Kurbanlıklar İstanbul yolcusu..

0

Kurban Bayramı’nın yaklaşmasıyla kurbanlıklar İstanbul’a getirilmeye başlandı. Büyükbaş hayvanların kente getirilmesine izin verilmeye başlandığı günün ilk saatlerinden itibaren Anadolu yakasında Kuzey Marmara Otoyolu girişleri Mecidiye gişeleri denetim noktasında, Kuzey Marmara Otoyolu çıkış gişeleri ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü girişinde İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerince kontroller sıklaştırıldı.

İstanbul İl Jandarma Komutanlığı, zabıta ekipleri ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin de destek verdiği denetimlerde çeşitli illerden kente getirilen kurbanlıkları taşıyan araçlar durduruldu. Ekipler, kurbanlıkların pasaportları, küpeleri ve Avrupa yakasına götürülecek olanlarda şap hastalığı bulunup bulunmadığına ilişkin sağlık raporlarını inceledi.

Kente giriş yapan araçlardaki küçükbaş ve büyükbaş hayvanların hastalık ve belge kontrolleri yapılarak uygunsuz hayvanların girişine izin verilmeyecek. Kurbanlıkların İstanbul’a getirilmeye başladığı gecenin ilk saatlerinde denetlenen hayvanların gerekli sağlık raporları ve belgelere sahip oldukları belirlendi.

Mecidiye gişelerindeki denetimlere katılan İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca, yaptığı açıklamada, kurbanlıkların İstanbul’a getirilmeye başlandığını söyledi. Kente getirilen hayvanların denetimlerini gerçekleştirdiklerini ifade eden Karaca, şunları kaydetti:

“Kovid-19 gölgesinde ikinci bayramımızı yaşıyoruz. Biz bütün önlemlerimizi İstanbul için aldık. Hem yol kontrolleri hem de pazar yerleri ve kesim noktalarıyla ilgili bütün önlemlerimizi aldık. Bugün İstanbul’a kurbanlık hayvanların girişleri başladı. Burada yol kontrollerinde hayvanların sağlık raporu var mı, hayvanların kulak küpeleri uyumlu mu, pasaportları var mı, Trakya’ya geçişlerde şap hastalığı için kan analizleri lazım, Trakya’ya geçiş sertifikası var mı, yok mu ona da bakıyoruz. Anadolu yakası için geçiş sertifikası istemiyoruz.”

Kurbanlık havyan getiren araçların plaka sisteminden, gitmeleri gereken yere gidip gitmediklerini takip ettiklerini söyleyen Karaca, “Hem Kovid-19 açısından hem de hayvan sağlığı açısından bütün önlemlerimizi aldık. Satış ve kesim yerlerinde de bütün önlemler alındı. Yol kontrollerinde jandarma, zabıta ve emniyet müdürlüğümüzle beraber görev yapıyoruz. Vatandaşlarımızdan istirhamımız, park, bahçe ve sokaklarda kesim yapmamalarıdır. Sadece Valiliğimizce belirlenen satış yerlerinden kurbanlarını almaları, kesim yerlerinde kesim yapmalarını istiyoruz.” dedi.

Kurban sayısıyla ilgili bir sıkıntı beklemediklerini belirten Karaca, geçen yıl İstanbul’a 70 bin büyük ve küçükbaş hayvan getirildiğini ifade ederek şöyle konuştu:

“Yine aynı rakamları bekliyoruz. Yaptığımız analizlerde gerek İstanbul içerisinde yetiştirilen hayvanlar gerek Trakya bölgesinden gelecek ve Anadolu’dan gelecek hayvanları hesapladığımızda herhangi bir kurbanlık problemi yaşamayacağımız çok net bir şekilde ortada. Onunla ilgili Bakanlığımız da bütün önlemleri aldı.”

Amasya’dan 26 büyükbaş havyan getiren Durmuş Çakal, ekim ayından beri kurban için hayvanları beslediklerini, getirdikleri hayvanları satarak geri dönmeyi istediklerini söyledi.

İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından kent genelinde izinli satış ve kesim yerlerinde Kurban Bayramı boyunca 39 ilçede tam zamanlı veteriner hekim görevlendirildiği öğrenildi.

Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından geliştirilen “Haysag” ve “Türkvet” adlı mobil telefon uygulamaları sayesinde vatandaşlara satın aldıkları hayvana ait bilgileri takip edebilme, bildirim ve şikayetlerini anlık olarak iletme imkanı sunuldu.

Kurbanlık alım ve kesiminde dikkat edilmesi gerekenler

İstanbul Veteriner Hekimler Odası (İVHO) Başkanı Murat Arslan, Kurban Bayramı’nın halk sağlığı, hayvan sağlığı, hayvan refahı ve ekonomik boyutları bulunan bir organizasyon olduğunu söyledi.

Arslan, “Yıllara göre farklılık göstermekle birlikte Kurban Bayramı süresi içinde hayvan varlığımızın yaklaşık yüzde 5’i kesilmektedir. Kesimin kayıtlı ve ya kayıtsız olmak üzere yaklaşık yüzde 8-10’u İstanbul’da yapılmaktadır. Bu nedenle İstanbul’da alınacak önlemlerin daha da sıkı olması ve denetlenmesi her zamankinken önemli bir hale gelmiştir.” ifadelerini kullandı.

Kurban satış yerlerinin, İstanbul’da bayramdan 15 gün önce hazır hale getirileceğini belirten Arslan, şunları kaydetti: “İstanbul’a kurbanlık hayvan girişleri 5 Temmuz’dan itibaren başlayacaktır. 2021 Yılı Kurban Hizmetlerinin Uygulanmasına Dair Tebliğ’de kesim yerleri, genel sağlık şartlarına uygun, dezenfekte edilebilir, zemininde su biriktirmeyen, yeteri derecede aydınlatma ve havalandırması bulunan yerler olması, kesim yapacakların mutlaka halk eğitim merkezlerinde 20 saatlik ‘kurban kesim elemanı’ kursu alması gerektiği bildirilmekte, ayrıca yeni tip koronavirüs bulaşma riskini azaltmak için gerekli randevulu sistem önerilmiştir. Ayrıca belirtilen kurallara uymaya vatandaşlara verilecek ceza miktarları da belirtilmiştir.

Kurbanlıklarını satış için büyük şehirlere getirecek üreticilerin mutlaka aşıları tamamlanmış olmalıdır. Kurban satan üreticilerin mutlaka HES kontrolleri yapılmalı, ateşleri ölçülmelidir. Tüm kurban satış yerleri sınırlandırılmalı, tek giriş ve tek çıkışı bulunan alanlar yaratılmalıdır. Girişlerde yurttaşların maske, HES kontrolü ve ateş kontrolü yapılmalı, sosyal mesafeye dikkat edilmelidir. Kurban satın alırken kurbanlığın veteriner sağlık raporu mutlaka görülmelidir. Kurbanın sağlıklı olup olmadığını anlamak için gerekirse alanda görev alan veteriner hekimlerden yardım istenmelidir.”

“Randevulu sistemle kesim yapılmalı”

Murat Arslan, kesimin düzenli yapılması ve karmaşanın önlenmesi için mutlaka randevulu sistemle kesim yapılması gerektiğini aktararak, “Kesimler mutlaka belediyelerin hazırlamış olduğu ünitelerinde yapılmalıdır. Kesim öncesi ve sonrası veteriner hekim muayenesi yapılmalı, tüketime uygun olmayan kurbanlıklara ve etlere el konulmalıdır. Kesim sonrası hayvansal atıklar (kan, deri, iç organlar) gelişigüzel etrafa atılmamalıdır.” dedi.

Türkiye’de kurbanlık hayvanların sadece yarısına yakınının belediyelerin hazırlamış olduğu ünitelerde, diğer kısmının ise kesime uygun olmayan alanlarda ve sokaklarda yapıldığını, bu nedenle çevreye gelişigüzel atılan kurban atıklarının sokak hayvanları (kedi, köpek) tarafından tüketildiğini aktaran Arslan, “(Bu durum) Hayvanlardan insanlara geçen zoonoz hastalıklar açısından büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Ayrıca, kesim sonrası oluşan çevre kirliliği nedeniyle vektörlerde sinek, pire, kene, farede artışlar olmakta ve kurban sonrası bu vektörlerin aracılık ettiği zoonoz hastalıklarda artış görülmektedir. Bu nedenle belediyeler tarafından atık yönetimi çok ciddi şekilde yapılmalıdır.” ifadelerini kullandı.

Önlemler ile insan trafiği kaynaklı bulaşlar azaltılabilir

Murat Arslan, şehirler arası hayvan taşımacılığı yapan üretici ve diğer görevlilerin mutlaka denetlenmesi gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

“Mümkün olduğunca kurbanlıkların transportu yapılmadan ve yetiştirildiği yerde kesime sevk edilmesi olmalıdır. Bu amaçla yerel yönetimler arasında iş birliği yapılarak büyük şehirlerdeki vatandaşların kurbanlarını hayvanların yetiştirildiği şehirlerde kesilmek üzere bağışlaması ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması önerilmelidir. Bu yolla hem kurban ibadeti yerine getirilmiş hem de kurbanın ruhuna uygun olarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması sağlanmış olur.

İstanbul’da yapılacak kesimlerde, kurban sahibinin kesim yerine gelmeden kurbanının belediye tarafından kesilerek kendisine ulaştırılması için organizasyonlar yapılabilir. Ülkemizde oldukça sahiplenilen ‘askıda’ uygulamasının kurban için de yapılması değerlendirilmelidir. Tüm bu önlemler özellikle insan trafiği nedeniyle oluşabilecek bulaşmayı kısmen azaltacaktır. Kurban alanlarında mekan ve bireysel korunma tedbirleri konusunda detaylı bir çalışma yapılmalı, bir kılavuz hazırlanarak vatandaşlarla ve kurban organizasyonu olan paydaşlara sunulmalıdır. Kurban Bayramı süreci, Kovid-19’dan bağımsız olarak oldukça karmaşık ve toplum sağlığı açısından riskler taşıyan bir organizasyondur. Ülkemizde zoonoz hastalıklar hala önemli bir halk sağlığı sorunudur. Bu nedenlerle ilgili olan tüm kurumların ortak hareket etmesi ve riski azaltması önemlidir.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz