Türkiye ile ABD arasında yeni gerginlik.. Mazlum Kobani

0

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, kırmızı bültenle aranan terörist Mazlum Kobani ile ilgili ABD’ye girdiği anda geçici tutuklama prosedürüne karşı gerekli yazışma yapılacağını söyledi.

Kırmızı bültenin 196 ülkede geçerli olduğunu ifade eden Gül, şöyle konuştu: “ABD de bu kırmızı bülten anlaşmasına uyması gereken ülkelerdendir. Dün itibarıyla da bu konu Dışişleri Bakanlığımız üzerinden ABD’deki ilgili makamlara iletilmiştir. Bu kişinin hakkında kırmızı bülten olduğu için Interpol uygulamasıyla ABD’ye girmesi halinde yakalanıp Türkiye’ye iade edilmesi gerekmektedir. Gerekli hatırlatmalar yapılmıştır. Her iki ülke arasında suçluların iadesi anlaşması olduğu için bu örgüt liderinin iadesi gerekmektedir. ABD’ye girdiği anda geçici tutuklama prosedürüne karşı gerekli yazışma yapılacak. Bu konuyla ilgili hiçbir yazıya gerek kalmadan Interpol’da kaydı olduğu için gereken yapılacaktır. Konu Dışişleri Bakanlığı üzerinden muhataplarına bir kez daha hatırlatıldı.”

Bakan Gül, Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesindeki temasları sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada da Barış Pınarı Harekatı ile Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkını hukuk çerçevesinde kullandığını dile getirdi. Barış Pınarı Harekatı’nın Türkiye’nin güneyinden yöneltilen tüm saldırılara karşı, terörü kaynağından kurutmak üzere başlatılan bir operasyon olduğunu ifade eden Gül, şunları belirtti:

“Bu operasyonun uluslararası sözleşmelere, NATO antlaşmasına, Birleşmiş Milletler şartına uygun olduğuna hiçbir şüphe yoktur. Türkiye, bir hukuk devletidir. Tüm adımlarını hukuk çerçevesinde atmaktadır. Bu operasyonda da Türk Silahlı Kuvvetleri, Mehmetçiğimiz, hiçbir sivil, hiçbir etnik kesimin, inanç grubunun zarar görmememesi için çok büyük bir hassasiyetle operasyonu başlatmıştır ve kararlıklıkla sürdürmektedir.”

Türkiye’nin Barış Pınarı Harekatı ile algı operasyonlarına karşı da başarılı bir operasyon yürüttüğünü aktaran Gül, “Daha operasyonun ilk gününde harekat merkezinde Hristiyan köyüne terör örgütü tarafından saldırı yapıldığı açık bir şekilde kameralarla görünürken, ‘Bunu Türkiye yaptı.’ dendi. Ama zaman geçtikçe Türkiye’nin hassasiyetini herkes gördü. Terör örgütünün de gerçek yüzü herkes tarafından görüldü.” diye konuştu.

Bakan Gül, Türkiye’nin tüm terör örgütlerine karşı mücadelesini sürdüreceğini vurgulayarak şunları kaydetti: “Türkiye, DEAŞ ve PKK/YPG ile mücadelesini kararlı bir şekilde sürdürecektir. Bu anlamda 49 YPG’li yakalanmış ve Türk yargısı önüne çıkarılmıştır. Bunlardan 32’si tutuklanmış, diğerlerinin de işlemleri devam etmektedir. Türk vatandaşı DEAŞ’a mensup olanlarla ilgili de yargı süreçleri devam etmektedir. Bugün Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı bölgelerinde de 268 DEAŞ’lı tutuklu bulunmaktadır. Türkiye’de ise bin 163 DEAŞ’lı, tutuklu ve mahkumdur. Türkiye, DEAŞ ile mücadele eden kararlı ükedir. Dolayısıyla Türkiye’nin terörle mücadelesini kimse sorgulayamaz.”

Müttefiklerimizin görüşmesi kabul edilemez

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise “Hakkında kırmızı bülten olan biriyle müttefiklerimizin görüşmesi kabul edilemez.” dedi.

Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye yaptığı resmi ziyaret kapsamında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çavuşoğlu, terör örgütü YPG/PKK elebaşlarından “Mazlum Kobani”ye ilişkin, “Mazlum Kobani bir teröristtir ve internette kırmızı bülten talebimiz üzerine çok önce yayınlandı. Dolayısıyla hakkında arama ve kırmızı bülten olan bir teröristle müttefiklerimizin görüşmesi kabul edilemez. Hele hele üst düzeyde görüşmeler yapılması, böyle şey olmaz.” diye konuştu.

Teröristler meşrulaştırılmaya başlandığında, bu kişilerin ileride DEAŞ elebaşı Ebubekir el-Bağdadi gibi başka teröristlerle de görüşmeler yapılabileceğini vurgulayan Çavuşoğlu, “Oysa bizim için DEAŞ, YPG/PKK, FETÖ hepsi terör örgütüdür. Boko Haram gibi terör örgütleri de dahil. Kim olursa olsun. Teröristlerle böylesine bir diyaloğa ya da angajmana girmek geleneksel hale geldi.” değerlendirmesinde bulundu.

Çavuşoğlu, bu durumun, terörle mücadelede içine düşülen zaafiyetin bir örneği olduğuna işaret ederek, “Biz, tüm bunları bir yazıyla, notayla ABD’ye bildirdik. Bakın temasta olduğunuz terörist hakkında INTERPOL’ün arama bülteni var. Herhangi bir teröristle görüşmeniz kabul edilemez diye kendilerine bildirdik.” ifadelerini kullandı.

Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın yarın Türkiye’ye gerçekleştireceği ziyarete ilişkin ise Maas’ın kendisine mesaj atarak son gelişmeleri birlikte değerlendirmek isteğini belirterek, “Biz sadece ABD ya da Rusya değil, yani sadece süper güçlerle değil, herkesle bu konuyu görüşürüz, görüşmek isteriz.” dedi.

Maas’ı Türkiye’de ağırlamaktan mutluluk duyacaklarını dile getiren Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Açık yüreklilikle konuşuruz çünkü (Almanya Başbakanı Angela) Merkel’in de harekat konusunda diğerlerine göre daha yapıcı olduğunu biliyoruz. Heiko Maas’ın harekat başladıktan sonra Türkiye’yi kınayan açıklamaları vardı. Kendisiyle yaptığım telefon görüşmesinde de onları kınadığımızı net bir şekilde söyledik çünkü bir NATO müttefikinin teröristlerin tarafını değil, Türkiye’nin tarafını seçmesi gerekiyor ve bizim doğrudan teröristlere yönelik başlattığımız bu harekattan neden rahatsız oldular, neden kınadılar bu konu hakkında da telefon görüşmemizde doğrudan Maas’a söylemiştik.”

Bakan Çavuşoğlu, Alman mevkidaşı Maas’ın dün gece Twitter’dan yaptığı paylaşımın iç siyasete yönelik olduğuna işaret ederek, “Almanya’nın iç işlerine, iç siyasetine karışma gibi bir derdimiz yok. İç siyasetteki sıkıntılarını Türkiye’ye saldırarak ya da Türkiye’yi eleştirerek vermeye çalışıyorlarsa biz de bunu kabul edemeyiz. Kapımız herkese açık ama şunu bilsin ki (Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile) göz seviyesinde konuşacağız. Birisi yukarıda birisi aşağıda değil, göz seviyesinde konuşacağız. Zaten attığı tweete verdiğim cevapta da bunu hatırlattım.” diye konuştu.

Bakü’deki temasları kapsamında çok sayıda ikili görüşme gerçekleştirdiğini belirten Çavuşoğlu, kendisini Bağlantısızlar Hareketi Devlet ve Hükümet Başkanları 18. Zirvesi’ne davet eden Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e teşekkürlerini iletti.

Çavuşoğlu, Türkiye’nin ABD ve Rusya ile Suriye konusunda vardığı mutabakatlara ilişkin yaptığı değerlendirmede, Suriye’nin sınır ve toprak bütünlüğünün önemli olduğunu vurgulayarak, “Bize yönelik tehditlerin tamamen bertaraf edilmesi elbette önemli ve bundan sonra da bu teröristlerin, bu bölgede Rusya ile vardığımız mutabakat gereği çekilmesi için gerekli adımları atacağız, takipçisi olacağız. Ortak devriyeleri de başlatacağız.” diye konuştu.

Türkiye’nin, Suriye’nin sınır ve toprak bütünlüğünü desteklediğine işaret eden Çavuşoğlu, “Dolayısıyla buralar Suriye’nin topraklarıdır ama buraların güvenliği bizim için de önemlidir.” dedi.

“Büyük bir oyunu biz bozduk”

Çavuşoğlu, Türkiye’de 3,6 milyondan fazla Suriyeli göçmenin olduğunu anımsatarak şu ifadeleri kullandı: “Bunların güvenli bir şekilde evlerine dönebilmesi için gerekli çalışmaları da yapacağız. Gördüğüm kadarıyla daha önce bizimle iş birliğine yanaşmayan birçok ülke, şimdi bu iş birliğine yanaşmaya başladı. Doğrusu da budur. Her şeyden önce bizim güvenlik endişemizi anladıklarını söylüyorlar, meşru olduğunu da söylüyorlar ama bunlara yönelik aldığımız tedbirlere, teröristlerle aralarındaki güçlü bağlar sebebiyle maalesef karşı çıktılar ve büyük bir oyunu biz bozduk.”

Bundan sonra da bölgenin teröristlerden arındırılması ve göçmenlerin dönmesi için gerekeni yapacaklarını belirten Çavuşoğlu, uluslararası toplumun da üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi çağrısında bulundu. Çavuşoğlu, Suriye’de savaşan bazı Ermeniler ve Dağlık Karabağ sorununa ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, Ermeni teröristleri daha önce terör örgütü PKK’nın içinde de yakaladıklarını, bu teröristlerin yıllar önce Türk diplomatları da şehit ettiğini söyledi.

Öte yandan, son zamanlarda Ermenistan’daki yetkililerin Karabağ ile ilgili açıklamalarından duyulan rahatsızlığı açıkça dile getirdiklerini vurgulayan Çavuşoğlu, şunları kaydetti: “Biz her zaman kardeş Azerbaycan’ın yanındayız. Kardeş Azerbaycan’ın kederi bizim kederimizdir, mutluluğu bizim mutluluğumuzdur ve Azerbaycan’ın işgal edilmiş topraklarının azad edilmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Karabağ meselesini de biz, Rusya ile her zaman konuşuyoruz. Cumhurbaşkanımız (Recep Tayyip Erdoğan), (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin ile ne zaman bir araya gelse, esasen Minsk üçlüsünde bir netice çıkmadığını ve bu meseleyi Rusya’nın çözebileceğini söylemiştir.”

Çavuşoğlu, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün, Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası teşkilatlar çerçevesinde alınan kararlar neticesinde bu sorunun bir an önce barışçıl yollarla çözülmesi gerektiğini ifade ederek, “Bu esasen Ermenistan’ın da yararınadır. İzole edilmiş bir ülke olarak kalmak istemiyorlarsa, bölgeyle barışmak istiyorlarsa bu konuda onlar da gerekli adımları atmalıdır.” dedi.

Türkiye’nin, başta Rusya ile olmak üzere bu konudaki çabalarını sürdüreceğine dikkati çeken Çavuşoğlu, “Biz inanıyoruz ki, Cumhurbaşkanımızın da Putin’e söylediği gibi, Rusya bu konuda gayret sarf ederse bu sorun inşallah çözülür ama biz, Türkiye olarak da gayretlerimizi artırarak devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Trump görüşmüştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise şöyle konuşmuştu: “Şimdi Mazlum denen kod adlı burası çok ilginç, kırmızı bültenle aranan bir terörist. Bu ne demektir? Aramızda ABD ile suçluların iadesi anlaşması vardı. Amerika’nın bu adamı bize teslim etmesi lazım. Çünkü kırmızı bülten ile aranmanın gereği budur. Adalet Bakanıma da söyledim, zannederim onlar da yazışmaları yapacaklar, isteyecekler. Vermesi lazım bize. Böyle bir çalışmanın gayreti içindeyiz.”

YPG/PKK terör örgütü elebaşlarından “Mazlum Kobani” kod adlı Ferhat Abdi Şahin ile telefonda konuştuğunu belirten ABD Başkanı Donald Trump da “O, bizim yaptıklarımızdan memnun, ben de Kürtlerin yaptıklarından mutluyum. Belki de şu an Kürtler (YPG/PKK) için petrol yataklarına doğru gitmeye başlamalarının zamanıdır”.” ifadelerini kullanmıştı.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz