- Kamuoyuna Duyuru…! - 30 Nisan 2023
- 1915 Olayları ve Konuşulmayanlar - 25 Nisan 2023
- Neden Ak Partiliyim? - 24 Nisan 2023
Sosyal medya, artık herkesin kanal açabildiği bir iletişim yayını yapılan patform haline geldi. Twitter’da birkaç aydan beri kullanılmaya başlayan ‘Space’ yani ‘mor odalar’ kullanıcılar tarafından bir hayli sevildi.
Ben de Twitter’ın mor odalarında çok güzel insanlar tanıdım. Kalite seviyesi yüksek olan odalara girerek felsefi ve dini konularda yapılan konuşmalara katıldım.
Ocak Medya olarak bir Twitter hesabımız var takip edenler zaten biliyorlar.
Gazetemizde yer alan yazarlarımızın kalitesinden bahsetmeme gerek yok zaten kendileri, yazılarıyla bunu sürekli sizlere sunuyorlar.
Düşündük ve Ocak Medya olarak haftada bir ya da iki haftada bir oda açarak yazarlarımızın görüşlerini daha geniş kitlelere duyurmaya karar verdik.
İleriki zamanlarda tek tek yazarlarımızı konuşmacı olarak alacağız. Gazetemizin kurucusu Sayın Fehmi Bey’i de sonraki zamanlarda davet edip kendisiyle gündeme dair konuşabiliriz.
Belki yazarlarımızın birkaçı ile periyodik olarak tartışma programları formatında da programlar yapabiliriz.
Mor odalarda Ocak Medya olarak programlara başlamamızla aynı zamanda görsel basına da geçme niyetimiz olduğunu da anladınız sanırım.
Evet, niyetimiz var.
Neden?
Sebebi aslında çok açık.
Özgür, bağımsız ve çok sesli medya ile ülkemizin medya yelpazesine renk katmak.
Mor odalarda başlayan bu çalışmayı, Youtube üzerinden Ocak Medya TV ile devam ettirmeyi de düşünüyoruz.
Hayırlısı nasip diyelim.
Gelelim ilk programımıza.
İlk programımız 10 Ekim Pazar günü Türkiye saatiyle 21.30’da olacak.
Misafir konuşmacımız yazarımız Hasan Mesut Önder.
Şimdi bazı kişiler Ocak Medya yazarlar listesine bakarak Hasan Mesut’un orada olmadığını görerek ‘nasıl sizin yazarınız?’ diyebilirler.
Hasan Mesut Önder gazetemizin daimi yazarlarındandır ve ismi olsa da kadromuz içinde.
Kimdir Hasan Mesut Önder?
Doğum yeri Rize.
Lisansını Çanakkale 18 Mart Üniversitesi İktisat Bölümü’nde tamamladı.
Yüksek lisansını da aynı üniversitenin Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda ‘İstihbarat-Dış Politika ilişkisi: Panoptikon Modeli ve İsrail’ isimli teziyle yaptı.
Hasan Mesut akademik çalışmalarına devam ediyor.
Doktora çalışmasını Süleyman Demirel Üniversitesi Avrupa Birliği Anabilim Dalı’nda yapmakta.
Hasan Mesut’un sizin de tahmin edebileceğiniz gibi ilgi alanı ‘İstihbarat’.
İstihbarat teorileri,
Ortadoğu,
Avrupa Birliği ve İsrail istihbaratına..
10.Ekim yani bu akşam 21.30’da Ocak Medya’nın mor odasında kendisini dinleyip sorularınızı da yazılı olarak sunabilirsiniz.
Sevgi ve Bilgiyle kalın
YouTube’da olmamanız bir eksiklikti, hayırlı oldun.
O zaman ben ilk soruyu buradan sorayım ki Mesut Bey hazırlık yapabildin;
Nereye varır bu istihbaratın sonu?
Soru genel geçer ve basit olabilir ama kapsamlı cevap beklerim.
Yani genel olarak devlet yönetiminde istihbaratın rolü hayli artmış vaziyette. İstihbaratın bir raporu rejimlerin değişmesine neden olabiliyor. Öyle zamanlar oluyor ki devletin istihbarat tarafından yönetildiğini düşünmeden edemiyoruz. Böyle zamanlarda devleti istihbarat yönetiyorsa istihbaratı kim yönetiyor?
Eğer soru anlamsız gibi gelmişse daha anlamlı halde sorayım; Türk istihbaratı doğru yönetiliyor mu?
Daha da anlamlı hale getirmek mümkün aynı soruyu;
Sebahattin Önkibar’ın konuyla ilgili bir çok anlatımı var biri de şöyle: ABD istihbaratı Erdoğan’ın yurt dışındaki mal varlığının belgelerini Yaşar Büyükanıt’a veriyor bunun üzerine malum Dolmabahçe’de sır görüşme olayı gerçekleşiyor. Erdoğan’ın yurt dışındaki mal varlığını Amerika’dan önce MİT’in belgelemesi gerekmiyor mu? Hiç ilgilenmemesi gereken asker bu bilgiyi öğrenir öğrenmez neden yargıya müracaat etmiyor da Erdoğan’la sır görüşmede bu bilgiyi kullanıyor?
Hayırlı olsun bakalım. Başarılar iyi günler ileride selamlar