İstanbul bir sahnedir

0
Latest posts by Aysun Saygı Köknar (see all)

İtalya’da hükümet Venedik’in sosyal, dini, politik merkezi olan tarihi San Marco Meydanı’nı korumak için önemli bir adım attı. Sanatatak’ tan aldığım habere göre, bundan böyle cruise gemileri San Marco Meydanı’nda demirlemeyecek. Sadece şehrin endüstriyel limanı olan Marghera’ya yanaşabilecek.

Şehrin siluetine uygun, kimliğine saygılı, tarihi hassasiyetine sağduyulu çevre ve doğayı koruyan bu ve buna benzer haberler okuduğumda içimi dolayan bam tellerime dokunulduğunu hissediyorum.

Yaradan, dört bir yanı eşsiz güzelliklerle çevrili adeta bir cennetten parça olan muhteşem bir coğrafyada doğup büyümemize olanak sağlayarak bizi de onurlandırmış. Yaz kış değişen bölgelerinde dört iklimin yaşanabileceği bir ülkede doğmuş olmak bile dünyaya gözlerini açar açmaz benim için kutsanmak anlamına geliyor.

Dört bir yanımızı çepeçevre saran denizlerimizle, geniş ovalarımız, başı dumanlı dağlarımız, su üstünde yol alan gemilerin demir attığı nadir koylarımız, bereketli topraklarımızın zenginliğine zenginlik katan yüksek mineralli su kaynaklarımızla, derin ve temiz nefesler almamıza yarayan yemyeşil ormanlarımızla çevrelenmek eşsiz bir duyguyla dolmamıza neden oluyor. Adeta Tanrı’nın şanslı kullarıyız vesselam!

Kıymet biliniyor mu? Orası şaibeli.

Dillere destan saraylarımız, yüzlerce yıllık köprülerimiz, minareleri gök kubbeyi delen camilerimiz, üstünde nice medeniyetleri misafir ettiğini aşikâr kılan kiliselerimiz var.

Yorulanın uyuduğu hanlarımız, kirlenenin yunulduğu hamamlarımızla, kurdun- kuşun, geçen yolcunun nefeslenip çeşmelerinden şifalı sular içtiği güzel memleketimin kimi şehirlerinin ortasına zümrütten bir broş gibi asılı meydanlarımızla ne yana dönsek ayrı bir güzellikle baş başayız.

Taksim Meydanı ’da böyle, İstanbul’un kalbinde bulunan en önemli odak noktalarından biri.

İstanbul’un Avrupa Bölgesinde Beyoğlu semtinde bulunan meydanın çevresi restoran, mağaza, kafeler, oteller, sinema- tiyatro salonları ile turizm ve eğlence açısından büyük önem arz etmekte.

Taksim Meydanı’nın hemen yanı başında bulunan Atatürk Kültür Merkezi (AKM), İstanbul ve aynı zamanda Türkiye’nin de en büyük ve önemli sanat ve kültür merkezi konumunda.

Sanatçı ve sanatseverler açısından büyük bir kayıp olan upuzun yıllar süren bomboş siyasi polemikler neticesinde 30 Mayıs 2018 tarihinde yıkımı gerçekleştirilen Atatürk Kültür Merkezi şu an yapım aşamasında.

Atatürk Kültür Merkezi, 1969 yılında Devlet Opera ve Balesi ile Devlet Tiyatrolarının eserlerini icra etmesi amacıyla dünyanın dördüncü büyük sanat merkezi olarak hizmete giren bir bina. 1970 yılında meydana gelen büyük yangın sonrası tekrar onarılarak 1977 yılında Atatürk Kültür Merkezi adını almış.

Ben de tarihi bina ile 90’larda lise yıllarımda tanışma şansı yakalamıştım.

Harçlıklarımı biriktirir, hakkımı binada sergilenen herhangi bir oyun, gösteri ya da konserde kullanırdım.

Saçları mizanpli, ipek çoraplı hanımlar, kravatlı takım elbiseli mis gibi kokan beylerle birlikte binanın uzun koridorlarını, merdivenlerini arşınlar beni klasik müzikle daha doğrusu sanatla tanıştıran ve sevdiren esrarengiz kokulu salonlarda geniş ve rahat koltuğuma kurulurdum.

Devlet Opera ve Balesinin sergilediği Mozart’tan Saraydan kız kaçırma, Çaykovski’den Fındıkkıran, Kuğu Gölü, IV. Murat Operası eserlerinin içinde hayalden hayale koşardım.

Her sezon birbirinde farklı, birbirinden kaliteli tiyatro oyunları, festivaller, resitaller, kutlamalar… Büyük Sahne, cep tiyatrosu…

Bina, arkadaşlarınla buluşacaksan önünde randevu verdiğin bir referans noktası olurdu. İnanın, insanın burnunun direği sızlıyor.

2008’den 2018’e kadar kapalı kalan bina nedeniyle tüm bu güzelliklerden mahrum olmak bir sanatsever olarak insanı hem incitiyor hem kızdırıyor hem de üzüyor.

Siyasi çekişme nedeniyle umarsızca su gibi harcanan zaman, tadilat denilerek, restorasyon adı altında geçen onca sene… Metruk halde geçen süreler, Gezi Olayları sırasında polis karakolu olarak bile kullanılan bir kültür merkezi. Çok şükür ki bu yıl yepyeni yüzü ile yeniden bizlere merhaba demeye hazırlanıyor.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, 2021 yılı içinde binanın yeniden tamamlanacağını belirtirken projenin Taksim’i bir kültür ve sanat sokağı haline dönüştürmesinin hedeflendiğini söylüyor.

Atatürk Kültür Merkezi’nde 2,500 kişilik opera salonu ile birlikte konser, tiyatro salonları, sinemalar, kütüphaneler, tasarım dükkânları ile kafe ve restoranlar da dahil olmak üzere büyük bir kompleks hizmet verecek.

Arkasında bir kültür sokağının da yer alacağı projede kafeler, restoranlar, galerilere ev sahipliği yapan uzun bir sokak da bulunacak. Bu sayede alan 24 saat yaşayan bir merkez haline gelmiş olacak.

Umarım şu başımıza dolanan illet bulaşıcı hastalıktan kurtulur ve Atatürk Kültür Merkezi’nin görkemli açılışını tüm halkımız hep birlikte kutlarız. O gün gelinceye kadar;

İstanbul Bir Sahne

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun başlattığı “İstanbul Bir Sahne” isimli projesi ile pandemi nedeniyle zor günler geçiren müzisyenleri desteklemeyi planlıyor.

“İstanbul Bir Sahne” projesi kapsamında İstanbul’un 39 ilçesinde 100’den fazla farklı nokta açık hava sahnesine dönüştürülecek. Bu sayede şehir dev bir açık hava merkezine dönüşecek ve sanatseverler müzisyenlerle hasret giderme şansını yakalayacak.

Pandemi nedeniyle ekonomik zorluklar yaşayan sanatçılarımızla dayanışmayı amaçlayan proje bir yıldır sanattan uzak kalan karantinada dört duvar arasında bunalan İstanbullulara ilaç gibi gelecek. 

Halkımızın içinin rahat olması için Belediye’nin etkinlikler öncesi ve sırasında tüm sağlık tedbirlerini azami ölçüde alacağını belirten İmamoğlu güven içinde ücretsiz konser keyfi yaşayacağımız müjdesini de verdi.

Sanatçı ve sanatseverleri yeniden bir araya getirecek olan “İstanbul Bir Sahne” etkinliğini iple çekiyor diğer belediyelere de ilham olmasını can-ı yürekten diliyorum.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz