“Korona mıyım?” endişesi ile geçen 10 günün ardından…

2

Korona salgını büyük dert. Her gün çok sayıda insan virüse yakalanıyor, ölü sayısı da bir türlü azalmıyor. 

Dünün tablosu şöyleydi:

“Türkiye’de son 24 saatte 355 bin 442 Covid-19 testi yapıldı, 29 bin 386 kişinin testi pozitif çıktı, 227 kişi yaşamını yitirdi.”

Yukarıdaki tabloda ben ve eşim de varız.

On gün kadar önce grip önce eşimi ertesi gün de beni teslim aldı. Burnum akıyor, kabul edilebilir oranlarda öksürüyordum; günler birbiri ardına eklenirken, burnumun akıntısı geçse de öksürüğümün şiddeti arttı.

Gribin belirtileri eşimde birkaç gün sürdü, beni ise günlerce etkisi altında tuttu.

Ateşim normal, tad alma duygum yerinde, koku almada da herhangi bir zorluğum yok.

Yalnızca öksürük, tıksırık.

Şiddetini anlamanız için şu kadarını söylememin yeterli olacağını sanıyorum: Bir hafta boyunca geceleri sırtım yatak yüzü görmedi. Vücudum yatay duruma geçtiğinde öksürük beni etkisi altına alıyor ve böğürtüyordu çünkü.

Acaba?

Korona olmayalım?

Tabii ben de bu arada griple mücadele için ne yapılması gerekiyorsa -makul ölçüler içerisinde- hepsini yapmaya çalışıyor, ilaçlar alıyordum. Öksürük için sarmısaklı yöntemler tavsiye edenler oldu, onu da bir gün birkaç kez denedim. 

Günler öncesinden dostlara verilmiş buluşma sözlerimi, grip gerekçesini ileri sürerek yerine getirememek de beni ayrıca rahatsız etmekteydi. Bir yandan da gerekçemin görüşmek istemediğimin bahanesi olarak algılanacağından endişe duymaktaydım çünkü. 

Benden bir gün önce griple tanışmış ve birkaç gün içerisinde pek çok belirtisini geride bırakmış olan eşim, özellikle bir köşede vücudumu sert bir yastığa dayayarak yarı-yatay halde geceleri geçirmemden büyük rahatsızlık durmaktaydı.

Ne yalan söyleyeyim, birkaç gün kendi aramızda “Yoksa virüs bize de mi uğradı?” tedirginliği yaşadık, hem de her gün biraz daha artan dozda. Oğlum, Ankara’dan, daha önce korona ile mücadele için alıp bize gönderdiği kit içerisinde yer alan damladan geri kalanları kullanmamızı şiddetle öğütlüyor, kızlarım öksürüğüme çare aramakla birlikte “Korona mı?” sorusunu ciddiye almamak gerektiğini söylüyor, yurtdışındaki yakınlarımızı ise boşuna rahatsız etmemek için çektiklerimizden habersiz bırakmayı yeğliyorduk.  

En önemli rahatsızlığım, salgına yakalanmışsam, sağlık sorunu yaşamaya başladan hemen önce çeşitli vesilelerle görüştüğüm dostlara “Koronaya yakalandım, sizlere de geçirmiş olabilirim, test olun” mesajı göndermem gerekeceği sıkıntısından kaynaklanıyordu.

Böyle böyle bir haftayı devirdik, öksürüklü gün sayısı şiddet dozu da artarak 10’a çıktı.

Önemli isimler “Görüşelim” diyorlar, ben de o görüşmeleri yapmak istiyorum ama çekiniyorum.

Seyahatlere gideceklere tanınan imkanı kullanarak Biontech’in ikinci aşısını olacaktık, onu da ertelemek zorunda kaldık.

Kendisine danıştığımız bir doktor, “Yeni varyasyonlarda eskinin belirtilerinin bütününün var olması gerekmiyor; öksürük bile yalnız başına virüs kapmış olmanızın belirtisi sayılabilir” demesin mi?

“Acaba?” sorusuna cevap alabilmek için önümüzde tek bir yol kalmıştı: PCR testi yaptırmak

Bunun için hastaneye gitmek gerekiyor. Hastaneye? Korona değilsek bile virüs bizi orada yakalamasın? 

Evimize yakın ve sağlık sorunuyla karşılaştığımızda başvurduğumuz ilk adres olan özel hastane 7/24 test yapıyormuş. Sağlık tedbirleri uygulama açısından güvenilir bir hastane. Randevu almak bile gerekmiyormuş. Günün her saatinde gidildiğinde test yaptırılabiliyormuş.

Maske sayısını ikiye çıkartarak eşimle birlikte dün hastaneye gitmek üzere yola çıktık.

Bir hemşire ağız ve burundan örnekler aldı. Normal kayıt muameleleriyle birlikte test dahil bütün işlem on dakika bile sürmedi.

Akşam 18.00 sonrasında sonucu öğrenebileceğimiz bildirildi.

Gün boyu bu defa testin nasıl çıkacağı kuşkusunu yaşadık. Bu yüzden de saatin 18.00 olmasını beklemeden internet üzerinden ulaşılan e-Nabız programına, sonucu öğrenebilir miyim diye, defalarca girip çıktım.

Kullanıcıları biliyordur, e-Nabız hastaneye yolu düşen herkesin sağlık bilgilerini içeriyor. Aile hekimine ve hastanelere kaç kez gidildiği, olunan ameliyatlar, hekimlerin tavsiye ettiği ilaçlar ile ilgili bilgilerin hepsi orada. Ayrıca aşı için randevuyu da e-Nabız temin ediyor.

Bütün günü “Ya test pozitif çıkarsa?” endişesiyle geçirdik. 15 gün karantina. Riskli gruptan sayıldığımız için koronanın kolay hedefiyiz; o sıkıntılı dönemden sağ çıkabilecek miyiz? En yakınlarımızdan bile koronaya kayıplar verdik; her gün uzak-yakın dostlardan birilerinin salgına yakalanma haberleri kulağımıza geliyor. Yoksa biz de mi?

Sonunda bu sorulara da cevap teşkil edecek bilgiyi yine hastaneden aldık. 444 4413 numaralı çağrı merkezi muhatabına yönlendirdi, karşıma çıkan nazik görevli sonucu “Negatif” olarak bildirince karı-koca rahat bir nefes aldık…

Sağlık bakanının her gün açıkladığı rakamlar arasında dün biz de vardık. Vaka sayısında veya ölümler arasında değil, ama test yaptırmış 355 küsur kişi arasında yer alarak…

Dördüncü aşıyı gelecek hafta olacağız. Öksürüğün şiddeti de hafifler gibi oldu, görüşmeler yapabilme gücüne yeniden kavuştuğumu hissediyorum.     

Aile arası haberleşme grubundan son durumu ilettiğim bir yakınım “Yine de tedbiri elden bırakmayın” mesajını gönderdi. Haklı. Salgının acıması yok ve tedbirsizlik koronaya yakalanmanın en temel sebebi.

Korona olmadığımız anlaşılınca, ağır geçirdiğim grip bile gözüme önemsiz göründü.

2 YORUMLAR

  1. Geçmiş oldun Üstadım.

    Her sene mutlaka bir iki defa grip olurum. Grip de hissettirerek geliyor. İlk iki gün grip kuluçka dönemi. İlk iki gün içinde farkedip önlem almak mümkün. İlk denememde bir bağ maydonoz ile kurtulmuştum. İlk iki gün maydonoz, bol sarımsak tüketimi ile kurtulmak mümkün ama üçüncü günden itibaren ilaç kullanmak zorunluluk haline geliyor.

    Ağustos ayının son haftasında ilk iki gün farkettiğim halde hiç bir önlem almaya fırsat bulamadan(iş yoğunluğundan)tıpkı anlattığınız gibi ağır grip geçirdim, sosyal medyada bitkisel tedavi yollarını bilenlerin önerdikleri bitkileri almak için aktara gittiğimde bana bitkilere gerek olmadığını sadece doğal Propolis kullanmamın yeterli olacağını söyledi. Bir haftada atlattım. 10. Günde de öksürük kayboldu.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz