İnananların Ahiretteki Mükafatı

0
Mehmet Gündoğdu
Latest posts by Mehmet Gündoğdu (see all)

Hazinesi sonsuz olan Yüce Allah’ın takdiri ile nimetleri sergilenen cennet kitabımız Kur’an’da geniş şekilde tanıtılmıştır. Bu nimete nail olan insanlar, dünyada özlemini çektikleri şeylere burada ulaşacaklardır. 

İnancını ve insanlığını yitirerek heva ve heveslerinin peşine takılıp, şeytanın teşviklerine aldananlar, bu nimetlerden yoksun kalacaklardır. 

Dünyada iken hayatlarında, iman, ibadet, salih amel, barış, saygı, sevgi, itaat ve türlü ahlaki güzellikleri olanlar, inanmanın ve güzel işler yapmanın tatlı sonuna ermiş olacaklardır. Bu, Allah’ın vaadidir ve artık bu söz yerini bulmuştur. Rabbimiz, şöyle buyurmaktadır:

“Her kim de O’na salih ameller işlemiş bir mümin olarak varırsa, işte onlar için en yüksek dereceler, içinden ırmaklar akan, içinde ebediyen kalacakları Adn cennetleri vardır. İşte bu, günahlardan temizlenenlerin mükâfatıdır.” (Tâ-Hâ, 20/75-76)

“Ancak tövbe edip inanan ve salih amel işleyenler başka. Onlar cennete, Rahman’ın, kullarına gıyaben vaat ettiği ‘Adn’ cennetlerine girecekler ve hiçbir haksızlığa uğratılmayacaklardır. Şüphesiz onun vaadi kesinlikle gerçekleşir. Orada boş söz işitmezler. Yalnızca (meleklerin) ‘selam!’ (deyişini) işitirler. Orada sabah akşam rızıkları da vardır. İşte bu, kullarımızdan Allah’a karşı gelmekten sakınanlara miras kılacağımız cennettir.” (Meryem, 19/60-63)

“Cennet Allah’a karşı gelmekten sakınanlara uzak olmayacak şekilde yaklaştırılacak. (Onlara şöyle denir:) ‘İşte bu, size (dünyada) vaat edilmekte olan şeydir. O, her tövbe eden, onun emrini gözeten için, görmediği halde sırf saygıdan dolayı Rahmân’dan korkan ve O’na yönelmiş bir kalp ile gelen kimseler içindir.” (Kâf, 50/31-33)

“Onlar için altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır. Canlarının istediği ve gözlerinin hoşlandığı her şey oradadır. Siz orada ebedî olarak kalacaksınız. İşte,bu yapmakta olduklarınıza karşılık size miras verilen cennettir.” (Zuhruf, 43/71-73

“Rablerine karşı gelmekten sakınanlar da grup grup cennete sevk edilirler. Cennete vardıklarında oranın kapıları açılır ve cennet bekçileri onlara şöyle der: ‘Size selâm olsun! Tertemiz oldunuz. Haydi, ebedî kalmak üzere buraya girin.’ Onlar şöyle derler: ‘Hamd, bize olan vaadini gerçekleştiren ve bizi cennetten dilediğimiz yere konmak üzere bu yurda varis kılan Allah’a mahsustur. Salih amel işleyenlerin mükâfatı ne güzelmiş!’ Melekleri de, Rablerini hamd ile tesbih edip yücelterek Arş’ın etrafını kuşatmış hâlde görürsün. Artık kulların arasında adaletle hüküm verilmiş ve ‘Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur’ denilmiştir.” (Zümer, 39/73-75)

Dünya hayatının bin bir çeşit zorluğunu aşarak, nefsine ve şeytana karşı verdiği mücadelenin mükâfatı mümin için cennet olarak belirlenmiştir. 

Allah (c.c)’a karşı verilen hesap yüz akıyla tamamlandıktan sonra, cenneti hak edenler grup grup cennete sevk edilecekler, cennet ve görevlileri onları karşılayacak. Kendilerine “hoş geldiniz” denerek iltifat edilecektir.

Artık bundan sonra imtihan yok. Bela, musibet yok. Hastalık, ölüm yok. Horlanma, dışlanma yok, ötekileştirme yok,  açlık, yok, sefalet yok,  zulüm yok. 

Geçim derdi yok, düşmanlık, yok, barış ve güven var, huzur ve mutluluk var. 

Bolluk var. “Öte git”, “beri gel” diyen yok. Haset, kin, intikam, kan davası, yalan, iftira, dedikodu, laf taşıma, hakaret, dolandırıcılık, adam kayırma, onun bunun hakkını yeme gibi insan huzurunun baş düşmanı şeyler yok artık. 

Her türlü kötülükten arınmış, huzur, güven ve mutluluktan ibaret yeni bir hayat başlıyor artık.

Vesselam.

Kaynak:

D.İ.B, Kur’an’dan Öğütler-1, sah.409.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz