Dualarımızı Kunut Duaları ile Taçlandıralım

0
Mehmet Gündoğdu
Latest posts by Mehmet Gündoğdu (see all)

Herkesin gizli veya açıktan Yüce Yaratıcımız Allah’ü Teala’dan istek, dilek ve talepleri vardır.

Zaten Allah Tealan da “siz isteyin/ dua edin ben kabul ederim” buyuruyor. (Bakara, 2/186)

Pekiyi, dua etmenin bir usulü var mıdır? Elbette vardır. 

Bu usulü Allah’ın elçileri peygamberler en iyi biliyorlardı. Ve onlar çok tumturaklı, özenle seçilmiş sırlı kelimelerle dua ediyorlardı. Onun için Kuran’da geçen peygamberlerin duaları bizim için örnek alacağımız dualardır.

Ayrıca  peygamber efendimizin yaptığı duaları da bize yüce Allah’a nasıl yalvaracağımızı öğreten dualardandır. Kunut duaları  da peygamberimizin bize öğrettiği namaz dualarının başta gelenlerindendir.

Kunut sözlükteki kelime anlamı olarak “İbadet, kıyam ve dua” anlamlarına gelir. 

Fıkıh terimi olarak Kunut kelimesi, “taatte bulunmak, şerden kurtulmak ve dua etmek” anlamını taşır.

Hanefi ekolünde, Kunut Duaları yatsı namazından sonra kılınan vitir namazının üçüncü rekatında, Fatiha ve zammı sure okuduktan (tekbir getirilerek eller kulak hizasına kadar kaldırılıp tekrar bağlanır) sonra okunur.

(Şafii ekolü’nde ise kunut duaları sabah namazının ikinci rekatının rükusundan sonra kavmede okunur.)

İşte bu  kunut duaları beş vakit kırk rekat namazların son rekatında yapılan, efradını cami, ağyarını mani bir dua olup, bir kulun Rabbinden isteyebileceği her şeyi gayet veciz bir şekilde içine almaktadır.

Çoğu zaman ne isteyeceğimizi nasıl dua edeceğimizi bilemediğimiz, ancak en azından her beş vakit namazın arkasında yaptığımız dualarımıza, vitir namazının üçüncü rekatında okuduğumuz kunut dualarını taşıyabiliriz. İstek ve taleplerimizi, sıkıntı ve dertlerimizi kunut duaları ile dile getirebiliriz.

Esasen Hanefi ekolünün kunut duaları, Kur’an’ın özeti olan Fatiha’nın dördüncü ayeti:

اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُۜ

(İyyake na’budü ve iyyake nesteın) “Yalnız sana ibadet eder yalnız senden yardım dileriz” ayetinin tefsiri ve açılımıdır. Veya Hanefi ekolünün esas aldığı kunut dualarının özeti bu ayettir.

Ayrıca fıkıh ekollerince farklı şekillerde okunan kunut duâları; farklı rivâyetlerden geldiğinden her birisi vahiy ile tanzim edilen duâ zenginliğini taşımaktadır.

Bu dualar, Cenâb-ı Hak tarafından tilâvetsiz mânâ (vahy-i gayr-i metlüv) olarak nâzil buyurulmuş. Peygamber Efendimiz (a.s) tarafından da duâ diliyle metinleştirilmiştir. Yani kunut duâlarında mânâ Cenâb-ı Hakk’a, metin Peygamber Efendimiz’e (a.s) aittir.

Peygamber Efendimiz’in (a.s) yetmiş hafız ve İslâm tebliğcisinin müşriklerce kurulan haince bir tuzakla şehit edilmesinin ardından (Bi’r-i Maûne hadisesi ) okumaya başladığı ve her türlü fitneden, fesattan, düşmanlıktan, küfürden, şirkten, dalâletten, isyandan, tuğyandan ve şerrin/kötülüğün her türlüsünden Allah’a sığınmak için okuduğu kunut duâları; (Ebû Dâvud, Salât 345, (1443), Müslim, Mesâcid 308, (679).Âl-i İmrân 128. [Buharî, Tefsîr, Âl-i İmrân 9, Megâzi 21, İ’tisâm 17; Tirmizî, Tefsîr Âl-i İmrân (3007); Nesâî, İftitah 121, (2, 203.) bizler için de, her zaman, Allah’a sığınma, acizliğini ve kulluğunu şefaatçi kılarak Allah’tan yardım isteme, dünya ve ahiret belâlarından, darlıklarından, dertlerinden, mûsibetlerinden, afetlerinden, tehlikelerinden ve sıkıntılarından Allah’a iltica etme duası/münacatı veya ibadet metnidir.

Kunut Duaları:

اَللَّهُمَّ إِنَّا نَسْتَعِينُكَ وَ نَسْتَغْفِرُكَ وَ نَسْتَهْدِيكَ، وَ نُؤْمِنُ بِكَ وَ نَتُوبُ اِلَيْكَ،

وَ نَتَوَكَّلُ عَلَيْكَ وَنُثْنِى عَلَيْك اْلخَيْرَ كُلَّهُ نَشْكُرُكَ وَ لاَ نَكْفُرُكَ، وَ نَخْلَعُ وَ نَتْرُكُ مَنْ يَفْجُرُكَ

(Allâhumme innâ nesteînuke ve nestağfiruke ve nestehdik. Ve nu’minu bike ve netûbu ileyk. Ve netevekkelu aleyke ve nusni aleykel-hayra kullehu neşkuruke ve lâ nekfuruke ve nahleu ve netruku men yefcuruk)

“Allahım! Yalnız senden yardım dileriz/isteriz, günahlarımızı bağışlamanı isteriz. Razı olduğun şeylere hidayet etmeni isteriz. Sana inanırız, sana tevbe ederiz. Sana tevekkül eder, sana güveniriz. Bize verdiğin bütün nimetleri bilerek seni hayır ile överiz. Sana şükrederiz. Hiçbir nimetini inkar etmez ve onları başkasından bilmeyiz. Nimetlerini inkar eden ve sana karşı geleni bırakırız.”

اَللَّهُمَّ اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَ لَكَ نُصَلِّى وَ نَسْجُدُ، وَ اِلَيْكَ نَسعْىَ وَ نَحْفِدُ،

نَرْجُو رَحْمَتَكَ وَ نَخْشَى عَذَابَكَ، اِنَّ عَذَابَكَ بِاْلكُفَّارِ مُلْحِقٌ

(Allâhumme iyyâke na’budu ve leke nusalli ve nescudu ve ileyke nes’a ve nahfidu nercûrahmeteke ve nahşâ azâbeke inne azâbeke bilkuffâri mulhik.)

“Allahım! Biz yalnız sana kulluk ederiz. Namazı yalnız senin için kılarız, ancak sana secde ederiz. Yalnız sana koşar ve sana yaklaştıracak şeyleri kazanmaya çalışırız. İbadetlerimizi isteyerek/ sevinçle yaparız. Rahmetinin devamını ve çoğalmasını dileriz. Azabından da korkarız, şüphesiz senin azabın kafirlere ve inançsızlara ulaşır.”

İşte şimdi dualarımıza sübhaneke ile başlayıp, tövbe istiğfar, et-Tehiyyatü ile selamlamalar yapıldıktan sonra, (bkz. önceki iki yazımızda bunları anlattık) kunut duaları ile yüce Rabbimizden dilek ve isteklerimizi ve ona  sığınmalarımızı özlü bir şekilde arz etmiş oluruz.

Şafii ekolüne mensup olanlar da İmam Şafii’nin farklı rivayetler içinden tercih ettiği kunut duasını okuyabilir.

Bundan başka ayet ve hadislerden alınan dua metinlerini okunabileceğimiz gibi herkesin gönlünden ne geçerse onları, kendi özel istek ve taleplerimizi (günah ve haram olmamak şartı ile) yüce Rabbimize arz edebiliriz.

Sonunda Rabbenalar diye bilinen, Bakara suresinin 201. ayeti ve İbrahim suresinin 40 ve 41. ayetleri okunur ve Kur’an’ın özeti olan Fatiha ile dua tamamlanır. 

Allah kabul etsin!

Vesselam.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz