- Ocak Söndürmek!.. - 30 Nisan 2023
- Yarın duyduğunuzda utanacağınız cümleler kurmayın!.. - 28 Nisan 2023
- Adaletin ayak sesleri - 26 Nisan 2023
Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında milyonlarca insan hayatını kaybetmiş.
Ama insanoğlu hala uslanmamış.
Üçüncü Dünya Savaşı’nı çıkarmak için elden gelen arda konulmuyor.
Herkes görünürde barış istiyor fakat arka planda savaşın kilometre taşları döşeniyor.
İki sözün biri savaş.
Savaşa bakışımız bu kadar basit.
Savaş için kefenine sarılmış hazır kıta bekleyen bir kitlemiz de var.
Savaş söylentisi çıktığında bu kitle sırra kadem bassa da.
Açık söyleyeyim; savaş söylemlerin olduğu bir ortamda insanın yazası dahi gelmiyor.
Ölüm haberleri can sıkıyor.
Doğu Akdeniz’deki gerginlik yetmiyormuş gibi şimdi bir de işgalci Ermenistan’ın Azerbaycan’a anlamsız saldırısı çıktı. Üçüncü Dünya Savaşı’nın kıvılcımını Ortadoğu’dan beklerken, Doğu Akdeniz derken Kafkaslardan barut kokusu geldi.
Doğu Akdeniz’deki gerilimin devamıdır Kafkasya.
Üçüncü Dünya Savaşı olup bitse insanoğlu rahatlar mı?
Asla!..
Arkasına bıraktığı enkaz yığınına rağmen bu defa 4. Dünya Savaşı için çalışır.
Meseleye her devlet kendi menfaatleri açısından yaklaşıyor. Kimse olaya halk açısından bakmıyor. Sahada, masada güç gösterisi yapılmak isteniyor.
Savaşın kazananı olmuş mudur?
Belki silah baronları!..
Fakat en büyük felaketi insanlık yaşamıştır.
Ölenler, sakat kalanlar, açlık, yoksulluk ve koca bir yıkım.
Türkiye’nin her daim övündüğümüz stratejik konumu.
Övündüğümüz stratejik konumdan yeterince faydalandık mı; o kısım tartışmalı.
İstanbul, Asya ile Avrupa’yı bağlayan bir şehir.
Dünyanın gözü ülkemizin üzerinde.
Düşmanımız, dostumuzun belki on katı.
Siyaset felsefemizde bu strateji üzerine kurulu. Geri kalmışlığımıza en küçük getirilen bir eleştiride karşımıza ‘düşman’ çıkarılıyor.
İçerde düşmanlaştırma politikası, dışarıda da tam gaz devam ediyor.
Suriye ile yeni bir sayfa açan Türk dış politikası, yörüngesini arıyor.
Yükümüz ne kadar ağırsa onu taşımak için kullandığımız bineğimiz de o kadar zayıf.
Zıt kutuplarda yaşıyoruz.
İçeride huzuru, birlik ve beraberliği sağlayamayan bir ülkenin, dışarıda başarı şansı yok denecek kadar azdır.
Karıncayı binek, yükü deve yaptıkça çıkamayız bu bataklıktan. Kabahati, binek yaptığınız karıncada bulur, sırtlandığınız deveye de övgüler dizip yere göğe sığdıramazsanız bir milim dahi yol alamazsanız.
Her şeyi yerli yerinde kullanmak gerekir.
Tercihlerimizi iyi sorgulamalıyız.
Doğrusu, deveyi binek; karıncayı da yük yapmaktan geçer.
Bunun için de biraz irfan biraz ilim biraz da ilmi siyaset gerekir.
Peki bunlar bizde var mı?
Rahmetli Cem Karaca, dönüp dönüp aynı yere geldiğimizi ne kadar güzel özetlemiş:
Bindik bi alamete gedeyoz gıyamete
Bindik bi alamete gedeyoz gıyamete
Amanieyynn
Yol dediğin yol gibi
Ulaşmalı bir yere
Biz dön baba dönelim
Geliyoz aynı yere
Bu döngü kısır döngü
Başı var da sonu yok
Dönüyom dönemiyom
Sonunda bir cıgış yok
Amanieyynn
Bindik bi alamete gedeyoz gıyamete
Bindik bi alamete gedeyoz gıyamete
Amanieyynn
Yerel ve genel seçim
Seçin bakalım seçin
Ki dön baba dönelim
Aynı yere gelelim
Çete çeteye çatmış
Çete çete içinde
Battık buruna kadar
Cafer getir peçete
Amanieyynn
Bindik bi alamete gedeyoz gıyamete
Bindik bi alamete gedeyoz gıyamete
Nush ile uslanmam ben
Etmeli beni tekdir
Tekdirden anlamazsam
Artık hakkım kötektir
Eskiden adam gibi
Oturur meze yerdik
Şimdi meze yer gibi
Oturup adam yiyoz gayri
E o zaman siz buna müstehaksınız len
Gahve köşesinde…
eksik bir nakarat kalmış onu da ben tamamlayayım ömer hayyama atfedilen birinci mısrasının ilk kelimesi azrailin (celladına)olarak değişmiş olan dörtlüğün
yusuf şahin ceritliye ait olduğu ortaya çıkmıştır.
Azrailine aşık olmuşsa bir millet,
İster ezan dinlet, ister çan dinlet
İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet
Müstahaktır ona her türlü zillet dense de
artık bu ülke insanına ne dinletilirse dinletilsin isterseler bütün medya iktidar esareti altına alınırsa alınsın.
bu millet ilk seçimde kendine dikilmeye çalışan bu yamalı elbiseden kurtulup daha özgür daha demokratik daha huzurlu daha sağlıklı ve daha insanca yaşamak için oyunu kullanacak.
hak şerleri hayr eyler
zannetme ki gayreyler
arif anı seyreyler
mevla görelim neyler
neylerse güzel eyler