Muharrem İnce’den Ekrem İmamoğlu açıklaması.. Seçimi kazanma ihtimali varsa aday gösterin

0

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Erzurum’da konuştu. İbrahim Erkal Kültür ve Sanat Merkezinde partililere seslenen İnce, CHP’ye kurultay eleştirisi yaparak şunları söyledi:

“Yoksulluk diz boyu, nereye gitsem millet kan kusuyor. Mutfak yanıyor. 2022 yılında siyasi partiler 645 milyon TL hazine yardımı alacak. Ne yapacaklar bu hazine yardımını, parti bayrağı asacaklar, ses düzeni kiralayacaklar, kampanya yapacaklar. Yazık günah değil mi?

Bak biz nasıl yapıyoruz. Gönüllülerle yapıyoruz. Siyasi partilere Erzurum’dan sesleniyorum. Hadi bu sefer hazine yardımı almayın; onu üniversite gençlerine verelim. Bir de seçim olursa 2 milyara yakın para alacaklar, yani eski parayla 2 katrilyon. O parayı alıp bayrak asacağınıza çocuklara bilgisayar alalım. Ya partinin bayrağına ya memleketin evladına. Ben diyorum ki memleketin evladına verelim.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin trilyonlar var kasasında. Zor günlerden geçiyoruz. Ey TOBB sen de o paraları üyelerine dağıt bakalım. Bu yoksulluk, bu kriz ortamında üniversite, kaymakamlık, KPSS sınavı, tıpta uzmanlık sınavı; var da var. Bu yoksulluk ortamında bu ülkenin fakir fukara gençlerinden sınav ücreti almaya utanmıyor musunuz? Sınavlar ücretsiz olsun 2022’de.

Son günlerde çokça demokrasi konuşuyoruz ama özünü konuşmuyoruz. Siyasi Partiler Kanunu’nu konuşmuyoruz. Çok demokrat muhalefet partisi var. Çakma demokratlar. Ama hiç Siyasi Partiler Kanunu’nu konuşmuyorlar. Genel Başkan diktatörlüğünü konuşmuyorlar. Hadi Siyasi Partiler Kanunu’nu değiştirelim. Genel başkanı üyeler seçsin. Var mısınız? Biz de zaten öyle.

Bunu neden konuşmuyorsunuz Ey demokrat amcalar, demokrat teyzeler. Çakma demokratlar. Hadi bütün siyasi partiler, cumhurbaşkanı adaylarını üyeleriyle seçsin. Çok demokratsınız ya. Gelin kanunu değiştirelim zorunlu olsun bu. Yaparlar mı? Onun için çakma demokrattır bunlar. Kendi partisine demokrasi getirmeyen, Türkiye’ye demokrasi getiremez.

Muhalefet ne istiyor erken seçim istiyor. Erken seçim istiyor ama kendisindeki seçimi erteliyor. Böyle bir kafa olur mu? İktidara gel erken seçim yapalım; kurultayımı bir yıl erteledim diyorsun. Erdoğan sana dese sen kurultayını bir yıl neden erteliyorsun? Seçim var diye kriz var diye. Erdoğan’da dese ki ben de 2023’de değil de 2024’de yapacağım seçimi, kriz var. Ben de bir yıl erteledim. Ne diyeceksin?

Demokrat değilsin, tutarlı değilsin. Derdin yine koltuk. Kurultayı erteliyorsun milletvekillerine diyorsun ki kıpırdamayın ben belirleyeceğim durumu? Neden genel seçim sonrası? O zaman da diyeceksin kıpırdamayın genel seçim var ona göre ha…Yani derdi Cumhurbaşkanlığı seçimi falan değil, koltuk.

İki belediye başkanının Cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili adı geçiyor. Doğrudur haklarıdır. Bir itirazım yok. Ortada bir başarı var mı? Trafiği çözmüşler, sorunu çözmüşler, büyük bir hikaye var mı? Valla yok. Ama isimleri var mı piyasada? Vallahi var. Muharrem İnce bu! Doğruya doğru, eğriye eğri der. İsimleri var. Alıcıları var mı? Var. Melih Gökçek’ten sonra hata yapmazsan zaten başarılı görünürsün. Melih Gökçek gibi bir adamdan sonra başarılı görünmek için çok uğraşmaya gerek yok yani. Melih Gökçek işte.

Peki isimleri var mı piyasada var. Bir anket yaparsın. İstanbul önde çıktı. Amaç seçimi kazanmak değil mi? Ben Memleket Partisi’nde bir anket yapsam. Benden daha çok oy alacak birinin ismi çıksa. Koltuğu da veririm ona adaylığı da veririm. Hepsini veririm. Ben de yardımcısı olurum. Ne olacak ki. Anket yaptın önde çıktı, seçimi kazanma ihtimali var. Yap adayı o olsun.

Eee belediye meclisinde çoğunluk yokmuş, belediye AK Parti’ye geçermiş. Şu AK Parti’ye şunu anlatalım bir kere! Erdoğan belediye başkanlığından düştüğünde İstanbul Belediye Meclisi’nde o zamanki Erdoğan’ın partisinin 97 meclis üyesi vardı. Ama Erdoğan’ın yerine gelen kişinin Ali Müfit Gürtuna’nın aldığı oy 111’dir. Demek ki 14 muhalefet üyesi ‘ya demiş, seçimi Erdoğan’ın partisi kazanmış, adamı düşürdüler. Bunu muhalefete vermemek lazım. Yine Erdoğan’ın partisine vermek lazım.’ Ahlaklı, namuslu, ilkeli davranmışlar.

Yani bu AK Partililerin içinde yok mu böyle ilkeli adam. Kendilerine gelince alıyorsunuz başkanlığı da şimdi niye vermiyorsunuz. Anayasayı, yasaları, ahlakı gelenekleri çiğnediniz; her şeyi çiğnediniz. Ben de akıl verdim CHP yönetimine, kamuoyunda algısı var mı? Var! Başarı var mı? Yok! Ben yalan söyleyemem. Haa seçimi kazandı. AK Partili Meclis üyeleri seçtiler birini. Alırsın görevden kayyum atarsın dedim. Ooo demokrat kesildi herkes, kayyum mu olurmuş?

Erdoğan atadı ya sen de atarsın. Demokratmış onlar kayyum atamazmış belediyeye ama partilerini kayyumla yönetiyorlar! Git Gaziantep’e, git Diyarbakır’a iki senedir kayyumla yönetiyorlar. Diyarbakır Belediyesi’ni Erdoğan kayyumla yönetiyor, Diyarbakır ana muhalefet örgütünü de partisi kayyumla yönetiyor. İkisi de kayyumcu bunların ikisi de demokrat değil. Sen partinde kayyumcu olmuşsun. Devlete gelince kayyumcu olmayacağının garantisi var mı? Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.

Bakın Türkiye’yi özetlersek; 11. yy ’da Kutadgu Bilig’de Yusuf Has Hacip özetlemiş, helalin adın kaldı onu gören yok. Haram kapışıldı hala doyan yok. Şimdi önümüzde bir CB seçimi var. 3,5 sene önce meydanlardaydık. Ben, Erdoğan, Akşener, Demirtaş, Karamollaoğlu, Perinçek adaydı. 3,5 sene önce, Erdoğan yüzde 52,6 yani 26 milyon oy almış.

Muharrem İnce, yüzde 30,6 yani 15 milyon 336 bin 861 oy almış. Selahattin Demirtaş 4 milyon 205 bin oy almış 205 bin oy almış, Meral Akşener yüzde 7,3 yani 3 milyon 649 bin 253, Temel Karamollaoğlu 443 bin oy almış. Muharrem İnce bir partinin adayı, çatı aday değil. 15 buçuk milyon oy almış. CHP kaç oy almış? 11 milyon 348 bin 899 oy almış. Cumhurbaşkanlığı oyu Muharrem İnce’nin CHP’nin aldığı oy Kemal Kılıçdaroğlu’nun. CHP’den 4 milyondan fazla oy almışım.

Sayın Meral Akşener partisinden 1,5 milyon oy az almış. Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adayından 4 milyon oy az almış, Sayın Akşener partisinden 1,5 milyon oy az almış. Şimdi diyorlar ki bir Cumhurbaşkanı adayını belirleyeceğiz; 400 bin oy alan Temel Karamollaoğlu ile haftalık görüşmeler, bana diyorlar ki Muharrem İnce, sen çekil kenara. Niye ben kenara çekiliyorum. Siz kenara çekilin!

3,5 senedir sustum kaldı 1,5 sene dur bakalım bir meydanlara çıkalım. Kim kenara çekilecek bakacağız. Niye ben kenara çekileyim. Yani partim 20 milyon oy aldı da ben 15 milyon mu oy aldım. Partim 10 milyon oy aldı da ben 8 milyon mu oy aldım. 41 yıl içinde benim aldığım oyu kimse almadı. Siz kenara çekilin. Ben neden çekileyim.

Seçim bitti 3,5 sene önce, bak partide kalalım bizim itibarımızı koruyun, bizi tuvaletin önüne falan oturtmayın ayıp oluyor, bak bu partide Cumhurbaşkanı adayı olduk, toplantı yapıyorsun davet etmiyorsun. Seçimi değerlendiriyorsun. Kafayı mı kırdınız ya? Aday benken benim olmadığım seçimi nasıl değerlendiriyorsunuz? Ne utanmaz adamlarsınız. Partide kalayım, saygı gösterin sadece, itibarımı koruyun diyorum. Bak 16 sene milletvekilliği yaptım, grup başkan vekilliği yaptım. Yok korumayız. Gelme partiye… İyi gelmeyelim. Eee ayrılayım başka parti kurayım.

Başka parti kurarsan sarayın adamı deriz; iftira atarız. Ne yapayım? Partiye de gelme başka parti de kurma. Kenara çekil sadece. Siz benden 15-20 yaş büyüksünüz. Ben niye kenara çekileceğim. Aslan gibiyim ben. Siz çekilin kenara. Bak göreceksiniz. Erzurum’da gördüğüm manzarayı söyleyeyim size. Onları geçmezsek ben de bu siyaseti bilmiyorum. Aman bunu seçim geçesinden beri iftiralarla bunaltalım; gitsin. Ee gideyim olur. Ben hazine yardımı, belediye avantası, müteahhit işleri bilmem. Onu bilenler bilir. Ama ben gönüllülerle parti kurmasını bilirim! Asıl sarayın adamı bunlar. Saray bunlardan çok memnun!.

Bir de ne çıktı başımıza, kendi partisinin evlatlarını koruyamayıp AKP’nin 13 sene ekonomisini yönetmiş kişileri kurtarıcı diye yutturmaya çalışıyorlar bize. AKP ile kişisel ikballeri için yolları ayrılmışları kurtarıcı olarak önümüzde koymaya çalışıyor. AKP’de yıllarca en üst görevler yapmış, kişisel ikballeri için ayrılmış kişiler ana muhalefetle kuzu sarması. İçlerinden bir tane Cumhurbaşkanı adayı var mı? Böyle bir cesur var mı yok! Hep köşeyi dönünce kazık atma derdindeler. Cumhurbaşkanı adayıyım diyen var mı? Hiçbirinde o cesaret yok.

Gelin bu kardeşinize destek verin de seçimi alalım. Yoksa sarayın adamı siz olursunuz. Eskiden cesaretleri yoktu da şimdi biraz cesaretleri geldi. O da ekonomiye, dolara güveniyorlar.  Ya diyorlar önceden yapamazdık bu işi de sür Ekmeleddin’i, sür Muharrem’i nasılsa kazanamayız. Şimdi dolar 14 lira falan oldu. Acaba ben bile kazanır mıyım? Bu kafayla giderseniz Uzun Hasan’la beraber milyarlık taş kömürü çıkarırsınız bence. Öyle yağma yok! Attığınız iftiralar, söylediğiniz yalanlar, kurduğunuz kumpaslar, seçim geçesinden beri kurduğunuz senaryolar elinizde patlayacak. Öyle yağma yok! Memleket Partisi var artık; Memleket Partisi.

Amaç seçim kazanmak. Atın üstüne bindin mi hedefe ulaşacaksın. Senin amacın ne? Senin amacın atın üstünde kalmak. Rodeo yapmak. Yok öyle bir şey. Seçim için gereği neyse o yapılır. Muharrem İnce’yi aday gösterdin mi kasadaki parayı son kuruşuna kadar harcayacaksın. Harcamadın! Sandıklara sahip çıkacaksın. Çıkmadın! 12 bin sandığa gözlemci koymadın.

Sağlam bir sistem kuracaksın. Kurmadın! Çöktü! İstanbul’u aldın ama unutma bazı desteklerle aldın. Aday göstermediler unutma, yanılma. Şimdi diyorsan Türkiye’yi alma şansım var. Vereceksin İstanbul’u, alacaksın Türkiye’yi. Bunları ben mi öğreteceğim sana? Senin Türkiye’yi alma derdin yok. Senin derdin koltuk.

Ben bu toplumda kara paracılara, rantçılara, bunların destekçisi bürokratlara, haram yiyenlere, her türlü teröriste, sıra beklemeyi bilmeyenlere, trafik kurallarına uymayanlara, çevreyi kirletenlere, kadınlara eziyet edenlere, güçsüzlere zulüm edenlere, rüşvetçilere güvenmiyorum. Ben birinci parti olmuş, yüzde 30 kararsızlara güveniyorum. Makul çoğunluğa, helal kazananlara, yetimin başını okşayanlara, yolda bulduğu ekmeği öpüp başına koyup kenara koyanlara güveniyorum. Fakirin karnını doyuranlara, organ bağışı yapanlara, kan verenlere, iyilik yapmayı sevenlere, gençliğimde kavga ettiğim ülkücülere, gençliğimde duvarlara yazılarını yazdığım solculara, Atatürkçülere güveniyorum. Bu milletle birlikte bu haramzadelerin ve kifayetsiz muhterislerin üstesinden geleceğiz. Bunları hep birlikte sandığa gömeceğiz.


Allah’ın izni milletin isteğiyle bu iktidarı da bu muhalefeti de göndereceğiz. Erdoğan’dan bu millete hayır gelmez. O 2002’de çizgili gömleğin üzerine, çizgili ceket giyip, çizgili kravat taktığı günlerde ne modayı ne ejder meyveli smoothie  biliyordu ne de saray bahçesinde alttan ısıtmalı hurma ağaçlarını biliyordu. O vakit fakir fukaranın, garip gurebanın imam hatiplerde okumuş kenar mahallelerde büyümüş Erdoğan değil, o artık Ankara’da, İstanbul’da, Ahlat’ta sarayında yaşayan birisi ondan size hayır gelmez. Ama bu beceriksiz bu umut veremeyen muhalefetten de hayır gelmez. Toptan göndereceğiz bunları.

Civciv dolarla olursa ucuz yumurta olmaz gübre atamazsan ucuz ekmek olmaz, yem ithal olursa et ucuz olmaz, çoban Afgan olursa hayvancılık gelişme, 95 puan alan genci mülakatta akıllı evlat bulamazsın. Biz memleket Partisi olarak yaralı saracağız dertlere derman olacağız. Hukukla adil, etkin hızlı bir yargıyla, liyakatle, rekabete açık KİK, hesap veren şeffaf bir devlet yapısıyla nitelikli bir eğitim sistemiyle ve tasarruf bir devletle… Bizim iktidarımızda benim Cumhurbaşkanlığımda millet kemer sıkmayacak, devlet kemer sıkacak. O sarayın ışıklarını yarıya indireceğiz, 13 uçağın 12’sini satacağım. Cuma namazına giderken 300 araçlık konvoy olmayacak. İsraf bunlar, haram bu haram.

Size güveniyorum ve kadınlara güveniyorum. Bunu gençler ve kadınlarla birlikte başaracağız. Herkesin bir işi, bir evi olacak. Her eve bir maaş girecek. Kadının üzerine olacak. Gençler bizim iktidarımızda korkmayacaksınız özgürce tweet atacaksınız, siyasetçilerle makara yapacaksınız, zeka ve mizahı kullanacaksınız, emekleriniz boşa gitmeyecek, diplomalarınız işe yaracak, mülakatı kaldıracağız, kaç puan alıyorsan atanacaksın.

Yurt sorununu çözeceğiz, TOKİ öğrenci yurt yapımını bitirmeden tek bir ev yapamayacak. İletişim vergisi almayacağız, bilgisayarlarınız ucuz olacak, yurt dışına yerleşmek için değil, eğitim almak için staj için göndereceğiz sizi. Sizinle marka üreteceğiz, yapay zekayı, büyük veriyi, kuantumu, blokzinciri, robotları konuşacağız. Gülmeyi, neşeyi, kahkahayı mutluluğu konuşacağız. Gençler size sözüm olsun. Fizik öğretmeni Muharrem Abiniz Cumhurbaşkanı olduğunda size güzel hayaller kurduracağım güzel hayaller.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz