- Kabinedeki 17 bakanın 9’u kadın.. - 30 Mart 2022
- Tarihe geçti.. - 30 Mart 2022
- Virüs patojenlerinin küresel takibi için 10 yıllık plan.. - 30 Mart 2022
Bugün Berat Kandili. 8 Mart’ta başlayan üç ayların ikincisi şaban ayının 15’inci gecesine denk geliyor. “Beraet” kelimesinin kısaltılmış ifadesi olan berat, İslam inancına göre günahlardan arınma, temize çıkma, ilahi af ve rahmete nail olma anlamlarına geliyor.
Ayrıca hicretin ikinci senesi şaban ayının 15’inci günü, Hazreti Muhammed (s.a.v) ziyaret için gittiği Beni Seleme yurdundaki mescidde öğle namazının ikinci rekatını kılarken, kıblenin Mescid-i Aksa’dan Mescid-i Haram yönünde değiştiği hakkında ayet indi.
Hazreti Peygamber ile cemaatin bu esnada yönünü Kabe’ye çevirmesiyle birliğin sembolü olan bu tarihi olay, Berat gecesini değerli kılan başlıca nedenlerden birini oluşturuyor. Hazreti Muhammed (s.a.v), Berat Kandili’ne ilişkin şöyle buyuruyor:
“Şaban ayının 15’inci gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah, bu gece dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve ‘Yok mu tövbe eden, tövbesini kabul edeyim. Yok mu rızık isteyen, rızık vereyim. Yok mu şifa isteyen, şifa vereyim. Yok mu başka isteği olan ona da istediğini vereyim’ buyurur.”
Cuma Hutbesi: “Berât Gecesi”
Diyanet İşleri Başkanlığı da bugün Cuma Hutbesinde Berât Gecesi’ni anlatacak. Hutbede şu ifadeler yer alıyor:
Yüce Allah’ın kullarına lütfettiği en büyük nimetlerden biri zamandır. Zaman, insanın hayat hikayesini bütünüyle kuşatan bir imkân ve fırsat alanıdır. Bu sebeple, her ânı kıymetli ve değerlendirilmeye layık eşsiz bir sermayedir. Vaktinin kıymetini bilip onu boşa harcamayanlar, hayatının her safhasında Allah’ın rızasını gözetip Resûlüllah’ın rehberliğine tabi olanlar, Rabbimizin ikramına mazhar olacaktır. Zamanı boşa geçirmek ise bir insan için en büyük ziyan, en büyük hüsrandır.
Aziz Müminler!
Yılın hangi ayı, hangi günü ve hangi saati olursa olsun kulluk bilinciyle geçirilen her ânımız değerlidir. Fakat bazı vakitler vardır ki ilâhi lütuf zamanları olarak bahşedilmiş, duaların kabulüne ve günahların affına vesile kılınmıştır. Bu zaman dilimleri Allah’ın insanlara olan sonsuz rahmetinin bir eseridir. İşte böylesine kıymetli zamanlardan biri de bu akşam idrak edeceğimiz Berât gecesidir.
Değerli Müslümanlar!
Üç aylar, bizi hem ruhen hem bedenen Ramazan’a hazırlamaktadır. Bu ayların başı olan Recep ayı, Regâib ve Miraç geceleriyle bereketlenir. Ortası olan Şâban ayı ise Berât gecesiyle af ve mağfirete açılır. Allah Resûlü (s.a.s) Berât gecesinde yapılacak ibadetin, dua ve niyazın affedilmemize vesile olacağını bizlere şöyle müjdelemiştir: “Şâban ayının on beşinci gününü oruçlu geçirin. Gecesinde ise ibadete kalkın. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teala en yakın semaya tecelli ederek fecir doğuncaya kadar: ‘Bağışlanma dileyen yok mu, onu bağışlayayım! Rızık isteyen yok mu, ona rızık vereyim! Musibete uğrayan yok mu, ona afiyet vereyim…’ buyurur.”
Kıymetli Müminler!
Berât gecesi, kalbimizin en derin yerinden Rahmân’a doğru bir yol açma vaktidir. Berât gecesi, tövbe etmenin, Rabbimize yönelip rahmet ve mağfiret dilemenin tam vaktidir.
Bu mübarek geceyi değerlendirmenin en temel şartı; hayatın karmaşasından biraz olsun kendimizi kurtarıp kulluğumuzu sorgulamaktır. Ne ile meşgulüm, hangi uğurda yaşıyorum, niyetlerim ve amellerim beni nereye götürüyor diye kendimize sormaktır. İç dünyamıza dönmek, geçmişimizin muhasebesini yapmak, tefekkür etmektir. Rabbimize itaatkâr bir kul ve iyi bir insan olmaya söz vermektir. Nefsimizin esaretinden kurtulmak, hata ve günahlarımızdan pişmanlık duymaktır. İşte o zaman bu gece bizim için gerçek manada bir fırsata dönüşecek ve kurtuluş beratımız olacaktır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de Cenâb-ı Hak Peygamberimize hitaben şöyle buyurmaktadır: “Ayetlerimize inananlar sana geldiğinde onlara de ki: ‘Selam size! Rabbiniz merhamet etmeyi bir lütuf olarak kendine yazdı. Gerçek şu ki, sizden kim bilmeyerek bir kötülük yapar da ardından tövbe edip kendisini düzeltirse, bilsin ki Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.’”
Muhterem Müminler!
Ebedi hayatta kurtuluş beratını alabilmek için bu gecenin feyzinden ve bereketinden istifade edelim. Her nefes alıp verişimizde Allah’ın rızasını gözetelim. Ömrümüzü Kur’an ve sünnet ölçüsüne göre şekillendirelim. Unutmayalım ki, kulluk şuuruyla geçirilmeyen her ânımız bize zarar ve ziyan olarak geri dönecektir. Bu vesileyle Berât gecenizi tebrik ediyorum. Bu mübarek gecenin aziz milletimize, İslam âlemine ve bütün insanlığa hayırlar getirmesini Cenâb-ı Hak’tan niyaz ediyorum.
Pas tutan kalplerimizi cilalandıran Berat
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da şu mesajı paylaştı: Cenab-ı Hakk’ın lütuf ve inayetiyle, bu gece af, mağfiret ve arınma vesilesi olan mübarek Berat gecesini hep birlikte idrak edeceğiz. Can taşıyan her varlığa merhametin, Rabbimize sonsuz itaat ve teslimiyetin nişanesi olan Berat, bizlere kulluk bilincini kuşanarak hata ve yanlışlardan kaçınmayı, günahlardan arınmayı; affedilmenin yanında affedici olmayı, bağışlanma isteğinin yanında bağışlayabilme şuurunu kazandırır.
Her daim kararlı ve istikrarlı bir tavırla kulluk yolculuğumuzu gözden geçirmemize imkân sağlayan, hesap gününde Allah’ın huzuruna günah yüküyle çıkmamak için bizleri bu dünyada iken tedbire sevk eden berat; bizi fıtratımızla buluşturan, günahlardan berî olduğumuzu bize haber veren önemli bir müjdedir.
Bizleri Cenâb-ı Hakk’a yakınlaştırıp imanımızı kuvvetlendiren, O’nun emir ve yasaklarına uyma konusunda irademizi güçlendiren ve nihayetinde bizi sekinetle buluşturup pas tutan kalplerimizi cilalandıran Berat, özellikle nurlu gölgesi üzerimize düşmeye başlayan Ramazan ayına bizleri hazırlamaktadır. Bu açıdan Berat, diri bir zihin ve berrak bir gönülle, bizleri zevalden kemale ulaştıran Rabbimizle taat ve itaat zemininde buluşturan bereketli bir yakınlaşmadır.
Berat gecesini idrak eden herkes, Yüce Allah’ın Kur’an-ı Kerim’deki; “De ki, ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir” müjdesinin farkına vararak, sevgili Peygamberimizin (s.a.s.); “Allah’ım! Azabından affına, gazabından rızana sığınıyorum…” şeklindeki yönelişi ile özüne dönmeli, ümitlerini canlı tutmalı, bağışlama ve bağışlanma duygularını güçlendirmelidir.
Bu duygu ve düşüncelerle, başta aziz milletimiz olmak üzere, tüm İslâm âleminin Berat Gecesi’ni tebrik ediyorum. Bu mübarek gecenin barış, mutluluk ve huzurun yeryüzünün her yerine hâkim olduğu bir dünyanın inşasına vesile olmasını diliyor; Ramazan ayına her türlü dert, sıkıntı ve günah yükünden berî olarak girebilmeyi Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.











