Kuraklıktan etkilenen il sayısı 41’e yükseldi..

0

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, mayıs ayında kuraklıktan etkilenen il sayısının 41’e çıktığını belirterek rekolte düşüşü yaşanan arpa ve buğdayda fiyat artışı yaşanacağına dikkat çekti.

“Mayıs 2021 Kuraklık Raporunu” açıklayan Bayraktar, buğdayda 18 milyon, arpada 7 milyon ve mercimekte ise 250 bin tonun altında bir rekolte tahmin edildiğini ifade ederek şöyle konuştu: “Mayıs ayında kuraklıktan en fazla zarar gören ürünler arpa, buğday ve kırmızı mercimek oldu. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin Diyarbakır, Batman, Şanlıurfa, Mardin, Kilis, Siirt, Şırnak, Gaziantep illerinde kıraç şartlardaki buğday, arpa ve kırmızı mercimek kuraklıktan ciddi olarak zarar gördü.

Yaşanan kuraklık; üretim sezonunda harcanan emeğin, kullanılan tohumun, atılan gübrenin ve ilacın karşılıksız kalmasına neden oldu. Gübre fiyatlarında yüzde 90’a varan artışlar da etkili oldu. Bir yandan kuraklık diğer yandan nisan ve mayıs aylarında görülen don olayı hububata ve meyve ağaçlarına zarar verdi. Ordu ve Giresun’da fındıkta, Aydın’da çilekte, Manisa’da bağlarda, Niğde’de elma, kiraz ve kayısıda, Elazığ ve Malatya’da kayısıda, Afyonkarahisar’da kiraz ve vişnede hasara neden oldu.

Yağışlar normale göre yüzde 23,6, geçen yıla oranla ise yüzde 18,6 azaldı. Mayıs ayında da beklenen yağışlar gelmeyince kuraklığın sebep olduğu zarar iyice arttı. Yeni ekilen mısır, şekerpancarı, patates, nohut, yeşil mercimek, çeltik ve yem bitkileri gibi ürünler de kuraklıktan etkilendi. İkinci ürün ekilişlerinde de sıkıntı olması bekleniyor.

REKOLTE KAYBI YAŞAYAN BÖLGELER

Buğday ve arpada ise İç Anadolu Bölgesi’nin Konya, Ankara, Aksaray, Eskişehir, Niğde, Nevşehir, Yozgat, Çankırı, Sivas ve Kırıkkale illerinde, Ege Bölgesi’nin Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak, Denizli, Muğla ve Aydın illerinde, Akdeniz Bölgesi’nin Isparta ve Burdur illerinde, Karadeniz Bölgesi’nin Amasya ve Çorum illerinde ciddi oranda rekolte kayıpları yaşandı.

Buna kurdaki olası hareketlenme de eklenince ithal ettiğimiz ürünlerin maliyetleri iç piyasa fiyatlarını artıracaktır ve gıda enflasyon riski devam edecektir. Şurası da bir gerçektir ki artan fiyatlardan çoğu zaman yararlanamayan üreticiler, aşırı fiyat dalgalanmalarından da olumsuz etkilenecektir.

Buğdayda 18 milyon, arpada 7 milyon ve mercimekte ise 250 bin tonun altında bir rekolte tahmin ediliyor. Hasat zamanı yaklaşan bölgelerde mayıs ayının sonuna kadar yeterli yağış olmadığı için hububat tarlalarına genellikle biçerdöverler giremedi.

Barajlardan yeterli su verilememesi nedeniyle, yeterli sulama yapılamayan ürünlerde verim kaybı yaşanıyor. Sebze, yem bitkileri ve meyveler de dâhil olmak üzere birçok üründe verim kaybı bekleniyor.Barajlarda su seviyeleri azaldı, yeraltı su seviyeleri geriledi. Ayrıca zaman zaman içme suyu konusunda da endişeler arttı. Göl ve akarsularda kurumalar yaşandı.

KURU ÜRETİME YÖNELME OLDU

Ege Bölgesi’nde pamuk yerine kuru şartlarda üretimi yapılabilen ayçiçeğine yönelme oldu. Su sıkıntısından dolayı yonca, silajlık mısır gibi yem bitkilerinin ekim alanları daraldı. Son zamanlarda taban arazilerde üreticiler, fazla su tüketen ve ekolojisinden uzak yerlerde yetiştirilebilen çok yıllık bitkilere geçmeye başladılar. Önümüzdeki aylarda yağışların yetersiz olması ve sulamanın yeterli düzeyde yapılamamasıyla mısır, pamuk, çeltik, şekerpancarı ve yonca gibi çok su tüketilen ürünlerde sorunlar yaşanacağı tahmin ediliyor.

Kuraklıktan dolayı yem bitkileri ve hububatta yaşanan kayıpların bu ürünlerin fiyatlarının artmasına neden olacağı açıktır. Bu artışlar hayvancılık sektörünü de olumsuz etkileyecektir. Özellikle arpa, hayvancılık için en önemli hububat ürünüdür. Bitki boylarının kısa kalması saman arzında sıkıntı yaşanmasına neden olabilecektir.

Geçimini hayvancılıkla sağlayanlar, yem fiyatlarını karşılayamadıkları için hayvanlarını satarak veya kestirerek sektörden çıkmakta, ahırlar boşalmaktadır. Kuraklıktan zarar gören çiftçilere dekar başına 200 lira nakdi hibe kuraklık desteği verilmelidir. Üreticilerimizin Tarım Kredi Kooperatifleri, Ziraat Bankası ve özel bankalara olan kredi borçları uzun vadeli ve faizsiz ertelenmelidir. Elektrikle sulama yapan çiftçilere yüzde 18 KDV yüzde 1’e indirilmelidir.

Tarım sektöründe en kısa zamanda basınçlı sulama sistemine geçilmeli.  Gübre başta olmak üzere girdilere verilen destek artırılmalıdır. Üreticilerimizin BAĞ-KUR, TARSİM sigorta primleri düşürülmelidir. Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı olmayan üreticilerin de desteklerden yararlanması sağlanmalıdır. Yeni gölet, baraj, yeraltı baraj yatırımları artırılmalı ve bir an önce tamamlanmalıdır. Güneydoğu Anadolu Projesi, Konya Ovası Projesi, Doğu Anadolu Projesi gibi büyük sulama yatırımlarını içeren projeler biran önce tamamlanmalıdır. Sulamada kapalı sisteme geçilmelidir.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz