Abdullah Gül’ün çalışma ofisinden manzaralar

    0

    Tanıdığı bir iş adamı dostu telefon edip “Bil bakalım dün neredeydim?” diye sormuş.

    Böyle “Bil bakalım” diye başlayan sohbetlerde aklıma hep Stanley Kramer’in “Bil bakalım bu akşam yemeğe kim geliyor” adlı filmi (Guess Who’s Coming to Dinner) takılıyor. Türkiye’de “Beklenmeyen Misafir” adıyla oynamıştı.

    ABD’de Siyah-Beyaz ayrımının en şiddetli olduğu yıllarda, demokrat bir anne-babanın sarışın kızlarının eve tanıştırmak için getirdiği “zenci” delikanlı karşısında yaşadığı ikilem anlatılır.

    Şimdi siz “Konu nereye varacak acaba” diye bekliyorsunuzdur.

    Komplocu Soner Yalçın’ın yaptığı türden, atmasyon bir bağlantı beklemeyin, öylesine anlattım. Belki filmi izlersiniz, çok güzel.

    Bu iş adamı dost, “Bil bakalım” diye başlarken, gittiği yerin, eski Cumhurbaşkanlarından Abdullah Gül’ün çalışma ofisi olduğunu söylemek istermiş.

    Ne mi yapmış?

    Tahmin ettiğinizi; Abdullah Gül ile “istişarelerde” bulunmuş.

    İyi hoş ama benim de arkadaşımın anlattıklarından tanıdığım aynı iş adamı, yakın zamana dek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ve AK Partili yöneticilerin kapısını aşındırmıyor muydu?

    Demek ki birileri kendince “geleceğe” dair yatırımlar yapmak amacıyla pozisyon ediniyor.

    İş adamının verdiği diğer bilgi daha da ilginç.

    Gül’ün çalışma ofisi epey kalabalıkmış. Gelenlerin çoğu da iş adamıymış yine.

    Çok şaşırdım buna. Düşünün, bekleme odasında Abdullah Gül ile görüşmek için sıraya girerken herkes birbirini görüyor ve sohbet ediyor. Ne tuhaf! Yukarıda da belirttiğim üzere bunların hepsi, birbirlerini Erdoğan’ın kapısında görüp sohbet etmiyor muydu?

    Arkadaşım gazeteci ve televizyon yöneticisi olmasına rağmen benimle mukayese edildiğinde çok fazla iş adamı aklına sahip olduğundan “Fuat’cığım iş adamı yeri gelir, bekleme odasında şeytanla bile sohbet eder, umursamaz” dedi.

    Zaten bu tür konularda ona hep hak veririm. Benden akıllı çünkü.

    Merak ettiğim bir diğer konu da Gül ile görüşmek için bekleşenler hangi ölçekteki iş adamlarıydı?

    Onun bilgisini de aldım. Genellikle küçük ve orta ölçekli iş adamları.

    Ne konuda “istişareler” yapıldığını az çok biliyoruz. İş dünyasında yaşanan sıkıntılar, artık verilmeyen ihaleler ya da işlerin eskisi gibi köşeleri döndürmemesi vb. vb… Ve ardından “Sayın Gül daha iktidara gelmeden sizin yanınızda yer aldığımızı unutmayın” imaları.

    Yazının devamı için