Kılıçdaroğlu: Türkiye’nin aydınlığa ve huzura kavuşması için liyakati ve adaleti getirmek lazım

0

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Suriçi Grubu’nun düzenlediği İstanbul Toplantılarına konuşmacı olarak katıldı. “İyilik yapar kötülük yapmazsanız zaten derdiniz yoktur.” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Bizim inancımız sevgi ve hoşgörü üzerine inşa edilmiştir. Adalet bizim açımızdan önemli bir kavramdır. Elazığ’da yaşanan olaylar dolayısıyla hemen arkadaşlarımı aradım. Böyle bir felaketle karşılaştığımızda toplumun her kesimi birlik içinde yardımlar yapıyor. Farklı görüşlerimiz olabilir, bir yerde felaket yaşanıyorsa hep bereber bölgeye yardımlar yapmaya çalışıyoruz. Tasada ve kıvançta birlikte olmalıyız. Demokrasi açısından sorunlarımız var.

Türkiye’nin aydınlığa ve huzura kavuşması için ilk yapacağımız şeylerden birisi devlette liyakati ve adaleti getirmek lazım. Kimsenin inancı nedeniyle ötekileştirilmemesi lazım. Dinimizin emri de böyledir. Kimin Allah’a yakın olup olmadığını yüce Rabbimiz biliyor.”

Depremin yaşamın ayrılmaz bir parçası olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, “Depreme karşı önlem almak da hepimizin ortak görevi. Japonya’da da deprem oluyor, bizde de oluyor ama orada bizden daha şiddetli deprem olduğunda insanlar hayatını kaybetmiyor ama bizde insanlar hayatını kaybediyor. Demek ki almamız gereken önlemler var.” diye konuştu.

Adaletin önemini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Adaleti nerede tartacağız? İnsanın vicdanında tartacağız. Vicdanla adalet yan yana geldiğinde o zaman ortaya barış ve sevgi çıkar, hataları erdemle karşılama çıkıyor. Adaleti de vicdanı da büyütmek ve yüceltmek zorundayız.” dedi.

Kılıçdaroğlu, Elazığ ve Malatya’da yaşanan deprem nedeniyle genel başkan yardımcılarını bölgeye gönderdiğini ifade ederek, “İstanbul’un, Ankara’nın, İzmir’in, Aydın’ın, Mersin ve Adana’nın büyükşehir belediye başkanları görevle bölgedeler. Ekrem Bey, o bölgeye gitti, diğer arkadaşlarım da hem insan olarak hem malzeme olarak bölgeye yardım götürdüler. Beni mutlu eden nokta şu; zaman zaman kendi aramızda kavgalar ederiz, zaman zaman tartışırız ama böyle bir felaketle karşılaştığımızda toplumun her kesimi beraber, birlik içinde bölgeye yardım yapıyor. Farklılıklarımız olabilir, farklı görüşlerimiz olabilir ama bir yerde felaket yaşanıyorsa hep beraber, hani tasada ve kıvançta beraber olmanın getirdiği güzellik içinde bölgeye yardımlar yapmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.

“Türkiye’yi çağdaş uygarlığa taşımak zorundayız”

Kılıçdaroğlu, Türkiye, İran, Irak ve Suriye’nin acilen bir araya gelip Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı kurmasını önererek, Ortadoğu’ya barış ve huzurun getirilmesi gerektiğini vurguladı. Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatının çok önemli olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, bu konuda üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, bütün komşularla barış içinde olmaları gerektiğini belirterek, “Mısır’la barışmamız lazım. Mısır, bölgenin kilit taşıdır ve çok önemli bir aktördür. Mısır’da darbe yapıldığı zaman demokrasiyi savunan herkes darbeye karşı çıktı. Biz de karşı çıktık. ‘Yanlıştır’ dedik. ” ifadelerini kullandı.

Güçlü bir sosyal devlete ihtiyaç duyulduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, “Herkese iş yaratamayabiliriz ama işsiz bir insanın akşam evine ekmek götürmesi, okula giden çocuğuna harçlık vermesi lazım. Bunun yolu güçlü bir sosyal devletten geçiyor ama sosyal devlet gidip fakiri fukarayı toplayıp televizyon kameralarını da çağırıp ‘bakın size süt veriyorum, ekmek veriyorum’ demek değildir. Bu, sosyal devlet değildir. Bu, fakirliği istismar etmektir. Yoksulun sırtından oy devşirmek demektir. Bu, bizim inancımıza da aykırıdır.” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, demokrasinin sürekli gelişen bir kavram olduğunu anlatarak, düne kadar farklıyken bugün katılımcı demokrasiden söz edildiğini aktardı. Üretim, teknoloji ve sosyal güvenlik kavramlarının da sürekli geliştiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, çağın gerisinde kalmamak için bütün bu gelişmeleri izleyip ayak uydurmak zorunda olduklarını söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, günlük siyasi tartışmaların tamamen dışında, herkesin bu bayrak altında huzur içinde yaşamak istediğini anlatarak, şöyle konuştu:

“Farklı kimliklerimiz, inançlarımız, yaşam tarzlarımız olabilir ama bayrağımız hepimizin ortak bayrağı, vatan hepimizin ortak vatanı. Bayrağımız ve vatanımız için feda edemeyeceğimiz hiçbir şeyimiz yoktur. Dolayısıyla beraber aklı önceleyerek, aklımızı kullanarak Türkiye’yi çağdaş uygarlığa taşımak zorundayız. Bunun için de ortak mücadele etmek zorundayız. Bizi ayrıştırıyorlar. En tehlikeli olan, inanç bazında, kimlik bazında, yaşam tarzı bazında siyaset… Bu, toplumu ayrıştırıyor ve bölüyor. Birbirimize düşman gibi bakıyoruz bir süre sonra. Dost gibi bakmak varken, beraber, huzur içinde yaşamak varken niye düşman gibi bakıyoruz?”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz