Ölüler adasına gömüyorlar..

0

Covid-19 salgının en çok can aldığı New York kentinde, sahipsiz cenazeler “ölüler adası” olarak adlandırılan Hart Island’da toplu şekilde gömülüyor. New York belediyesi, gelen cenazeleri adada gömmek için sözleşmeli işçiler görevlendirdi.

New York kentine yakın Hart Island adası, 19’uncu yüzyıldan beri sahipsiz cenazelerin gömüldüğü yer olarak biliniyor. Adada aynı zamanda bir ceza evi bulunuyor. Kentte ölü sayısının 7 bini geçmesi nedeniyle, 15 gün içinde sahip çıkılmayan cenazeler Hart Island’a getirilerek, toplu mezarlara gömülüyor.

Daha önce mezarların kazılma ve cenazelerin gömülme işlemini adadaki mahkumlar yapıyordu, fakat güvenlik gerekçesiyle daha sonra bu iş için özel işçiler görevlendirildi. Yetkililer, haftanın 5 günü 25’ten fazla cenazenin adaya getirilerek toprağa verildiğini ifade etti.

Uluslararası haber ajansı Reuters’ta yer alan uydu görüntüleri ve drone ile çekilen fotoğraflarda cenazelerin feribotla adaya taşındığı ve toplu olarak gömüldüğü görüldü. Bu adaya gömülenlerin çoğu salgında yaşamını yitiren evsizler. ABD’de en fazla evsiz, dünyanın en zengin kentlerinden New York’ta bulunuyor. New York Evsiz Hizmetleri Birimi verilerine göre, 8 milyondan fazla nüfusa sahip kentte 70 binden fazla evsiz yaşıyor.

New York’ta bugüne kadar en az 7 bin 800 kişi Covid-19 hastalığından hayatını kaybetti. Kentteki vaka sayısı ise 172 bini geçti.

Salgını önlemde başarısız

New York Times’ta yer alan “Gelmeke olan şeyi görebilirdi: Trump’ın virüs konusundaki başarısızlığının perde arkası” başlıklı makalede ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına yönelik ilk haftalardaki tutumu incelendi. Trump’ın potansiyel virüs pandemisi hakkında çok önceden uyarıldığı halde bürokrasideki iç bölünme, planlama eksikliği ve kendi içgüdülerine olan inancı nedeniyle uyarılara zamanlıca cevap veremediği öne sürüldü.

Makalede, ilk koronavirüs vakasının görüldüğü 21 Ocak’tan ancak 6 hafta sonra Trump’ın ülkenin karşılaştığı virüs tehlikesine karşı agresif önlemler almaya başladığına dikkat çekilerek şu ifadeler paylaşıldı:

“Ocak ayı boyunca Trump defalarca virüsün ciddiyetini hafife aldı. Hükümet içinde Beyaz Saray’daki danışmanlardan istihbarat birimlerindeki uzmanlara kadar geniş bir yelpazeden gelen uyarılara rağmen riskin derecesini kabullenmede yavaş davrandı ve bir an önce harekete geçmek yerine söylemleri kontrol etmeye, ekonomideki kazanımları korumaya ve üst düzey yetkililerden gelen uyarıları ortadan kaldırmaya odaklandı.”

Hükümetteki eski ve halen görevde olan bir düzine yetkiliyle yapılan mülakatlara ve ele geçirilen e-posta ile diğer belgelere dayandırılan makalede, Ulusal Güvenlik Konseyi’nin ocak başında ABD’de virüsün yayılma uyarısı yaptığı, Chicago gibi büyük şehirleri kapama seçeneğini gündeme getirdiği ancak Trump’ın marta kadar adım atmaktan kaçındığı savunuldu.

20 Ocak’ta ticari danışmanı Peter Navarro’nun Trump’a detaylı bir şekilde pandemi riskini sunduğu, virüsün yarım milyon kadar ölüme ve trilyonlarca dolar ekonomik kayba neden olacağını söylediği belirtildi. Yine makalede, ABD İnsanı Hizmetler Bakanı Alex Azar’ın 30 Ocak’ta Trump’ı virüsün yayılmasının ciddiyeti konusunda uyarmasına rağmen Trump’ın kendisine “telaşçı” olduğu şeklinde cevap verdiği kaydedildi.

Şubat sonuna gelindiğinde hükümetteki en üst halk sağlığı uzmanlarının Trump’ı yeni bir yaklaşım sergileyerek halkı sosyal mesafe ve evde kalmaları konusunda uyarmaları için baskı yaptığı aktarıldı.

Makalede, Trump’ın haftalar sonra mart ayı ortalarında gönülsüzce ülke genelinde sosyal mesafeyi önermeyi kabul ettiği belirtilerek virüs krizinin geldiği nokta karşısında artık “Travmadan çıkmış biri gibiydi, en yakın yardımcılarına karşı havası inmişti.” ifadeleri paylaşıldı.

Seçim öncesi iddialı olduğu ekonominin darmadağın olmasıyla Trump’ın salgının ciddiyetini kavradığı ifade edilen makalede, Beyaz Saray’da düzenlemeye başladığı günlük basın toplantıları ile virüse karşı mücadeleyi sahiplenmeye çalıştığı ancak salgının da artık önü alınamayacak ölçüde yayıldığı vurgulandı.

Hava kirliliği yüzde 30 azaldı

NASA’nın internet sitesinde yayınlanan Goddard Uzay Uçuş Merkezi uydu verilerine göre, ABD’nin kuzeydoğu kesimindeki metropol şehirlerde nitrojen dioksit hava kirliliği seviyesinin, martta son 4 yılın ortalamasına kıyasla yüzde 30 düştüğü kaydedildi.

NASA’dan yetkililer, nitrojen dioksitin ulaşım ve elektrik üretimi için tüketilen fosil yakıtından kaynaklandığını belirterek, hava kirliliğindeki düşüşün yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle insan aktivitesindeki değişikliğin göstergesi olduğuna dikkat çekti.

Boston, New York ve Başkent Washington DC hattında görülen hava kirliliğindeki düşüşün geçici olduğuna da dikkat çeken yetkililer, evde kalma talimatının kaldırılması halinde verilerin tekrar eski seviyesine çıkabileceğini belirtti.

New York Belediye Başkanı Bill de Blasio, okulların bu dönem kapalı kalacağını belirterek “Bu kolay bir karar değil ama doğru bir karar.” ifadelerini kullandı. De Blasio, yaza kadar internet üzerinden eğitime devam edileceğini, nisan sonuna kadar ihtiyacı olan öğrencilere gerekli cihazları dağıtacaklarını söyledi.

Uzaktan öğrenimin giderek daha iyi çalıştığını belirten de Blasio, “Bu karar açıkça birçok hayatı kurtarmaya yardım edecek.” diye konuştu. ABD’deki en geniş okul sistemine sahip New York’ta 1800 okul ve 1,1 milyon öğrenci bulunuyor.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz