Karamollaoğlu: Seçim sistemini elektronik ortama taşımak demek demokrasinin köküne kibrit suyu dökmektir

0

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin Balgat’taki eğitim merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Gezi davasından beraat eden Osman Kavala’nın, 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında tekrar gözaltına alınmasını eleştiren Karamollaoğlu, adaletin herkes için aynı olması gerektiğini söyledi.

Darbe söylentilerinin, Türkiye’nin gerçek gündemini değiştirmeye yönelik bir adım olduğuna işaret eden Karamollaoğlu, “Herkes bilsin ki bu milletin iradesine hukuksuz şekilde müdahale etme niyetinde olan kim varsa karşısında bizi bulur. 15 Temmuz öncesinde de sonrasında da bu duruşumuzu net bir şekilde ortaya koyduk. Birileri sokaklardan uzak durup ‘acaba hangi taraf galip gelir’ diye beklerken bizim milletimiz sokağa çıktı.” diye konuştu.

15 Temmuz’da şehit düşen ve yaralanan vatandaşlar olduğunu hatırlatan Karamollaoğlu, “Eğer bir darbe tehdidi varsa ülkenin ilgili kurumları üzerine düşen görevi bir an önce yerine getirmeli ve bu şüpheyi ortadan kaldırmalıdır.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de ekonomik sorunların devam ettiğini belirten Karamollaoğlu, vatandaşların doğal gaz faturalarını ödemekte zorluk çektiğini söyledi. Suriye’deki gelişmelerin endişe verici olduğunu belirten Karamollaoğlu, Türkiye ve Rusya’nın Astana ve Soçi mutabakatına bağlı kalmasının önemine işaret etti. Soçi ve Astana süreçlerinin devam etmesi gerektiğini belirten Karamollaoğlu, Türkiye’nin, Suriye’deki iç barışa öncülük etmesi gerektiğini, savaşın ne Türkiye’ye ne de Suriye’ye bir fayda sağlamayacağını vurguladı.

“Suriye probleminin ne olduğunu bilmeden Suriye sorununu çözemezsiniz. Suriye’deki problemin adı Büyük İsrail Projesi’dir.” diyen Karamollaoğlu, şöyle devam etti: “Gelinen noktada Türkiye ile Suriye’nin birbiriyle savaşması, İsrail’in en çok istediği şeydir. Türkiye’de durduk yere gündem üretiliyor. Asıl gündemin önüne geçmesi için suni gündemler, ülkenin en önemli meselesiymiş gibi belirli ağızlardan düşürülmüyor. İktidarın söyledikleri ile yaptıkları ne yazık ki farklı. Belediye başkanlarımızı suçlamıyorum. Çünkü işin içerisinde tehdit var. Üzüldüğüm şey ise rüşvet ve tehdit ile yanlarına çektikleri belediye başkanlarını, sanki partilerine bir teveccüh varmış gibi gören Erdoğan’ın kendisidir.

Ülkemizde maalesef torpilsiz iş olmuyor. Torpil olması için de rüşvet dönüyor. Ehliyete, liyakate bakılmıyor. İktidar, sürekli umut pompalıyor ama 18 sene geçti ve lafla peynir gemisi yürümüyor. Doğru ve isabetli yatırımlara ihtiyacımız var. Zafer Havalimanı inşa edilirken 1 milyon 232 bin yolcu garantisi verilmiş. Peki ne oldu? 82 bin yolcu geldi. Bu hangi akıl ile hesaplandı? İktidarın acilen gözlüklerini değiştirmesi gerekiyor. Unutulmamalıdır ki bu ülkenin geleceği, iktidar ile muhalefetin yan yana gelebilmesindedir.

Bu ülkeye yapılacak en büyük kötülük, mevcut seçim sistemini değiştirmektir. Seçim sistemini elektronik ortama taşımak demek demokrasinin köküne kibrit suyu dökmek olur. Ama unutulmamalıdır ki; bu değişiklikten en büyük zararı iktidar görür. Müteşebbisleri ülkemize çağıran iktidar bilmelidir ki; yatırımcı güvenli ortama gelir. Güvenli ortam ise adaletin kamil manada var olduğu ülkelerdir.

Saadet Partisi, adalet için atılan en ufak adımın bile her zaman destekçisi olacaktır. Sayın Erdoğan’ın Erbakan Hocamız için bugün söylediği sözler güzel; ancak Samanyolu Televizyonu’nda; ”tekerlekli sandalyedeki aciz” demesini de asla unutmayız! Biz, bir insanın söylediği sözde ekmek kırıntısı kadar da olsa doğruluk olmasını isteriz. Bankasya’da hesap açan sade vatandaşlar hükümetin teşviki ile bu işlemi yaptılar. Pensilvanya’dan onay alınmadan atama yapılmayan dönemleri hepimiz çok iyi hatırlıyoruz.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz