Şampiyonluk için geri döndüm..

0

Fenerbahçe’ye 4 yıl sonra geri dönen Emre Belözoğlu, sarı-lacivertli takıma şampiyonluk kazanmak için geldiğini söyledi. Fenerbahçe’nin Avusturya kampında konuşan 38 yaşındaki futbolcu, hazırlık süreciyle ilgili olarak şöyle konuştu:

“Topuk Yaylası’nda ilk etap çalışmalarımızı tamamladık, ben de takımla beraber son 3 güne katıldım. Orada takımla daha çok adaptasyon antrenmanları yaptım. Burada biraz daha yoğun çalışıyorum. Sonuçta Ersun Hoca’nın sezon başı kampları hemen hemen herkesin bildiği gibi sert geçiyor. Sadece biraz burada hava şartları beklenenin üstünde sıcaklıkta devam ettiğinden onun sıkıntısını yaşıyoruz. Onun dışında eğlenceli, iyi bir ortamamız var, eğlenirken iyi çalışan bir grubumuz var. Burada oynayacağımız son hazırlık maçıyla bu etabı da tamamlayacağız. Ligin ilk maçına kadar önümüzde 3 haftalık bir süre var. İnşallah en hazır şekilde o maça çıkacağımızı düşünüyorum.”

Fenerbahçe’nin Alman ekibi Wolfsburg ile oynadığı hazırlık maçında olumlu sinyaller verdiğini belirten Emre Belözoğlu, “Sezonu bizden önce açmış ve daha çok maç oynamış bir takım olmasına rağmen biz de hazır bir görüntü verdik. Ne kadar olumlu ya da olumsuz olsun, hazırlık maçlarını hiçbir zaman bir ölçü olarak kabul etmiyorum. Bizim burada ortaya koyduğumuz kazanma isteği, kaybetmeme isteğinin olması önemli. Bunu oturtmaya çalışıyoruz. Hocamız buna çok vurgu yapıyor. Kaybetmekten korkan değil, kazanmaktan keyif alan bir takım oluşturmak istiyoruz. Özellikle sezon başı kamplarında Alman takımlarıyla oynamak bazı sıkıntılı sonuçlar çıkarabiliyor. Çünkü onlar fizik olarak diğer liglerdeki takımlara göre çok daha hazır olabiliyorlar. Maçın bazı bölümlerinde beklenenden daha iyi performans ortaya koyduk ama çok daha iyi oynayacağımız, iyi sonuçlar alacağımız karşılaşmalar da olacak.” şeklinde konuştu.

“Bazı şeyler değişmiş”

“Ayrıldığın dönemdeki Fenerbahçe ile şimdiki Fenerbahçe arasındaki farklar neler?” sorusuna Emre, şu karşılığı verdi: “Öncelikle çok özlediğim bir durum var. Benim için farklı bir özlem vardı ama tabii ki her şey aynı şekilde devam etmiyor. Bazı şeyler değişiyor, 1 sene de bile değişebiliyor. Bu 4 senelik arada bazı şeyler değişmiş, bu da normaldir ama önemli olan Fenerbahçe’nin değerlerinin, Fenerbahçe’nin aidiyetinin ve hedeflerin net bir şekilde belirlenmesi. Geçmişte olduğu gibi başarıya odaklanmamız gerekiyor. Fenerbahçe’nin genlerinde zaten bu var. Fenerbahçe’nin hedefi her oynadığı maçı kazanmak olduğu gibi, her bulunduğu kulvarda da şampiyonluk olacaktır, inşallah. Biz de bunun burada sezon başı itibarıyla temellerini atmaya çalışıyoruz. Yeni bir oyuncu grubumuz var, geçen seneden 14-15 oyuncumuz ayrıldı. Bu sene henüz 4-5 transfer yapıldı. Yeni bir oluşum var, inanıyorum bizler burada bu iradeyi ortaya koyarsak, bu temelleri atarsak güzel günler bir şekilde gelecektir.”

Emre Belözoğlu, sarı-lacivertli takımın geçtiğimiz sezon geçirdiği zorlu süreç hakkında ise şu değerlendirmede bulundu:

“Bir oyuncunun olmadığı bir ortamı eleştirmesinin doğru olmadığını düşünüyorum. Geçen sene kendini Fenerbahçeli hisseden herkes için zor bir seneydi. Oyuncular bazında bakarsanız, bu bile benim yaşadığım bir tecrübe değil. Fenerbahçe takımının alt sıralarda mücadele etmesi kolay bir psikoloji değildir, hiçbir oyuncu için değildir ama Fenerbahçe forması giyen oyuncu için ekstra zor bir durum ortaya çıkıyor. Benim bir şey söylemem doğru olmaz ama geçen seneyi tecrübe etmiş her oyuncu, bu sene oynadığı her maçın, her dakikanın kıymetini bilerek sahaya çıkacak, çıkmalıdır da. Çünkü büyük takım futbolcusu olmak, büyük takım camiasına ait olmak bunları gerektirir. Bizim gönlümüzde de Fenerbahçe bu ülkenin en büyük takımı olduğu için sahaya çıkan her oyuncu inşallah bu sene bunu hissedecektir. Keşke orada olsaydım, şunu şöyle yapardım dediğimden daha çok, Fenerbahçe yenildiğinde üzüldüğüm, belirli durumlar da gördüğümde her Fenerbahçeli gibi benim de sıkıldığım süreler olmuştur. Onun dışında tabii ki benim de motive olduğum bir hayatım vardı ve kolay bir hayat değildir, futbolculuk gerçekten zor bir meslek.”

“Transferimde çok büyük payı var”

Deneyimli futbolcu, dört yıl aradan sonra Fenerbahçe’ye geri dönüş sürecini ise şöyle anlattı: “Ayrıldıktan sonra geri döneceğime ilişkin gerek dolaylı yollardan, gerek birebir diyaloglarımla duyuyordum. Bana söyledikleri de oluyordu. Bu sene bittiğinde de bir şekilde hocamızın böyle bir talebi olduğunu bana ilettiler. Ondan sonra ben de sezon sonunda bunun konuşulabileceğine dair bazı şeyler söylemiştim. Sezon sonu geldiğinde de Sayın Başkanımız Göksel Gümüşdağ ile bir görüşme yaptım ve kendisinden müsade istedim. Sonra da Fenerbahçeli büyüklerimiz ile bir görüşmem oldu, akabinde de imza attım zaten. Ben Fenerbahçeli kimliğimi hiçbir zaman gizlemedim. Başakşehir’de oynadığım dönemde de Başakşehir’den ayrılırken de olabildiğince Başakşehir Kulübüne, başkanımıza en iyi profesyonellik örneği göstererek ayrılmaya çalıştım. Ondan sonra da böyle bir süreç gelişti. Oturduk, konuştuk. Sayın başkanımız ile yaptığımız görüşme çok da uzun olmadı. Semih Ağabey’in burada çok ciddi bir payı var. Birebir ilişkilerimiz kendisi ile geçmişte de çok iyiydi. Semih Ağabey’in transferimde çok büyük payı var. Transfer demeyeyim de yuvama geri dönmemde diyeyim. Ben mutluyum, inşallah bizden bekleneni öncelikle sahada göstermeye çalışacağım.”

Emre, transferi sırasında para konusunun hiç gündeme gelmediğinin altını çizerek, “Öyle bir şey konuşulmadı. Ben burada gerçekten öncelikle saha içinde elimden gelen her şeyi yapacağımı daha sonra da takım arkadaşlarımla birlikte bu aidiyeti arttırabilme adına mücadele edeceğimizin sözünü verdim. İnşallah da sezon sonuna kadar mücadelemizi devam ettiririz.” dedi.

“Futbolculuk dışında bir görevim yok”

Deneyimli futbolcu “Antrenman ve maçlarda Ersun Yanal ile sık sık konuşuyorsunuz. Takım içinde farklı bir pozisyonunuz da olacak mı?” sorusuna şöyle cevap verdi:

“Buraya geldiğimde ‘Takıma ağabeylik yapacak, farklı bir konumda olacak’ sözleri oldu. Burada hepimiz aynı konumdayız, aynı durumdayız. Ben saha içinde kalacağım, saha içinde Fenerbahçe takımına elimden geldiğince hizmet etmeye çalışacağım. Fakat ben 25 yaşından sonra oynadığım hemen hemen her takımda sadece futbolculuk değil başka görevlere de soyundum. Etrafımdaki oyuncu arkadaşlarımın gelişimi için elimden gelen her şeyi yaptım. Sadece Fenerbahçe’ye özgü yapacağım bir durum değil. 13-14 yıldır hemen hemen oynadığım her takımda kaptanlık yaptığım için yine yapacağım bir durum. Benim için zor olmadığına inandığım, yapabildiğim bir durum olduğunu düşündüğüm bir süreç. İlk görevim saha içinde Fenerbahçe formasını terletmek, Fenerbahçe’nin başarısı için saha içerisinde mücadele etmek. Ondan sonrası hocanın takdiridir. Ben oynarım, oynamam, oynadığım ve oynamadığım sürede de aklımda sadece Fenerbahçe’nin başarısı olacak. Bu takım içerisindeki herkesin de sadece o başarıya odaklanması için elimden gelen her şeyi yapacağım. Öncelikle bunun bilinmesini istiyorum, ben buraya bir futbolcu olarak geldim, beni tanıyanlar bu anlamdaki mesafelerimi de iyi bilirler. Burada futbolculuk dışında bir görevim yok. 25 yaşından sonra ne yaptıysam yine aynısını yapacağım.”

Ersun Yanal ile A Milli Takım’da da birlikte çalıştıklarını hatırlatan Emre, “Şampiyon olduğumuz sene de Fenerbahçe’de birlikte çalıştığımız bir hocamızdı. O da transferimi çok istediğini söylemişti. Onunla beraber olmaktan çok mutluyum. Hocamız tecrübeli oyunculara güvenini her zaman iletmiştir. Bazen öyle durum olur ki hoca duruma hiç karışmaz, tecrübeli oyuncuların bunu halletmesini bekler. Hocanın da tarzını bildiğim için burada kendisine yardımcı olacağımı düşünüyorum. Ben ve benim gibi tecrübeli arkadaşlarımız, hocamıza takım içerisinde bazı durumları, sıkıntıları ve problemleri aksettirmeden çözmeye çalışacağız.” yorumunu yaptı.

Transfer sürecinde Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç ile görüşmesinin detaylarıyla ilgili olarak ise, “Sayın başkanımızın çok büyük bir Fenerbahçeli olduğunu herkes biliyor. Geçen sene camianın yaşamış olduğu sıkıntılı süreçte, camianın bu kadar ayakta durması, taraftarın kulübün ve takımın arkasında durmasının yegane sebebi belki sayın başkanımızdı. Bu işin gerçekçi kısmı. Fakat Fenerbahçe inanıyorum bu sene şampiyonluğu kovalayacağı bir süreç yaşayacak inşallah. Ondan isteğimiz, beklentimiz her daim oyunculara, teknik ekibe destek olması bunu da sayın başkanımız yaptı daha önce yine yapacaktır. Bizler de bu büyük formanın bilincinde sahanın içerisinde elimizden gelen her şeyi yapacağız. Sayın başkanımızla genel anlamda bu çerçevede bir görüşme oldu. Geçen sene hiç kimsenin beklemediği bir sonuç ortaya çıktığı için inşallah o günleri geride bırakacağız. Bu sene iyi bir başlangıçla sezona girmek istediğimiz yönünde görüş birliğimiz oldu.” sözlerini kullandı.

“Şampiyonluk ışığını fazlasıyla görüyorum”

“Fenerbahçe’de şampiyonluk ışığını fazlasıyla görüyorum.” diye Emre, şöyle devam etti: “Mevcut transferlerimiz dışında, geçen sene takımında yer alan bazı arkadaşlarımızın da çok büyük katkı yapacağını düşünüyorum. Kampı yakından takip ediyorsunuz, bu anlamda siz de bazı oyuncuların değişimini ve gelişimini görüyorsunuzdur. Fenerbahçe takımı içindeki bütün değerli oyuncular her şeyden önce potansiyeli olan oyuncular ki buraya gelmişler, o formaya layık görülmüşler. O yüzden elimizdeki her oyuncuyu kıymetli bilip elimizden geldiğince destek olmaya çalışmalıyız. Ben takım kaptanı olarak da bunu söylemiyorum, taraftarımızın da bu bilinçte olması gerekiyor. Üzerinde Fenerbahçe forması taşıyan herkes bizim için kıymetlidir, önemlidir. Geçen sene belki kendi performansının, beklentilerin altında kalmış oyuncularımızı da inşallah bu sene daha yukarıya çekeceğiz. Onlardan da birçok katkı alacağız diye düşünüyorum. Bunların başında bazı Türk oyuncular var, Alper, Tolgay, Serdar Aziz ve Sadık gibi… Ozan gitti başarılı bir dönem geçirdi. Türk oyuncu deneyimine içeride enerji anlamında ciddi bir ihtiyaç var. Onların vereceği destekle inşallah takımımız, yeni transferlerinin de bir an önce motive olmasıyla inşallah güzel günler gelecek. Şu anki kamp ortamından da içerideki enerjiden de çok memnunum. Önemli olan bunu sürdürmek ve skorlara yansıtabilmek.”

Süper Lig’de gelecek sezon yaşanacak şampiyonluk yarışını da değerlendiren deneyimli futbolcu, şu ifadeleri kullandı:

“Sonuçta Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor, Başakşehir bunlar büyük takımlar. Bunlar artık ligimizin domino taşları. Saydığım 5 takım ligin kaderini belirleyen takımlar oluyor. Bunun yanında öyle takımlar ortaya çıkıyor ki ligin kaderini tamamen belirleyecek performanslar ortaya koyabiliyor. Bizim için önemli olan ilk oynayacağımız maç. Onun dışında bir şey düşünmek, başka takımlarla alakalı çok fazla yorum yapmak istemiyorum. İnşallah sonuna kadar kovalayacağımız ve sonunda da şampiyonlukla bitireceğimiz bir sene olur. Bunun için mücadele ediyoruz, ben de bunun için buraya geldim. Tabii ki günün sonunda çalışırsak, istersek yine Fenerbahçe sezonu şampiyon olarak tamamlayacaktır. Çünkü camia ve futbolcular olarak buna ihtiyacımız var. İnşallah bu sene göstereceğimiz performansla hak ederek kazanmak istiyoruz. Ben hayatım boyunca hiçbir röportajımda büyük konuşmadım, büyük konuşmayı da doğru görmüyorum ama işini iyi ve disiplinli yapan ve inanan herkesin günün sonunda başarılı olacağına inanmışımdır. Büyük konuşmaktan ziyade, çok çalışmalı ve çok arzu etmeliyiz. Bulunduğumuz konumu, durumu, Fenerbahçe’nin büyüklüğünü hissederek saha içerisinde olursak inşallah sezon sonunda kupayı kaldıran taraf biz oluruz. Fenerbahçe’ye şampiyonluk için geri döndüm.”

“Sonraki nesillere örnek olabilirim”

Fenerbahçe Kaptanı, “Bu sene futbol hayatındaki son sene mi?” sorusunu ise, “Genelde yaptığım röportajlarda sen de iyi biliyorsun 3-4 senedir inandırıcı olduğumu düşünüyorum da bu verdiğim cevaplardan sonra inandırıcılığımı kaybetmek istemiyorum o yüzden sezonu inşallah biz en iyi şekilde şampiyon olarak bitirelim. Bu sene için hedefim bu. Hayatın gerçekleri var, yaşım 39 oluyor inşallah eylülde. Benim için hedef şu an için saha içindeki performansım ve sezon sonunda şampiyonluk. Bunun dışında başka bir şey düşünmek dahi istemiyorum.” şeklinde yanıtladı.

Emre, Buffon’un 41 yaşında Juventus’a geri döndüğünün hatırlatılması üzerine ise, şu değerlendirmede bulundu:

“Bir kaleciyle bir orta saha oyuncusunun mevkisel farklılıkları var onu gözardı etmemek gerek ama ben futbolu çok seviyorum ve bu anlamda da en azından futbol sevgisi olarak benden sonraki nesillere örnek olabilirim. Temel amacım tabii ki de Fenerbahçe’ye şampiyonluk yolunda hizmet etmek, aynı zamanda Türk oyunculara bu anlamda motivasyon kaynağı olursam bu beni çok mutlu eder. Çünkü gerçekten futbolu çok seviyorum, hayatının merkezine futbolu koymuş her oyuncuyu değerli görüyorum ve ona elimden geldiğince destek olmaya çalışıyorum. Onlar da bunu net bir şekilde içeride hissediyorlar. Futbolcunun mesleği bu olduğu için bunu küçümsemeden, değerini bilerek, sadece işine odaklanmalı. Biz sahada elimizden geldiğince her şeyi ortaya koyduğumuzda toplumda bir itibarımız oluyor. Para, şöhret, bunlar geliyor ve geçiyor ama önemli olan sahanın içerisinde ortaya koyduğunuz mücadele. Bunlar itibar olarak size kalıyor. Ben de oynadığım takımlarda her zaman taraftar ve camia tarafından bu teveccühü gördüm. İnşallah bu anlamda genç arkadaşlarımıza, yeni nesillere en azından futbol sevgimle doğru bir örnek olabilirim. Bu da beni mutlu eder. Kendi kafamda sadece performansıma, saha içine, aynı zamanda Fenerbahçe’nin şampiyonluğuna odaklandım. Futbol bittiğinde düşünmek için yeterli sürecim olacak. Antrenörlük ve yöneticilik anlamında her türlü hazırlığım var.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz