Karlov’un, suikast sonucu öldürülmesiyle ilgili soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 7 polisten 6’sı tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edilirken, bir polis adli kontrol şartıyla serbest bırakılı.

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 7 kişi savcıya ifade verdi. Savcılık ifadelerinin ardından polislerden 6’sı tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edildi. Bir polis de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Polislerin, suikastı gerçekleştiren polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş’ın ilişkide olduğu kişiler olduğu ve FETÖ bağlantıları olduğu gerekçesiyle mahkemeye sevk edildikleri belirtildi.
Kaynak: Hürriyet

33DHA ANKARA – Karlov suikastıyla ilgili 7 polis mahkemeye sevk edildi

RUSYA’nın Türkiye Büyükelçisi Andrey Karlov’un, suikast sonucu öldürülmesiyle ilgili soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 7 polisten 6’sı tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edilirken, bir polis adli kontrol şartıyla serbest bırakılı.

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 7 kişi savcıya ifade verdi. Savcılık ifadelerinin ardından polislerden 6’sı tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edildi. Bir polis de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Polislerin, suikastı gerçekleştiren polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş’ın ilişkide olduğu kişiler olduğu ve FETÖ bağlantıları olduğu gerekçesiyle mahkemeye sevk edildikleri belirtildi.

Haber: Özkan ARSLAN/ANKARA,(DHA)
Kaynak: Hürriyet

32Bolu’da FETÖ operasyonunda 14 kişi adliyede (2)

15 KİŞİ DAHA ADLİYEDE
FETÖ/PDY soruşturmasında aranan 5 kişiden 2’si daha yakalanarak gözaltına alındı. Böylece gözaltına alınanların sayısı 29’a yükseldi.
Sabah 14 kişinin adliyeye sevk edilmesinden sonra işlemleri tamamlanan 2’si emniyet müdürü, 3’ü komiser olmak üzere diğer 15 kişi de öğleden sonra adliyeye sevk edildi.

 
Kaynak: Hürriyet

31Bylock kullandıkları iddia edilen 8 üniversite öğrencisi adliyeye sevk edildi (2)

‘ÖĞRENCİ İMAMI’ TUTUKLANDI
Samsun’da FETÖ/PDY’nin Ondokuz Mayıs Üniversitesi öğrenci yapılanmasına yönelik polisin gerçekleştirdiği operasyonda ‘ByLock’ kullandıkları iddiasıyla gözaltına alınan 8 üniversite öğrencisinden Kemal Bingöl, çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. Bingöl’ün, ‘öğrenci imamı’ olduğu belirtildi. Diğer 7 kişi ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
Kaynak: Hürriyet

30Erzincan’da FETÖ’den 2 tutuklama

Coşkun MENEK/ERZİNCAN, DHA) – ERZİNCAN’da FETÖ/PDY’ye yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 19 şüpheliden 2’si tutuklandı.
Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla geçen hafta, FETÖ/PDY’nin il yapılanmasının deşifre edilmesine yönelik çalışma başlattı. Erzincan merkezli Ankara, İzmir, Trabzon, Erzurum ve Mardin’de gerçekleştirilen operasyonda 19 şüpheli gözaltına alındı. Sağlık kontrolü sonrası çıkarıldıkları Cumhuriyet Savcılığı tarafından ifadesi alınanlardan 2’si tutuklandı, 17’si adli kontrol şartıyla salıverildi.
Kaynak: Hürriyet

29Rakel Dink: Gelin önce birbirimizi yaşatalım

Özgür ALTUNCU-Mustafa ÖZDABAK-Akın ÇELİKTAŞ / İSTANBUL, (DHA) HRANT Dink, katledilmesinin 10. yıldönümünde vurulduğu yerde, Agos Gazetesi önünde anıldı. Anmada konuşan Rakel Dink, “Sevgi olmadan iman olmaz. Sevgiyi giyinin. ‘Tanrı`yı seviyorum’ deyip de kardeşinden nefret eden yalancıdır. Çünkü gördüğü kardeşini sevmeyen, görmediği Tanrı`yı sevemez. “Tanrı’yı seven kendisini de komşusunu da sevsin. Gelin önce birbirimizi anlayalım… Gelin önce birbirimizin acılarına saygı gösterelim… Gelin önce birbirimizi yaşatalım” dedi. Polis anma öncesi çevrede geniş güvenlik önlemleri aldı. Halasgargazi Caddesi trafiğe kapatıldı. Her iki yönde arama noktaları kuruldu. Anma etkinliğine katılanlar ve caddeden geçenler aranarak alana alındı. Agos Gazetesi’nin bulunduğu binaya Hrant Dink’in “Özlüyoruz Ahparing” yazılı bir posteri asıldı.

15 TEMMUZ KURBANLARI DA ANILDI

Anma töreninde tutuklu HDP milletvekillerine değinildi. Kalabalıktan alkış sesleri yükseldi. Ayrıca ‘halka kurşun sıkmış herkesi lanetliyoruz’ denilerek 15 Temmuz şehitleri de anıldı. Saat 15:00’de saygı duruşunda bulunuldu.

“DİLE KOLAY 10 YIL”

Son olarak Hrant Dink’in eşi Rakel Dink otobüs üzerine çıkarak bir konuşma yaptı. Rakel Dink konuşmasına “10 yıl. Dile kolay. Tam 10 yıl. Sensiz hiç kolay değil. Sensiz olmak, sevdiğinin yanında olmayışı, hele kalleş bir planla benden almaları ayrıca acı, ayrıca keder ve üzüntü dolu. Acısı 20 yılı bulanlara, 30’u 40’ı bulanlara ben şimdi ne diyeyim? Çocuğu öldürülenlere ben şimdi ne diyeyim?” diyerek başladı.

“ÜLKEYİ KARABASAN SARDI”

Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından Türkiye’de yaşanan olayları tek tek sıralayan Rakel Dink, “Ülkeyi bir karabasan sardı. İnsanlar korkar oldu, nefes alamaz hale geldi. Kişilikler ayak altına alındı. Onurlar kırıldı, küçümsendi. Anneler çocuklarını toprağa vermek için doğurmuşlar sanki. Doğumu teşvik ediyorlar, fakat doğanların yaşam hakkını korumayı kimse düşünmüyor. Her gün ve her gece işlenen başka cinayetlerse, iş cinayetleriyse, kadın cinayetleriyse siyasi cinayetten sayılmıyor. Kimse üstüne alınmıyor. Bir gün kuzeyden esen rüzgâr ekiyor ölüm tarlasını, bir gün güneyden esen… Lanetli hasadı toplayansa yine biz, yine halk… Kıyılarımıza bebek ölüleri vuruyor…”diye konuştu.

“ZORBALIKLAR SINIRLARI AŞTI”

Rakel Dink konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: Ey, gök ve yeryüzü… Ey, dağlar ve denizler… Kalkın, tanıklık edin. Bu topraklarda dökülen kanlara siz tanıklık edin. Çünkü insanlar sustu, susturuldu. Öldü, öldürüldü. Yas tutabilecek güç bile bitti. Yapılan zorbalıklar canilikler sınırları aştı. Akıllar durdu, akıllılar yok edildi. Kalkın dağlar denizler, gök ve yer… Siz tanık olun. Tarihe ve bugüne siz tanık olun. Günahların ağırlığına, cinayetlerin çokluğuna, yaşamların söndüğüne siz tanık olun. İblis’in sonu gelmeyen oyunlarına, yalanlarına ve son bulmayan küstahlık ve pervasızlıklara siz tanık olun. Adaleti saptıranlara, bu kadim topraklarda yaşanan iğrençliklere siz tanık olun.

“Boşların boşu” diyor ki: “Büyük işlere girdim. Kendime evler inşa ettim, bağlar diktim. Bahçeler, parklar yaptım, oralara türlü türlü meyve ağaçları diktim. Dal budak salan orman ağaçlarını sulamak için havuzlar yaptım. Kadın, erkek köleler satın aldım… Herkesten çok sığıra, davara sahip oldum. Altın, gümüş biriktirdim; kralların, illerin hazinelerini topladım… Böylece büyük üne kavuştum, benden önce yaşayanların hepsini aştım. Bilgeliğimden de bir şey yitirmedim. Gözümün dilediği hiçbir şeyi kendimden esirgemedim. Yaptığım her işten zevk aldı gönlüm…Yaptığım bütün işlere, Çektiğim bütün emeklere bakınca, gördüm ki, hepsi boş ve rüzgarı kovalamaya kalkışmakmış.”

“BİLDİRİ YAYINLAYANLAR NE ZAMAN ADALET ÖNÜNE ÇIKARILACAK”

Dava sürecine değinen Dink, ” Birkaç milliyetçi gençten oluşan örgüt gitti, yerine FETÖ geldi. Bir ara Ergenekon’muş gibi yaptılar, ama bizim davayı teğet geçti. Devlet her seferinde kuyruğunu olay yerinde bırakıp “işte iblis” diyor. Ne yalan, ne doğru.Yılanın peşinden gitmek yerine yılanın gömleğiyle uğraşmaktan ne zaman yorulacağız?

10 yıl önce sorduğumuz soruyu yeniden soruyoruz… Hedefe koyanlar, tehdit edenler, “Hrant, öfkemizin hedefisin” diyenler, Genelkurmay’dan bildiri yayınlayanlar ne zaman adalet önüne çıkarılacak? Olay yeri görüntüleri yine ortalığa saçılıyor. 10 yıl önce, bu saatlerde, burada sivilden çok jandarma varmış diyorlar. Bekliyoruz bakalım, kaç yıldır süren bu soruşturma ne zaman nihayete erecek” dedi.

“BU DAVA DA BU MİLLETİN ÖNEMLİ BİR DAVASI”

“Bu cinayetin faili meşhurdur” diyerek sözlerini sürdüren Rakel Dink, “Bu cinayetin faili öyle görünüyor ki tüm kademeleriyle devlettir. Bu halkın vicdanının bunu anlamak için 10 yılda ortaya saçılan kepazeliğin ötesinde bir şeye ihtiyacı da yoktur. Yok eğer, devlet değilse yine o devlet kendi içindeki taşları ayıklamakla sorumludur. Kutsal olan devlet değil, insandır. Kutsal olan yaşamdır” diye konuştu.

“GÖRDÜĞÜ KARDEŞİNİ SEVMEYEN, GÖRMEDİĞİ TANRI`YI SEVEMEZ”

Rakel Dink konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Bu dava, Türkiye’nin demokratikleşme anahtarlarından biridir. İlla bir şey için kullanacaksanız bunun için tepe tepe kullanın. Bu dava hakikati ararken kendini hapislerde bulan, barış ve özgürlük için mücadele ederken özgürlüğü elinden alınan tutuklu gazeteci ve milletvekili dostlarımızın da davasıdır. Tanrı’dan dileğim bir an önce sağlıkla sevdiklerine kavuşmalarıdır. Bugün, bu karanlık dönemde “neyse ki bizimkiler iktidarda” diye avunanlar, sanmayın ki iktidarda olan sizdendir. Sizin iyi niyetlerle bu ülkeyi yönetmesi için gönderdikleriniz, halk çocuğuyken devlet adamları oldular. Sözlerini çoktan unuttular. Şimdi suçlarına sizi ortak etme peşindeler. Siz bunu hak etmediniz. Hep birlikte çok daha iyilerini hak ediyoruz. Ve çok daha iyilerini umarım başaracağız. Sevgi başkaları için bir şeyler yapmaktır. Sevgi yolunda yürüdüğünüz zaman canınız yanacak, acıyacaktır elbet. Sevgi en güçlü ruhsal savaştır. Sevgi kötülüğe iyilikle cevap verir. Sevgi olmadan iman olmaz. Sevgiyi giyinin.“Tanrı`yı seviyorum deyip de kardeşinden nefret eden yalancıdır. Çünkü gördüğü kardeşini sevmeyen, görmediği Tanrı`yı sevemez.” Tanrı’yı seven kendisini de komşusunu da sevsin. Sevgili dostlar. Tam 10 yıldır sizinle birlikte buradayız. Acıda akraba olduk demiştik. Hikayelerimizi anlattık, dinledik. Bir o kadar da acı ve acılık dolu, keder ve gözyaşı dolu hikayeler oluştu, çoğaldı, binlerce, on binlerce… Sadece birlikte yaşamak değil, eşit ve mutlu yaşamak önemli olan. Ve onurlu, özgür yaşamak… Gelin, bu ülkedeki güvercin tedirginliğini kaldıralım. Gelin, güvercinlere kıymayalım. Çutagımın dediği gibi: Gelin önce birbirimizi anlayalım…Gelin önce birbirimizin acılarına saygı gösterelim…Gelin önce birbirimizi yaşatalım.”

(FOTOĞRAF)

 
Kaynak: Hürriyet

28Bayrampaşa Çevikkuvvet Müdürlüğü’nün işgali soruşturması tamamlandı

Özden ATİK – Ümit TÜRK/İSTANBUL,(DHA) FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimine yönelik soruşturmalarına ilişkin 7. iddianame tamamlandı. Bayrampaşa Çevik Kuvvet Müdürlüğü’nü işgal girişimiyle ilgili 18’si rütbeli 58 şüpheli hakkında 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi. Askerle mücadele eden vatandaşlardan Ümit Yolcu’nun şehit olduğu ve 16 kişinin de yaralandığı işgal girişimine ilişkin hazırlanan iddianame, İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca hazırlanan iddianamede, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında FETÖ mensuplarının stratejik öneme sahip kurum ve kuruluşları hedef aldıkları, bunlardan birinin de Bayrampaşa Çevik Kuvvet Müdürlüğü olduğu belirtildi.
İLK İŞGAL GİRİŞİMİNDE BULUNULAN POLİS YERLEŞKESİ
Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nün barındırdığı yaklaşık 5 bin polis memuru, envanterinde kayıtlı TOMA (Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı), panzer ve short land gibi zırhlı araçları, silah ve mühimmat kaynaklarıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün en güçlü birimlerinden biri olduğu belirtilen iddianamede, “Darbeci askerler tarafından kendilerine karşı oluşabilecek en önemli tehdit polis mukavemeti olarak düşünülmüş olmalı ki İstanbul Emniyet Teşkilatı’nın 3 ana yerleşkesinden biri olan ve personel olarak yoğun bir yerleşke olması açısından ilk işgal girişiminde bulunulan yerleşke, Bayrampaşa Çevik Kuvvet Yerleşkesi olmuştur” denildi.
“DARBECİLERİN İSTANBUL’DAKİ EN ETKİN BİRLİĞİ…”
Bayrampaşa Çevik Kuvvet Müdürlüğü’nde meydana gelen olaylar 66.Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı’nda görev yapan subay, astsubay ve erler tarafından gerçekleştirildiği ifade edildi. İddianamede, 66.Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı’nın tank ve zırhlı araçları barındırması nedeniyle darbe girişimi kapsamında İstanbul, Avrupa yakasında FETÖ mensuplarınca en etkin olarak kullanılan birliklerden biri olduğu kaydedildi.
“HAYIRLI OLSUN İHTİLAL OLDU”
İddianamede, yapılan tüm hazırlıkların şüpheli Yusuf Sari koordinesiyle gerçekleştirildiği belirtildi. Şüpheli Üsteğmen Kurtuluş Kara komutasında 2 tank, zırhlı muharebe araçları ile şüpheli erlerle birlikte ile Bayrampaşa Çevik Kuvvet Yerleşkesi’ne intikal etti. Kışladan 21.30’da çıkış yapan şüpheliler saat 22.20 itibariyle yerleşkeye vardılar. Yerleşkeye ilk varan şüphelilerden Kurmay Yarbay Kadir Yıldız beraberindeki uzman çavuşlarla B kapısına gelerek nöbet tutan tanık polis memurlarına hitaben “Hayırlı olsun ihtilal oldu. Hulusi Akar’ı da aldık. Cumhurbaşkan’ı tutuklandı, hükümet düştü. Herkes silahlarını bıraksın teslim olsun. Dışarı çıkmak isteyen silahlarını teslim edip çıkabilir” şeklinde söylemlerde bulundu. Nöbetçi Amir mağdur Selma Gençkaya’ya da aynı sözleri tekrar eden şüpheli Kadir Yıldız, tüm silahları personelle birlikte teslim etmelerini söyledi.
“POLİSE TESLİM OL ÇAĞRISI YAPTI”
C Kapısını tutan şüphelilerden Kurmay Albay şüpheli Yusuf Sari ise buradaki polislere, “Polisle çok sırt sırta çatıştık. Bizim sizinle bir derdimiz yok. Biz bu ülkedeki haksızlıklara ve hukuksuzluğu karşı Yurtta Sulh Cihanda Sulh ekibi olarak dur demeye geldik” diyerek kendi taraflarına geçmeleri çağrısında bulundu. Sari, “Binayı boşaltın silahlarınızı bırakın teslim olun. Eğer ki amiriniz beş dakika içinde buraya gelmezse tankı ateşleyeceğim” dedi.
“POLİS TESLİM OLMADI”
Yusuf Sari’nin, mağdur Selma Gençkaya ve Çevik Kuvvet Şube Müdürü mağdur Kayhan Şahan’a darbe yapıldığını, teslim olmasını, iş birliği yapmadığı taktirde zor kullanacaklarını ve çok kan döküleceğini söyledi. Mağdur Kayhan Şahan, şüpheli Yusuf Sari’ya yerleşkeyi teslim etmeyeceğini, askeri içeri sokmama ve yerleşkeyi teslim etmeme konusunda kesin talimat aldığını, yerleşkeye girmek istedikleri taktirde çatışacaklarını, ilk silah patladığında o anda orada bulunan herkesin öleceğini, o gecenin sabahını kimsenin göremeyeceğini belirterek gözdağı vermek amacıyla gerçek sayı o kadar olmadığı halde iceride 2 bin personelin bulunduğunu söyledi. Bunun üzerine Yusuf Sari da bekleyeceklerini, ilk ateş eden personelin kendileri olmayacağını, polislerin de çok heyacanlı olduğunu ve sakin olmaları gerektiğini söyledi.
“HAVAYA ATEŞ EDİLİNCE VATANDAŞLAR ZIRHLI ARACA ÇIKTI”
Saat 00.31’den itibaren vatandaşların kalabalık bir şekilde yerleşkeye gelerek askerlere kışlaya donmelerini soyleyerek ikna etmeye çalışırken şüpheli Kadir Yıldız megafonla, “Sıkıyonetim ilan edildi evinize gidin” dedi. Vatandaşların tepkisi artınca Kadir Yıldız’ın havaya ateş açmanın serbest olduğunu söylemesi üzerine 4-5 el ateş edildiği, vatandaşların zırhlı aracın üzerine çıkarak Kadir Yıldız’ın kullandığı tüfeği almak istedikleri sırada yaşanan boğuşma sırasında Kadir Yıldız’ın piyade tüfeğiyle ateş ederek Ümit Yolcu’nun ölümüne, müşteki Ahmet Daylan’ın başından yaralanmasına, müşteki Mehmet Yazıcı’nın da omzundan yaralanmasına neden oldu. Kadir Yıldız’ın rastgele ateş etmesi sonucu diğer müştekilerin de yaralandığı anlatıldı. Şupheli Kadir Yıldız’ın yanında bulunan şüpheli er Telat Yasin Özen’e “Gerekirse şehadet şerbetini burada iceceğiz. Teslim olmak yok” dedi. Ancak Yıldız’ın vatandaşların yardımıyla emniyet güçlerince gözaltına alındı. Üsteğmen Kurtuluş Kara’nın da erlere tankın namlusunu doldurma emrini verdi, ancak bu emir yerine getirilmedi. Şüpheli astsubay Mehmet Ali Çelikkaya da vatandaşların gelmesi uzerine şüpheli erlere “Korkmayın bordo bereliler gelip sizi kurtaracak” dedi.
“VATANDAŞLARIN MÜCADELESİYLE TESLİM OLDULAR”
Şüpheli askerler, vatandaşların fedakarca mücadelesi sonucunda saat 01.00’da teslim oldu. İddianamede, şüpheli Kurtuluş Kara’nın da gözaltı işlemleri sırasında kendisini bulunduğu tanka kilitlediği, vatandaşların tankı sallaması üzerine dışarı çıktığı, tankın uzerine çıkarak “Ben sizin komutanınızım bana itaat etmek zorundasınız” dediği de anlatıldı.
İSTENEN CEZALAR
İddianamede, 18’si tutuklu 58 asker hakkında, “Türkiye Büyük Millet Meclisini ve hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” ve “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçlarından 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Yine tüm şüpheliler hakkında “Silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan da 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Maktül Ümit Yolcu’nun öldürülmesi ve 16 kişinin de yaralanması olaylarına ilişkin ise bazı askerler hakkında, “Kasten öldürme, yaralama ve tehdit” suçlarından da değişik oranlarda hapis cezaları istendi.

 

(FOTOĞRAF)
Kaynak: Hürriyet

27Gizli tanık; Akın İpek düğün takılarını Gülen’e götürdü

Bahri KARATAŞ/İZMİR, (DHA) – İZMİR’de, FETÖ/PDY ‘okul ve dershaneler Türkiye sorumlusu’ olduğu belirtilen, Fethullah Gülen’in yeğeni Mehmet Mezher Gülen’in de aralarında yer aldığı 14 sanık hakkında ‘silahlı terör örgütü yöneticiliği’ ve ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçlarından 15 ila 22.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davada ayrıntılar ortaya çıkmaya başladı. İşadamı Akın İpek’in, evlendiğinde takılan takıları, Fethullah Gülen’e götürüp verdiği ileri sürüldü.
Cumhuriyet Savcısı Ayhan Yılmaz’ın, FETÖ/PDY lideri Fetullah Gülen’in yeğeni bir numaralı sanık Mehmet Mezher Gülen’in de aralarında bulunduğu 14 tutuklu sanık hakkında hazırladığı iddianame İzmir 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede, örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), yargı ile emniyetteki sorumlulardan oluşan ve ‘hususi’ denilen kişilere, haftalık 25 bin lira ödeme yaptığı belirtildi. İiddianamede ayrıca, ‘Yeğen’ kod adlı gizli tanığın örgütün yapısıyla ilgili aktardığı bilgilere de yer verilirken, örgüt içerisinde geniş yetkilere sahip Arama Tarama Mesulleri’nin (ATM) örgüt mensuplarının tamamından sorumlu olduğu, güvenlik birimlerinin FETÖ’ye yönelik düzenledikleri operasyonlarda örgütü zor durumda bırakabilecek hususların kontrollerini gerçekleştirdiği, kontrolünü yaptığı kişiyi ceza olarak doğu illerine veya Afrika ülkelerine atama yetkisine sahip oldukları vurguladı.
‘ALLAH SANA DAĞLARDAN ALTIN NASİP ETSİN’ DUASI
İddianamade, ‘Yeğen ‘kod adlı gizli tanığın şu ifadeleri yer aldı:
“Hizmet hareketimiz maddi sıkıntıya girdiği dönemde, yeni evlenen Akın İpek, düğünde kendisine takılan altınları hocamıza götürüp ‘Alın hocam bunu hizmetimizde sıkıntı içerisinde olan yerlerde kullanın’ demiştir. Hocamız da altını alarak Akın İpek’e ‘Allah da sana dağlardan altınlar nasip etsin’ diyerek dua etmiştir. Bu duanın ardından, örgüt içerisinde altın madeni açan kişilerin, Fethullah Gülen’in duası sayesinde altın buldukları söylenerek bir algı oluşturuldu.”
ARAMA TARAMA MESULLERİ (ATM)
Örgüt içerisinde Arama Tarama Mesulleri (ATM) görevlileri bulunduğunu, bu kişilerin çok gizli olduğunu, bilgisayar, dijital ve elektronikten üst düzey seviyede bilgisi olan kişiler olduğunu da belirten ‘Yeğen’ kod adlı gizli tanık şöyle devam etti:
“Bu görevliler direk olarak örgüt lideri Fethullah Gülen’e bağlıdırlar. FETÖ/PDY terör örgütü içerisinde çok etkili kişilerdir. Örgüt üyelerinin tayinlerini çıkartılmasına ve cezalandırılmasına kadar büyük yetkileri vardır. Örgüt içerisinde bu kişilere güvenlikçi ve teknik personel gözü ile bakılır. Üyelerin bilgisayarında, örgüte yapılacak bir operasyon esnasında zor durumda bırakabilecek bir durum olup olmadığının kontrolünü yapar, eğer var ise siler. Kontrolünü yaptığını kişiye ceza olarak, doğu illerine ya da Afrika ülkelerine tayinini çıkartma yetkisine sahiptir.”
GÜLENE BAĞLI ‘HUSUSİLER’
Türkiye emniyet imamının formalite gereği Türkiye abisine bağlı olduğunu ancak arka planda direkt örgüt lideri Fethullah Gülen’e bağlı olduğunu, örgüt içindeki ‘hususi’lerin kendi aralarında 4 gruba ayrıldığını söyleyen gizli tanık şöyle devam etti:
“Emniyet içerisinde ne kadar birim varsa o kadar birim imamı vardır. Emniyet içerisindeki birim imamları birbirlerini tanırlar. Birim imamları görev ve sorumlulukları yönünden emniyet il imamına bağlıdırlar. TSK içerisinde ise hususiler; Kara Kuvvetleri imamı, Hava Kuvvetleri imamı, Deniz Kuvvetleri imamı, Jandarma imamı ve Sahil Güvenlik imamı olmak üzere guruplara ayrılırlar, birbirlerini tanırlar, haftalık toplantı yaparlar. Adliye içerisinde de ‘hakimler imamı, savcılar imamı, katipler imamı ve avukatlar imamı’ olmak üzere guruplara ayrılırlar. Cezaevleri adliye imamlarına bağlıdırlar, katiplere ayrı bir önem verilir. Sebebi örgüt içerisinde bulunmayan hakim ve savcıların alabilecekleri olumsuz kararlarda (arama veya yakalama gibi) bu kararları örgüte sızdırmaları istenmekte olduğundan dolayıdır. Hususileri takip eden kişiler hiçbir zaman kendilerini deşifre etmezler, çok gizlidirler. Hususiler, örgüt lideri Fetullah Gülen’in bizzat takip ettiği ve ilgilendiği konuların başında gelir. Bu kişilere haftata 25 bin lira ödeme yapılır. Örgüt lideri Fetullah Gülen’in ‘Örgüt içerisinde mali bir kriz yaşansa bile hususilerin ödemelerini asla aksatmayacaksınız, gerekirse evinizi ve arabanızı satıp hususilerin ödemesini yapacaksınız’ dediği bilinmektedir.”
KADİR GECESİ ÖRGÜT İÇİN PARA DEMEK
Himmet mevsimiNİN genellikle Ramazan ayı içerisine denk getirildiğini kaydeden gizli tanık, “Özellikle kadir gecesi örgüt için çok önem arz etmektedir. Bu gecede örgüt lideri Fetullah Gülen’in kasetleri ve videoları izlettirilir. Bu suretle insanların dini duyguları ön plana çıkartılır. Bu gecede belirlenen himmet rakamlarının Allah’a 1 verirseniz Allah da size 1000 verir şeklinde söylenerek mütevellilerin daha fazla himmet vermesi sağlanır” dedi.
OKULLARIN İMAMI YEĞEN GÜLEN
FETÖ/PDY terör örgütünün tüm Türkiye’de bulunan örgütün okullarının imamının Mehmet Mezher Gülen olduğunu belirten Yeğen kod adlı gizli tanık şöyle devam etti:
“Mehmet Mezher Gülen örgüt Lideri Fetullah Gülen’in ölen kardeşi Seyfullah (Sıbgatullah) Gülen’in oğludur. Örgüte bağlı tüm okulların denetimini yapar. Örgüte bağlı tüm bölge okul imamları Mehmet Mezher Gülen’e bağlıdır. Türkiye çapında tüm Alevi vatandaşlarımızın faaliyetlerini takip edip bir rapor hazırlayan kişi ise Ömer Mustafa Aytekin. Ömer Mustafa Aytekin aynı zamanda FETÖ/PDY terör örgütü içerisinde Türkiye diyalog imamıdır. Daha önce Arjantin imamlığı görevini yürütmüş, bu görevinden rahatsızlığı sebebiyle Türkiye’ye gelerek diyalog imamı olmuştur. Yabancı ülkelerden ülkemize gelen ve örgüt ile bir bağı olan yabancı din görevlilerini diyalog imamı olarak Ömer Mustafa Aytekin karşılar.”

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

26FETÖ’nün kaymakam adayları imamı yakalandı

Mustafa TURAPOĞLU/TOKAT,(DHA)- TOKAT’ta Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında örgütün 99’uncu dönem Türkiye kaymakam adaylarının imamı olduğu ileri sürülen ‘Faruk’ kod adlı M.G. gözaltına alındı.
Kentte Cumhuriyet Başsavcılığı’nın FETÖ/PDY’nin ‘mülkiye yapılanması’na yönelik yürüttüğü soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında alınan ifadeler doğrultusunda örgütün 99’uncu dönem Türkiye kaymakam adaylarının imamının ‘Faruk’ kod adlı M.G. olduğu belirlendi. Hakkında gözaltı kararı çıkartılan M.G., Ankara’da yakalandı. Tokat’a getirilen M.G.’nin ifadesi üzerine 16 kaymakam ile 17 üst düzey bürokrat hakkında inceleme başlatıldı. Bürokratlar arasında bir vali yardımcısının da bulunduğu öğrenildi. M.G.’nin FETÖ’ye ait özel bir kurumda öğretmen olarak görev yaptığı tespit edildi.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

25Başbakan’dan önemli açıklamalar

ABD’nin yeni yönetiminden gelen mesajların olumsuz olmadığını da belirten Yıldırım, “Tarzın değişeceğini düşünüyorum” dedi.

Yıldırım, El Bab operasyonları için de “Rusya ile kapsamlı askeri angajman sayılacak anlaşma yaptık. Hava harekâtları için, tatsız bir olay yaşanmasın diye. Diğer koalisyon ülkeleri ve ABD için de benzer çalışmalar yapılıyor” açıklamasında bulundu.

Gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle Meclis’te sohbet eden Yıldırım, özetle şunları söyledi:

HERKES DERDİNİ ANLATACAK

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun MHP Lideri Devlet Bahçeli ile yaptığı görüşme, MHP seçmenini referandumda meydanlarda etkilemeye dönük, ‘üzerime düşeni yaptım, ama ikna edemedim’ gibi bir taktik hamleyi içeriyor mu sizce?

– Doğrusu bir taktik hamlenin, MHP seçmeni üzerinde etkisi olmaz. Böyle bir taktik hamle olacağı kanaatinde değilim. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu değişikliğe karşı olma anlamında demokratik kurallar içerisinde neler yapılabileceğini kendi tabanına göstermesi gayet doğal. Dikkat ederseniz ilk zamanlardaki sert söylemlerini daha bir demokratik şekilde dillendirmeye başladı. Bu iyi bir gelişme.

Gayet tabii herkes, her konuda anlaşamaz, ama meclis süreci tamamlandıktan sonra söylemler kampanyaya dönüşecek. Vatandaşın kararını etkilemeye yönelik söylemler demokrasinin bir güzelliğidir. Herkes derdini anlatacak. Ak Parti, MHP olarak meydanlarda anlatacağız. HDP ve CHP de aleyhte, karşı kampanya yapacaktır. Toplumsal kutuplaşma ve husumete dönüşmesi söz konusu olmaz. Demokratik yollarla 19. kez anayasa değişikliği yapıyoruz. Yönetim şeklinde köklü bir değişiklik getiriyor. Ufak tefek şeyleri dışarıda tutarsak, gayet demokratik sınırlar içerisinde geçti.

Sizce vatandaşın tavrında ne belirleyici olacak?

– Türkiye gündeminin şu anda iki konusu var. Terör ve ekonomi. Terörün ülkemiz için ekonomimizden çok daha hassasiyet arz ettiğini görüyorum. Devlet terörle mücadele ediyor. Vatandaş da görüyor. Terörle mücadeleye destek yüksek. Türkiye genelinde de, Güneydoğu’da, Doğu’da da kayda değer ölçüde destek var. Bizim için önemli bir güç kaynağı.

AVRUPALILAR HAZIRDAN YİYOR

Ekonomideki dalgalanma konjonktürel. Dünyada da belirsizlikler var. Avrupalılar hazırdan yiyorlar, istirahatteler. Büyüme yok, eksi düzeyde. Birkaç ülkede seçim olacak. 2017 bakımından durgunluk buralarda devam edecek. Tabii ki bu durum, Türkiye’yi de etkileyecek. ABD, 8 Kasım’dan beri dünyanın hesaplarını bozdu. Dolar tırmandı, gelişmekte olan ülkeler etkilendi. Bizim ilave risklerimizi koyarsak bu dalgalanmanın normal izahı var.

MERKEZ BANKASI KONUSUNA HAKİM

Her türlü olumsuzluğa rağmen, makroekonomik göstergeler açısından, Türkiye birçok ülkeye göre daha sağlam. Maksatlı operasyon çekenler FETÖ’cüler, PKK. Merkez Bankamız konusuna hakimdir. Elindeki araçlarla gereken tedbirleri alır, almaya da devam ediyor. Hükümet olarak gereken tedbirleri alıyoruz. Hava limanı işletmelerinin, döviz borcunu erteledik, yeniden yapılandırıyoruz. Aşırı kur farkından kaynaklanan olumsuzlukları gidermeye yönelik, işletmelerle ilgili de tedbirler alıyoruz. İşletmelerde canlı kredilerin devam ettirilmesi, sicil affından tutun da başka araçlara kadar, sektörlerin etkilenmeyeceği tedbirler alıyoruz. Bankalar KOBİ’lere bir hat açtılar, onu genişleteceğiz. Tüm bunlar için bütçeye ilave kaynaklar aktaracağız.

Fethullah Gülen’in suikastlerle ilgili bazı sözleri oldu, bununla ilgili tedbir alınıyor mu?

– Öyle gizemli laflar ediyor. Şifreli konuşmayı seviyor.

BEKLEYİP, VAZİYETİ GÖRELİM

Trump ile yakında temas oldu mu?

– Danışmanım İhsan Durdu’yu devir teslim töreni için davet ettiler.

Trump, Obama’dan daha mı olumlu olacak?

– Verdiği mesajlar öyle, bekleyelim, vaziyeti görelim. Ama mesajları olumsuz değil. Tarzın değişeceğini düşünüyorum. ABD yönetiminin Suriye, Irak politikalarındaki olumsuz tutumunun değişeceğini düşünüyorum. Bölgedeki varlığının etkisizleştiğini söylüyorlar. Bu bölgede ki gelecek politikalarda, Türkiye ile daha yakın çalışacağını söylüyor. Bunlar güzel şeyler.

Yeni yönetim Gülen’i iade eder mi?

Yeni ABD yönetiminin, Türkiye ile ilişkilerini düzeltmesi için üç somut adım atması gerekiyor.

1- İlişkilerimizi olumsuz noktaya getiren FETÖ’nün başını bize iade etmesi lazım. Hukuki süreci hızlandırmalı.

2- PYD, YPG ile işbirliğini, silah vererek desteklemeyi bırakması lazım. Bir terör örgütü ile bir diğer terör örgütü yok edilemez. Devlete uygun bir iş değil. ABD yıllardır NATO’da ortağımız. Terörle mücadele yapacaksa yanlış muhataplarla yapmamalı, Türkiye ile yapması lazım. Yeni yönetimin bu düşüncede olduğunu işitiyoruz.

3- Türk halkının ABD konusunda çok olumsuz bir algısı var. 15 Temmuz’da derinleşen bu olumsuz algıyı düzeltmek için gözle görülür adımlar bekliyoruz.

NE LAF VARSA SÖYLEDİK

PYD konusunda gök kubbede söylenecek ne kadar laf varsa söyledik. Artık ‘bilemiyoruz’ diyecek halleri yok. ABD son zamanlarda Fırat Kalkanı ve DEAŞ ile mücadele konusunda daha olumlu yaklaşıyor. Türkiye, Rusya ve kısmen İran’ın aldığı inisiyatifi desteklemek konusunda bizimle birlikte hareket etmek istiyorlar. Bu da önemli bir şey.

BENZER ANLAŞMA İÇİN ÇALIŞILIYOR

İngiltere bugün (önceki gün) El Bab’ı vurdu?

– Rusya ile kapsamlı askeri angajman sayılacak anlaşma yaptık. Hava harekâtları için, tatsız bir olay yaşanmasın diye. Diğer koalisyon ülkeleri ve ABD için de benzer çalışmalar yapılıyor.

KENDİM YAPARSAM İNANIRIM

Referandum konusunda anketler ne diyor?

– Ben anketleri kendim yaparsam inanırım.

Sizin anketiniz ne diyor?

– Bir sıkıntı yok.

Referandum sürecinde tehdit olursa, mitingler yapılır mı?

– Tehdit her yerde var. Hiçbir ülke güvenli değil. Avrupa’dakilerin rahat mı olduğunu düşünüyorsunuz?

MHP ile birlikte miting yapar mısınız?

– Bunları konuşmadık, konuşmadığımız bir şey hakkında fikir yürütmemiz olmaz.

Reina saldırganı arkasında bir istihbarata örgütü, yabancı gizli servis var mı?

– Soruşturma devam ediyor, bunun için şu anda erken. Emniyet güçlerimiz yakalanan teröristi konuşturmaya çalışıyorlar.

FETÖCÜLERİN SIYRILMA GAYRETİ VAR

Rus büyükelçi suikastı ile ilgili yeni bir gelişme var mı?

– Bir takım şeyler var. FETÖ’cüler bunu, El Nusra’nın yaptığını göstermeye çalışıyor. Ama ilk günden El Nusra açıklama ile bunu yalanladı. FETÖ’cülerin bu işten sıyrılma gayreti var.

 
Kaynak: Hürriyet

24Beydağ’da FETÖ’den 10 gözaltı

İZMİR’in Beydağ İlçesi’nde yapılan FETÖ/PDY’ye yönelik operasyonda, 10 kişi gözaltına alındı.
Beydağ’da bu sabah gerçekleştirilen ‘Turan -1’ adlı operasyonda, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) üye olduğu belirtilen 10 kişi gözaltına alındı. 4’ü kadın, 6’sı erkek çeşitli meslek gruplarından 10 şüpheli, gözaltına alınarak emniyete götürüldü. Emniyetteki işlemlerinin ardından şüphelilerin adliyeye sevk edileceği bildirildi. Operaslyon kapsamında 1 kişinin daha arandığı belirtildi.

Faruk ÇARK / BEYDAĞ (İzmir), (DHA)
FOTOĞRAF
Kaynak: Hürriyet

23Kadir Güntepe’nin eşi de gözaltına alındı

Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında Kayseri’de gözaltına alınan ve daha sonra Tokat’a getirilen eski Beytüşşebap Kaymakamı ve Elazığ Valiliği Hukuk Müşaviri Kadir Güntepe’nin eşi Zeynep Güntepe de bugün gözaltına alındı.

Kayseri’de gözaltına alınan Zeynep Güntepe’nin geçmiş yıllarda örgüte yakın özel şirketlerde görev yaptığı öne sürüldü. Ayrıca Kadir Güntepe ile ilgili yeni bilgilere ulaşıldı.

Kadir Gültepe’nin Ankara’da Hacettepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde eğitimini sürdürdüğü sırada, örgütün ortaokul öğrencilerine ağabeylik yaptığı öğrenildi.

Bu arada terör örgütünün şifreli haberleşme uygulaması “ByLock”u kullandığı iddia edilen Kadir Güntepe’nin emniyetteki işlemleri sürüyor.

Kadir Güntepe gözaltına alındı

Güntepe’nin takipçi sayısı hızla azaldı

.
Kaynak: Hürriyet

22Sivas’ta FETÖ’den 7 kişi tutuklandı

Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS, (DHA)- SİVAS’ta Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında Sivas merkezli 15 ilde düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 42 şüpheliden 7’si tutuklandı.
İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin, Sivas Cumhuriyet Başsavcılığının FETÖ/PDY’ye yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında, FETÖ/PDY’ye bağlı okullarda öğretmenlik, idarecilik ve yöneticilik yapan, aynı zamanda çeşitli illerdeki kurumlarda örgütün ‘Kurum imamı’ olduğu iddiasıyla gözaltına alınan 42 şüpheliden 13’ünün Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemleri tamamlandı. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden F.O., Ş.N.E., G.K., S.C.Y., F.A., M.K.K., N.K., tutuklandı. A.Y., F.B.A., F.Ö., S.M., S.P.,ise adli kontrol şartıyla, F.G. ise, savcılıkça serbest bırakıldı.
Operasyon kapsamında zanlılardan 29’unun emniyetteki işlemleri devam ederken, firari 3 şüphelinin yakalanması için ise çalışmalar sürüyor.
Örgüte bağlı okullarda çalışmalarına rağmen sahte evrakla işsizlik maaşı alarak devleti zarara uğrattıkları, aldıkları işsizlik maaşlarını örgüte gelir olarak aktardıkları, kamu zararına nitelikli dolandırıcılık yaptıkları MASAK raporuyla tespit edilen ve bazıları ByLock kullanıcısı olan zanlıların yakalanması için Sivas merkezli, Ankara, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, Kahramanmaraş, Kastamonu, Sinop, Kırşehir, Kayseri, Konya, Samsun, Trabzon, Tokat ve Yalova’da dün düzenlenen operasyonda, 39 kişi gözaltına alınmıştı, daha sonra bu sayı 42’ye yükselmişti.
3 AVUKAT GÖZALTINA ALINDI
FETÖ soruşturmaları kapsamında kente görev yapan 3 avukat da gözaltına alındı. İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, örgütün avukat yapılanmasında yer aldıkları ileri sürülen avukatlar S.A, O.İ. ve P.İ’yi gözaltına alındı.Sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler ifadeleri alınmak üzere Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.
Kaynak: Hürriyet

21Atilla Kılıç: Polislerin göreve dönmesini memnuniyetle karşılıyoruz

 

Ahmet SOYDOĞAN/GAZİANTEP, (DHA) – TÜRKİYE Polis Emeklileri Derneği Gaziantep Şubesi Başkanı Mehmet Atilla Kılıç, FETÖ/PDY kapsamında açığa alınıp, soruşturma sonunda örgütle ilgisi olmayan polislerin mesleğe iadelerinin doğru bir adım olduğunu söyledi.

PEDER Gaziantep Şube Başkanı Mehmet Atilla Kılıç, Şube düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. FETÖ/PDY ile ilgisi olmayıp açığa alınan polis memurlarının göreve iadelerini dernek olarak memnuniyetle karşıladıklarını belirten Kılıç, “Hükümet FETÖ/PDY yapılanması ile ilgisi olmayan ama açığa alınan memurlar ile ilgili çalışma başlattı. Bu çalışmanın sonucu FETÖ/PDY ile alakası olmayan arkadaşlarımız tekrar göreve dönmeye başladı. Hükümetin attığı bu adımları memnuniyetle karşılıyoruz ve suçu olmayan tüm arkadaşlarımızın göreve dönmesini istiyoruz” dedi.

Gaziantep’te huzur ve güven ortamının tesis edilmesi için kamu kurumları, STK ve vatandaşlar olmak üzere herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini da dile getiren Kılıç, “Kentte yaşayan yabancıların iş yerleri ve konutları etkin bir şekilde denetlenmelidir. Özel güvenlik elemanları etkin bir şekilde kullanılmalı ve emekli polis memurlarından da gönüllük esasına göre faydalanılmalıdır” diye konuştu.

FOTOĞRAFLI

 

 

 
Kaynak: Hürriyet

20FETÖ’den gözaltına alınan kaymakam Güntepe, Tokat’a getirildi (2)

EŞİ DE GÖZALTINA ALINDI
Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında Kayseri’de gözaltına alınan ve daha sonra Tokat’a getirilen eski Beytüşşebap Kaymakamı ve Elazığ Valiliği Hukuk Müşaviri Kadir Güntepe’nin eşi Zeynep Güntepe de bugün gözaltına alındı.
Kayseri’de gözaltına alınan Zeynep Güntepe’nin geçmiş yıllarda örgüte yakın özel şirketlerde görev yaptığı öne sürüldü. Ayrıca Kadir Güntepe ile ilgili yeni bilgilere ulaşıldı. Kadir Gültepe’nin Ankara’da Hacettepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde eğitimini sürdürdüğü sırada, örgütün ortaokul öğrencilerine ağabeylik yaptığı öğrenildi.
Soruşturma sürüyor.
Kaynak: Hürriyet

19Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan kaymakama tepki: Ey kaymakam, sen kendini ne sanıyorsun? Haddini bileceksin

Bahar DEMİREL / ANKARA, (DHA) – CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, bir gaziyle ilgili kendisine gelen şikayet üzerinden, ismini vermediği bir ilçenin kaymakamına tepki göstererek, “Gazimiz evraklarını gönderiyor; fakat evraklar maalesef işleme konmuyor veya ağırdan alınıyor. Tabi, ilgili yerlere de durumu bildirdim. Şimdi buradan sesleniyorum. İlçesinin ismini vermiyorum. Ey kaymakam, sen kendini ne sanıyorsun? Sen orada kalıcı mısın? Sen şimdi o makamda varsan o gazi sebebiyle varsın. Haddini bileceksin. Haddini bilmediğin zaman da haddini sana bildirirler. Nitekim İçişleri Bakanı’ma da söyledim. Öyle zannediyorum, gereği yapılacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 35’inci Muhtarlar Toplantısı’na katıldı. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki toplantıda, muhtarlara hitap eden Erdoğan, konuşmasına başlarken, “Bir özel görüşme sebebiyle huzurlarınıza gecikmeli olarak geldim. Hakkınızı helal edin” dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda ikinci tur görüşmeleri yapılan anayasa değişikliği teklifinin, Meclis’ten geçmesi halinde milletin önüne geleceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Anayasa değişikliği vesilesiyle ülkemizin yönetim sisteminin enine boyuna tartışıldığı dönemde gerçekleştirdiğimiz buluşmanın ayrıca önemli olduğuna inanıyorum. Türkiye’nin özellikle geçtiğimiz 150 yılı sürekli yönetim tartışmalarıyla geçmiştir. Çok partili siyasi sisteme kadar pek çok yol ve yöntem denenmiş ancak arayış bir türlü bitmemiştir. Bu arada yaşadığımız pek çok darbeyi, darbe girişimini de unutmamak gerekiyor. Bu da yerli yerine oturmayan, milleti mutmain etmeyen bir duruma işaret ediyor. Türkiye’nin gündeminde olan anayasa değişikliğiyle yöneldiği yeni sistem arayışı bu ihtiyacın bir neticesidir. Meclis’teki sürecin tamamlanmasının ardından konu milletimizin huzuruna gelecek. Herkes izahını, itirazını milletimize yapacaktır” diye konuştu.

“CANIMIZI YAKABİLİR AMA ASLA YIKIM SEBEBİ OLMAZ”

Tüm terör örgütlerinin hedef aldığı tek ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Küresel ekonomik kriz, gelişmiş ülkeler dahil herkesi etkilerken, Türkiye, yaşadığı tüm sıkıntılara rağmen mali disiplininden taviz vermemiş; büyümesini belli bir çatının altına düşürmemiştir. Ne darbe teşebbüslerine ne kaos senaryolarına eyvallah etmeyen bu ülkenin, öyle birkaç fiskeyle yakılmayacak ulu bir çınar olduğunu cümle alem görmüştür. Biz millet olarak bugün bulunduğumuz yere 2 ayda gelmedik. Bizim arkamızda 2 bin yıllık devlet geleneğimiz var. Biz göçebe devleti değiliz. Bugün sahip oldukları güce, imkana, zenginliğe güvenerek, dünyaya meydan okuyanlar, yarın mevsim değiştiğinde ayakta kalabilecekler mi? Hep birlikte göreceğiz. Bugün yaşadığımız sıkıntılar, evet, canımızı yakabilir; ama asla bizim için yıkım sebebi olmaz. Olmayacaktır” dedi.

KAYMAKAM’A TEPKİ: HADDİNİ BİLMEDİĞİN ZAMAN HADDİNİ SANA BİLDİRİRLER

Zaman zaman bazı şikayetler aldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şikayet sebebiyle bir gaziyle konuştuğunu anlatarak, şunları söyledi: “Gazimiz evraklarını gönderiyor; fakat evraklar maalesef işleme konmuyor veya ağırdan alınıyor. Tabi, ilgili yerlere de durumu bildirdim. Şimdi buradan sesleniyorum. İlçesinin ismini vermiyorum. Ey kaymakam, sen kendini ne sanıyorsun? Sen orada kalıcı mısın? O gazi, kendini niçin feda etti? Bu vatan için feda etti. Köprünün üzerine bu vatan, bu millet için yürüdü. Sen şimdi o makamda varsan o gazi sebebiyle varsın. Haddini bileceksin. Haddini bilmediğin zaman da haddini sana bildirirler. Nitekim İçişleri Bakanı’ma da söyledim. Öyle zannediyorum, gereği yapılacaktır. Bizim şehitlere, gazilere olan borcumuz farklıdır”

“BU MİLLET KÜLLERİNDEN DOĞARAK, YİNE SİZLERİ BOĞAR”

Türkiye’nin birliğine yönelik her provokasyonun, dayanışmayı daha da güçlendirdiğini belirten Erdoğan, “Gezi olaylarıyla hayat tarzları üzerinden bir oyun oluşturmaya çalıştılar; ama provokatörler ortada kaldı. Bu oyunun arkasında dış güçler vardı. Birliğimizi, kardeşliğimizi bozmaya yönelik her provokasyon, dayanışmamızı daha da güçlendiriyor. Biz durduk mu? Durmadık. Durmak yok yola devam. Daha yapacağımız çok şey var. Allah nasip ederse 18 Mart’ta Çanakkale Köprüsü’nün temelini atacağız. Bu da dünyada ilk olacak. 5 bin metreyi aşan bir uzunluğu olan bir köprü. 2023’e yetiştireceğiz. Bundan dolayı çıldırıyorlar. Onun için ‘Bak paranı kısarız, Dolar’ını kısarız’. Neyi kısarsanız kısın. Evelallah bu millet küllerinden doğarak, yine sizleri boğar. Hiç bundan endişeniz olmasın” diye konuştu.

“EY BATI, SİZ BUNLARI SAVUNDUNUZ”

Doğu ve Güneydoğu’da bölücü terör örgütü tarafından açılan hendekler üzerinden Batı ülkelerine terör konusunda tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Oralardaki belediyeler, devletin iş makinalarıyla o çukurları açıyorlar. Bunları görüyorlar. Hala onları savunuyorlar. Bir belediye çukuru niçin açar? Ya kanalizasyon için ya elektrik kabloları için açar. Bunlar için değil, güvenlik güçleri oralara girmesin diye bu kanallar açılsın. Güvenlik gücü vatandaşının can güvenliğini sağlamak için var. Ey Batı, siz bunları savundunuz. Siz bunların arkasında durdunuz. Bunların yanında yer aldınız. Sizin bu dünyada özgürlük, diye bir derdiniz yok. Özgürlük bu değil. Biz terör estirilen Hakkari’ye havalimanı yaptık. Onlar gittiler, havalimanını bombaladılar. Bu Batı ne yaptı? Yine gitti onların yanında yer aldı. Ne yaparlarsa yapsınlar biz hizmete devam edeceğiz. Ne inanç ne fikir ne düşünce özgürlüğüne bu ülkede asla bugüne kadar yasak gelmemiştir. Bundan sonra da gelmeyecektir”

“EL BAB OPERASYONUNUN UZAMASININ GERİSİNDEKİ SEBEPLERİN FARKINDAYIZ”

Suriye’de devam eden Fırat Kalkanı Harekatı’na ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, “DEAŞ, YPG denilen örgütlere verilen desteğin, tüm teröristleri bölgemize çekmelerinden kaynaklandığını çok iyi biliyoruz. Çok kısa bir sürede bitebilecek El Bab operasyonunun bu kadar uzamasının gerisindeki sebeplerin gayet iyi farkındayız. Herkesin bir hesabı varsa bu milletin hepsinden önemlisi Allah’ın da bir hesabı vardır. Bizim başımıza çorap örmeye kalkanlar, kendi başlarına ördükleri ağın farkında değiller. Atalarımızın dediği gibi keser döner, sap döner; gün gelir, hesap döner. İnşallah bu kirli hesabın döneceği günler de yakındır. Hiç endişe etmeyin” dedi.

‘FETÖ’ AÇIKLAMASI: TEMİZLİK BİTMİŞ DEĞİL, DAHA İŞİMİZ ÇOK

FETÖ ile mücadeleye de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ soruşturmalarında mağdurlar olduğunu iddia edenleri eleştirerek, “Darbe girişimi sonrasında FETÖ operasyonlarında 43 bin kişi tutuklandı. 95 bin kişi kamudan ihraç edildi. Bazıları diyor ki ‘Bu insanlar mağdur edilmiyor mu?’. Ne mağduru? Doğu Almanya-Batı Almanya birleşmesinden sonra devletin yapılanmasında 600 bin kişi çıkarıldı. Ne zannediyorsunuz? Bir devlete ihanet olacak, bu ihanet edenler devletin içerisinde olacak. Siz yeniden bir inşa, ihya hareketi yapacaksınız. Hala bu mikroplar, virüsler, hainler orada duracak? Böyle bir şey olamaz. Daha bu temizlik yapılmış, bitmiş değil. Daha çok işimiz. Bu bitecek” diye konuştu.

“HANS’IN, GEORGE’UN HAZIRLADIĞI RAPORLAR BİZİ BAĞLAMAZ”

Ekonomiyi yavaşlatmak için her yola başvuranlar olduğunu da vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Döviz kuru üzerinden ekonomimize darbe vuruluyor. Tüketicileri ev üreticileri tedirgin ederek, ekonomiyi yavaşlatmak için her yola başvuruyorlar. Yatırımları engellemek için her fırsat kullanılıyor. AB başta olmak üzere pek çok uluslararası kuruluş ülkemize karşı haksız ithamlar yöneltiyor. Müttefik dediğimiz ülkelerin yalanlarını, iki yüzlülüklerini, riyakarlıklarını, husumet derecesine varan tutarsızlıklarını saymıyorum bile. Bugün buradan tekrar söylüyorum. Ne raporu hazırlarsanız hazırlayın. Bizim raporumuzun sahipleri buradadır. Hans’ın, George’un, şunun, bunun hazırladığı raporlar bizi bağlamaz. Bizi Ahmet’in, Mehmet’in, Ayşe’nin, Fatma’nın hazırladığı raporlar bağlar. Olay budur. Bundan sonra sıra bizde. Türkiye, savunma durumunu terk edip, hücum pozisyonuna geçmiştir. Tehdidin kaynağı neredeyse gidip, orada yılanın başını ezmekte kararlıyız”
Kaynak: Hürriyet

18İyimaya: O gece Almanya’dan reaksiyon bekledim

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, Alman Avukat Derneği Başkanı Ulrich Schellenberg ve beraberindeki heyeti kabul etti. Hukuk fakültesini birincilikle bitirdiğini ve diplomasını da Alman Hukuk Profesörü Ernst Eduard Hirsch’ten aldığını belirten İyimaya, Alman bakış açısına hakim olduğunu söyledi. Konjonktürel bakışların kişiyi doğruya götüremeyeceğini ifade eden İyimaya, günlük semptomların hararetinden ve önyargılardan kurtularak olaylara, olgulara bakmak gerektiğini vurguladı. İyimaya, Türkiye ile Almanya’nın büyük devlet, ‘devlet aklı’ bakımından da kıdemli ve gelişmiş olduğunu söyledi.

DEMOKRASİ TARİHİNE NOT EDİLDİ

Türkiye’nin, FETÖ’nün darbe girişimini ‘devlet aklı’ ile bertaraf ettiğine dikkati çeken İyimaya, şunları söyledi: “Bizim 15 Temmuz 2016’da yaşadığımız acı hatıra elbette tüm sonuçlarıyla bizim gerçeğimiz. Bizim devlet aklımız, devlet aklının millette geliştirdiği beka kaygısı belki çoğu dünya devletlerinin tamamının, ‘Türkiye bu gece bitti’ yargısında olmasına karşın 2 saatte bu tehlikeyi defetti. Küçümsemiyorum ama uygarlık dünyasındaki büyük yürüyüşümüzde cümlenin bir parantezi bile değil. İlk saatlerde değil ama gece 01.00’de, 02.00’de ABD, Fransa, İngiltere, Almanya’dan bir demokrasi reaksiyonunun dillendirilmesini bekledim. Küresel demokraside bizim o geceki demokrasi ve beka savunmamız kadar küresel demokrat ülkelerin sessizliği de demokrasi tarihine not edilmiştir.”

‘ALMANYA’NIN HOŞGÖRÜSÜ İÇERİSİNDE’

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı olduğunu belirten İyimaya, komisyona gelen işlerde normun küresel standartlarda olmasına özen gösterdiğini vurguladı. Türk hukuk sistemi, hakimlerin seçilmesi ve göreve başlaması hakkında bilgi veren İyimaya, hakimlerin sadece hukuk kurallarını tek otorite kaynağı olarak baz almalarını istedi.
15 Temmuz öncesinde FETÖ mensubu polis, savcı ve hakimlerin hurafelerle iddianameler hazırladığını, birçok general, akademisyen ve aydının mahkûm edildiğine değinen İyimaya, “Fakat bir de gördük ki, hakim veya savcı cübbesi giymiş bu kişiler şu anda Pensilvanya’da oturan gücün 50 yıllık sızmayla devlete koyduğu militanlarmış. Şu anda generallerin intiharına, aydınların intiharına, kanser olmasına yol açan 3-4 savcı da Almanya’nın hoşgörüsü içerisinde özgürlüğünü tüketiyor” diye konuştu.

‘YARGILAYABİLİYOR MUSUNUZ?’

İyimaya, Türkiye’nin dünyada örneğine rastlanmayan virütik bir yapıyla karşı karşıya olduğunu ve mücadelesini sürdürdüğünü belirterek, mücadelenin hukuka saygılı şekilde yürütüleceğini bildirdi. Darbe teşebbüsünde bulunan bazı kişilerin demokrat ülkelere kaçtığına dikkati çeken İyimaya, şunları söyledi: “Demokrat ülkeler suçlunun iadesini değil de suçluyu, darbe girişiminde bulunanları yargılayabiliyor mu? Yargıladıkları vakit dünyada demokrasi böyle tehditlerle karşı karşıya kalmaz. Aksi takdirde dünya bir demokrasi uygarlığında değil, iki yüzlü kukla vatanında yaşıyor demektir.”

‘YAŞANANLARI KAYGIYLA İZLİYORUZ’

Alman Avukat Derneği Başkanı Schellenberg de 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye’nin zor günler geçirdiğinin farkında olduklarını söyledi. Darbe girişiminin ardından yaşanan terör olaylarını yakından takip ettiklerini belirten Schellenberg, şöyle konuştu: “Yaşananları kaygıyla izliyoruz. Tehlikelere ve saldırılara karşı hareket edebilmek için olağanüstü hal uygulamasının tesis edildiğini görüyoruz, bunu da izliyoruz. Kriz dönemlerinde hukukun çok üstün olduğunu ve güvenilmesi gereken bir müessese olduğunun açıkça ortaya konulması gerektiğini düşünüyoruz.”
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in darbe girişiminin ertesi günü bir açıklama yaparak demokrasiye sahip çıktığını vurgulayan Schellenberg, “Demokrasilerde şiddet hiçbir şekilde çözüm olamaz. Bir şehrin üzerinden bomba yüklü uçakların dolaşarak, parlamentosunu bombalaması kabul edilemez. Yargının bağımsız olabilmesi için hakimler önem taşımaktadır, işlerini icra edebilme imkanına sahip olması gerekir” diye konuştu.
Kaynak: Hürriyet

17Tunceli’de 2 asker FETÖ’den tutuklandı

Ferit DEMİR/TUNCELİ, (DHA)- TUNCELİ Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli 2 rütbeli asker, çıkarıldıkları mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Tunceli Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerin geçtiğimiz hafta düzenlediği operasyonda gözaltınan 2 rütbeli asker, emniyetteki sorgulamalarının tamamlanmasının ardından, dün gece adliyeye sevkedildi. Savcılığa ifade veren askerler, FETÖ/PDY terör örgütü ile ilişkileri oldukları gerekçesiyle tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevkedildi. Mahkeme, 2 askeri FETÖ/PDY terör örgütüne üye olmaktan tutukladı. Askerler cezaevine konuldu.

Kaynak: Hürriyet

16Sakarya merkezli 7 ilde avukatlara yönelik FETÖ operasyonu

Zafer TOKUŞ- Aziz GÜVENER/ADAPAZARI (Sakarya), (DHA) – SAKARYA Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturma kapsamında 7 ilde düzenlenen operasyonda, büyük çoğunluğu avukatlardan oluşan 24 kişi için gözaltı kararı verildi.
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Sakarya merkezli Konya, İstanbul, Şanlıurfa, Kütahya, Ankara ve Antalya illerini kapsayan terör örgütü ile bağlantıları olduğu tespit edilen büyük çoğunluğu avukat olan 24 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Sakarya’da haklarında gözaltı kararı verilen 6 avukat Sakarya Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından sabah saatlerinde bürolarında gözaltına alındı. Gözaltına alınan avukatlar arasında FETÖ sanıklarının avukatlarının bulunduğu öğrenildi.
Bu arada, FETÖ soruşturması kapsamında Sakarya İl Tarım Müdürlüğü’nde de operasyon yapılarak, 17 kişi gözaltına alındı.

Kaynak: Hürriyet

15Darbeciye indirimsiz müebbet gerekçesi: Türk askeri, Millet Meclis’ini bombalamaz

Hümeyra PARDELİ/ERZURUM, (DHA) – ERZURUM’da darbeci subaylara yönelik Türkiye’de verilen ilk mahkumiyet kararını veren Erzurum 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararı açıkladı. Ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Murat Koçak ile Harekat ve Asayiş Şube Müdürü Kurmay Binbaşı Murat Yılmaz için mahkeme, “Hiç bir saygın Türk askeri, içinden çıkmış olduğu kendi milletinin iradesini temsil eden ve tek nişanesi olan Millet Meclisi’ni bombalayarak yok etmeye çalışmaz” diyerek iyi hal indirimi uygulamadı.
Gerekçeli kararda, darbenin başarılı olması halinde, “Türkiye’nin Fethullah Gülen’in perde arkasında fiilen yönettiği, resmen ise ona biat eden bağlı siyasetçilerin yönettiği bir zümre hakimiyetine dayanan diktatörlük haline gelecek olup, bu korkutucu ihtimalin gerçekleşmesi halinde terör örgütünün kuracağı cemaat vesayeti bir daha ülke üzerinden kaldırılamayacaktır” denildi.
Darbe girişiminde adı ‘Erzurum Sıkıyönetim Komutanı’ olarak geçen Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Murat Koçak ile ‘Bylock’ kullananlarla ilgili kırmızı listede bulunan Harekat ve Asayiş Şube Müdürü Kurmay Binbaşı Murat Yılmaz, 15 Temmuz gecesi gözaltına alındı. Yurtta Sulh Konseyi tarafından gönderilen ‘sıkıyönetim direktiflerini’ uygulamakta ısrarcı oldukları gerekçesiyle Murat Koçak ile Murat Yılmaz, 17 Temmuz’da tutuklanarak H Tipi Cezaevi’ne gönderildi. Murat Koçak ve Murat Yılmaz hakkında Erzurum 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Darbeci subaylar geçen 5 Ocak günü görülen karar duruşmasında ‘Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs’ suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti iki sanık hakkında da iyi hal indirimi uygulamadı.
10 BİN GÖZALTI OLDU
Türkiye’de darbeci subaylara verilen ilk ceza ile ilişkin olarak Erzurum 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 77 sayfalık gerekçeli karar hazırlandı. Darbe girişimi sonucunda 173’ü sivil, 62’si polis, 5’i asker olmak üzere 240 kişi şehidin olduğuna dikkat çekilen gerekçeli kararda, farklı rütbelerden 8036 asker gözaltına alınmış, yargı ve sivil siyaset mensupları dahil olmak üzere toplam gözaltı sayısı 22 Temmuz tarihi ile birlikte 10 bin civarını bulduğuna işaret edildi.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN Türk’te FaceTime aracılığı ile bağlantı gerçekleştirdi anımsatılan kararda, Erdoğan’ın darbecilere hiçbir şekilde imkan tanınmayacağını ifade ederek halkı darbeye tepki göstermek için meydanlara ve havalimanlarına çıkmaya davet ettiği; çağrının ardından, Türkiye’nin birçok ilinde darbe karşıtı protesto gösterileri düzenlendiği ve fiili direnişe başlandığı belirtildi.
‘DEVLETİN KILCALLARINA KADAR SIZARAK SAVAŞAN BİR ÖRGÜTTÜR’
FETÖ/PDY terör örgütünün yeni bir örgüt olmadığı belirtilen gerekçeli kararda, “Ülke dışından yönetilen, ülke dışında kurgulanan bir örgütlenmedir. Devletin kılcallarına kadar sızıp devletle sözde kurumları fethederek savaşan bir örgüttür. Kendine göre alternatif bir eğitim sistemi meydana getirmiştir. Emniyet ve yargı içindeki kadrolarını kullanarak gerçekleştirdiği usulsüz dinleme ve soruşturmalarla Türkiye’de bir korku imparatorluğu kurmayı başarmıştır. Nihayetinde devletin bütününü hedef alarak soruşturmalarla hükümeti yıkıp güçsüz bir hükümetin iş başına gelmesini sağlayarak perde gerisinden devleti yönetmek üzere bu soruşturmaları kurgulayıp operasyonlarına başlamıştır. FETÖ/PDY terör örgütün amacı, ‘cumhuriyeti ve devletin niteliklerini’ fiilen değiştirmektir. Türkiye yalnızca örgütün kontrolünde bir cemaat zümresinin yönettiği devlete çevrilmeye çalışılmıştır. Arzulanan Türkiye, örgütün kontrolündeki bir hükümet tarafından görünüşte yönetilecek, ama örgüt başarısızlıktan sorumlu olmayacak, hükümet başarısız ise değiştirilip örgütün kontrolünde yeni bir hükümet kurulacaktır. Fethullah Gülen ve imamları devleti dışarıdan hiçbir risk ve sorumluluk almadan vesayet altında tutarak fiilen yönetecek, kukla hükümetler değişecek ama fiili hakimiyet ve yönetim FETÖ’nün elinde olacaktır” denildi.
‘TÜRK DEMOKRASİ TARİHİNE KARA BİR LEKE’
Gerekçeli kararda, ’15 Temmuz darbesinin başarısızlığı, sonuçları ve gerçekleşmesi halinde akıbeti’ başlığı altında da şu görüşlere yer verildi:
“Egemenlik millete ait olup devredilemeyen, vazgeçilemeyen bir genel irade olarak kamu yararını gözetir. Hiçbir kişi, grup, sınıf egemenliği ele geçirip kullanamaz. Devlet içine yetiştirdiği kişileri usulsüz şekilde sokarak kadrolaşıp yuvalanan paralel yapı millete ait egemenliği fiilen zorla kullanmaya kalkışmıştır. FETÖ kamu idarelerinde sayısal gücü elinde bulundurmaktadır. Örgütün disiplinli, organize yapısı karşısında devlet içinde benzer başka hiçbir grup olmaması, örgütün yöneticilerinin ve imamların devlet hiyerarşisi yerine geçirilmesi, örgüt mensubu kamu görevlilerinin hukuku ve hiyerarşik amirlerinin emrini uygulamak yerine abi, imam, hoca talimatını uygulamaları, fiilen zümre hâkimiyetinin devlet içinde kurulduğunu göstermektedir. Devlete belli bir sınıfın, zümrenin, cemaatin veya grubun egemen olması, anayasanın ilgası, hukuk sisteminin ortadan kaldırılması, anayasal devlet teşkilatının işlevsiz hale getirilmesidir. Anayasaya göre yetkilendirilen devlet organlarının dışında kalıp da milletin egemenliğini ele geçirmek veya ele geçirmeye teşebbüs etmek cebir ve şiddet kullanılarak gerçekleştirilmişse anayasanın ihlali suçu oluşmuştur. FETÖ’nün imamlarının organize ettiği ve emniyet, jandarma gibi silahlı güçleri kullanarak fiilen seçilmiş hükümeti ortadan kaldırmaya cebir ve şiddet kullanarak başvurmuştur. Hükümet darbesinin başarılı olamaması tamamen konjonktürel siyasi nedenlerden dolayıdır. Darbenin başarısız olmasında, Cumhurbaşkanı’nın kişisel özellikleri, iktidarda tek parti bulunması, iktidar partisinin yapısı, siyasi özellikleri ve dayandığı kültür, siyasi istikrarın bu darbe ile bozulmasının millete çıkaracağı ağır ekonomik durum, darbenin siyasi sorumluluğunu üstlenecek ve yeni bir gelecek vaat eden örgüte bağlı siyasi muhalefet olmaması, darbeyi yapan örgütün toplumda inandırıcılık sağlayamaması, muhalefet partilerinin organik olarak darbecilere mesafeli duruşu, hükümetin acele karşı tedbirler alması, görevden alma, uzaklaştırma, tedbirleriyle darbecileri teşhis edip, kamuoyunda tanınmalarını sağlaması ve en önemlisi darbe anındaki yöneticilerin basiretli ve etkin tutumları, olaya karşı bizatihi ve doğrudan sorumluluk almaları, Türk milletinin bu sorumluluğa doğrudan doğruya ve bütün içtenliği ile ve son derece yüksek bir hızla katılımı etkili olmuştur. Türkiye’nin özel şartları, konjonktürel ortam, siyasi nedenler darbeyi başarısız kılmıştır. Darbe teşebbüsünün sadece demokratik anayasal düzen yönünden değil, bununla sıkı bağı olan ‘milli güvenlik’ yönünden de mevcut ve ağır bir tehdit oluşturduğu, milli güvenliğin, Anayasa’da ve insan haklarının korunmasına ilişkin birçok uluslararası belgede, temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması sebepleri arasında sayıldığı, güvenliğin olmadığı yerde demokratik düzeni sürdürme ve özgürlükleri hayata geçirebilmenin mümkün olmadığı, açıklanan nedenlerle şimdiden Türk demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçen 15 Temmuz darbe teşebbüsünün demokratik anayasal düzene, bireylerin temel hak ve hürriyetlerine ve milli güvenliğe yönelik en ağır saldırılardan biri, belki de en ağırı olduğu sonucuna varmak gerektiği açıktır.Eğer darbe başarılı olsa Türkiye, Fethullah Gülen’in perde arkasında fiilen yönettiği, resmen ise ona biat eden bağlı siyasetçilerin yönettiği bir zümre hakimiyetine dayanan diktatörlük haline gelecek olup bu korkutucu ihtimalin gerçekleşmesi halinde terör örgütünün kuracağı cemaat vesayeti bir daha ülke üzerinden kaldırılamayacaktır. Bir kez vesayeti kurduktan sonra seçimle işbaşına gelen ve süreyle sınırlı hükümet veya bir siyasi partinin, bu örgütün elinden hakimiyeti ve devleti geri alma imkanı bulunmayacaktı ve Türkiye’nin tamamen demokrasi ve insan haklarından uzak, nihayeti belirsiz ve karanlık bir ortama sürükleneceği her türlü şüphe ve izahtan varestedir.”
‘SAYGIN BİR TÜRK ASKERİ MECLİSİ BOMBALAMAZ’
Sanıklar Murat Koçak ve Murat Yılmaz’ın suçlamaları reddederek savunmalarında inkara dayandıklarının görüldüğüne dikkat çekilen gerekçeli kararda, darbeci subaylara niçin iyi hal indirimi uygulanmadığı şöyle açıklandı:
“Asli ve tek görevleri Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk halkını yurt içi ve yurt dışı var olan ve olası tüm saldırı ve tehditlere karşı korumak olup, bu hususun tartışılması dahi sadece abesle iştigaldir. Hiç bir saygın Türk askeri içinden çıkmış olduğu kendi milletinin iradesini temsil eden ve tek nişanesi olan Millet Meclisi’ni bombalayarak yok etmeye çalışmaz, söz konusu bu davranışını hiç bir meşru sebebe dayandıramaz, bir milletin meclisinin bombalanması darbe veya başka bir gerekçe ile dahi açıklanamaz bir olgudur. Buna rağmen olay tarihinde doğrudan halkın can ve mal varlığına karşı ciddi bir şiddetle seyreden Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik en ağır tehdit ve saldırıyı taşıyan mevcut bu girişime karşı en önemli ve temel cephe olması gereken söz konusu tehdide ilk karşı koyması, halkını ve geleceğini doğrudan koruması gereken ilk kişilerin sanıklar olmasına rağmen bu yöndeki tek görevine karşı sanıkların ihanette bulunmaları, eğitim, iaşe, öğretim, giyim, maaş vb. gibi tüm istek ve ihtiyaçları doğrudan doğruya korumak için yemin ettikleri Türk Devleti tarafından karşılanması, sanıkların yaşamlarında borçlu oldukları tek kurumun kendilerini bu seviyeye getiren Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmasına rağmen eylemin bizatihi Türk Devleti ve halkına karşı işlenmesi, asker sıfatıyla hiç bir şeye ram olmayan, hiç bir kişi, kurum veya yabancı devlete boyun eğmeyen, hiç kimseye tabi olmayan, daha doğrusu olmaması gereken sanıkların sahip oldukları sıfatın ağırlığı ve onurunun dışına çıkarak harici silahlı bir örgüt ve elebaşısının emri altına girmesi, kendi insanının kanını dökebilecek bir gözü karalık ve başka bir odağa adanmış hale gelmek suretiyle tamamen özüne aykırı, düşünüldüğünde dahi infial yaratan, toplumsal dehşet ve kalıcı korku oluşturan, içinden çıktığı toplum ve değerlerine saldırı teşkil eden ve yıkıcı etki oluşturan, mensubu olduğu ülkenin ve halkının geleceğini tamamen karanlık bir belirsizliğe ve başka egemen güçlerin emel ve çıkarlarına muhtaç bırakacak şekilde müsnet suçu gerçekleştirdikleri kanaatine ulaşılmakla sanıkların takdiri indirim sebebinin uygulanmasını gerektirecek aktif ve müsnet liyakate sahip olmadıkları kanaati ile anılan hüküm tatbik edilmeksizin ayrı ayrı mahkumiyetlerine yönelik aşağıdaki şekilde vicdani ve hukuki hüküm kurmak sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.”
Kaynak: Hürriyet

14Sakarya’da 36 sağlık personeli ve polis adliyeye sevk edildi

Zafer TOKUŞ/ADAPAZARI(Sakarya), (DHA)- SAKARYA’da, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında 36 sağlık personeli ve polis adliyeye sevk edildi.
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Sakarya’da Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’ne bağlı hastanelerde çalışan 26 sağlık personelinin örgütle bağlantısı tespit edildi. Aralarında doktor, diş hekimi, hemşire, ebe ve sağlık teknisyenlerinin bulunduğu 26 kişi gözaltına alındı. Sakarya Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü başka bir soruşturmada gözaltına alınan ancak, adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Sakarya’da görevli 9 polis memuru ve 1 kamu görevlisinin ‘ByLock’ kullandıklarını tespit edilince 10 kişi için yeniden yakalama kararı çıkarıldı. Polis, 10 kişiyi yeniden gözaltına aldı. 26 sağlık çalışanı, 9 polis ve 1 kamu görevlisi emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi.

FOTOĞRAFLI

 

 

 

 
Kaynak: Hürriyet

13Samsun’da ‘Bylock’ şüphelisi 8 üniversiteli adliyede

Hakan ÇELİKBAŞ/SAMSUN, (DHA)- SAMSUN’da FETÖ/PDY’nin Ondokuz Mayıs Üniversitesi öğrenci yapılanmasına yönelik polisin düzenlediği operasyonda örgüt üyelerinin anlık haberleşme programı ‘ByLock’u mullandıkları iddiasıyla gözaltına alınan 3’ü kız 8 üniversite öğrencisi adliyeye sevk edildi.
Samsun Emniyet Müdürlüğü, Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü ekipleri 9 gün önce FETÖ/PDY operasyonu gerçekleştirdi. Operasyon kapsamında FETÖ/PDY’nin Ondokuz Mayıs Üniversitesi öğrenci yapılanmasında yer aldıkları ve ‘ByLock’ kullandıkları öne sürülen öğrenciler; Özlem K., Emre B., Cihan B., Mustafa E., Ayşe Nur Ş., Abdul Vahit I., Kemal B. ve Kırgızistan uyruklu Nurzade E. gözaltına alındı. Şüphelilerin kaldıkları evlerde yapılan aramalarda ele geçen suç delillerine el kondu. Tıp Fakültesi öğrencisi olan Kemal B.’nin öğrencilerin imamı olduğu belirtildi. Emniyet Müdürlüğü’nde 9 gün süren sorguları tamamlanan 8 öğrenci bugün adliyeye sevk edildi.

FOTOĞRAFLI

 
Kaynak: Hürriyet

12Bartın merkezli 3 ilde FETÖ operasyonu: 14 gözaltı

BARTIN, (DHA)- BARTIN merkezli 3 ilde yapılan FETÖ/PDY operasyonunda 14 kişi gözaltına alındı.
Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında örgütün haberleşme programı ‘ByLock’ kullandığı belirlenen 14 kişi için gözaltı kararı çıkarıldı. Bartın, Ankara ve Niğde’de belirlenen adreslere polis ekipleri eş zamanlı baskın yaptı. Operasyonlarda, aralarında memur ve esnafın bulunduğu 14 kişi gözaltına alındı.
Kaynak: Hürriyet

11Konya’da emlakçılardan stüdyo tipi kiralık daireler için terör ve fuhuş uyarısı

Hasan DÖNEMEZ/KONYA,(DHA)- İSTANBUL’daki ünlü gece kulübü Reina’da 39 kişiyi katleden DEAŞ’lı terörist Abdulgadir Masharipov’un, Konya’da kiraladığı stüdyo daire olarak nitelendirilen evlerde kaldığının ortaya çıkması üzerine Konya Emlakçılar Odası Başkanı Sedat Altınay, stüdyo tipi dairelerin kiralanmasında önlem alınması gerektiğini söyledi. Altınay, ”Hem fuhuş yönüyle hem de teröristlerin kalabileceği daireleri, ayakçı tabir ettiğimiz kaçak olarak emlakçılık yapan kişilerce kiralanıyor. Bu kişilerle devletimiz mücadele ederse çok çabuk önüne geçilir” dedi.
Reina saldırganı terörist Abdulgadir Masharipov’un, Konya’da hücre evi olarak, ailesiyle birlikte merkez Selçuklu İlçesi Bosna Hersek Mahallesi’nde stüdyo daire olarak nitendirilen eşyalı evde kaldığı tespit edilmişti. Terörist Marsharipov’un temasta olduğu ve saldırının ardından İzmir’de yakalanan 3 ailenin de hücre evi olarak yine o bölgedeki stüdyo tipi evlerde kaldığı belirtildi. Bunun üzerine gözler, bu evlere çevrildi.
FUHUŞ VE HÜCRE EVLERİ OLARAK KULLANILIYOR
Konya Emlakçılar Odası Başkanı Sedat Altınay, Reina saldırganına ev kiralayan ve soruşturma kapsamında gözaltına alınıp, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen 2 emlakçının da odaya kayıtlı kişiler olmadığını belirtti. Altınay, fuhuş ve hücre evi olarak kullanmak isteyen kişilerin, odaya kayıtlı olmayan emlakçılar aracılığıyla o evleri günlük ya da birkaç günlüğüne kiraladıklarına dikkat çekti.
Altınay, şunları söyledi:
”Konya Emlakçılar Odası’na üye emlakçılarımız, stüdyo tipi daireleri, günlük, saatlik ya da birkaç günlük şeklinde kiralamıyor. Üyelerimiz, 3 aylık, 6 aylık ve yıllık bazda kiralamalar yapıyor. Kiracının kimlik bilgilerini de kayıt altına alıp, kontrat imzalatıyor. Ama maalesef odamıza kayıtlı olmayan, ayakçı, seyyar ve kaçak tabir ettiğimiz kişiler tarafından kiralamalar mevcuttur. Bizler Konya Emlakçılar Odası ve üyeleri olarak bu tür kiralamaların yanında olmadık olmayacağız. Çünkü, hem fuhuş yönüyle hem de teröristlerin günübirlik veya birkaç günlük kalabileceği şeklinde değerlendirildiği için biz oda üyelerimizi bilgilendirerek, hiçbir şekilde bu gibi kiralamalar yapmamaları için uyardık.”
Üyelerini tekrar uyaran Altınay, ”İçişleri Bakanımızın yaptığı açıklama doğrultusunda, saatlik, günübirlik yapılan kiralamalarda FETÖ veya diğer teröristlere yapılan kiralama çıkacak olursa, kiralamayı yapan kişi, kurum ve kuruluşlar terör suçu işlemiş gibi yargılanacaklardır. O yüzden tüm üyelerimizi uyarmak istiyorum. Güvenmedikleri, şüphe duydukları kişilere kiralama yapmasınlar” diye konuştu.
KONYA’DA 20 BİNDEN FAZLA STÜDYO DAİRE VAR
Devletin mücadele ederse kaçak kiralamaların önüne geçebileceğini belirten Altınay, “Bu ayakçı, kaçak olarak kiralama yapan kişilerle devletimiz mücadele ederse çok çabuk önüne geçilir. Bu kişilerin vergi kaydı yok, oda kaydı yok. Haksız ve vergisiz kazanç elde ediyorlar. Bunun önüne geçmek çok kolaydır. Hem mali yönden, hem de belediyelerimiz denetleme yaparak bu işi çözebilir. Bu saatlik günübirlik denilen daireler 100 liraya kiralanıyor. Bu insanlar bir bloğu komple kiralıyorlar. Stüdyo daireler 500-600 lira arasında kiralanabiliyor. Konya’da 20 binden fazla stüdyo daire var. Vatandaşlar da mağdur olmamaları için oda üyesi olmayan hiçbir kişiden kiralama yapmasınlar” diye konuştu.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

10Bilecik’te FETÖ şüphelisi 22 emniyet mensubu adliyede

Cafer ELMAS/BİLECİK, (DHA) – BİLECİK’te Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) operasyonunda, ‘ByLock’ adlı programı kullandıkları iddiasıyla gözaltına alınan, aralarında 2’nci ve 4’üncü sınıf emniyet müdürlerinin de bulunduğu 22 emniyet mensubu adliyeye sevk edildi.
FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Bilecik Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri geçen 12 Ocak’ta, Bilecik ve Ankara’da eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda bir süre önce Kanun Hükmünde Kararnameyle meslekten ihraç edilen ve ‘ByLock’ adlı programı kullandıkları öne sürülen, aralarında 2’nci ve 4’üncü sınıf emniyet müdürü ile komiserlerin de bulunduğu 22 emniyet mensubu yakalandı. Gözaltına alınarak Bilecik Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen 22 şüpheli sorgulamalarının tamamlanmasının ardından bu sabah adliyeye sevk edildi.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

9ABD ile diplomasi trafiği hız kazanıyor

ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın 20 Ocak’ta görevi devralmasının hemen ardından ABD ile Türkiye arasında diplomasi trafiği de hız kazanacak. Bu kapsamda Cumhurbaşkanlığı’ndan bir heyetin temaslarda bulunmak üzere şubat ayında Washington’a gitmesi bekleniyor.

Trump’un Beyaz Saray’da göreve başlamasının ardından Türkiye, vakit kaybetmeden diplomatik adımları hayata geçirecek. Bu çerçevede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dış politika danışmanlarından oluşan bir heyetin şubat ayında ABD’ye bir ziyarette bulunması planlanıyor. Washington’a gidecek olan Türk heyetinin çantasında Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin geleceği, bölgesel meseleler, uluslararası konularda işbirliği, FETÖ, PYD-YPG, PKK gibi terör örgütleriyle mücadele, Suriye ve Irak’taki gelişmeler ve Fırat Kalkanı operasyonuyla ilgili dosyalar yer alacak.

ABD-Türkiye ilişkileri onarılabilir

NABIZ YOKLANACAK

ABD makamlarına FETÖ lideri Fetullah Gülen’in Türkiye’ye iadesi talebini yineleyecek olan heyet, süreçle ilgili gelinen aşamayı da muhataplarıyla görüşecek. Ziyarette önümüzdeki süreçte ikili ilişkilerin daha da güçlendirilmesine yönelik çalışmalar ele alınacak. PYD-YPG terör örgütlerine karşı ABD’ye “Müttefik olarak Türkiye’nin yanında yer almalısınız” mesajı verilecek. Heyet, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bahar aylarında yapılması planlanan ABD ziyaretiyle ilgili de nabız yoklayacak. Bu temasların ardından Erdoğan’ın ABD’ye giderek Trump’la Beyaz Saray’da ilk görüşmesini yapması planlanıyor.
Kaynak: Hürriyet

8İzmit’te FETÖ soruşturmasında 7 kişi adliyeye sevk edildi

Faruk KIYAK/İZMİT(Kocaeli), (DHA)- KOCAELİ Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında görevden alınan polis ve yakınlarının bulunduğu 7 kişi adliyeye sevk edildi.
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturması kapsamında  Emniyet Müdürlüğü ekipleri görevden alınan polisler ile yakınlarını gözaltına aldı. 3’ü kadın 7 kişi emniyetteki işlemlerin ardından bu sabah Kocaeli Adliyesi’ne sevk edildi.

FOTOĞRAFLI

 
Kaynak: Hürriyet

7Eskişehir merkezli 3 ilde FETÖ operasyonu: 16 gözaltı

ESKİŞEHİR, (DHA)- ESKİŞEHİR merkezli, Erzurum ve Çorum illerinde düzenlenen Fethullah Gülen Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik operasyonda daha önce mesleklerinden ihraç edilen 12’si Emniyet mensubu, 4’ü kamu görevlisi 16 kişi gözaltına alındı.
Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi (TEM) ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şubesi ekipleri Eskişehir, Erzurum ve Çorum illerinde FETÖ/PDY soruşturması kapsamında operasyon düzenledi. Operasyonda bir süre önce Kanun Hükmünde Kararname ile görevlerinden ihraç edilen ikinci sınıf emniyet müdürü ile üçüncü sınıf emniyet müdürü, 2 dördüncü sınıf emniyet müdürü, 1 emniyet amiri, 6 komiser, 1 polis memuru ile 4 kamu görevlisini yakaladı. Gözaltına alınan 16 şüpheli sorgulanmak üzere Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’ne getirildi.
Kaynak: Hürriyet

6243 askerden 95’i yakalandı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında FETÖ’nün şifreli haberleşme programı olan “ByLock”u kullandıkları iddiasıyla haklarında gözaltı kararı çıkartılan aralarında 8 albay, 3 yarbay, 11 binbaşı ve 11 yüzbaşının bulunduğu 243 TSK personelinden 95’i yakalandı.

İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliği’nin aldığı kararla 54 ilde yapılan operasyonlarda gözaltına alınan şüphelilerin evlerinde de aramalar yapıldığı öğrenildi.

DAHA ÖNCE 315 RÜTBELİ ASKER TUTUKLANMIŞTI

Soruşturma kapsamında kara, hava ve deniz kuvvetleri komutanlıklarında çeşitli rütbelerde görevli 295 subay ve 280 astsubay olmak üzere toplam 575 asker hakkında gözaltı kararı verilmişti. İstanbul merkezli 58 ilde düzenlenen operasyonlarda haklarında gözaltı kararı verilenlerden 351’i yakalanmıştı. Bunlardan 315’i çıkarıldıkları sulh ceza hakimlikleri tarafından tutuklanmıştı. Aralarında “Etkin Pişmanlık Yasası”ndan faydalananlarında bulunduğu 36 kişi ise serbest bırakılmıştı.
Kaynak: Hürriyet

5Emekli subaylar bakanlık santralını kilitledi

MSB, FETÖ soruşturmaları sonrasında oluşan rütbeli asker açığını kapatmak için emekliye ayrılan subay ve astsubayları devreye alıyor. 31 Aralık
2020’ye kadar Milli Savunma Bakanlığı ve bağlı birimlerinde ‘eğitici’ kadrolarda görevlendirilecek emekli subaylara emekli aylıklarının yanısıra aylık 3 bin 170 lira, astsubaylara da 2 bin 747 lira ek ücret ödenecek.

BAŞVURULAR BAŞLADI, TELEFONLAR KİLİTLENDİ

Edinilen bilgiye göre eğitici kadrolarda görev almak için başvurular Personel Genel Müdürlüğüne şahsen yapılacak. Astsubaydan albaya kadar çok sayıda emeklinin eğitici kadrolarda yer almak için bakanlık telefonlarını adeta kilitlediğini ifade eden yetkililer, “Emekli paşa da var astsubay da” dediler. Seçim yapmakta zorlanılacağına dikkat çeken yetkililer, acil olarak ilk etapta yaklaşık 100 kişinin alınacağını bu sayının 200’e kadar çıkabileceğini söylediler.

BAKAN KARAR VERECEK

Yapılacak güvenlik soruşturmasından sonra kimlerin eğitici kadrolara alınacağına, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Müsteşar Ali Fidan ile ikisi sivil, ikisi asker dört müsteşar yardımcısı karar verecek.

30 BİN KİŞİYİ SEÇECEKLER

15 Temmuz sonrasında 16 bin askeri öğrencinin ilişiği kesilmiş, 6 bin 500 personel de ihraç edilmişti. Buna karşın bakanlık, yaklaşık 30 bin askeri öğrenci, subay, astsubay ve sözleşmeli erin alımı için çalışmalarını sürdürüyor.
Emekli askerler 30 bin kişinin alımına karar veren heyetlerde görevlendirilerek, yılların deneyimiyle bu kişilerin askerliğe uygun olup olmadığını söyleyecek. Kılavuzların hazırlanmasından adayların ön incelemesine, fiziki yeteneklerinin tespitinden mülakata kadar askeri öğrenci ve personel alımı sürecinin tüm aşamalarında görevlendirilebilecek. Alımların ardından da yeni kadroların eğitim sürecinde görev yapacaklar.

GÖREV YERİ ANKARA VE İSTANBUL

Emekli Subay ve Astsubayların Milli Savunma Bakanlığında Personel ve Askeri Öğrenci Temin Faaliyetlerine Yönelik Hizmetlerde Görevlendirilmesine Dair Yönetmelik 14 Ocak 2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanmıştı. Yönetmelik, OHAL kapsamında 22 Kasım 2016 tarihinde yayımlanan 678 sayılı KHK’nin uygulanmasını düzenliyor. 31 Aralık 2020’ye kadar emekli subay ve astsubayların kamuda görevlendirilmesine karşın emekli maaşlarının kesilmeyeceğini de düzenleyen yönetmelik çerçevesinde emekli maaşlarının yanısıra subaylara 3 bin 170 lira; astsubaylara da 2 bin 747 lira ek ücret ödenecek. Bu kişiler ağırlıklı olarak Ankara ve İstanbul’da görevlendirilecek. İl dışı görevler için ayrıca harcırah ödenecek.

SİCİLİ TEMİZ OLACAK

Kamuya yeniden alınacak emekli subay ve astsubaylarda, cezaları ertelenmiş, yaptırımlardan birine çevrilmiş, genel ya da özel af kanunları kapsamına girmiş veya haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi, devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar, halkı askerlikten soğutmak, Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama ile zimmet, irtikap, iftira, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, yalan tanıklık, yalan yere yemin, suç uydurma, cinsel saldırı, cinsel taciz, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak, fuhuş, hileli iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlar ile kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırma, devlet sırlarını açığa vurma suçlarından birisinden, firar, amir veya üste fiilen taarruz, emre itaatsizlikte ısrar, üste hakaret, mukavemet, fesat ve isyan suçlarından birisinden mahkum olmamak gibi nitelikler aranacak.

Ayrıca kamusal hakları kullanmaktan yoksun bırakılmamış olmak, milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine üyeliği, aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olmama şartları da aranacak.
Kaynak: Hürriyet

4TSK’daki FETÖ Soruşturması: Hakkında gözaltı kararı bulunan 95 asker yakalandı

 

 

 

Ümit TÜRK / İSTANBUL, (DHA) FETÖ’nün, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)’daki yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında, örgütün şifreli haberleşme programı Bylock’u kullandıkları iddiasıyla haklarında gözaltı kararı çıkarılan 243 kişiden 95’i yakalandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında FETÖ’nün şifreli haberleşme programı olan “ByLock”u kullandıkları iddiasıyla haklarında gözaltı kararı çıkartılan aralarında 8 albay, 3 yarbay, 11 binbaşı ve 11 yüzbaşının bulunduğu 243 TSK personelinden 95’i yakalandı.

İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliği’nin aldığı kararla 54 ilde yapılan operasyonlarda gözaltına alınan şüphelilerin evlerinde de aramalar yapıldığı öğrenildi.
DAHA ÖNCE 315 RÜTBELİ ASKER TUTUKLANMIŞTI

Soruşturma kapsamında kara, hava ve deniz kuvvetleri komutanlıklarında çeşitli rütbelerde görevli 295 subay ve 280 astsubay olmak üzere toplam 575 asker hakkında gözaltı kararı verilmişti. İstanbul merkezli 58 ilde düzenlenen operasyonlarda haklarında gözaltı kararı verilenlerden 351’i yakalanmıştı. Bunlardan 315’i çıkarıldıkları sulh ceza hakimlikleri tarafından tutuklanmıştı. Aralarında “Etkin Pişmanlık Yasası”ndan faydalananlarında bulunduğu 36 kişi ise serbest bırakılmıştı.

Kaynak: Hürriyet

3Trabzon’da avukat ve memurlara FETÖ operasyonu: 9 gözaltı

Fatih TURAN/ TRABZON,(DHA)– TRABZON’da Fethullahçı Terör Örgütü/ Parelel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında 7’si avukat, 2′ si memur 9 kişi gözaltına alındı.
Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, haklarında gözaltı kararı çıkarılan 9 kişinin ev ve işyerlerine sabah saatlerinde baskın yaptı. Trabzon Barosu’na kayıtlı 7 avukat ile Trabzon Valiliği’nden bir süre önce ihraç edilen 2 memur gözaltına alındı. Yapılan aramalarda şüphelilerin ev ve işyerindeki bazı belge ve evrak ile dijital cihazlara el konuldu. Gözaltına alınan avukatlardan bazılarının ‘Bylock’ programı kullanıldığı belirlendi.
Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

 
Kaynak: Hürriyet

2İnegöl’de FETÖ’den 3 kişi gözaltında

Yavuz YILMAZ/ İNEGÖL (Bursa), (DHA) – BURSA’nın İnegöl İlçesinde FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, psikolog, öğretmen ve AFAD çalışanı olmak üzere 3 kişi gözaltına alındı.
İnegöl Cumhuriyet Savcılığı’nca devam eden FETÖ/PDY soruşturması kapsamında öğretmenlik yaparken ihraç edilen M.U., çalıştığı AFAD’dan çıkartılan R.B. ve İnegöl Adliyesi’nde Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nde Psikolog olarak çalışan S.G. gözaltına alındı. Psikolog S.G.’nin ‘ByLock’ kullanıcısı olduğu ortaya çıktı.
İnegöl’de sorgulamaları tamamlanan üç kişi, bugün ‘terör örgütü üyesi olmak’ suçundan adliyeye sevk edildi.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

1Mardin’de FETÖ/PDY ve PKK bilançosu

MARDİN,(DHA)- MARDİN Valiliği, FETÖ/PDY ve PKK örgütlerine yönelik bugüne kadar düzenlenen operasyonlarda bin 315 personelin açığa alındığını açıkladı.
Valilik tarafından yapılan yazılı açıklamada, “İlimizde FETÖ/PDY, PKK örgüt mensuplarına yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında 19.01.2017 Çarşamba günü itibariyle, bin 315 kamu personeli açığa alınmış olup, yine yürütülen soruşturmalar kapsamında 372 personel/kişi tutuklanmıştır. İlimizde görevli bulunan bin 144 kamu personeli ise ihraç edilmiştir. Ayrıca son yayımlanan Kanun Hükmünde Kararnamelere göre 41 dernek, 1 vakıf, 11 okul, 8 dershane, 7 öğrenci yurdu ve 1 radyo kapatılmış, 2 kamu görevlisi görevine iade edilerek, 5 dernek, 1 vakıf ile 1 gazete tekrar açılmıştır” denildi.
Kaynak: Hürriyet

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz