Polis tacizini Meclis gündemine taşıyan Gergerlioğlu: 28 Şubat’ta bile görmediğimiz görüntüler

2

HDP Kocaeli Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu, TAYAD’ın Cumartesi günü Ankara Sakarya Caddesi’nde yaptığı eyleme katılan başörtülü bir üniversite öğrencisinin polis tarafından cinsel tacize uğrayarak gözaltına alınmasını Meclis gündemine taşıdı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevaplaması istemiyle Meclis Başkanlığına soru önergesi veren Gergerlioğlu, twitter hesabından İçişleri Bakanlığının resmi twitter hesabını da etiketleyerek “Bu iğrenç görüntüyü ve tacizi oluşturan kamu görevlilerinin hakkında soruşturma açılması gerekir. Ancak her türlü şiddetin ve hukuksuzluğun yasal müdahale kılıfına büründürüldüğü bir ortamda bunu beklemek çok zor.” açıklamasını yaptı.

Ömer Faruk Gergerlioğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a konuya ilişkin şu soruları yöneltti:

Basın da yer alan bu görüntüleri başta İçişleri ve Adalet Bakanlığı olmak üzere bütün bakanlar görmüşler midir?

Bu görüntülerle ilgili açılmış herhangi bir soruşturma var mıdır? Tacizi gerçekleştirdiği gözüken kamu görevlisi halen görev başında mıdır? Bu görevlinin başka taciz vukuatları da olmuş mudur?

28 Şubatta bile görmediğimiz bu görüntüler üzerine herhangi bir açıklama yapılacak mıdır?

Bu tarz taciz ve tecavüz olaylarında güvenlik görevlilerinin personellerini korudukları ve olayların üstünü örttükleri iddiaları doğru mudur?

Son 5 yıl içerisinde kaç yurttaştan güvenlik güçleri tarafından taciz edildiği yönünde şikayet alınmıştır? Bu konuda devam eden soruşturma ve dava sayısı kaçtır? Bu konuda soruşturmaya gerek olmadığı ve takipsizlik kararı verilen şikayet sayısı kaçtır?

Son 5 yıl içerisinde güvenlik güçleri tarafından tecavüze uğrayan kişi sayısı kaçtır?

Güvenlik güçlerinin özellikle de polislerin taciz ve tecavüz olaylarını aydınlatmaları gerekirken bu olayların direk failleri olması nasıl açıklanmaktadır? Bu konuda İçişleri Bakanlığında bir araştırma yapılmış mıdır?

Son 17 yıl içerisinde en son ne zaman yaşanan bir olaydan dolayı sorumluluk hissedip bir bakan veya bürokrat istifa mekanizmasını kullanmıştır?

Tacize uğrayan yurttaşa psikolojik destek verilmiş midir?

Kamu görevliliklerinin karıştığı taciz ve tecavüz olaylarıyla ilgili cezasızlıkta mağdurun hükümete yakın ya da uzak olmasının süreci etkilediği iddiası doğru mudur?

Bundan önce de pek çok gözaltı işleminde taciz iddiaları gündeme gelmiş ancak ispat edilememiştir. Bu olaydan yola çıkarak eski taciz iddiaları tekrar soruşturulacak mıdır?

Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden ‘polis tacizi’ne ilişkin ‘FETÖ’lü savunma

Ankara Emniyet Müdürlüğü ise konuya ilişkin yaptığı açıklamada, mağdurun babasının FETÖ’den ihraç edildiğine dikkat çekerek Türk polisinin yıpratılmaya çalışıldığını savundu.

Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün resmi sitesinden yapılan açıklama şöyle: 16.02.2019 tarihinde Sakarya Caddesinde TAYAD  (Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Dayanışma Derneği) tarafından (Tutuklanan Örgüt Üyelerine Destek, Tutukluların Cezaevi Koşulları vb. sebeplerle) Cumartesi günleri gerçekleştirilen kanuna aykırı eylemde M. D isimli örgüt sempatizanının gözaltına alındığı esnada, sözde cinsel istismara uğradığı iddiasıyla DHKP-C terör örgütünün alan yapılanması DMH/ KEC (Devrimci Memur Hareketi/ Kamu Emekçileri Cephesi) içerisinde faaliyet yürüten ve Yüksel Caddesinde devam eden eylemlere katılan N.B, A.K, G.B, A.S¸, M.D isimli şahısların kullanmakta oldukları sosyal medya hesaplarında M.D’nin gözaltı videosuna yer verilerek, sadece bahse konu videodan belirli bir kısmı kesmek sureti ile olayı provoke etmeye çalıştıkları, güvenlik güçlerini teşhir ettikleri, benzer şekilde DMH güdümünde paylaşımlar yapan Yüksel TV rumuzlu Facebook hesabı üzerinden de söz konusu görüntülere yer verildiği ayrıca ODA TV’nin 17.02.2019 Saat:13.08’de “Polisten Kadın Eylemciye Cinsel Taciz Benim Türbanlı Bacım Suspus Oldu” şeklinde haber yapıldığı görülmüştür.

Aynı gün saat:18.00’de Yüksel Caddesi Konur Sokak kesişimin de gerçekleşen sözde Yüksel Direnişi eylemine katıldığından hakkında yakalama işlemi yapılarak, 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu’nun 32. Maddesinden hakkında ikinci kez idari işlem yapılmıştır.

M.D isimli şahsın Çorum’da ikamet ettiği zaman zaman Ankara’ya gelerek DHKP/C Terör örgütü açık alan yapılanmaları organizesinde düzenlenen eylem ve etkinliklere katıldığı, kardeşi B.R.D’nde anılan söz konusu eylemlerde aktif bir şekilde faaliyet yürüttüğü, babaları E.D’nin ise Çorum ilinde öğretmenlik yaparken FETÖ/PDY Terör örgütü içerisindeki faaliyetlerinden dolayı (Aktif Eğitim Sen üyesi olduğu) 2016 yılı Ağustos ayında ihraç edilmiştir.

M.D isimli şahsın 2017 yılında (1), 2018 yılında (1), 2019 yılında (2) defa söz konusu eylemlerde yer aldığı, kardeşi, B.R.D’nin 2017 yılında (1), 2018 yılında (14), 2019 yılında (3) defa söz konusu eylemlerde yer aldığı ve çok defa destek verdikleri, ayrıca ilimiz Çankaya İlçesi Yüksel Caddesinde 17.03.2017 tarihinde gerçekleştirilen kanuna aykırı eylemde yer aldıklarından  dolayı  haklarında 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet suçundan adli işlem yapılmıştır.

Sosyal medyada ve basın kuruluşlarında habere konu olan yakalama işlemi esnasında, çekilen videolarda olay bütünü ile ele alınmayarak sadece bir kare üzerinden Türk Polis Teşkilatını kamuoyu nezdinde yıpratılmaya çalışılarak küçük düşürülmek istenmiştir. Bahse konu eylemde şahıslara dağılmaları hususunda gerekli yasal uyarılar yapılmış olup, şahısların eylemlerine devam etmeleri üzerine,  yakalama işlemi sırasında   direnmeye devam ettikleri, M.D. isimli bayanın gözaltı aracına alınması esnasında direnmesi sonucu basına yansıyan görüntülerin  ortaya çıkmasına neden olmuştur. Kanunsuz eylemlere yapılan müdahaleler   Müdürlüğümüz  tarafından kayıt altına alınmıştır.

Örgüt mensuplarınca gündeme getirilen bu ve benzeri görüntülerin amacı, Emniyet Teşkilatını yıpratmak, görev alan personeli teşhir ederek moral ve motivasyonunu bozmak, görev yapmasını engellemeye çalışmak amaçlı olup,  şahıslar tarafından kullanılan sosyal medya hesaplarında Emniyet Teşkilatı ve personeli hakkında yapılan tehdit, hakaret, personeli hedef gösteren vb. paylaşımlar hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına birden fazla suç duyurusunda bulunulmuştur.