Liderlerin Tartışma Üslubu

0

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün; “Kimsenin racon kesmesine ihtiyacım yok. Eğer racon kesilecekse kendim keserim” dedi. Siyasi hitabet tartışmaları yeniden alevlendi. CHP’den cevap gecikmedi: “Raconu mafya babaları keser. Devletin tepesinde racon kesilmez. Racon devleti mi, hukuk devleti mi? Yeni Türkiye’de hukuk devletinden racon devletine geçiş tamamlandı. Racon keserek iş görenler, bir gün kendi raconlarının kesilmesine de hazır olmalı.”

Mehmet Bekaroğlu’nun twitter hesabında fark ettim. Eskilerin siyasi adabı hatırıma geldi. Eski liderlerin tartışma adabına hayran kaldım.

Merak edeceklere izlemelerini tavsiye ederim:

(https://mobile.twitter.com/MBekaroglu/status/899009654340145152/video/1)

[Kendim hiç bir sosyal medya hesabı kullanmıyorum son dört yıldır. Zira amacı dışında kullanmaya başlamıştım ben de. Nefse hoş gelenler, ahlaken yakışmıyordu. Haricen de yazılan her cümlenin mahkemelerce sorgulanması sağlanmış, o da ayrı bir handikap oldu. Yazdıklarım buradaki köşemden ibarettir. V.D.]

Şimdi bırakın tüm liderleri tek programda toplamayı, tek ilde toplayamıyoruz. Hatta tüm liderler dışarıda değil. Malumunuz Selahattin Demirtaş ve eş başkan Figen Yüksekdağ hapiste.
Kılıçdaroğlu için de böyle bir handikap dillendirildi, ama öyle bir ihtimalin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını geçen hafta yazmıştım.

Vakti zamanında rahmetli Ecevit, Erbakan’a hitaben çok hayalci olduğunu söyler Meclis’te. Erbakan’ın cevabı da aynı nazikliktedir. Meclis literatürüne en nazik ve en zekice atışma diye girmiştir kayıtlara. Günümüzün bozulmuş siyasi ortamına en güzel örnek olarak sayabileceğimiz TBBMM’de eskiden bağırmadan da konuşulabiliyormuş.

Buyrun izleyin:

https://m.youtube.com/watch?v=UkbuP7olGtc

Günümüz siyasi liderleri, çocuk gibi inatlaşabiliyor. Mahalle ağzı dediğimiz bir üslupla konuşuyorlar. Bu onların doğallığını göstermiyor, aksine ülke sathına kalitesizlik olarak yayılıyor.

Geçen hafta CHP milletvekili Barış Yarkadaş TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a “şahsınıza  Audi A8 Long zırhlı araç alınmış mıdır? Aracın fiyatının 1.5 milyon üzerinde olduğu doğru mudur? Bu aracı oğlunuzun kullandığı doğru mudur?” sorusunu yöneltmişti.

Dış devletlerden gelen ziyaretçilere bir vitrin sunuyor kılıfı türedi bu aralar. Yeni savunma mekanizması da bu. Kahraman’ın cevabı: “Bir gündem meydana getireyim’in uzantısı. Milletvekillerinin, böyle bazı şahsiyet fukarası eksiği olan insanlara itibar ederek beyanlarda bulunması yanlış. Kim sufle etmişse, suflör kimse çok ayıp etmiş. Tamamen hilaf-ı hakikat.”

Herhalde hakareti fark etmişsinizdir…

Günümüz siyasilerinin üslubuna bakın. Hemen sert cevaplar, iddialı cevaplar. “Namertsiniz. Müfterisiniz. Eğer namusunuz ve şerefiniz varsa, sen kimsin ya, haddini bil haddini” gibi beyanlar sıradan ve gırla dillendirilmekte. Bu üslup ülke sathına yayılıyor; dolayısıyla mahzurludur.

Demirel “meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz” demişti. Ben günümüz siyasilerinin hitabını mesele edinmiş durumdayım. Siz bu meseleyi mesele etmiyorsanız, böyle bir meselemiz yoktur. Vesselam.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz