Gururlanma Bay Trump!..

    0

    A canı çıkasıcalar, Kur’an’ı okumuyorsunuz, madem “inandık” dediğiniz kitabı okusaydınız.

    En büyük, en güçlü, en zenginmişler kendileri. Dünyaya nizam vermek istiyor, hani kendileri dünyanın jandarması oluyorlar ya!

    Varsayalım Karun kadar zenginsiniz ve Calud kadar güçlü ordularınız var. Firavun gibi insanların üzerine hüküm kurup, onları kendi heva ve heveslerinize göre terbiye etmek için İlah’lık ve Rab’lik taslıyorsunuz. Taklit ettiklerinizin akıbeti hakkında elinizdeki kitaba bakın bakalım ne yazıyor.

    Peygamberlerine ihanet eden ve iftira eden, nefislerini Şeytanın egemenliğine köle eden “müstekbirler”in haline bakın.

    Fil ordusu olsanız ne yazar, ebabiller yeter helakinize. Serveti ve gücü Karun’u kurtarmaya yetmez.

    Aslında Trump’ın sık sık zenginliğine ve gücüne vurgu yapması, onları kaybetme korkusu ile ilgili bir şuuraltının dışavurumu ile ilgili bir sorun olsa gerek. Tevrat’ta Beni İsrail’in Firavunun zulmünden nasıl kurtarıldığı uzun uzun anlatılır. Ya da Talut’un Calud’la savaşından ve Hz. Davud’un Calud’u nasıl yenilgiye uğrattığından anlatılan bölümler vardır.

    Kur’an-ı Kerim’de de anlatılır bu olaydan ama onlara inandık dedikleri kitaptan örnekler veriyorum.. Firavunun zulmünden kurtarılan İsrailoğlulları’nın Sina’ya geçtikten sonra nasıl bir şirke düştükleri ve lanetlendikleri de anlatılır ellerindeki kitapta. Firavun askerleri ile peşlerinden gelirken deniz yarıldı ve kurtuldular. Firavun’un askerleri ise helak oldu. Onlar ise Sina’yı geçtikten sonra düz yolda yollarını şaşırdılar ve on gün sürmesi gereken bir yolculuğu 40 yılda ancak tamamlayabildiler. Tih çölünde ömür tükettiler.

    Allah kibirlenenleri sevmez. Onların işlerini sarp dağlara sardırır ve üstlerine pislik yağdırır.

    (…)

    Şimdi mukaddes kitaba ve resullerin hayatlarını yeniden okuma zamanı.. Bütün milletlere ve kavimlere orada çağrılar var. Gidişat iyi değil. İnsanların çoğu söz dinlemiyor. Gözleri var görmüyorlar, kulakları var duymuyorlar, kalpleri var hissetmiyorlar. Adaletsizlik ve zulüm almış başına gidiyor. Bütün kesimlerde rüşvet torpil her yerde. İstişare ve şûra, ehliyet ve liyakatın esamesi okunmuyor. Vay onların haline. Onların ihlastan uzak, gösteriş için yapılan ibadetleri, duaları ve tevbeleri de kabul olmayacak. Allah’ın ipini bırakanların Allah da ipini bırakacak. Korktukları başlarına gelecek. İrtidat moda oldu sanki. Din de, ideoloji de, gelenek de eskisi kadar itibar görmüyor. Bu gidişle gelecek günler geçen günleri aratacağa benziyor. Dünya malına ve makamına tamah edenler, hem dünyalarını ve hem de ahiretlerini kaybedecekler. Kaçtıklarını sandıkları şeye doğru koşuyorlar. Dua ile belalarını istiyorlar sanki. Unutmamak gerekir ki, haddinden fazla şiddet gayedeki hikmeti yok eder ve kemal aynı zamanda zeval vaktidir. Gecenin kemalinin aydınlığa en yakın zaman olduğu gibi. Selâm ve dua ile.

    Yazının bütünü için