EYT Ağızda Sakız Oldu, Çiğneyip Duruyoruz…

3

İsveç’in nesi meşhur?
a.      Ericson’u
b.      İkea’sı
c.      Emeklisi
d.      Hepsi

Türkiye’de İsveç deyince akla eskiden Ericson telefonlar gelirdi. Bu aralar İsveç’in alameti farikası İkea. Doyurucu köfteleri ve demonte mobilyaları ile İsveç’in küçük evlerini donatan mobilyalar bizim yaşantımıza da dahil oldu.
Ericson telefon kalmadı, İkea varlığını koruyor. Ama İsveç bu defa emeklilik sistemi ile gündeme geldi. Getiren de Erdoğan oldu. 

Herhalde dünyada yönetilmesi en kolay ülke Türkiye desek yanılmayız.
82 milyon nüfusu bulunan ülkemizde, sadece 8 milyon insanımızın pasaport sahibi olduğunu biliyor muydunuz?
Yani nüfusun yüzde 10’u bile değil.
Dolayısıyla ülke dışına hiç çıkmamış ve oradaki değişimden ve hayattan habersiz 70 milyon insandan bahsediyoruz.
Bu yüzden ülkemiz sınırlar dahilinde istediğinizi söyler, istediğinizi konuşur, propagandanızı gönlünüze göre yaparsınız.

Sadece kendinizi yazan gazeteyi açar, kendinizin ne kadar başarılı olduğunu görürsünüz. Bir tür kan testinin sonuçlarını önden yüklemektir bu.
Hastaneye giderken doktora şekerinizi, kolesterolünüzü, hemoglobininizi baştan ne görmek istediğinizi söylersiniz. Akabinde doktordan buna uygun sonuçlarınızı alır, mutlu mesut eve gidersiniz.

Nitekim emeklilik hakkında konuşan Erdoğan şu ifadelerle seslendiğinde tahminim o ki karşısında sadece %10’unun pasaportu olduğunu bildiği bir halka konuşmanın rahatlığını yaşıyordu :
“Tutturmuş bir EYT, erken emeklilik. İskandinav ülkelerinin hepsi bu sistemle battı. Bizim ülkenin başına da bu erken emekliliği dolayanlar bunun bedelini ödediler. Niçin erken emeklilik? Bırakalım ne zaman emekli olması gerekiyorsa o zaman emekli olsun ve parasını alsın.”

Erdoğan’ın işaret ettiğine bakılacak olursa, Türkiye’de emeklilik sisteminin 1999’da yapılan bu revizyonu takiben 20 senede mükemmel bir düzeye geldiği öngörülebilir.
Neticede madem ülkeyi batırmayan bir sistem gelmiş ve 20 senedir devam ediyor artık sistem oturmuş ve ülkede emeklilikle ilgili olumsuzluktan söz edilmemesi gerek.

Bununla ilgili olarak yeni çıkan taze bir rapor var. Pasaport sahibi olan halkın %10’una nazaran bir dil bildiğini iddia edenlerin oranı %20. Diğer bir ifade ile halkının %80’inin yabancı dille işi olmayan ülkeye Türkiye deniyor.

Bu yüzden söz konusu raporu okuma şansı olan kişi sayısı toplumda gayet sınırlı.
Rapora bakacak olursak dünya ülkeleri arasında emeklilik sisteminin, uygunluk, sürdürebilirlik ve bütünsellik açısından yapılan sıralamada Türkiye D kategorisinde yer alıyor. D’den sonra gelen kategori E. E kategorisi emeklilik sisteminin olmadığı durumu gösteriyor.
Kore, Çin, Japonya, Hindistan, Meksika, Filipinler, Arjantin ve Tayland Türkiye’ye D kategorisinde eşlik ediyor.
İskandinav ülkelerinden Danimarka A, İsveç ve Norveç ise B kategorisinde.

Türkiye’de emeklilik sisteminin 20 yıl önce yapılan, revizyonla kazanılmış haklara tecavüz edilerek değiştirilmesinin ‘kriz olmasın’ gerekçesine dayalı olduğunu, ancak bu 20 yılın 17 senesini devri iktidarında geçiren AKP’nin maslahatında krizlerin de çok önlenemediğini yazmıştım

Aslında EYT için herhalde en çok yazan benim.
24 Haziran seçimlerinde EYT sloganı ile yola çıkan MHP’nin bu konuda ne kadar samimi olabileceğine dair şüpheleri ilk ben dile getirdim
Beni bozgunculukla suçlayan EYT’liler karşısında haklı çıkmamayı diledim. Ancak maalesef fazlasıyla haklı çıktım. Buna rağmen yazmayı kesmedim. Bir değil, iki değil, hatta üç de değil defalarca EYT yazdım.

Şimdi yeniden gündeme gelen EYT’liler için; Erdoğan’ın ülke nüfusundaki pasaport sahibi&yabancı dil bilen azlığından istifade ederek yaptığı İskandinav ülkesi örneğini, yukarıda belirttiğimiz üzere ciddi bulmanın pek de imkanı yok.
Zaten refah devletinin diğer adı olan bu 3 memleketin emeklilik sistemini Türkiye’yle kıyas etmek ayrı bir deneme olmuş.

Tabii ki AKP’de eksikliği hissedilmeyen şey, hep özgüvendir.
Kasanın hep kazandığı gibi, AKP’nin de zarı hep 6’dır.

EYT’nin emeklilik sisteminin revize edilmesi sırasında, hakkı yenen milyonların kısaltması olduğu gerçeği bu aşamada değer taşımıyor.
AKP ile ortaklığa girerek yola devam eden MHP’nin ise, sadece vaatten ibaret kalan söylemlerini unuttuğu görülüyor.

Sonuçta Türkiye hafızası ile değil baklavası, kebabı ile meşhur bir ülke. Lakin İsveçli emekli Sebastian Stockholm’den uçağa atlayıp baklavamızı, kebabımızı bir güzel taam eder de, bizim emekli Salih bey (babamdan esinlendim) için Stockholm’dan ren geyiği pastırması yemek ancak rüyalarda mümkün olur.

3 YORUMLAR

  1. İskadınav ülkeleri emeklilik sisteminden batmış demek.batmış olan Norveçin varlık fonu 960 milyar dolara ulaşmış.ne yapacaklarını düşünüyorlar.sarayın danışmanları ne iş yapıyor.cumhurbaşkanının konuşmalarını kim yazıyor.dünyaya gülünç oluyoruz.
    Bu ülke İskandinav ülkelerinin refah seviyesine ulaşması için kırk fırın değil bin fırın ekmek ve yüzyıl geçmesi lazım.

  2. 38 yaşında emekli eden kim?
    65 yaşa çıkaran kim?
    kademeli geçiş ile çözülmeli diyen kim?
    kademeler yapılmış mı?
    kanunen herşey tastamam görünüyormu?
    bu durumda müracat edilecek makam neresi?
    bu durumun geçici dönem için (eski düzene göre emekliliğe girenler bitinceye kadarki dönem) çözümünü, bu kişilerin sağlık, geçinme vs sorunları nı kim nasıl çözebilir?
    araştırılması, tartışılması, sorulması gereken bir konu..
    d.bakırda bir arzuhalci çıktı tv ye bugün; 74 yaşında, emekli..
    iki çocuğunu öğretmen, birisini mühendis, diğerlerini anlayamadım ama iyi bir yolda olduklarından eminim!
    böyle insanları birgün vekil olarak mecliste otururken görmek ümidiyle..

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz