İyi Parti de kuruldu.. Kanayan yaralarımıza merhem olabilecek mi?

0
Latest posts by Emrullah Bayrak (see all)

Meral Akşener’in ifadesiyle tam 21 ay sonra İyi Parti, siyaset sahnesindeki yerini aldı. Demokrasi açısından bir kazanç ama Türkiye açısından bir kazanç mı; işte onu zaman gösterecek.

İyi Parti’nin adı gibi iyi işler yapmasını ülkem adına canı gönülden isterim. Bu duyguyla yola çıkanları tebrik ediyorum. Ülkemiz için hayırlı olsun..

Türkiye’nin maalesef genel bir hastalığı ‘olayların yüzeysel tartışılma’ hadisesinden İyi Parti de nasibini aldı. Parti, program ve tüzüğüyle değil ismi ve logosuyla gündeme geldi.

Acaba bir partiyi başarılı kılacak olan isim ve logosu mudur?

Hiç sanmıyorum..

Meral Akşener.. Toplumda karşılığı olan bir isim. Özellikle 28 Şubat’taki duruşuyla tanınıyor. MHP’de TBMM Başkanvekilliği görevini üstlendiği dönemde de yönettiği oturumlarla herkesin takdirini kazanmış bir isim. Sözünü esirgemeyen bir siyasi tavrı var.

Meral Akşener, partinin tanıtım toplantısında “Umutlarımız var, hayallerimiz var. Zengin bir Türkiye istiyoruz, gücümüz var. Adil bir Türkiye istiyoruz. Özgür bir toplum istiyoruz, gücümüz var. Mutlu bir Türkiye istiyoruz, hakkımız var. İyi; adalettir, kararlılıktır, umuttur, gelecektir, bilgidir, zenginliktir, cesarettir; o da burada var. İyi, medeniyet demektir ve bu yolun taşlarını sadece cesurlar döşer ve cesurlar da buradadır” açıklamasını yapmıştı.

“Bu bir iktidar yürüyüşüdür” diyerek yola çıkan Akşener, kanayan yaralarımıza merhem olabilecek mi? Yoksa bir hayal kırıklığı olarak mı kalacak?

Çünkü güzel ülkemin kanayan yaraları var.. En başta Adalet gibi, özgürlük gibi, düşünce ve fikir hürriyeti gibi..

Cezaevlerinin tıka basa dolması gibi.. tutuklu gazeteciler gibi..

Annesinin yanında cezaevlerinde kalan 0-6 yaş grubu 668 çocuk gibi..

Dış politika gibi.. Eğitim gibi.. ekonomi gibi.. işsizlik gibi.. sosyal adalet gibi.. toplumsal barış ve huzur gibi.. Kürt sorunu, Alevi sorunu gibi..

İyi Parti’nin sadece bir kısmını dile getirmeye çalıştığımız bu kanayan yaraları iyileştirmek için bir reçetesi olması gerekiyor. Sadece reçetesi olması da yetmez.. topluma bu çözüm önerilerini çok iyi anlatması gerekir.

Acizane şunları İyi Parti için tavsiye edebilirim:

Kavgacı, aşağılayıcı bir üslup yerine, daha yapıcı bir söylem ve eylem..

Muhalefetin şimdiye kadar yaptığı gibi siyasetin merkezine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, AK Parti’yi koyarak değil.. kanayan yaralarımız dediğimiz sorunları merkezine koyarak yapılan bir siyaset anlayışı..

Toplumu ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı, ötekileştirici hal ve hareketler yerine her kesimi kucaklayıcı bir yaklaşım tarzı..

Sürekli eleştirmek yerine.. çözüm önerileri de sunan bir siyasi çizgi..

Toplumumuzda neredeyse kaybolmaya yüz tutmuş sevgi tohumlarının yeniden yeşertilmesi için toplumsal huzuru artıracak girişimler..

Ülkenin yıllardır çektiği ‘adam kayırmacılık, benim adamım, senin adamın’ türü saplantılar yerine.. ehil kişilere görevlerin verilmesi..

Partiye yönelik yapılan eleştirilere kaba saba, yaralayıcı cevaplar vermek yerine.. eleştirileri dikkate alma ve güzel bir lisanla karşılık verme..

Son olarak Ocakmedya’mızın değerli yazarı Veysi Dündar beyin dediği gibi “İYİ PARTİ, En İyi Parti Olmak Zorunda”. Bunun yolu da sürekli geçmişi kurcalayarak, geçmişe takılarak değil geleceğin hayalini kurarak çok çalışmaktan geçiyor.

Günün birinde.. İnşallah kanayan yaralarımızın dindiği gün ‘ne iyi ettin de geldin’ demek istiyoruz. Çünkü ülkemin insanı çok hayal kırıklığı yaşadı. Artık bir hayal kırıklığını daha kaldıracak ne gücü ne de gönül dünyası kaldı.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz