Pazar: Sevgi her hastalığı iyileştirir

2
Latest posts by Sinan Eskicioğlu (see all)

Hastalıklarla mücadele ederiz, sağlığımıza kavuşmanın yollarını arar ve çare olabilecek her imkanı denemek için elimizden ne gelirse seferber ederiz.

Tıpkı Kanuni’nin dediği gibi: ‘Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi; olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi’. (Halkın gözünde devlet (iktidâr) gibi değerli bir şey yok. Halbuki dünyada bir nefes sıhhat gibi devlet (güç) olamaz)

Doktorlar insanları iyileştirmek için canla başla çalışırlarken şu cümleyi de hep ifade ederler: ‘Moral çok önemli’

Evet, moral çok önemli. 

Korona yüzünden başımıza gelenler az şeyler değil. Salgın döneminde de hep yazdık: ‘Akıl ve ruh sağlığı çok önemli’. 

Moral sadece hasta olunca mı önemli?
Tabii ki değil. Moral, insanın yaşadığı her an için önemli. Tıpkı Sevgi gibi.

Moral ve Sevgi. 

Morali yüksek tutmak sevgiden geçiyor. Sevgisiz olanlarda moral oluşmuyor ve oluşmayınca da hem kendilerine ve hem de çevreye zarar veriyorlar. 

Sevginin resmini çizmek zor. 

Sevgi, bilinince anlaşılır ve hissedilir. 

Sevgisiz büyüyen çocukla, sevgiyle büyüyen çocuğu hemen anlarız.
Çünkü çocuk sevgi ister ve sevgi yoksa bu sevgiyi başka yerlerde arar. Şansı varsa bulur, ya yoksa? 

O zaman öldürür. 

Hem kendini ve hem de başkalarını.
Tıpkı George Floyd’u öldüren cani gibi… 

‘Bir Neonazi’ye sor’ diye bir video izledim. Anlatan kişi nasıl neonazi olduğuna cevap verirken şunu söyledi: ‘Sevgisiz bir çocuktum. Sevgisiz büyütüldüm. Sevgi isteği ve ilgilenilme arzusu birleşince kendimi Neonazilerin içinde buldum’. 

Tıpkı IS (IŞID) e katılanlar gibi..

Belki de o kişi, çocukluğunda sevgiyi hissetseydi Nazilere katılmayacaktı. Belki de diğer gruplara katılanlar da öyle. 

Bugün de sevgisizlerin terörüne maruz kalmıyor muyuz? 

Hır-gür çıkaranlar, kavgayı başlatanlar, gerginlikten beslenenler, toplu taşıma araçlarında saldıranlar, kadınları dövenler-yaralayanlar ve hatta öldürenler…. 

Sadece dereceleri farklı. 

Kiminde sevgi azlığı, kiminde de sevgisizlik… 

Sevgi sadece insanların hastalıklarını değil, toplumların hastalığını da iyileştirir. 

Sevgiyle yetişenler ırkçı olur mu? 

Olmaz. Çünkü sevginin ırkı, milliyeti yoktur. 

Sevginin Türkü, Kürdü, Almanı, İngilizi yoktur. 

Sevginin tezahürü vardır. Bu da hayata olumlu bakmaktır, tebessüm etmektir, hoşgörülü olmaktır, affetmektir, kucaklayıcı olmaktır, ortak paydada buluşmaktır, dışlamamaktır, ötekileştirmemektir, kadın-erkek ayırmamaktır, İnsan olana saygı duymaktır… 

Sevgi yaşatmaktır… 

Sevgi ve Bilgiyle kalın 

Önceki İçerikLaiklik
Sonraki İçerikBayern Münih liderliğini sürdürdü.. 4-2
Sinan Eskicioğlu kimdir? 1974 İzmir’de dünyaya geldi. Agah Efendi İlkokulu’nda eğitim hayatına başladı. İzmir İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra ÖSYM sınavlarında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Kelam dalında ‘Allah’ın iradesi ve Nedensellik Problemi’ isimli bitirme teziyle, gecikmeli olarak 2000 yılında üniversiteden mezun oldu. 28 Şubat sürecinin etkisiyle İlahiyat fakültesi mezunlarının öğretmen yapılmaması yüzünden 2002 yılına kadar ticaretle ilgilendi. 2002 yılında D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde Din Felsefesi dalında yüksek lisansa başladı. Aynı yıl yüksek lisans programını yarıda bırakıp Almanya’ya gitti. Almanya’da Diyanet’e bağlı çeşitli camilerde eğitmenlik ve öğretmenlik yaptı. Duisburg-Essen Üniversitesi Sosyal işler ve yöneticilik bölümünde eğitim aldı. 2007-2011 yılları arasında IGMG (Avrupa Milli Görüş)’de Düsseldorf Bölgesi Eğitim Merkezi müdürlüğü ve bölge eğitmeni olarak çalıştı. 2011-2013 yılları arasında Osnabrück Üniversitesi Protestan Mezhebi bölümünde eğitimine devam etti. 2016 yılından itibaren Ocak Medya gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. 2020 yılında gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Almanca, İngilizce bilmektedir. şimdiye kadar yayınlanmış olan yedi kitabı vardır. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam, Zeytin Ağacı (Roman), Katar istanbul, Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık., Tarihteki Dindar Zalimler. İbn Sina, İbn Haldun

2 YORUMLAR

  1. Sınan bey! Her zamankı gibi sizin bu yazınızı okurken’de aklıma bir çok soru takıldı.
    Yalnız, ben o sorulardan ziyade ( sanırım İlk kez) sizın şu paragrafinız’da
    sizinle ayni fikiri paylaşmiyorum

    “Doktorlar insanları iyileştirmek için canla başla çalışırlarken şu cümleyi de hep ifade ederler: ‘Moral çok önemli’”

    Sayın Sinan hoca!
    İstisnalar harıç.Doktorlar ve ilaçlar “İNSANLARI” iyileştirmek için uğraşmiyorlar….!!!!! Bilakis hasta etmek ve süründürmek için bayağı uğraşiyorlar.

    Tarif ettiğim Doktorlardan “DÜNYADA” Amerkali doktorlar rekor kırıyor.
    Örnek: Türkiyede 100 doktordan 10 doktor hastaları bilerek yalnış tedavi ediyorsa! Bu sayı!
    ABD’de 100 Doktordan 95 tanesi hastaları iyileştirmek yerine hasta etmek için çaba harciyorlar.
    Zaten ABD ve Canada ilaçları ilaçtan başka her şeye benziyor.

    Bilmem ABD için örnek vermeme gerek varmı? Bence,yok!
    Bu konuda, Coronavirus’ü benim idiami dünya’ya isbatladı.

    ABD’de Hastahanelere yatan hastalardan iyileşenlerin sayısı çok az, diğer iyileşenler’de evde kendilerini karanti yõntemi ile iyleştiriyorlar.

    Bu arada azınsanmayacak kadar Ailem ve yakın akrabalardan her daldan doktorlar var, buna rağmen, ben şahsen; teşihs konusunda, iyce araştırırip ikna olmadan ilaç kullanmiyorum.

    Avrupayı bilmem,fakatTürkiyenın ılaçları hastaları gerçekten iyileştiriyor ve doktorlaride tdcrübelı.
    Onu içi olsa gerek Türkiyede bitirmiş doktorlar burada diplama eşitletmek için çok uğraşiyorlar ve eşitlettikten sonrada mesleklerinde bayağı başarılı oluyorlar.
    Bundan dolayi buradakilerin pek işine gelmiyor

    Sevgi konusunda sizinle ayni fikirdeyim.
    Esenlikle kalın.

  2. Sayin Nurdan,
    Nurdan hanim, katkiniz icin tesekkür ederim. Ben Türkiye ve ALmanya yi baz alarak yazdim.
    Bir de moral ve sevgiye vurgu yapmakti amacim.
    Sevgi ve Bilgiyle kalin

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz