İşin aslı ne? Cahiliyye Dönemi Kabile taassubu

5
Latest posts by Sinan Eskicioğlu (see all)

İslam’ın doğru anlaşılması için İslam’ın geldiği dönemin çok iyi tahlil edilmesi gerektiğini ifade etmiştim. Bugün kendilerini Müslüman olarak tanımlayanların, İslam’ın aslında ne olduğunu çok daha iyi araştırmaları gerekir. Çünkü Müslüman olmayı etiket gibi kullandıkları için, ‘işin aslı ne?’ sorusu onları daha çok ilgilendirmekte. 

Evet, işin aslı ne? 

Cahiliyye Dönemi dediğimiz Arap toplumuyla ilgili ayetlere dayanarak açıklamalara devam ediyoruz. 

Cahiliyye Dönemi’nin özellikleri: Bilgi var ama bilimsellik yok. 

İkincisi de: Kabile taassubu. ‘O zaman inkâr edenler, kalplerine taassubu, cahiliye taassubunu yerleştirmişlerdi….’ (Fetih, 26) 

Kabile taassubu nedir? 

ASB kökünden gelen kelime. 

Kelime manası ise sarmak, bağlamak. 

Taassub kelimesinin anlamı ise; kendi soyuna körü körüne bağlanmak. Kendinin ait olduğu kabileye, soya, yanlış da yapsa doğru kabul ederek bağlılık hissi duymak. 

Cahiliyye Dönemi’nde insanlar kendi kabilelerini kutsayarak, en üstün görürlerdi. Bu yüzden çok sonraları bile Kureyş tartışmaları yaşanmıştır. 

Taassubun Türkçe karşılığı bağnazlık. Yani farklı fikirlere kapalı, farklı düşünceleri dinlemeyen, düşünmeyen ve sadece kendi fikrini kutsayan düşünce ve davranış.

Taassub, yani bağnazlık içinde olanların özelliklerini Kuran şöyle açıklar: ‘….Çünkü onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple düşünmezler’. (Bakara, 171) 

Taassubu, TDV Ansiklopedisi’nden bir alıntıyla, biraz daha açalım:

‘Taassup kavramının, bir inancı körü körüne kabul edip başkasına dayatma ve başkalarının inanç ve düşüncelerini aşağılayıp baskı yoluyla yok etmeye çalışma gibi sonuçlar içerdiği dikkate alınırsa hadislerdeki müsamaha, hilim, teenni, sabır, sekînet vb. kavramlara yapılan vurgularla Hz. Peygamber’in bu yöndeki davranışlarını anlatan ifadelerin Câhiliye geleneğinde köklü bir yeri olan taassup ruhunu yıkmayı ve yerine müsamahakâr bir anlayış koymayı amaçladığı ortaya çıkar’. (TDV İslam Ans. / Taassub maddesi, Müellif: Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı) 

Cahiliyye Dönemi’nin özelliklerinden Taassub, bir inanca körü körüne bağlanma ise, Müslümanların bugünkü durumlarını nasıl açıklayacağız? 

Dahası da var: Başkalarının inanç ve düşüncelerini aşağılayıp baskı yoluyla yok etmeye çalışma…

İslam’ın ve Kuran’ın mücadele ettiği davranış ve kötü fiil: Taassub. 

İslam, Cahiliyye Dönemi’ndeki bu bağnazlığın yok edilmesi için, özellikle Mekke Dönemi’nde dünyadan, kainattan ve eski kavim ve dinlerden örnekler sergilemiştir. 

Yanlış ve kötü olan bu davranış, Allah’ın haram kıldığı bir fiildir. 

Kabile taassubunun bugünkü adı Milliyetçilik. Körü körüne kendi milliyetini üstün gören ve diğer milletleri aşağıda gören anlayış. 

Ama artık bu durum o kadar normal hale geldi ki; Müslüman olan her millet kendi milliyetini daha üstün görmekte. Sadece ülkemizde değil İslam coğrafyasının tümünde bu duygu hakim. 

Şimdi tekrar bir düşünelim. 

Neden mi? 

Çünkü Müslüman olmak; pergel gibi hareket etmek demektir. Yaşanan hayatla, işin aslı arasında sürekli irtibatlı olmak gerekir. Madem Kuran değişmeden bugüne kadar gelen son vahiy, o halde değişmeyen bu temele dayanarak Müslüman olarak kendimizi kontrol etmeliyiz. 

Müslüman, kabile taassubu içinde olur mu? 

Müslüman milliyetçi olur mu? 

Milliyetçiliği, vatanseverlik gibi olumlu duygularla masum göstermeye çalışmayacağım. 

İslam, kabile taassubu ile mücadele etmiş mi, etmemiş mi? 

Ayetlerde de gördüğümüz gibi etmiştir. Peki bugün biz ne konumdayız? 

Sevgi ve Bilgiyle kalın

Önceki İçerikBaşkan Erdoğan, Reis Erdoğan’a Karşı
Sonraki İçerikCIA güdümlü özel kuvvetler savaş suçu işliyor..
Sinan Eskicioğlu kimdir? 1974 İzmir’de dünyaya geldi. Agah Efendi İlkokulu’nda eğitim hayatına başladı. İzmir İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra ÖSYM sınavlarında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Kelam dalında ‘Allah’ın iradesi ve Nedensellik Problemi’ isimli bitirme teziyle, gecikmeli olarak 2000 yılında üniversiteden mezun oldu. 28 Şubat sürecinin etkisiyle İlahiyat fakültesi mezunlarının öğretmen yapılmaması yüzünden 2002 yılına kadar ticaretle ilgilendi. 2002 yılında D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde Din Felsefesi dalında yüksek lisansa başladı. Aynı yıl yüksek lisans programını yarıda bırakıp Almanya’ya gitti. Almanya’da Diyanet’e bağlı çeşitli camilerde eğitmenlik ve öğretmenlik yaptı. Duisburg-Essen Üniversitesi Sosyal işler ve yöneticilik bölümünde eğitim aldı. 2007-2011 yılları arasında IGMG (Avrupa Milli Görüş)’de Düsseldorf Bölgesi Eğitim Merkezi müdürlüğü ve bölge eğitmeni olarak çalıştı. 2011-2013 yılları arasında Osnabrück Üniversitesi Protestan Mezhebi bölümünde eğitimine devam etti. 2016 yılından itibaren Ocak Medya gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. 2020 yılında gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Almanca, İngilizce bilmektedir. şimdiye kadar yayınlanmış olan yedi kitabı vardır. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam, Zeytin Ağacı (Roman), Katar istanbul, Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık., Tarihteki Dindar Zalimler. İbn Sina, İbn Haldun

5 YORUMLAR

  1. Sayın Sinan Eskicioğlu bey,
    Aklınıza, kaleminize sağlık. Gayet sade ve güzel bir şekilde ve net ifadelerle konuyu izah ediyorsunuz. Teşekkür ederim.
    Neye iman ettiğimizi ve bu imanın bizden nasıl yaşamamızı istediğini iyi öğrenmemiz gerektiğini bir kez daha anladım. Cahiliye mantığını iyice kavrayıp , ondan uzaklaştıkça yaşadığımız problemleri daha kolay aşarız.
    Taassup; o kadar çok örnek var ki sayfalar almaz.
    Rabbim cümlemizi cehaletten kurtarsın.
    Cumanız makbul olsun.
    Çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim.

  2. Sayin Seyfullah Mülayim,
    Iman konusu, öyle bir dakikalik alti iman esasi ezberle konusu degildir. Cahiliyye de olan bircok kötü zihniyet ve aliskanlik acidir ki, bugün Müslümanim diyenlerin siradan davranislari haine gelmis.
    Taassub konusunu, günlük makalede anca bu kadar ele alabiliyoruz, daha uzun yazabilme imkanim olsa bir hayli örneklendirmek mümkün.
    Sevgi ve Bilgiyle kalin

  3. Sayin Baran,
    Her gün isin asli ne yazmak iyi olur ama insanlarimiz kendileri de düsünmeliler, öyle degil mi.
    Sevgi ve BIlgiyle kalin

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz