Kılıçdaroğlu: Engel çıkarmak isteyenler mutlaka bunun hesabını verecek

0
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Beylikdüzü Belediyesi'nin yapımını tamamladığı Gürpınar Polis Merkezi Amirliği, Mevlana Camii, Müftülük Kuran Kursu ve Taziye Evinin de içinde bulunduğu toplu açılış törenine katıldı. Törene İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de katıldı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’da Beylikdüzü Belediyesi Toplu Açılış ve Temel Atma Töreni’nde konuştu.

“Buradan kısaca bir çağrı yapmak isterim. Engel çıkarmasınlar, engelleri aşarız. Gölge etmesinler güneşi mutlaka doğururuz.” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Herkes şunu çok iyi bilmeli, özellikle bizim belediye başkanlarımıza engel çıkaranlar şunu çok iyi bilmeli, karanlığın zifirisindeyiz ama güneşin doğmasına çok yakınız. Engel çıkaracaklar, engel çıkarmak isteyenler mutlaka bunun hesabını yeri ve zamanı gelince vereceklerdir. Çünkü, belediye başkanına engel çıkarmak halka engel çıkarmak demektir. Halkın belediyeden hizmet almamasını sağlama yönünde adım atmak demektir. Bunların tamamını bitireceğiz. Göreceksiniz, güzel bir Türkiye’yi hep birlikte, yeniden barış içinde inşa edeceğiz.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımıza yönelik yapılan haksız suçlamalar var. Bütün dünya bu suçlamaların tamamının haksız olduğunu biliyor. Ama unuttukları bir şey var. Bu ülkenin ferasetine güveniyorum. Vicdanına güveniyorum ve İstanbul Büyükşehir’i aldığımız zaman 13 bin küsur oy farkıyla alınmıştı. Hatırlarsınız, özellikle Hasan başkanın mahallesine yapılan baskınlar, evlere yapılan baskınlar, televizyonlardaki haberler efendim seçim kurulları bilmem neler sanki bir şeyler olmuş diyordu ya böyle garip bir yapılanma içinde nasıl İstanbul’u geri alabiliriz diye özel çabalar harcandı ama ben şunu söyledim.

Ben bu ülkenin insanının ferasetine güveniyorum. Bu ülkenin insanı haksızlığa tahammül edemeyiz. İnsanın vicdanında adalet duygusu vardır ve adaletinde zedelenmesini istemez. İkinci kez seçim oldu, 13 binlik fark, 800 bine çıktı. Demek ki doğruyu yaptığımız zaman bütün engelleri aşabiliriz. Rahmetli babamın güzel bir vasiyeti vardır. Oğlum sen doğru dur, eğri belasını bulur. Biz doğru durmaya devam edeceğiz.”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile birlikte Beylikdüzü Belediyesi’nin Gürpınar Polis Merkezi Amirliği, Mevlâna Camii, Müftülük, Kur’an Kursu ve Taziye Evi Toplu Açılış Töreni’ne katıldı.

“Biz toplumu kaynaştırmak, barıştırmak istiyoruz. Siyasiler elbet birbirlerini eleştirirler. Bu işin doğasında var zaten. Ama biz kalkıp devletimizi eleştirmeyiz. Bizim devletimiz, bizim bayrağımız. Polis, bizim polisimiz.” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Devletin sahibi 84 milyondur. Kimse çıkıp da devletin sahibi benim diyemez. 84 milyon, devletine sahip çıkmak için yeri geldiği zaman şehit olur, alın teri döker. Sadece kendi coğrafyamızda değil, dünyanın hangi coğrafyasında olursak olalım, kendi ülkemizin geleceği, bayrağı için her türlü özveride bulunur. Hizmet yapıyorsunuz, hizmet almak istemiyorlar. Teslim etmek istiyorsunuz, teslim almaktan korkuyorlar. Eğer bir yönetim, bir kamu kuruluşunun kendileri için yaptığı bir binayı teslim almaktan korkuyorsa o ülkeyi sağlıklı ve tutarlı yönetemez. Yönetmek gücünü kaybetmiştir.

Polis, bizim polisimiz. Bunu en iyi geçmişte İçişleri Bakanlığı da yapan sayın Genel Başkanımız bilir. Büyük bir özveri ile görev yapar polisler. Biz evimizde rahat uyuyorsak, polislerin bizim güvenliğimizi sağlamalarındandır. Her gittiğim yerde, her yaptığım toplantıda polislerin olayını gündeme getirirken, onlara 3600 ek gösterge verilmesini her yerde, her ortamda savundum. Bir polis arkadaşımız şunu söylemişti, ‘polisler şehit olmaktan korkmaz, vatanları için yeri geldiğinde şehit olurlar zaten ama emekli olmaktan korkuyorlar.’ Çünkü çalışırken aldığı aylığı, emekli olduğu zaman yüzde 50’sini kaybediyor. Bu insan hayatını koyuyor ortaya. Hayatını koyuyorsa ortaya, bu devletin o polise sahip çıkması lazım. Sadece görevini yaparken değil, emekliyken de yaşam standardında büyük bir düşüşün olmaması lazım.

Karakol yapılıyor, teslim alan yok. Neyse, belki teslim edilmiştir. Güzel bir müftülük binası, Kur’an kursu, taziye evi de yapılmış. Kim istemez çocuklar daha güzel, daha aydınlık bir ortamda kendi dinlerini öğrenebilsinler diye. Neden teslim almıyorsunuz? Neden korkuyorsunuz? Ki Müslümanlık, inancımız, insana değer veren, bilime, kadına değer veren bir inançtır. Bu inancın sahibi olanlar ayrımcılık yapmazlar. Bu inancın sahibi olanlar kul hakkı yemezler, fakirin, fukaranın yanında olurlar. Bu inancın sahibi olanlar bilimin, bilginin peşinden koşarlar. Bu inancın sahibi olanlar bilirler ki cennet kadınların ayakları altındadır. Bu inancın sahibi olanlar bilirler ki eğer Dicle’nin kıyısında iki koyun kaybolmuşsa bunun sorumlusunun devleti yöneten olduğunu bilirler. Bu inancın sahibi olanlar bilirler ki devletin dini adalettir. Peki biz bunu nasıl anlatacağız?

Bütün ibadet yerlerini tertemiz yapacaksınız. Kilisesi, havrası, cem evi, camisi… Bütün bunları tertemiz yapacaksınız. Allah’a ibadet etmek istiyorsa tertemiz bir mekânda gidip ibadetini yapsın diye bizim dünyaya bakış açımız böyle. Onlar ayrıştırıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar şafağa az kaldı.

Ama şundan eminim, 13’üncü Cumhurbaşkanı Millet İttifakı seçtikten ve o koltuğa oturduktan sonra 6 ay içinde Türkiye’nin bütün çarkları dönecek. 6 ay içinde bu ülkeye özgürlük, 6 ay içinde bu ülkeye huzur gelecek. 6 ay bu ülkede hep beraber şöyle düşüneceğiz, ‘ya bir kabustan mı uyandık?’ Evet, bir kabustan uyanacak Türkiye. Birbirimize farklı gözlerle bakmayacağız. Hiç kimsenin kimliğini, yaşam tarzını, inancını sorgulamayacağız. Bakacağız, onun çocuğu kreşe gidiyor mu, gitmiyor mu, böyle bir imkânı var mı, yok mu. Yoksa onu yapacağız.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz