Müslümanların elinde çürüyen bir din: İslam

3
Latest posts by Sinan Eskicioğlu (see all)

(Not: Bu yazı, gençler ve ileride İslam’ı bilimsel olarak incelemek isteyecek olanlar için kaleme alınmıştır.)

Çürüyen kelimesi ağır mı kaçtı dersiniz? Aslında farklı da olabilirdi tabİi, mesela: Eskiyen, bozulan, değiştirilen ya da başkalaştırılan. 

Ben neden mi bu konuyu ele aldım? Çünkü bazı Müslümanlar artık gerçekten bunaltmaya başladı. ‘Bunlar MüsLümansa, ben değilim’ demiştim yıllar önce. Artık bu cümleyi söyleyenlerin sayısı iyice artıyor. 

Bazen diyorum ki, acaba bu insanlar bilerek ve isteyerek mi bu tür söylemlerde bulunuyor? Böyle düşününce de, hemen insan aklı komplo teorisine yatkın şekilde çalışıyor: ‘Aslında bu kişiler Müslüman değiller de, özellikle mi böyle ‘nefret’ uyandırmaya çalışıyorlar?’ 

O zaman da hemen diğer soru geliyor: ‘O zaman kim bu insanlar?’

Sonra başa dönüyorum ve diyorum ki, ‘yok canım bu insanlar İslam inancına inandığını söyleyen normal insanlar’. Çünkü tarih boyunca bu tip insanlar (Müslümanlar) hep vardı. 

‘İslam nasıl bir din ya da nasıl bir ileti ve Müslümanlar İslam’ı nasıl çürütüyorlar?’ diye aklınıza gelecektir. Ya da ‘Ne var canım, ne yapmış ki Müslümanlar ya da ne yapıyorlar?’ diye de itiraz edebilirsiniz. 

Sizlere Cuma günleri Endülüs’ten bahsetmiştim ve orada yaşayan bilim insanlarından. O dönem İslam’ın güzelliklerinin yaşandığı bir zaman aralığıydı. İşin ilginç yanı ise, Endülüs’ün oluşması gene Müslümanların kanlı iktidar savaşlarının bir sonucuydu. 

Müslümanları eleştirdiğim için mesajlar ve mailler alıyorum ve hatta bazı yorum yazanlar ‘Tevbe’ye davet ediyorlar. 

Tekrar tekrar kendime soruyorum: ‘Ben neyi farklı görüyorum, ya da bu insanlar hangi pencereden bakıyorlar?’ Ama şuna emin değilim, acaba bu insanlar da kendilerini, yazdıklarını ve yaptıklarını tekrar tekrar gözden geçiriyorlar mı? 

Sorguluyorum çünkü öyle olmadığını sanıyorum. (Sanıyorum diyorum, çünkü bilmiyorum. Başkalarını hemen suçlayanlar gibi öyledir demiyorum). 

Belli yaşın üzerindekilerin takıldığı bir sosyal medya var. Buradan iki örnekle başlayayım:

1. (‘Herhangi birisi’nin ismini buraya yerleştirin) geberdi. Zalimler için yaşasın cehennem’. 

Biri bana bu iletinin İslam’la uyumunu açıklayabilir mi? Diyeceksiniz ki: ‘Biri yazmış, ne var ki  bunda’. Evet, böyle diye diye artık kanıksadık. 

Görüyoruz, ses çıkarmıyoruz. Ses çıkarmadıkça kendilerine alan açıyorlar. Kendilerine alan açtıkça çoğalma oluyor. Bu insanlar çoğaldıkça İslam bu kişiler üzerinden aktarılıyor. İslam böyle aktarıldıkça yozlaşıyor ve çürüme başlıyor. 

2. Bir diğeri de, 16 plakalı bir otobüsün arkasındaki reklam panosu. Otobüsün arkasında yazılan metin bir ayet: Nur suresi 31. (Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler). Başına da büyük puntolarla ‘Ey Peygamber’ ibaresini yazmışlar. 

Kuran’da binlerce ayet varken, neden bu? 

Kuran’da örtüyle ilgili birkaç ayet var ve sanki Kuran sadece örtünme için gelmiş gibi dönüp dönüp bu ayetler sunuluyor. 

Kardeşim siz örtünmeyi bir metrelik bezin kafaya geçirilmesi mi sanıyorsunuz? Eğer o kadar sığ düşünüyorsanız, siz İslam nedir bilmiyorsunuz, bu kadar basit. 

İki tane de güncel örnek vereyim:

1. Vefatının 40.yılında Mevdudi konusu. 

Sömürgecilik yapan Batı’ya karşı özgürlük mücadelesini İslami motiflerle süsleyen Mevdudi, İslam müceddidi olarak yıllarca sunuldu ve sunulmaya da devam ediliyor. Cemaat-i İslami ve İhvan yıllarca İslam’ın örnek temsili gibi gösterildi. Ve övünerek şu cümleler de söylendi: Mevdudi Türkiyeli Müslümanların fikri ve siyasi gelişimine önemli katkıda bulunmuştur…’

Fikri ve siyasi gelişime katkısı…

Türkiyeli Müslümanlara Mevdudi’yi dayatanlar ve fikri-siyasi katkıdan bahsedenler, Türkiye’deki Müslümanları şekillendirmek isteyenler. 

Esas soru şu olmalıydı: ‘Türkiyeli Müslümanlara, sömürgeden kurtulmak için İslami motifleri kullanan Mevdudi’yi neden sundunuz?’ 

Türkiyeli Müslümanların Mevdudi’ye ihtiyaçları var mıydı?

Mevdudi o kadar mücadeleden sonra neden ABD’de yaşadı ve vefat etti? 

Mevdudi’nin Türkiyeli Müslümanlara dayatılmış olması İslam’a terstir 

Türkiyeli Müslümanların durumları, şartları, ihtiyaçları ve gelecek tefekkürleri farklıdır, Mevdudi’nin sundukları tamamen farklıdır. 

Sonuç ne oldu? 

Kavgacı, dayatmacı, İslam’ı sadece yönetim olarak gören bir İslamcılık anlayışı ve bu anlayıştan kaçmak isteyen genç nesiller. 

İkinci ve son örneğim de, New York’tan. 

Kuzey Amerika Müslüman Birliği Lideri ve New York Brooklyn Takva Mescidi kurucu İmamı Siraj Wahhaj’ın, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi’nce (TASC) düzenlenen etkinlikteki demeci. 

Ne dedi kurucu İmam Siraj Wahhaj? 

Müslümanların merkezi liderliğe ihtiyacı var, çözüm bu. Bu başkanlığın Türkiye’den geleceğine dair hislerim var

Öyle siyasi, içi doldurulmamış ve ezbere bir cümle ki, hayret. 

Yanlışlıklara başlayalım:

a. Müslümanlar için çözüm inançtır ve sonra da yaşamdır.  İslam bunun için gelmiştir. İslam, insanın iman etmesiyle başlar, sonra ailesi, sonra çevresi ve sonra diğer halkalar. Yani İslam tepeden gelen bir emir silsilesi değildir. Hz. Peygamber, tepeden bir liderlik kurmamış, insanlarla birlik olmuş ve sonra Medine’de şehir devletini kurmuştur. 

b. İslam’da rüyalara ve hislere göre amel edilmez. Herkesin hisleri kendini bağlar. İmam da olsa, hoca da olsa, bu hisler genelleştirilemez. 

‘O, arzusuna göre de konuşmaz’. (Necm, 3) Bu ayet Hz. Peygamber için gelmiştir. O bile arzusuna (hislerine) göre konuşamazken, sen kimsin ki İmam Siraj Wahhaj?

Sen nasıl bu kadar rahat konuşabiliyorsun? 

Sevgi ve Bilgiyle kalın

Önceki İçerikTrump ve Havuz Medya Beraber Soruyor: “Ey Greta Thunberg, Sen Kimsin Ya?”
Sonraki İçerikTürkiye B Ligi’nde kaldı..
Sinan Eskicioğlu kimdir? 1974 İzmir’de dünyaya geldi. Agah Efendi İlkokulu’nda eğitim hayatına başladı. İzmir İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra ÖSYM sınavlarında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Kelam dalında ‘Allah’ın iradesi ve Nedensellik Problemi’ isimli bitirme teziyle, gecikmeli olarak 2000 yılında üniversiteden mezun oldu. 28 Şubat sürecinin etkisiyle İlahiyat fakültesi mezunlarının öğretmen yapılmaması yüzünden 2002 yılına kadar ticaretle ilgilendi. 2002 yılında D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde Din Felsefesi dalında yüksek lisansa başladı. Aynı yıl yüksek lisans programını yarıda bırakıp Almanya’ya gitti. Almanya’da Diyanet’e bağlı çeşitli camilerde eğitmenlik ve öğretmenlik yaptı. Duisburg-Essen Üniversitesi Sosyal işler ve yöneticilik bölümünde eğitim aldı. 2007-2011 yılları arasında IGMG (Avrupa Milli Görüş)’de Düsseldorf Bölgesi Eğitim Merkezi müdürlüğü ve bölge eğitmeni olarak çalıştı. 2011-2013 yılları arasında Osnabrück Üniversitesi Protestan Mezhebi bölümünde eğitimine devam etti. 2016 yılından itibaren Ocak Medya gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. 2020 yılında gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Almanca, İngilizce bilmektedir. şimdiye kadar yayınlanmış olan yedi kitabı vardır. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam, Zeytin Ağacı (Roman), Katar istanbul, Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık., Tarihteki Dindar Zalimler. İbn Sina, İbn Haldun

3 YORUMLAR

  1. Sinan kardeşim, yazının sonunda şöyle diyorsun: “Hz. Peygamber, tepeden bir liderlik kurmamış, insanlarla birlik olmuş ve sonra Medine’de şehir devletini kurmuştur.”
    Peki, çağımızda örnek Medine devletini (Adil Düzen bucağını ve sonrasında devletini) kim kuracak?
    Biz ‘Adil Düzen Çalışanları’ yarım yüzyıldan beri bunu söylüyor, yazıyor ve bunun gerçekleşmesi için çalışıyoruz…
    Türkiye’den başka bir yerde bu çaba ve çalışma olmadığından, İmam Siraj Wahhaj’ın ‘hislerini’ bu anlamda anlayabilir miyiz?
    Ve’s-selam mea’d-dua…

    • Sayn RNA, bey! Herzaman, Adil Düzene vurgu. Yapiyorsunuz, fakat halen daha adil duzenin Erdoğan ile mümkün olacağina siz değil K Gülle hoca yaziyor.
      Hatirladiğim kadari ile A.D. Partisi kurdunuz ve bizlerde ismi A.D olduğu için destek olacağımıza söz verdik.
      Arkasindan Erdoğanı destekliyeceğinizi açikladiniz. Sizcede Adalet,sizliğin mimarini destekleyen….!!!! Kuruma, veya partiye…KIM İNANIR? KIM GÜVENIR?
      ZATE SITENIZDE, okumak isteyenler için bayağı meşagatli.
      Çünkü siradan birinin girmesi mümkun olmuyor.
      Not: zannedersem, AD sitesini okumak icin en son iki yıl önce denemiştın fakat mümkün olmdi.
      Daha sonra hiç denemdım.simdi nasıl bilemiyorum.
      Selametle kalın.

  2. Sayin RNE ve Nurdan hanim,
    Katkilariniz icin tesekkür ederim.
    Adil Düzen gelecekse eger, bunun illaki Türkiye ile olmasi gerekmiyor. Cünkü Islam evrenseldir ve Adil Düzen in de evrensel olmasi gerekir.
    Bugün Türkiye de mevcut olan yozlasma, Adil Düzen cizgisinden fazlasiyla uzaklasmistir.
    New York taki imamin “hissetmesi” Islam acisindan bizi baglamaz. Daha olumlu anlamda anlayabiliriz ama bu genel bir ifade olmaz ve evrensel de olamaz.
    Sevgi ve Bilgiyle kalin

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz