Ya kanal, Ya İstanbul !

0

Türkiye yeni bir döneme girmişti.

Berat Albayrak’ın istifası ile yenilikler ardı ardına geldi. Sanki sihirli bir değnek değmiş gibi döviz birden hız kesti.

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül açıklamasında ilginç şeyler söylüyordu: ‘Aslolan tutuksuz yargılamadır. Tutukluluk istisnadır. Deliller toplanmış, kaçma şüphesi yok, yeri yurdu belli, seneler geçmiş, ‘Hadi tutuklayalım’ olmaz…’

Çok ilginç gelişmelerdi.

Hepimiz şaşırdık.

Sanki yönetime yeni bir parti gelmiş gibiydi öyle değil mi?

Tek fark, şu bildik cümleyi duymadık: ‘Enkaz devraldık…’

Diğer bütün demeçler ve yaklaşımlar aynı. Evet, yeni bir yönetim.

Daha hazmedemeden bir gelişme oldu. Ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında soruşturma açıldı.

Soruşturmayı açan kurum: İçişleri Bakanlığı.

Gerekçe: İdarenin bütünlüğü ilkesine ve hukuka aykırılık.

İmamoğlu, ‘Kanal İstanbul projesinin bir devlet projesi’ olmadığını belirtti.

Belediye’ye ait panolarda da proje karşıtı afişlerin yer alması hukuka aykırı bulundu.

Sözü edilen temel demeç yol ayırımında olunduğu: ‘Ya Kanal, Ya İstanbul’.

Suçlama şöyle, iyi okuyalım:

‘…Ya Kanal Ya İstanbul” şeklinde bir afişle uluslararası hukuk boyutu bulunan, siyasi alana taalluk eden ve “Devletin Egemenlik Yetkisi”ne ilişkin bulunan bir konuya kamu kaynağı kullanılarak karşı çıkmanın idarenin bütünlüğü ilkesine ve hukuka aykırı olduğu belirtilerek sorumlular hakkında araştırma, gerek görülmesi halinde ön inceleme yapılması hususlarının yer aldığı görülmektedir’.

Belediye olarak kamu kaynağı kullanılarak böyle bir afişin kullanılması hukuka aykırı…

Başta ifade ettim, yeni bir dönem.

Evet, yeni bir dönem.

Çünkü eski dönemde belediyeler kamu kaynağı kullanarak Ak parti’nin bütün siyasi söylemlerini yerine getiriyorlardı, öyle değil mi?

Bunlar olurken, hukuka aykırılık sanırım yoktu.

Daha da ilginç olan şey, tam da yargıda hukukun tesisi konusundan bahsetmeye başlamıştık ki, karşımızda bu soruşturmayı buluverdik.

Dikkatimi çeken diğer husus ise bu kadar önemli bir proje topluma sunulurken bile siyasi olunması.

17 milyonluk bir şehri ilgilendiren devasa bir proje. Tabir yerindeyse İstanbul’un bölünmesi…

Siyasi yönden değil, fiziki açıdan…

İstanbul büyük bir kanalla bölünecek.

İkinci bir boğaz oluşturulacak…

Ve TV kanalları konuyu topluma aktarmak yerine iki farklı görüşün ağız dalaşına çanak tutuyorlar.

Kanal İstanbul konuşuluyor ama acıdır ki, kanalla ilgili tek bir bilgi yok…

İstanbul’ a ne kazandıracak, ne kaybettirecek?

Çevre açısından zararları neler?

Kanalın yapılacağı bölgede ‘rant’ konusu nedir?

Osmanlı Dönemi’nde de benzer bir proje fikri vardı. Rant söylentisi çıktığı için rafa kaldırıldı. Dikkat buyurun, rant söylentisi oluştu diye…

Söylentiyi bırakın, kanal çevresi Katar Emirliği tarafından kapatıldı adeta…

Kanal İstanbul mu, Katar İstanbul mu belli değil…

Sevgi ve Bilgiyle kalın

Önceki İçerikEğitimde Bir Arpa Boyu
Sonraki İçerikİpek böceğinin 45 günlük dönüşümü kayıt altında..
Sinan Eskicioğlu
Sinan Eskicioğlu kimdir? (Deutsche Version, Unten) 1974 İzmir’de dünyaya geldi. Agah Efendi İlkokulu’nda eğitim hayatına başladı. İzmir İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra ÖSYM sınavlarında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Kelam dalında ‘Allah’ın iradesi ve Nedensellik Problemi’ isimli bitirme teziyle, gecikmeli olarak 2000 yılında üniversiteden mezun oldu. 28 Şubat sürecinin etkisiyle İlahiyat fakültesi mezunlarının öğretmen yapılmaması yüzünden 2002 yılına kadar ticaretle ilgilendi. 2002 yılında D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde Din Felsefesi dalında yüksek lisansa başladı. Aynı yıl yüksek lisans programını yarıda bırakıp Almanya’ya gitti. Almanya’da Diyanet’e bağlı çeşitli camilerde eğitmenlik ve öğretmenlik yaptı. Duisburg-Essen Üniversitesi Sosyal işler ve yöneticilik bölümünde eğitim aldı. 2007-2011 yılları arasında IGMG (Avrupa Milli Görüş)’de Düsseldorf Bölgesi Eğitim Merkezi müdürlüğü ve bölge eğitmeni olarak çalıştı. 2011-2013 yılları arasında Osnabrück Üniversitesi Protestan Mezhebi bölümünde eğitimine devam etti. 2016 yılından itibaren Ocak Medya gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. 2020 yılında gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Almanca, İngilizce bilmektedir. şimdiye kadar yayınlanmış olan yedi kitabı vardır. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam, Zeytin Ağacı (Roman), Katar istanbul, Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık., Tarihteki Dindar Zalimler. İbn Sina, İbn Haldun......... Wer ist Sinan Eskicioğlu? Er wurde 1974 in Izmir geboren. Seine schulische Laufbahn begann er an der Agah Efendi Grundschule. Nach seinem Abschluss an der Izmir İmam Hatip High School bestand er die ÖSYM-Prüfungen und wurde an der Theologischen Fakultät der Dokuz Eylül Universität zugelassen. Mit seiner Abschlussarbeit im Fachbereich Theologie mit dem Titel „Allahs Wille und das Problem der Kausalität” schloss er sein Studium im Jahr 2000 mit einiger Verspätung ab. Aufgrund der Auswirkungen des 28. Februar-Prozesses, durch den Absolventen der Theologischen Fakultät keine Lehrstellen erhielten, beschäftigte er sich bis 2002 mit Handel. Im Jahr 2002 begann er ein Masterstudium im Fach Religionsphilosophie an der Theologischen Fakultät der D.E.Ü. Im selben Jahr brach er sein Masterstudium ab und ging nach Deutschland. In Deutschland war er als Ausbilder und Lehrer in verschiedenen Moscheen tätig, die der Diyanet unterstehen. Er studierte Sozialarbeit und Management an der Universität Duisburg-Essen. Von 2007 bis 2011 war er als Direktor des Bildungszentrums der IGMG (Europäische Nationale Sichtweise) in Düsseldorf und als Regionalausbilder tätig. Von 2011 bis 2013 setzte er seine Ausbildung an der Universität Osnabrück im Fachbereich Protestantische Theologie fort. Seit 2016 ist er Kolumnist bei der Zeitung Ocak Medya. Seit 2020 ist er Chefredakteur der Zeitung. Der Autor spricht Deutsch und Englisch. Bislang hat er sieben Bücher veröffentlicht. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam (Beende die Versklavung des Menschen durch den Menschen – Personalisierter Islam), Zeytin Ağacı (Roman) (Der Olivenbaum), Katar istanbul (Katar Istanbul), Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık (Von den Muslimbrüdern zur AKP – Islamismus), Tarihteki Dindar Zalimler (Religiöse Tyrannen in der Geschichte). İbn Sina, İbn Haldun