Terörizm tartışması alevlendi..

0

ABD’nin Teksas ve Ohio eyaletlerinde art arda düzenlenen ve 29 kişinin hayatını kaybettiği iki silahlı saldırı, “beyaz ırkçı” saldırıların terörizm kapsamında değerlendirilmesi tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

ABD’de 24 saat içinde El Paso ve Dayton kentlerinde düzenlenen, 29 kişinin hayatını kaybettiği ve çok sayıda kişinin yaralandığı saldırılar terörizm tartışmalarını tetiklerken “esnek” silah yasalarına tepki yağdı. ABD Başkanı Donald Trump yönetimi ve ülkedeki “hafif” silah yasalarına yoğun eleştiriler gündemi belirlerken Trump’ın saldırılar sonrasındaki açıklamaları kamuoyunu tatmin etmedi.

Ülke gündeminde sürekli yer tutan “beyaz ırkçı” saldırıların son ikisi, kamuoyunda bu tür saldırıların “terörizm” olarak nitelendirilmesi gerektiği tezini güçlendirdi. Amerikan Foreign Affairs dergisinin ABD’deki silahlı saldırılarla ilgili güncel bir çalışması, 11 Eylül’ün ardından ülkede düzenlenen silahlı saldırılarda ölen kişi sayısı ve saldırı nedenlerine bakıldığında asıl tehdidin “iç terör” olduğunu ortaya koydu.

“Amerika’daki gerçek terör tehdidi” başlıklı özel dosya habere göre, ülkede, 11 Eylül’den sonra yaşanan ve çok sayıda kişinin vurularak öldürüldüğü yüzlerce silahlı saldırının birkaçı hariç hepsi ülke içi kaynaklı. Ayrıca bu saldırıların önemli bir bölümündeki “beyaz ırkçı”, “İslamofobik” veya “Yahudileri hedef alan” saldırı motivasyonu, Washington’ın “iç terör” olarak nitelendirmesi gereken bir başlık olarak öne çıktı.

FBI’ın “terörizm” tanımına uyuyor

ABD medyasında, saldırganların sosyal medya hesaplarından yaptıkları nefret içerikli ve beyaz ırkçılığa ilişkin paylaşımları ve saldırı tarzlarının, Federal Soruşturma Bürosu (FBI) tarafından yapılan “terörizm” tanımlamasına uyduğu vurgulandı. Her iki ırkçı saldırı da daha önce ABD’de benzerleri çokça yaşanan silahlı saldırıların sadece son örnekleri olurken, beyaz ırkçı saldırıların terör şemsiyesi altında ele alınması gerektiği tezini güçlendiren iki örnek olarak kayıtlara geçti.

Amerikan hukuk kuruluşu Güney Yoksulluk Hukuk Merkezi (Southern Poverty Law Center) tarafından yapılan yazılı açıklamada, ülkede artan silahlı saldırıların, Trump’ın başkanlık sürecindeki “ırkçı” ifadelerle direkt ilişkisi olduğu belirtildi. Trump’ın seçim çıkarları için ABD’deki beyaz olmayan herkesi tehlikeye attığı savunulan açıklamada, “Trump yönetiminin, El Paso ve ülkenin birçok yerinde yaşanan şiddette rolü olmadığını düşünmesi, en iyi ihtimalle cahilliktir.” ifadeleri kullandı.

Güney Yoksulluk Hukuk Merkezi İstihbarat Müdürü Heidi Beirich de Trump’ın etnik köken merkezli söylemlerinin ABD’yi herkes için daha tehlikeli bir ülke yaptığının altını çizerek şu değerlendirmede bulundu: “Başkan Trump’ın göçmenler için sürekli aşağılayıcı ifadeler kullanması, toplumda önüne geçilemez bir göçmen karşıtlığı oluşturuyor. Trump, ahlak sınırlarını aşarak attığı göçmenlik karşıtı tweetler ve sarf ettiği sözlerle ırkçılığı normalleştirdiği gibi, şiddete yol açan beyaz üstünlüğüne ilişkin teorileri körüklüyor.”

“Terörizm kavramının kullanılması bir başlangıç”

Konuya ilişkin medyaya değerlendirmelerde bulunan Amerikalı ırkçılık ve nefret suçları uzmanı Mallory Simon, Trump yönetimi tarafından açıktan ifade edilmese de ırk, din veya beyaz üstünlüğü gerekçeleriyle düzenlenen saldırıların artık Amerikalı yetkililerce terörizm olarak tanımlanmaya başlandığını belirtti. Söz konusu saldırganların “beyaz” ve “Amerikalı” olması sebebiyle teröristlere uygulanan muameleyi görmediğine dikkati çeken Simon, El Paso saldırısının yetkililerce “terörizm” olarak nitelendirilmesinin beyaz ırkçılık ile mücadele kapsamında olumlu bir adım olduğunu kaydetti.

Simon, “El Paso ve Dayton’daki saldırılar hakkında bugün kullanılan terörizm kavramı, artık beyaz ırkçı nefret dilinin tolere edilmeyeceği ve normal karşılanmayacağını gösteren bir başlangıç.” yorumunu yaptı. ABD Adalet Bakanlığı yetkilisi John Bash, Teksas’ın El Paso kentinde 20 kişiyi öldürüp en az 26 kişiyi yaralayan Patrick Crusius için federal nefret ve silahlı eylem suçu kapsamında idam cezası isteyeceklerini açıkladı.

Bash, “Bu saldırıyı terör dosyası olarak görüyoruz. Bu yüzden teröristlere ne yapıyorsak Crusius için de aynısını yapacak ve adaleti sağlayacağız.” ifadelerini kullandı.

Öte yandan, saldırılara ilişkin basın mensuplarına yeni açıklamalarda bulunan Trump, saldırıların “nefret içerikli ve korkakça işlenmiş olduğunu” ve bu tür eylemlerin son bulması için elinden geleni yapacağını söyledi. Ancak Trump’ın, açıklama sırasında saldırganları “akli dengesi yerinde olmayan bireyler” olarak nitelendirmesi, ülke genelinde tepkiye neden oldu.

“Bu tarz silahlar, savaş meydanlarında kalmalı”

Demokratların 2020 başkan aday adaylarından Teksas’tan Temsilciler Meclisi üyesi Beto O’Rourke, Amerikan medyasına yaptığı açıklamada, El Paso’daki saldırıya atıfta bulunarak hafif silah yasalarını ve Trump yönetimini eleştirdi. O’Rourke, saldırı esnasında askeri tarz yüksek kalibreli otomatik silah kullanılmasına dikkati çekerek “Bu tarz silahlar, savaş meydanlarında kalmalı. Bu silahları toplumumuza sokmayın.” değerlendirmesini yaptı. Ayrıca O’Rourke, Trump’ın ırkçı söylemleriyle insanları ırkçılığa teşvik ettiğini ve bunun neticesi olarak şiddet eylemlerinin arttığını vurguladı.

ABD’de hafta sonu Teksas eyaletine bağlı El Paso kentindeki bir alışveriş merkezinde düzenlenen silahlı saldırıda 20 kişi yaşamını yitirmiş, 26 kişi yaralanmıştı. Saatler sonra ise Ohio eyaletine bağlı Dayton kentinde bir barın yakınında düzenlenen silahlı saldırıda 9 kişi hayatını kaybetmişti.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz