Wellcome To İleri Demokrasi

1

Büyük İskender, Sezar ve Napolyon Sovyet ordusunun geçişini izliyormuş;
Büyük İskender demiş ki: “Eğer Sovyet tankları elimde olsa yenilmez bir ordum olurdu.”
Sezar demiş ki: “Eğer Sovyet uçakları elimde olsa dünyayı feth ederdim.”
Napolyon demiş ki: “Eğer Pravda’m olsaydı kimse Waterloo’dan haberdar olmazdı.”

CNN Türk kanalında güvenlik uzmanı Coşkun Başbuğ’un Diyarbakır, Mardin ve Van’da oy veren seçmeni cehaletle tanımladığı ve verdikleri oyun irade beyanı taşımadığını ifade ettiği konuşmayı dinlerken bu fıkra geldi aklıma.

İşe bakın ki, bir zamanlar Pravda’nın yaptığını şimdi Amerikan patentli kanalda duyuyoruz. Halkın oy verme hak ve özgürlüğünü ayaklar altına alıp, bunu bir TV kanalında duyurmak, gerçekten de rüyamızda bile duysak ‘hayırdır’ diyeceğimiz bir durumdu.

Bir zamanlar ‘bidon kafalı’ ya da “dağdaki çobanla oyum bir mi?” replikleri ile lanet edilen ne varsa, gecenin erken saatlerinden bu zamana kadar kafamıza boca edilen medya malzemesi ile canlı bir biçimde karşımıza çıktı.

“Allah kulu kınadığı ile sınarmış.”
MHP’nin değil ama AKP’nin bu konuda artık neredeyse boşu kalmadı. Kağıdı ful doldu. Bundan sonra biz AKP’yi “bana yapılmasını istemediğimi sana yaparım” partisi olarak anacağız.

Dünkü yazıma bir şekilde dahil ettiğim Mustafa Yeneroğlu’nun Hollanda ile çoğulculuk ve siyasi katılıma dair twitter paylaşımı ise günün şakası olarak yer etti.
Bu arada bu Hollanda daha 2 yaz önce elçiliği kuşatılan, bakanımızı konuşturmayan Hollanda.

Neyse Türkiye’de iki şeye para vermeyin. Paranız boşa gider.
Bir, seçime gitmek için kullandığınız aracın benzini; iki, hafıza kartı.
İkisi de aynı ölçüde gereksiz ve boş harcama.

Eğer ülkeyi idare edecek zaptiyeye hükmedecek kadar gücünüz varsa, seçimleri kimin kazandığının çok da önemi yoktur. Seçim bir formalitedir. Başlangıçta konulan kurallar yönergeler ve düzenlemeler sadece göstermelik birer süstür. Netice sahada alınmaz masada alınır.

Üstelik seçimler istenmeyen bir sonuç verirse oy veren seçmen bir de cahillikle itham edilir. Cehalet verilen oyun bir türevi, sonucu ve açılımıdır.

Madem demokrasinin bayrağı ve ileri demokrasinin savunuculuğu adına yola çıkmış bir parti bugün seçmenleri cahil olanlar ve olmayanlar diye ayıran savunuculara ihtiyaç duymuş, o zaman sözü yine bir başka komünist dönem fıkrası ile bitirmek şart oldu…

Karl Marx canlanır dünyaya geri döner ve Sovyetler Birliği’ne gelir. Fabrikaları, okulları, köyleri, şehirleri gezer. Görüp gezdikten sonra televizyonda canlı yayında konuşmak için izin ister.
Politbüro düşünür taşınır ters bir şey söyleyeceğini düşünerek izin vermekte tereddüt eder. En sonunda Marx onlara sadece tek bir cümle edeceğini ifade eder ve izin verilir.

Marx canlı yayına çıkar ve şu cümleyi eder :
“Dünyanın bütün işçileri, beni affedin…”

1 Yorum

  1. DEMOKRASI CAHILERIN REJIMI.
    FRANSIZ DUSUNUR DERKI; DEMOKRASI ILE DIKTATOR rejimi ARASINDAKI FARK NEDIR BILIYORMUSUNUZ ?
    DIKTATOR REJIMLERINDE : KAPA CENENI, OTUR OTURDUGUN YERE VE DEGIMI YAP. der.
    DEMOKRASIDE ISE : ISTEDIGIN KADAR KONUSMAKTA HURUSUN, ÇOK SESLILIK BENIM YAPIM AMA SONUNDA BENIM DEGIMI YAPMAK KAYDIYLA der.
    G.FORD’un BIR SOZU VAR VE DERKI ; MUSTERILERIM ARAB RENGINI SEÇMEKTE HURDUR. SIYAH OLMASI KAYDIYLA.
    ISTE GERÇEK MANADA DEMOKRASI, BUNA INANMAK VE YORUMLAMAKTA SIZIN HUR DUSUNCELERINIZE KALMIS.
    SAYGILARIMLA,

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz