HDP Eş Genel Başkanı Temelli: Türkiye kutuplaşmış siyasetin altında boğulmakta

0

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Van’da konuştu. “Bugün Türkiye siyaseti sıkışmıştır, kutuplaşmıştır.” diyen Temelli, şunları söyledi:

“Bu kutup siyaseti Türkiye toplumunu, emekçileri, kadınları gerilime mahkum etmekte, seçeneksiz bırakmakta, en temel haklardan mahrum bırakmaktadır. Bu mahrumiyeti, mazlumiyeti ortadan kaldırmanın yolu toplumu siyasete davet etmek ve öncü olmaktır. İşte bizim örgütlenme anlayışımız toplumu siyasete davet eden, toplumu siyasallaştırırken, kendisini de toplumun içinde var eden bir anlayıştır. Bunu başarabiliriz, çünkü bizim güçlü bir fikriyatımız var. Önemli olan bu fikriyatı örgütlemek ve toplumun bütün alanlarına taşımaktır. Türkiye buna ihtiyaç duyuyor, Türkiye bu kutuplaşmış siyasetin, bu cenderenin altında boğulmakta, soluksuzluk kalmaktadır.

Her geçen gün bunun örneklerini yaşıyoruz. Aslında bunun teşhisini koyduk, bütün Türkiye’ye de bunun uyarısını yaptık, dedik ki Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu şey demokrasidir, barıştır, toplumsal barıştır. Bunları var etmenin yolu bir araya gelmektir, barış ve demokrasi mücadelesinde buluşmaktır. O yüzden de barış ve demokrasi mücadelesi bütün toplumun buluşması, önümüzdeki engellerin aşılması için büyük önem taşımaktadır. Bugünkü iktidar barış ve demokrasinin önünü tıkayarak kendisini var ediyor, çözümsüzlükten besleniyor. Çözümsüzlüğü kendisi için elverişli bir ortam olarak görüyor.

Sorunların çözümü için de çözümsüzlüğü için de en önemli faktör Kürt meselesidir. Çözümden mi çözümsüzlükten mi yanasınız turnusol kağıdı rolü oynamaya devam ediyor. Kürt meselesi demokrasi meselesinin turnusol kağıdıdır. Kürt meselesine yaklaşım sizin demokrasi ve barışa yaklaşımınızı ortaya koyar. Bugünkü iktidar Kürt meselesi, Kürt sorunu yoktur diyor; inkardan, çözümsüzlükten beslenmeye çalışıyor. Tıpkı geçen yıl 4 yılda olduğu gibi, tıpkı mutlak tecridi hayata geçirip Sayın Öcalan’ın sesinin, görüşlerinin toplumla buluşmasını engellemeye çalıştığı gibi. Ne oldu 4 yıl içinde? Mutlak tecrit uygulandı ve 4 yıl içinde Kürt meselesi çözüm seçeneklerinden uzaklaştı ama Türkiye de hukuktan, barıştan, adaletten uzaklaştı. Adeta bu 4 yıl boyunca iktidarın attığı her adım toplumsal barışı dinamitledi.

Bu süreç bir otoriterleşme sürecidir, bu süreç faşizmi kalıcılaştırma sürecidir. Bu süreç, faşizmi kurumsallaştırma sürecidir. Bu amaçla hayata geçirdikleri AKP-MHP ittifakı bu blok tam da o kutup siyasetinin yeniden yeniden üretilmesidir. Kutuplaşma siyaseti karşısında başka bir kutup oluşturarak çözüm üretmeniz mümkün değildir. Bu kutup siyasetini ortadan kaldıracak şey Üçüncü Yoldur. Örgütlenme dediğimiz, sadece kendisini örgütleyen değil toplumla örgütlenmeyi buluşturan zihniyet Üçüncü Yolda yol kat ederek bunu başaracaktır.

Bir araştırma kurumu SETA araştırma yapmış, bir araştırma kurumu neyi araştırır? Siz hiç bir araştırma kurumunun gazetecileri fişlemek için araştırma yaptığını gördünüz mü? Ama bunu gördük, duyduk. Bu, iktidarın siparişi ile hareket ettiğinizde nereye sürüklendiğinizin göstergesidir. Tıpkı bugün yargının sürüklendiği yer gibi. Talimatla oluşturulmuş mahkemelerin yarattığı ortam hukukun, yargının cenaze törenidir. Adalet mahkeme salonlarını terk etmiştir, adalet bu iktidarın talimatları ile katledilmiştir. Tıpkı basın özgürlüğünün katledildiği gibi. Bugün cezaevlerinde yüzlerce gazeteci var. Tıpkı üniversitelerin bu iktidar anlayışı ile katledildiği gibi. Bugün Türkiye üniversitelerinin çok değerli hocaları cezaevlerinde. Barış Akademisyenlerinden oldukları için. İşte barış ve demokrasi mücadelesinin ne denli önemli bir mesele olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor.

‘Kürt meselesi yoktur’ diyen zihniyet, aslında bütün meselelere dair siyaset ve çözüm üretemez haldedir. Öyle de olmuştur. İşte üniversite, işte basın, işte demokratik siyaset. Bütün sorunlara baktığınızda nasıl bir bileşke oluşturduğunu görüyorsunuz. Kentlerimize baktığımızda bunu görüyoruz, bugün Van’dayız. Van’a baktığımızda ne denli sorunlar olduğunu görüyoruz. Neden bu sorunlar vardır? Yine 4 yılın muhasebesine baktığınızda bu ceberut zihniyetin 4 yıldaki en kritik öneme sahip hamlesi kayyımdır. Bugün bunca sorun varsa o kayyımcı zihniyetin yarattığı sorundur. Vesayetin ve kayyımcı talanın ortaya çıkardığı tablo kentlerimizde karşımızda duruyor. Kimse kaygılanmasın, bütün bu sorunlara çözüm üreteceğiz, bütün bu sorunları mutlaka çözeceğiz. Evet ortada bir enkaz var ama bu enkazı hep birlikte kaldıracağız, ortada bir yönetememe enkazı var. Yönetemiyorlar.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz