- Kabinedeki 17 bakanın 9’u kadın.. - 30 Mart 2022
- Tarihe geçti.. - 30 Mart 2022
- Virüs patojenlerinin küresel takibi için 10 yıllık plan.. - 30 Mart 2022
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin Cizre’de düzenlediği seçim mitinginde konuştu. “Bugün onlar bizden korkuyorlar.” diyen Buldan, şunları söyledi:
“O kadar korkuyorlar ki Selahatin Demirtaş’ı, Figen Yüksekdağ’ı cezaevlerinde tutarak korkularını belli ediyorlar. Onlar bizden öyle korkuyorlar ki seçim meydanlarında söyleyecek tek bir sözleri yok. Ağızlarını açıyorlar HDP diyorlar, gözlerini yumuyorlar HDP diyorlar. Ankara’da, İstanbul’da Recep Bey nerede miting yaparsa HDP’ye hakaret ve tehditler savuruyor.
Halkımız aş istiyor iş istiyor onlar seçim meydanlarında ‘HDP’ diyor. Halkımız ekmek diyor; onlar ‘Merminin bombanın fiyatı ne kadardır biliyor musunuz?’ diyor. İnsanlar ‘İşsiziz, açız, yoksuluz’ diyor; onlar bir tek ‘HDP’ diyor. Çünkü söyleyecek, vaat edecek tek kelime bulamıyorlar. Türkiye geleceğine dair söz söylemiyorlar. Tek söyledikleri şey ‘Bölücüdürler, bu ülkeyi bölmek istiyorlar, Kandil ile bağlantı kurmak istiyorlar.’ Biz de buradan onlara diyoruz ki, ‘En büyük bölücü sizsiniz. Kürtlerin dilini inkar ettiniz. Kürtlerin dilini, kimliğini yok saydınız.’ İşte en büyük bölücülük budur. Biz bu ülkenin birliğinden, demokrasisinden, adaletinden, hukukundan başka bir şey konuşmadık, konuşmuyoruz. Birlikte yaşamı savunuyoruz. Özgürlüğü, adaleti, barışı savunuyoruz. Ancak onlar bugün yaptıkları yolsuzluklarla hırsızlıklarla ve atadıkları kayyımlarla icraatlarını ortaya koydular.
Evet, 31 Mart bizler için bir referandumdur. Bu kadar baskı ve zulümden sonra bu kadar zorbalıktan sonra, zalimlerin ve mazlumların referandumu 31 Mart tarihinde yapılacaktır. Burada sizden bir söz almak istiyorum. Cizre bir kez daha tarih yazmaya hazır mı? Tıpkı Cizrespor gibi gol atmaya hazır mı? Tıpkı Amedspor gibi gol atmaya hazır mı?”
Bu bir beka meselesi falan değil
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ise şöyle konuştu: “Adalet Bakanı dün diyor ki ‘Biz Kürtçe ninnilerle büyüdük.’ Güzel, iyi olmuş. Fakat sen Adalet Bakanı’sın, seçim zamanı aklına Kürt olduğun gelmesin, her zaman gelsin. Her zaman gelsin ki bu ülkenin bir halklar bahçesi olduğunu unutma. Her zaman gelsin ki bu ülkenin bir kültür beşiği olduğunu unutma. Bunlar biliyorsunuz, seçim zamanı Kürt oluyorlar, Kürtlükleri akıllarına geliyor, seçim bitiyor Kurt oluyorlar.
Kimseyi yuhalamayın, bizler bize yakışanı yapacağız. Bizler bir arada yaşama iradesini ortaya koymuşuz. Bizler kimseye nefret söylemiyle yaklaşmayacağız. Bizler kimseye düşmanlık yapmayacağız. Bu onlara yakışır. Sabah akşam HDP’yi düşmanlaştırarak, bizleri kötüleyerek siyaset yaptıklarını sanıyorlar. Siyaset halk için, halkın sorunlarını çözmek için yapılır. Bunların artık halkın sorunlarını çözecek ellerinde bir şey kalmamış. Tek bildikleri şey halkları birbirine düşman etmek, HDP’yi kötülemek ve bize yol göstermek. Diyorlar ki ‘ülkeyi terk etsinler.’ Ne terk edeceğim ülkeyi, burada doğdum, burada yaşıyorum burada yaşamaya devam edeceğim. Burada siyaset yapacağım; burada mücadele edeceğim.
Burası benim ülkem. Bu güzel ülke için siyaset yapıyoruz. Kürt halkı gibi erdemimizle siyaset yapıyoruz. Bu güzel ülke için siyaset yapıyoruz, erdemimizle siyaset yapıyoruz kimsenin hakkı değil bize erdem öğretmek. Bu erdem Kürt halkının 100 yıllık mücadelesinin sonucudur. Gitmek istiyorsanız buyurun gidin. Man Adası orada, New York’ta aldığınız dairelerinize gidin ama biz buradayız, burada da olmaya devam edeceğiz.
Sorunları yerel demokrasi ve demokratik cumhuriyet ile çözebiliriz. Bu sistemle yol alamazsınız. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi bize uygun değil. Biz yerel demokrasi ile güçlendirilmiş bir parlamenter sistem ile ancak yürüyebiliriz. Parlamenter sistemin sorunları vardı. Bunları ancak hep birlikte yerinden yönetim ve yerel demokrasi ile aşabiliriz. Çoğulcu, laik, demokratik bir cumhuriyeti var edebilirsek bu sorunları aşabiliriz. 24 Haziran’dan bugüne cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi uygulanıyor. Kim bu sistemden memnun? Memnun olan bir kişi var mı? Bir tek kendisi memnun. Başka da memnun olan yok.
Onun bir de küçük ortağı var. O da diyor ki ‘bakın bu sistem bir beka meselesidir.’ Ben size bir şey söyleyeyim: Bu bir beka meselesi falan değil. Ülke elden gidiyor, halk perişan, devletin bekası dediğiniz şey bu ülkeyi uçuruma, felakete sürüklüyor. Bak ne diyor büyük ortağın sana? Seçime kadar değil mezara kadar. diyor. Sizi mezara sürüklüyor. Aklınızı başınıza alın! Bunlar iktidardan gittiğinde, bu ülke huzur bulacak, bu ülkeye barış gelecek, demokrasi gelecek. 31 Mart seçimleri bu yüzden çok önemli. 31 Mart seçimleri Türkiye açısından çok önemli bir seçimdir. Çünkü 31 Mart’ta yerellerde iktidara gelerek, bu halkı bu utançtan kurtaracağız ve yerellerde iktidara getireceğiz. Tek başımıza iktidara gelemediğimiz her yerde, halkın iradesi demokrasiden yana olanlar, demokrasi güçlerinin iktidara gelmesi için canla başka çalışacağız.”











