Fıtır Sadakası

0

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla,

Allah’a hamd, Resulüne salat, selam olsun.

Fıtır Sadakası

A-Tanım

Fıtır sözlükte; “yaşam, yaratılış” ve “orucu açmak” anlamlarına gelir.

Türkçe’de fitre şeklinde söylenen “fıtır sadakası” dinî bir terim olarak şöyle tanımlanabilir:

“Ramazan bayramına kavuşan ve temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan müslümanların kendileri ve velâyetleri altındaki kişiler için yerine getirmekle yükümlü oldukları malî bir ibadettir.”

Fıtır sadakası, yaşıyor olmanın, hayatta olmanın şükrünü ede etmek üzere verilen bir sadakadır.

Fıtır sadakasına baş zekâtı ve beden zekâtı da denmektedir. Bu isimlendirmeler onun şahsa bağlı, şahıs başına konmuş bir malî yükümlülük olması özelliğine dayanmaktadır.

B- Tarihçe

Fıtır sadakası, ramazan orucunun farz olduğu hicrî 2. yılın Şâban ayında, zekâttan önce farz kılınmıştır. Zekat farz kılınınca, hükmü vacib olan bir sadaka olarak kalmıştır.

C-Fıtır Sadakasının Dayanağı

Fıtır sadakasının dini bir yükümlülük oluşunun dayanağı hadislerdir.

Bu hadisler aynı zamanda Hz. Peygamber devrindeki fıtır sadakası uygulamalarını da göstermektedir.

Abdullah b. Ömer’in rivayetine göre: “Hz. Peygamber fıtır sadakasını 1 sâ‘ (ölçek) hurma ve 1 sâ‘ arpa olmak üzere köle, erkek, kadın, küçük ve büyüklere farz kılmış ve insanlar (bayram) namazına çıkmadan önce verilmesini emretmiştir” (Buhârî, “Zekât”, 76; Müslim, “Zekât”, 12).

Fıtır sadakasının dinen gerekmesinin (vücûb) sebebi, ilgili hadislere dayanılarak “sağ olma” (sağ olarak ramazan bayramına kavuşmuş olma) şeklinde belirlenmiştir.

Bu yüzden, fıtır sadakası, fıkıh eserlerinde “baş”a izâfe edilerek “zekâtü’r-re’s” (baş zekâtı) şeklinde anılmıştır.

Bir başka anlatımla, fıtır sadakası yükümlülüğü, yüce Allah’ın kişiye (ve velâyeti altındakilere) canını bağışlamış olmasına karşılık bir şükran davranışı olmak üzere konmuş bir hükümdür.

Bu sebeple fıtır sadakası Türkçe’de “can, baş sadakası” diye de anılır.

D-Fıtır Sadakasının Önemi

Abdullah b. Abbas’tan rivayet edilen bir hadiste, fıtır sadakasının oruçluları gereksiz ve çirkin sözlerinden (günahlarından) arındırmak ve yoksullara gıda temini için farz kılındığı bildirilir. (Ebû Dâvûd, “Zekât”, 17; Müsned, II, 277).

Ayrıca fıtır sadakası (zekâttan farklı olarak) geniş bir mükellef kitlesi tarafından yerine getirilir.

Bu sayede her müslümana, yoksul din kardeşine malî yardımda bulunmanın sevincini yaşatır.

Ramazan boyu tuttukları oruçlarla ruh yapıları güçlenen fakirler, maddî yönden de güç kazanarak zenginlerle birlikte ve aynı coşku ile bayrama iştirak ederler.

Karşılıklı sevgi ve kardeşlik bağları pekişir; böylece toplumda kaynaşma, paylaşma ortamı oluşur.

Ayrıca bu ibadet o yılın oruç farîzasını eda edebilen müslüman bakımından, bunu nasip etmesinden ötürü ulu yaratanına şükürde bulunma anlamı da taşır.

Fıtır Sadakası ile kimler yükümlüdür?

Asli ihtiyaçlarından başka nisap miktarı malı veya onun değerinde (80.18 gr. altın karşılığı) parası olan Müslümanın fıtır sadakası vermesi vacibdir.

Fıtır sadakasının vacib olması için, zekâtta olduğu gibi malın üzerinden bir yıl geçmesi ve artıcı nitelikte olması şart değildir.

Dinî ölçülere göre zengin olan kimsenin, hem kendisinin, hem de ergenlik çağına gelmemiş olan çocuklarının fitrelerini vermesi vacibdir. Fakir olan çocuğun babası ölmüş veya fakir ise babasının babası torununun fitresini verir.

Ancak zengin değillerse aile reisi, karısının ve aile içindeki büyük çocuklarının fitrelerini onların izni olmadan verebilir. Bir kimse babasının ve anasının fitrelerini vermekle yükümlü değildir.

Fıtır sadakası ne zaman verilir?

Fıtır sadakası, Ramazan ayında fakirlere verilen bir sadakadır. Esasen Ramazan Bayramı  sabahı vacip olur.  Ancak Ramazan Bayramından önce verilmesi daha iyidir. Peygamberimiz bunu tavsiye etmiştir.

İbn Abbâs şöyle demiştir: “Resûlullah (sav) hem oruçluyu (işlediği) faydasız fiillerden ve (söylediği) kötü sözlerden temizlemek, hem de fakirlere gıda (temin etmek) üzere fıtır zekâtını farz kıldı. Artık kim bunu bayram namazından önce öderse, o makbul bir zekâttır. Kim de bunu bayram namazından sonra öderse, o sadakalardan bir sadakadır.” (Ebû Dâvûd, Zekât, 18; İM1827 İbn Mâce, Zekât, 21)

Varlıklı Müslümanlar fitre vermek suretiyle fakirlere bayram sevincini tattırırlar. Böylece, hem borcunu ödemiş hem de sevab kazanmış olurlar. Bayram günü veya daha sonra da verilebilir.

Fıtır Sadakası kimlere verilir veya verilmez? 

Zekât kimlere verilirse, fıtır sadakası da onlara verilir.

Bir fitre yalnız bir fakire verilir, ikiye bölünmez. Bir fakire birden fazla fitre verilebilir.

Fıtır sadakası niyet edilerek verilir. Ancak bunun fitre olduğunu fakire söylemek gerekmez, içinden niyet etmesi yeterlidir.

Fıtır sadakasının sarf yerleri ile zekâtın sarf yerlerinin aynı olduğu hususunda fakihler görüş birliği içindedirler.

Buna göre, zekât verilemeyen kimselere fitre de verilemez..

Kendilerine fitre verilemeyecek kişiler şunlardır:

Dinen zengin sayılanlar, fitre yükümlüsünün zevcesi, usulü (ana-babası, dede ve nineleri), fürûu (çocukları ve torunları), bakmakla yükümlü olduğu yakınları.

Fitre verilirken, mükellefin bulunduğu yerdeki fakirlere, uzakta otursalar da fakir akrabalara, iyi ahlâk sahibi ve geliri giderini karşılayamayanlara öncelik verilmelidir.

Fıtır Sadakasının miktarı ne kadardır?

İslam alimleri fıkhi yönden fıtır sadakasının tespitini, bir fakirin bir günlük yiyeceğini esas alarak yapmışlardır.

Diyanet İşleri Başkanlığı 2019 yılı için bir fakirin bir günlük yiyeceği olan fitre miktarını 23.00 tl. olarak tespit etmiştir. Bu  asgari miktardır.

Ancak Maide suresinin 89. ayetinde yemin keffaretinin nasıl yerine getirileceği bildirilirken, “Ailenize yedirdiğinizin orta hallisinden on yoksulu doyurmak” ifadesi yer almaktadır.

Her ne kadar bu ayet yemin keffareti ile ilgili ise de, Ramazan’da verilmesi gereken fitre ile yemin keffareti için verilecek miktarın aynı olması, fitre verirken hangi ölçüleri göz önünde bulundurmamız gerektiği hususunda bize yol göstermektedir.

Buna göre;  Ramazan’da fitreyi veren kişinin normal olarak yediği sabah ve akşam yemeklerinin parasal değerini hesap etmesi ve fitre miktarını kendi sofrasındaki yemekleri dikkate alarak vermesi daha uygun olur.

Vesselam.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz