Kebapçı kavgası ama kimin için?

1
Latest posts by Emrullah Bayrak (see all)

Siz buna ‘Kayıkçı Kavgası’ da diyebilirsiniz.

Peki bu kavgalar kimin için?

Millet için mi?

Ülke için mi?

Hak, hukuk, adalet için mi?

Demokrasi ve insan hakları için mi?

Ekonomik kalkınma için mi?

Cezaevinde adeta ölüme terkedilen dördüncü evre kanser hastası Ayşe Özdoğan için mi?

Ablası Emine Erdem: “İlk gün kalp ritim bozukluğundan hastaneye kaldırılmış. Yüzündeki yara sürekli kanıyor. 4 gündür yemekler baharatlı olduğu için yemek yiyemiyor. Kurul raporu için 2 gündür Denizli Devlet hastanesine götürülmüş.”

Böyle bir insanı kurtarmak için mi?

Hapse atılan yüzde 98 engelli iki çocuk babası Gazi Polis Bilal Konakçı için mi?

Ya da 36 yaşında hayatını kaybeden 3 çocuk babası KHK’lı Hakim Abdünnasır Aslan için mi?

Müebbet verilen askeri okul öğrencileri için mi?

Hayatlarının baharında dünyaları değişen canlar için mi?

794 gündür kayıp KHK’lı Yusuf Bilge Tunç için mi?

642 gündür kayıp Gülistan Doku için mi?

639 gündür kayıp Hurmüz Diril için mi?

623 gündür kayıp Mehmet Bal için mi?

Maalesef hiçbiri için.

Koltukları, menfaatleri, saltanatları, iktidarları için.

TBMM’nin yeni yasama yılına başlamasıyla birlikte liderler de Meclis Grup Toplantısı’nda ilk konuşmalarını yaptı.

Yeni haftanın sihirli kelimesi kebapçı.

İktidarın küçük görünümlü büyük ortağının “Teröre yardım ve yataklık yapan bölücü kebapçıların işsizlikte payı vardır.” demesiyle kızışan kavga.

Fırsatı ganimete çevirmek için harekete geçen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Meclis kürsüsüne sosyal ölüme mahkûm edilen KHK’lıyı değil kebapçı İbrahim Çetinkaya’yı çıkardı:

“Bizde terörist olmaz, bölücülük yapmayın.”

Ne güzel eğlence.

Allah başka dert vermesin!..

Halkımızın kebapçılara destek amaçlı uzun kuyruk oluşturacaklarından ise hiç şüphem yok.

Umarım kebaba da bir zam olmaz; pardon fiyat güncellemesi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Acaba Anayasa’nın ilk 4 maddesini değiştirme fikri CHP’nin ve dolayısıyla tüm CHP’lilerin iradesi midir? Yoksa Kılıçdaroğlu’nun kişisel fikri midir?”

Allah Allah.

Şimdi bu nereden çıktı?

Metin yazarlarında bir sıkıntı mı var acaba?

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun bu soruya cevabı var:

“AK Parti’nin ileri gelenleri ‘Anayasanın ilk dört maddesinin değişmesini’ talep ediyor; Erdoğan, benim söylediğimi zannediyor. Artık sağlık raporu istemek, bir devlet güvenliği meselesi haline gelmiştir. Erdoğan, bağımsız bir kuruluştan, sağlık raporu almalıdır, hem de hemen!”

Rahmetli Cem Karaca’nın dediği gibi;

“Bindik Bi Alamete Gedeyoz Gıyamete”

Aşağı başka yukarı başka alem.

“Can çekişen bir kedi bir köpek kadar sesimi duyan olmadı. Ben bir insan olarak, Anayasanın bana verdiği yaşama hakkını kullanmak istiyorum.” diyen Ayşe Özdoğan, kimsenin gündeminde değil.

Eski Meclis Başkanı Bülent Arınç, zamanın birinde ne demişti:

“Üç gün konuşurlar dördüncü gün biter kardeşim.”

Gerçekten de öyle.

Herkes kaderiyle baş başa.

Artık alışkanlık oldu.

Hepimizin bir hikâyesi vardı okumasını bilmeyenler için.

Ayşe Özdoğan da tıpkı 8 yaşında kanser hastalığından hayatını kaybeden Ahmet Burhan Ataç gibi ölüme sürükleniyor.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Kanser hastası olan Ayşe Özdoğan Hanım’a gösterilen yaklaşımı tasvip etmiyorum. Çeşitli sebeplerden dolayı suçlu da olabilir; bu nokta fikir beyan etmiyorum ama çocuğu ve eşi dahil bu şekilde cezalandırılmasının insafla bağdaşmadığını düşünüyorum.” diyor.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş: “Dördüncü evre kanser hastası Ayşe Özdoğan’ın cezaevine kapatılması ölüm fermanıdır. Ayşe Özdoğan’ı ölüme gönderenlere sesleniyoruz: Lütfen Ayşe Özdoğan’ı ve tüm hasta mahpusları serbest bırakın. Ayşe Özdoğan’ın sesi bütün dünyada duyuldu ama Türkiye’de yanı başında ne Meclis ne yetkililer ne adli tıp ne yargı duymadı. Ayşe Özdoğan bir annedir, dördüncü evre kanser hastasıdır ve diğer hasta mahpuslar gibi ölüme terkedilmiştir. Herkesin bu konuda hassasiyetini özellikle istiyoruz.”

‘Kayıkçı Kavgası’ arasında insanların dertleriyle dertlenenler de yok değil.

Onlar da olmasa iyice boğulacağız.

Her gün sosyal medya üzerinden bıkmadan usanmadan mağdur insanların sesi olmaya çalışıyorlar.

Bir elin parmak sayısını geçmese de.

Yazımı onların isimlerini yazıp ve teşekkür ederek bitiriyorum.

İyi ki varsınız.

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu.

DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu.

CHP İstanbul Milletvekili Cihangir İslam.

Önceki İçerikYaşamın kıyısında Afganistan yazı dizisi II
Sonraki İçerikEşim beni kendisine evlatlık aldı
1978 yılında Erzurum'da dünyaya geldi. Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-Tv ve Sinema Bölümü mezunu; Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu; Atatürk Üniversitesi Adalet Meslek Yüksekokulu mezunu. 2001 yılında gazetecilik hayatına başladı. Erzurum'daki yerel gazetelerin çeşitli birimlerinde 3 yıl çalıştıktan sonra Diyarbakır ve Ankara'da Parlamento Muhabirliği başta olmak üzere çeşitli alanlarda 11 yıl gazetecilik yaptı. 2017 yılından itibaren ise Ocakmedya'da yazmaya başladı. Halen Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümünde Yüksek Lisans yapmaktadır.

1 Yorum

  1. Kendi öz vatanında parya oldular ,vatansever insanlar. Can verecek ne vatanları nede toprakları kaldı. Kimi sürgün ,kimi kaçak, kimi hapis , kimi damgalı. Kandırılmış insanlar suçlu, kandırılmış siyasilerse masum.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz