Sorumluluğu Afgan yönetimine attı..

0

ABD Başkanı Joe Biden, Afganistan’da Taliban’ın kontrolü ele geçirmesi ve ülkedeki son durum hakkında tüm sorumluluğu Afgan yönetimi ile güvenlik güçlerine atarken, Afganistan’dan çekilme kararının sonuna kadar arkasında olduğunu vurguladı.

ABD Başkanı Biden, Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında, Kabil’deki son durum hakkında ilk kez konuştu. Konuşmasının bütününde Afganistan’dan çekilme kararını şiddetle savunan Biden, kendisinin Afgan savaşını gören 4. başkan olduğunu ve bunu bir sonraki başkana devretmeyeceğini belirtti.

11 Eylül’ün ardından Afganistan’a terörle mücadele amacıyla gittiklerini ve El-Kaide lideri Usame bin-Ladin’in öldürülmesi ve örgüte darbe vurulmasıyla bu amaçlarını gerçekleştirdiklerini savunan Biden, bu ülkede başka amaçlar için daha uzun kalmalarının anlamı olmadığını belirtti.

ABD’yi tehdit eden bir terör tehdidinin Afganistan’da yeniden ortaya çıkması durumunda gerekeni yapacaklarını söyleyen Biden, başka birçok ülkede farklı terör tehditlerinin ortaya çıktığını ve ABD’nin bunlara göre daha stratejik bir planlama yapması gerektiğini ifade etti.

Biden, Afganistan’da hiçbir zaman “ulus inşası” için bulunmadıklarını ve ülkeden ayrılma kararının doğru olduğunu savunurken, “Afganistan’da bulunma amacımız hiçbir zaman ulus inşası ya da birleşik ve merkezi bir demokrasi inşası olmadı.” ifadelerini kullandı.

Önceki Başkan Donald Trump döneminde atılan imzalarla ABD’nin, 1 Mayıs’tan itibaren bu ülkeden ayrılmayı kabul ettiğini anlatan Biden, aksi yönde bir karar alması durumunda çok sayıda Amerikan askerinin ölebileceği bir duruma kapı aralayacağını belirtti.

Biden, “20 yılın ardından zor yoldan şunu öğrendim ki ABD askerlerinin çekilmesi için hiçbir zaman iyi bir zaman değildir. Bu yüzden halen oradayız. Tüm riskler için gözümüz açıktı ve tüm ihtimaller için plan yapmıştık. Fakat gerçek şu ki her şey beklediğimizden daha hızlı gerçekleşti.” şeklinde konuştu.

Taliban’ın ülkeyi kısa sürede kontrolüne alması konusunda topu Afgan yönetimine ve güvenlik güçlerine atan Biden, “Afganistan’ın siyasi liderleri kendi halkları için bir araya gelmeyi ve ülkelerinin geleceği için müzakere etmeyi başaramadı.” dedi.

Biden, ülkedeki olayların çok hızlı geliştiğini belirttikten sonra, “Afgan siyasi liderler vazgeçip ülkeyi terk etti. Afgan ordusu çöktü. Geçen hafta yaşanan olaylar, ABD’nin Afganistan’daki askeri varlığını sona erdirme kararının doğru olduğunu gösterdi, çünkü Afgan güçlerinin kendileri için savaşmaya gönüllü olmadıkları bir yerde siz savaşamazsınız ve savaşmamalısınız.” değerlendirmesini yaptı.

Halen Kabil Havalimanı’nda devam eden tahliye operasyonuna da değinen Biden, şu anki en önemli amaçlarının ülkedeki Amerikalıları ve ABD’ye yardım eden Afganları güvenli bir şekilde Afganistan’dan çıkarmak olduğunu söyledi.

ABD Başkanı Biden, halen devam eden tahliye operasyonuna müdahale etmesi ya da ABD askerlerine saldırması durumunda sert ve hızlı karşılık vereceklerini Taliban’a ilettiklerini de dile getirdi.

Afganistan’dan askeri olarak ayrılsalar bile Afgan halkına diplomatik, siyasi ve ekonomik anlamda destek vermeye devam edeceklerini kaydeden Biden, Taliban’ın kontrolüne giren ülkede bundan sonra oluşacak siyasi sürece ilişkin ise bir yorum yapmadı.

Pentagon, Kabil Havalimanı’ndaki kaos görüntülerinden sorumlu olmadığını savundu

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby, Bakanlıkta düzenlediği basın brifinginde Afganistan’daki son durumu ve devam eden tahliye sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kirby, son 24 saatte Afganistan’ın herhangi bir yerinde hava saldırısı düzenlemediklerini ve Amerikan silahlarının Taliban’ın eline geçmemesi için bu silahları yok etme ya da buna benzer bir eylem içinde olmadıklarını söyledi.

Afganistan’da kontrolü eline geçiren Taliban’ın liderleriyle bazı ABD’li yetkililerin görüştüğünü hatırlatan Kirby, ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı General Frank McKenzie’nin pazar günü Doha’da Taliban liderleriyle bir araya geldiğini belirtti. Kirby, söz konusu görüşmelerde Taliban’a “tahliye operasyonuna müdahalede bulunmaması gerektiğinin” söylendiğini vurguladı.

Tahliye operasyonu planının mükemmel şekilde işlemediğini kabul eden Sözcü, tüm durumlara karşı yaptıkları planlamaların askeri olarak en iyi şekilde uygulanmasını temin etmeye çalıştıklarını dile getirdi.

Sahada 6 bin civarında askerle planlarını en iyi şekilde icra edeceklerini söyleyen Kirby, tüm ihtimalleri öngörmelerinin mümkün olmadığını ifade ederek Kabil Havalimanı’nda ortaya çıkan görüntülerden kendilerinin sorumlu olmadığını savundu.

Kabil Havalimanı’nda hava operasyonları yeniden başladı

Brifingde söz alan ABD’li Tümgeneral Hank Taylor, Kabil Havalimanı’nda dün yaşanan kaosun ardından gerekli güvenlik önlemlerinin alındığını ve havalimanının hava operasyonlarına yeniden açıldığını duyurdu.

ABD’nin Kabil Büyükelçiliğindeki personelin Hamid Karzai Havalimanı’na transfer edildiğini aktaran Taylor, havalimanındaki bu kişilerin şu anda tamamen güvende olduğunu belirtti. Taylor ayrıca ABD’ye destek olan Afganlardan şu ana dek yaklaşık 700’ünün ülkeden ayrıldığını da sözlerine ekledi.

ABD ile Taliban arasında Şubat 2020’de varılan barış anlaşması çerçevesinde bu yıl uluslararası güçlerin Afganistan’dan geri çekilme süreci başladı. Anlaşma, yabancı güçlere saldırılmamasını öngörürken Taliban’ın Afgan güvenlik güçlerine yönelik eylemlerine dair hüküm getirmedi.

Afgan hükümetiyle Doha’daki müzakereleri devam ettiren Taliban, eş zamanlı şekilde, hazirandan bu yana şiddetli saldırılarla Afganistan’da birçok ilçeye, son bir ayda da vilayet merkezlerine hızla hakim oldu. Başkent Kabil’i kuşatan Taliban, 15 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin ülkeyi terk etmesinin ardından kenti çatışmasız şekilde kontrolüne aldı.

Afganistan’ın başkenti Kabil’i kontrolüne alan Taliban, ülkedeki 407 ilçeden 15’ine henüz hakim olamadı. Tacik nüfus ağırlıklı Pencşir, Taliban hakimiyetine girmeyen tek vilayet durumunda. Pencşir’in vilayet merkezi Bazarak ile Şotul, Henc, Dere, Ruha, Paryan, Anaba ve Abşar ilçelerinde büyük çoğunluğu Taciklerden oluşan yaklaşık 150 bin kişi yaşıyor.

Kabil’in kuzeyindeki Parvan vilayet merkezinde hakimiyet sağlayan Taliban, burada Salang, Cebel Sarac ve Surhi Parsa ilçelerinde henüz kontrol kuramadı. Yine Kabil’in kuzeydoğusundaki Kapisa vilayetine bağlı Aval Kuhistan ve Duvum Kuhistan ile başkentin güneybatısındaki Maydan Wardak vilayetine bağlı Aval Behsud da Taliban’ın yönetimi altına girmeyen ilçeler olarak kaldı.

Başkent Kabil’de ise İstalif ilçesi henüz Taliban’ın yönetiminde değil. Söz konusu yerleşimlerde büyük ölçüde halkın oluşturduğu silahlı gruplar pozisyonlarını korurken, Taliban’ın da saldırıdan kaçındığı gözleniyor.

Bu arada Sovyet işgaline karşı direnen Pencşirli ünlü Afgan komutan Ahmed Şah Mesud’un oğlu Ahmed Mesud, Pancşir’de oluşturulan direniş grubunun başında bulunduğunu açıklayıp, halka “Taliban’a karşı savaşma” çağrısı yaptı. Mesud, Fransız Express dergisinde, “16 Ağustos çağrısı: Tüm özgürlük dostlarına” başlığıyla yayımlanan mektubunda, Taliban’a teslim olmayacaklarını ifade etti.

Taliban, Kabil’i almak için ilk kez 1995’te kenti kuşatmış, dönemin Savunma Bakanı Ahmed Şah Mesud liderliğindeki geçici hükümet, saldırıyı püskürtmüştü.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz