Kılıçdaroğlu: Böyle bir devlet yönetimi Cumhuriyet tarihinde hiç olmadı

0

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda konuştu. “300’e yakın insan hayatını kaybetti, çocuklar var bunların içinde. İsrail’in yaptığı bir katliamdır.” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Beni üzen, İslam dünyasındaki parçalanma, kendi ülkesinde barıştan söz edip Filistin’e yapılan katliama sessiz kalan dünya, Birleşmiş Milletler’in bu konuda gerekli çabayı göstermemesi. Bunların tamamı önümüzde duruyor. Filistin halkıyla dayanışmamızı sürdürüyoruz. Filistin bağımsızlık mücadelesi verirken bizim gençlerimiz oradaydı. Filistin ile tarihi bağlarımız var. Filistin’in bağımsız devlet olarak ortaya çıkması en büyük arzumuzdur.

İhvan endeksli bir dış politika Türkiye’nin bölgedeki saygınlığına çok büyük bir darbe vurdu. Ağırlığını kaybetti Türkiye büyük ölçüde. Üzülerek ifade ediyorum.

Derin sorunlar yumağı içerisindeyiz biliyorum. Bütün vatandaşlarımız derin bir kaygı içinde. Türkiye bu girdaptan nasıl çıkar diye konuşuyorlar. Çünkü sorun doğrudan doğruya onu vurmuş durumda. Biliyorum, milyonlar geçinemiyor. Sorun var mutfaklarda. Esnaf kan ağlıyor. Biliyorum, milyonlarca evde işsizlerimiz var. Evlatlarımız işsiz. Fidan gibi çocuklarımız. Bütün bunlar olurken yapılan israfa isyan ediyorsunuz ben bunu da biliyorum.

Namaz kılmaya bile giderken onlarca araba ile giderseniz, israfın da haram olduğunu bilerek de bunu yaparsanız vatandaş ‘nedir bu?’ diyor. Elektrik, doğalgaz, kira ödemeye zorlandığınızı biliyorum. 19 yıldır ülkeyi yönetenlerin pandemiyi yönetemediklerini, beş maskeyi dağıtmaktan aciz olduklarını biliyorum. Kapanma sonrasında bile alınan kararların ne kadar dengesiz olduğu ortaya çıktı. Nasıl bir karardır? Neye danıştılar?

Pandemi döneminde vatandaşına hibe vereceğine, karşılıksız yardım yapacağına IBAN ile vatandaştan para topladılar. Hani Türkiye zengindi? Hani sorunumuz yoktu? Hani kasalar dövizle doluydu. Biliyorum, pandemi döneminde 2020’nin ilk 9 ayında 107 bin hanenin elektriği kesildi. Bunları anlatıyorum, söylüyorum. Sevgili vatandaşlarım sizlerle konuşuyorum. Ülkenin nasıl yönetildiğini siz de, ben de görüyorum.

Biliyorum, 128 milyar dolar nereye gitti sorusundan rahatsız oluyorlar. Dünyanın en makul, en gerçekçi sorusunu soruyoruz. Merkez Bankası’nın kasasındaki 128 Milyar Dolar nereye gitti diyoruz. Ben bilmiyorum, 600 milletvekili de 83 milyon da bilmiyor. Böyle bir devlet yönetimi Cumhuriyet tarihinde hiç olmadı. Bu ülkenin onuru ile oynar noktaya geldiler. ‘Ben maske takıyorum, sen keyfine bak’ diye videolar. Bari bu ülkenin onuru ile oynamayın.

Esnaf kan ağlarken, doğalgaz parasını, elektrik, su parasını ödeyemezken sarayın beslemeleri birden çok maaş alarak krallar gibi yaşadılar. Biliyorum, ekonomik ve siyasal bir buhranla vatandaş karşı karşıyayken saraydakiler keyif içinde yaşıyorlar. Hiçbir sorun yok orada. Saray ile Türkiye arasında 180 derece fark var.

Bütün bunlar olurken şimdi kalkmışlar sizden ‘helallik’ istiyorum diyorlar. Nasıl bir helallik? Kör kuruşa muhtaç ettiğin esnaf sana helallik verecek mi? İşsiz bıraktığın milyonlarca genç sana helallik verecek mi? Yatağa aç giren çocuklar, anneleri babaları sana helallik verecek mi? Pazar artıklarından beslenen yüz binler sana helallik verecek mi? Dükkanı kapalı, aylardır çalışmıyor icra memuru kapıda bu adam sana helallik verecek mi? Onlar da açıklama yaptılar, ‘Biz hakkımızı helal etmiyoruz’ dediler.

Döviz yükseliyor kim bundan nemalanıyor? Beşli çete. Dolar arttıkça bunların keyfi yerinde. Öyle bir sözleşme yapmışlar ki sadece dolar artışından değil ABD’de enflasyon yükselirse onun da payını veriyorlar. Şu acı tabloya bak. Bir avuç azınlığa daha fazla para, kaynak anlayışı ile devleti yönetemezsiniz. Orta çağ mantığı ile yönetemezsiniz. Devleti öyle yöneteceksin ki millet senden ‘helallik’ isteyecek.

83 milyonun ödediği verginin büyük kısmını beşli çeteye verirsen olmaz. Beşli çeteden yakınırken şimdi yeraltı dünyasının çeteleri karşımıza çıktı. Nasıl bir devlet yönetimidir? Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti, nasıl olur da yeraltı dünyasının çeteleriyle kol kola gezer?… Bir gerçek ortaya çıktı. Cumhur İttifakı’nın üçüncü ortağı çıktı. AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve yeraltı dünyasının çeteleri… Üç ortaklı… Şimdi diyecekler ki ‘nereden çıktı, mafya nasıl oldu da 3. ortak olur?…’

Anlatacağım. Meşru bir partinin genel başkanı, eğer bir yeraltı dünyasının liderini hapishanede ve hastanede ziyaret edip, onun için özel af çıkarılması için çalışırsa ve onun taleplerine iktidar partisi boyun eğip ‘tamam senin için af çıkarıyoruz’ derse ve onu hapisten çıkarırsa bu kişi üçüncü ortak olur mu olmaz mı? Gücünü nereden alıyor yer altı dünyasının çeteleri? Siyasi iktidardan alıyor, sırtlarını oraya dayamışlar. 19 yıldır devleti yönetiyorlar, sonunda Türkiye’yi uyuşturucu ve insan kaçakçılığının merkezi haline getirdi.

Bir ülke uyuşturucu ve insan kaçakçılığının merkezi haline geldiyse arkasında güçlü bir siyasi destek vardır. 9 Haziran 1920’de Kolombiya’dan gelen bir gemi var, yükü almış Türkiye’ye gelecek. 5 ton kokain yakalanıyor. Türkiye’de hangi adrese gelecekti, bilen var mı, yok. Milyarlarca dolar demek. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ‘arkadaş bu hangi adrese gelip teslim edilecekti?’ soran oldu mu bilmiyoruz. Sormadılarsa, sormayan bu uyuşturucu kaçakçılığına ortaktır. Sormayan siyasi desteği vermiştir. Biz kimi görüyoruz. AK Parti Genel Merkezi’ndeki genci görüyoruz. Efendim pudra şekerini çekti diye kokain çekti diye. Sordular mı o gence acaba, kokaini kimden aldın?’ Soramazlar.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz