Çiftçilere yapılandırma müjdesi..

0

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Sivas’ta Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Sivas İş Dünyası ile Buluşma Toplantısı”nda, tarımsal kredilerde faizin indirildiğini ifade ederek, yüzde 9’a kadar düşen kredilerdeki faiz desteği oranlarında da değişikliğe gittiklerini söyledi.

Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren bu kararla Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin 2022 yılı sonuna kadar kullandıracağı düşük faizli kredi limitleri ve kriterlerinin yeniden belirlendiğini aktaran Bakan Albayrak, şöyle konuştu:

“Yüzde 9’a kadar düşürülen faizler, düşük faizli işletmeler, 3 istisna dışında minimum yüzde 50 indirimli uygulanarak devreye giriyor. Eskiden minimum yüzde 25’ti, bunu yüzde 50’ye çektik. 9-4,5 olarak uygulanıyor ama bir çok alanda, hayvancılıkta belirli koşulların sağlanması durumunda bu indirimler yüzde 100’e kadar çıkıyor malumunuz. Yani bu sıfır faizli kredi anlamında. Yani 4,5, 2,25, hatta sıfır manasında. Özellikle hayvancılığın birçok alanında kullandırılan kredi limitlerini de artırarak çok önemli bir adım attık.” 

Doğal afetlerden etkilenen üreticilere kredi geri ödemelerinde yapılandırma müjdesi veren Berat Albayrak, şunları kaydetti:

“Doğal afetlerden etkilenen veya ekonomik sebeplerden dolayı kredi geri ödemelerinde sorun yaşayan, tüm tarımsal faaliyetleri devam eden üreticilerimize yapılandırma imkanı getiriyoruz. Çiftçilerimizin Ziraat Bankasından kullandığı kredilerin tümü için önemli bir müjde. Yüzde 9 faiz oranıyla 5 yıla kadar uzun vade istiyorlardı bizden, yeniden vadelendirebilecekler artık. Ziraat Bankası burada önemli bir yük almış olacak ve üreticilerimizin mevcut borçlarının sadece bir tek sezonda edilecek tarımsal gelirlerle ödenmesindeki tüm bu zorluklar göze alınarak, ürün, zamanlama, iklim şartları borçları en az 5 yıllık bir süreçte piyasanın çok çok altında, çok daha düşük bir faiz oranıyla geri ödenmesiyle hepsini rahatlatacak yeni bir yapılanmanın önünü açıyoruz. Hayırlı, uğurlu olsun.”

Albayrak, bu sayede üreticilerin faaliyetlerine devam edebileceğini, sonraki dönemde de arazisini yeniden ekime hazır hale getirip, ihtiyaç duyduğu ilave işletme kredilerini de kullanabilme imkanına kavuşacağını da vurguladı.

“Türkiye için ekonomik olarak değişim başladı”

Eylül ayı itibarıyla yeni ekonomi programında anons ettikleri ve Türkiye için ekonomik olarak değişimin başladığı İş Dünyası Buluşmaları’nın 15. Sivas’ta gerçekleştirdiklerini söyledi. 

Sivas’ın tarihi medeniyetlerin beşiği, Hititlerden bugüne kadar Selçuklu döneminin en tarihi, en kritik merkezlerinin başında gelen, istiklal mücadelesinin sembol şehri olduğunu vurgulayan Albayrak, Sivas’ta olmaktan memnuniyet duyduğunu belirtti. 

Küresel ekonomide ve siyasette büyük gerginliklerin ve belirsizliklerin yaşandığı 2019 yılının geride bırakıldığını ifade eden Albayrak, Türkiye ile ilgili beklentilerin çok negatif olduğu bir iklimde bunun ötesinde bir performansla 2019’u kapattıklarına dikkati çekti.

Ortaya konulan politikaların, gerek enflasyonda, faizde, risk primlerinde, gerekse büyümede taraflı, tarafsız özellikle yurt dışı kaynaklı uluslararası kurulların beklentilerinin bir çoğunun aksine pozitif yönde güncellenerek tahminlerin daha ötesinde olumlu bir yılın geride bırakıldığına işaret eden Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“2019 yılı Türkiye açısından, bizim açımızdan, ekonomimiz açısından öyle göründüğü kadar kolay olmayan, çok zor bir yıl oldu. Ağustos 2018 yılında doğrudan Türkiye ekonomisinin hedef alınmasıyla başlayan, gerçekleşen tüm bu kur saldırıları sonrası 2019 yılını, sonrasında da mart olsun, mayıs olsun benzer saldırıların da bunun yanında Barış Pınarı Harekatı döneminde de benzer saldırılar ve yaptırımların, düzenli tehditlerin her gün medyada, dünyada, küresel iklimde yer aldığı bir süreçle mücadeleyle geçirdik. Hiçbir bahanenin arkasına saklanmadan Türkiye olarak sadece ve sadece 1 yıl öncesinden belirlediğimiz hedeflere odaklandık. Türkiye’de finansal sistemimizin dış şoklara, siyasi operasyonlara karşı bağışıklığını artırmalıyız. Piyasalara güven vermeye, ekonomideki daralmanın önüne geçmeye, kurdaki oynaklığı gidermeye, enflasyonu düşürmeye hep odaklandık. İşte tüm bu alanlardaki gelişmelerin altında 2019 eylül ayında üç yıllık yeni ekonomi programının ruhunda değişimin altını hep çizdik. Nedir bu değişim? Özellikle son 6 yılda ülkemize karşı gerçekleştirilen onlarca saldırının ekonomi üzerindeki etkisini, tortusunu gidermekti amaç. 2013 yılını hatırlayalım, Gezi ile başladı, öyle değil mi? 2013 Haziran ayından beri Türkiye, gerek 17-25, gerek 15 Temmuz, gerek terörle mücadele, gerek Suriye’de ve Irak’ta yaşananlar, gerek sınır ötesi operasyonlar, tüm bu süreçte son 1 yıldır ekonomik saldırı etkisi… Son 6 yıldır Türkiye artık ekonomik anlamda da bir değişim ortaya koymak zorunda. İşte bu değişim, küresel piyasalardaki daralmadan, gerginliklerden etkilenmeyecek bir ekonomik altyapıyı inşa etmektir.” 

Bu değişimin reel sektörün potansiyelini doğru stratejilerle bir daha durmayacak şekilde harekete geçireceğini dile getiren Bakan Albayrak, değişimin kolay bir iş olmadığını söyledi. Albayrak, değişimin meyvelerinin çok lezzetli olduğunu, bu anlamda tohumların Sivas’ta da atılacağını ifade etti. 

Sivas’ın, Anadolu’daki bir çok şehir gibi AK Parti döneminde son 17 yıllık süreçte çok önemli değişimlere imza attığını belirtti. 

Sivas’ı bu anlamda ekonomik açıdan da daha ileriye taşıma zamanı olduğunu aktaran Albayrak, “Sivas değişecek ki Türkiye değişecek. Türkiye dönüşecek. Sivas büyüyecek, üretecek ki Türkiye de üretecek, büyüyecek.” diye konuştu. 

Albayrak, futbolda olduğu gibi ekonomide de Sivas’ı şampiyonluğa oynatmayı hedeflediklerini vurgulayarak her sene Anadolu’dan bir şampiyon çıkartılması gerektiğini dile getirdi. 

Ekonomide 2019 yılında sağlanan tüm iyileşmelerin 2020 yılında çok daha ileri noktaya taşınacağına işaret eden Albayrak, tüm stratejilerin, politikaların katma değerli ihracata ve istihdama dayalı üretim altyapısının tam anlamıyla tesis etmek için kurgulandığını belirtti. 

“2020’ye çok daha güçlü adımlarla giriyoruz”

Ekonominin kırılganlıklarına karşı bütün kurumlarla bugüne kadar belki hiçbir dönemde olmadığı kadar güçlü bir koordinasyonla orta ve uzun vadeli politikaları hayata geçirmeye başladıklarını anlatan Berat Albayrak, şunları söyledi:

“Türkiye, koordineli bir şekilde uyguladığı tüm bu politikalar sayesinde sağlıklı bir dengelenme sürecini sürdürüyor. Her yerde bu örneği ortaya koyuyorum. 2009’da dünyada küresel bir kriz vardı, Türkiye de bundan etkilendi. 2009 finansal krizinin Türkiye ekonomisine ne kadar ağır bir etkisi olduğunu en iyi Anadolu reel sektörü biliyor. En hızlı çıkan ülke, teğet geçen ülke, en hızlı bir şekilde Türkiye. Bu noktada pozitif ayrışan ülke olmasına rağmen Türkiye, 2009 yılında kriz döneminde dört çeyrek küçüldü. Bir çeyrekte eksi 14,4 küçüldü. İhracat 132 milyar dolardan 102 milyar dolara düştü. Yüzde 30 küçüldü. İstihdam, ekonomik etkisi çok ağır oldu. Bütün bunlara rağmen şükürler olsun direkt Türkiye’yi alan böyle bir saldırının yaşandığı bir dönemde 2-3 çeyrekte Türkiye bunu geride bıraktı. Eksi 2’lerde bir noktaya taşıdı. ‘Türkiye -2,-3,-5 küçülecek’ senaryolarını bir kenara koyarak böyle tarihi bir yılı Allah’ın izniyle son çeyrekte yüzde 5 gibi gözüküyor, büyümeyle birlikte yılı pozitif kapatarak, bütün bu saldırıların etkisi oldu, mu oldu ama minimize edecek şekilde yıkıcı etkilerini bertaraf ederek, minimize ederek inşallah 2020’ye çok daha güçlü adımlarla giriyoruz.”

“Türk lirası yüzde 10 değer kazandı”

Yurt içindeki likidite koşulları ve Türk lirasının performansının tam anlamıyla beklentilerde gerçekleştiğine değinen Bakan Albayrak, “Dengelenme süreciyle uyumlu bir şekilde nihayet yürüyor. ‘Şu kadar olmaz, bu kadar düşer, dolar 8-10 olur, 15 olur, faizler şey olmaz, enflasyon şu olmaz, o, bu’ derken bütün bu süreç tam da beklentilerimiz ölçüsünde.” dedi.

Türkiye’nin tarihinin en büyük kur saldırılarının yaşandığı ağustos, mart ve mayıs aylarında, yaşanan bu süreçteki tabloyu tersine çevirerek, 2019’u kapattığını aktaran Albayrak, şöyle devam etti:

“1 Ocak itibarıyla bakıyoruz, tüm bu noktada yıl sonu itibarıyla bakıyoruz, sadece 31 Ağustos’tan bugüne kadar krizin yaşandığı dönemden bugüne kadar kabaca Türk lirası yüzde 10 değer kazandı. Bunun ötesinde gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerine, para birimlerine baktığımızda Türkiye, en pozitif performans gösteren ülke olmuş. Bunun ötesinde yine aynı dönemde Türkiye’nin risk primi CDS’si yaklaşık 300 puanın üzerinde. 2 yıllık devlet tahvili faizi yaklaşık 1200 puan, 5 yıllık devlet faizi 1350 puan. 10 yıllık devlet tahvili faiz oranı yaklaşık 900 puan gerileyerek tüm bu maliyetlerde, risklerde bir iyileşme yaşadık. Dünyada bütün bu dönemde en pozitif performans gösteren ülke olduk. Gösterge, tahvil 2017 yılından bugüne kadar ki en düşük seviyesine geldi.”

Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, 2020 yılının hem enflasyonda hem faizlerde kalıcı tek haneli rakamların daha güçlü görüldüğü bir yıl olacağını söyledi. 

Enflasyonla mücadelede çok önemli adımlar attıklarına değinen Albayrak, 2018 yılı ekim ayında TÜFE’nin yüzde 25, ÜFE’nin yüzde 40-45’ler civarında olduğunu, 2019 yılı sonu itibarıyla 15,9 hedefini yüzde 12’ye çektiklerini ve bunun da altına düşerek yüzde 11 seviyesine getirdiklerini belirtti.

Bakan Albayrak, 2019 yılının üçüncü çeyreğinde yakalanan yaklaşık yüzde 1’lik büyüme sonrası dördüncü çeyrekte de beklentilerin üzerinde tahmini yüzde 5 büyümenin yakalanacağını ifade etti. 

“Yılı Allah’ın izniyle pozitif 0,5’lik bir büyümeyle geride bırakacağız.” diyen Albayrak, son 1-1,5 yıldır kara tablolara ve karamsar süreçlere karşı olumlu bir yılın geride bırakıldığını dile getirdi. 

Özellikle enflasyonla mücadeledeki kazanımları koruyacaklarının altını çizen Albayrak, “Tek haneli enflasyonları daha da düşük tek haneli enflasyonlara inşallah 3 yıllık yeni ekonomi programı üzerinde de hayata geçireceğiz. Özellikle bu çerçevede her alanda reel ekonomi ve reel üretim artışı birinci önceliğimiz olacak.” ifadelerini kullandı. 

“Üreticilerimizi her anlamda destekleyeceğiz” 

Gıda fiyatlarında olabilecek dalgalanmalara karşı da tedbir alacaklarına dikkati çeken Albayrak, şöyle konuştu:

“Üreticilerimizi her anlamda destekleyeceğiz. Geçen yıl yaşanan, bu yıl kademe kademe artık bakanlıklarımız bu çerçevede şu veya bu şekilde yürüyor ama çok net söylüyorum, üreticinin ve son tüketicinin arasındaki marjı kendi fahiş avantajı için kullanan kesimlere Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak çok farklı bir teknikle yeni bir süreç işleteceğiz. Böyle bir şey yok, üretici 1 liralık malı 4 liraya… Arada ocu, bucu, tefeci… Nereye gidiyor bu 3 lira? Bununla ilgili serbest piyasa kuralları içerisinde çok daha güçlü bir şekilde gıda enflasyonuyla mücadele açısından durumdan vazife çıkartacağız. Enflasyonun daha iyi olması lazım. Bu çerçevede birileri öbeklenmiş, mafyacılık yapıyor. Kimse kusura bakmasın devlet, düzen, nizam, intizam… Özellikle gıdada durumdan vazife çıkartacağız. Özellikle 2020, çok dramatik bir şekilde bu yapısal sorunun çok olumlu bir şekilde dönüştüğü bir yılın başlangıcı olacak. Artık sahaya indiğimiz bir yıl olacak.”

“Kamu bankaları olmasaydı reel sektörün hali ne olmuştu”

2001’in Türkiye’sini iş dünyasının iyi hatırlayacağını belirten Albayrak, o dönemde kamu bankalarının tarihin en büyük zararlarını yaşadığına işaret etti. 

Türkiye’nin o dönemden bugünlere geldiğini vurgulayan Albayrak, “2001-2002 döneminde AK Parti’den önce kamu bankalarının 40-50 milyar lira görev zararlarının olduğu bir süreçten geliyor Türkiye. Bırakın o görev zararlarını pozitif manada kar elde etmelerinin yanında bu tip dönemlerde ne yapıyor, aynı zamanda kamu bankaları taşın altına gövdelerini koyuyorlardı.” dedi. 

“Bugün şimdi ağzı olan konuşuyor. ‘Onu yaparım, bunu hallederim, Türkiye ekonomisini böyle yaparım.’ 10 sene önce siz bu kamu bankaları özelleşsin diye dünyadan destek alarak lobi yapıyordunuz.” ifadesini kullanan Albayrak, ülkenin başında ferasetli bir Cumhurbaşkanı olduğunu ve bu işi engellediğini aktardı. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kamu bankaları özelleşmez” sözünü anımsatan Albayrak, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Düşünün, 6 yıllık bu süreçte kamu bankaları olmasaydı reel sektörün hali ne olmuştu. Bunu en iyi reel sektörümüz yaşadı. Kamu bankalarımız bugüne kadar olduğundan çok daha güçlü bir şekilde reel sektörümüzün yanında çok daha etkin. Kamu menfaati, halkın, toplumun, milletin, KOBİ’nin, esnafın yanında yer alacak şekilde daha etkili bir şekilde destek olmaya devam edecek.” 

Bakan Albayrak’ın konuşmasının ardından toplantı basına kapalı devam etti.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz