Yazarımız Adelina Sfishta Kosova’dan yazıyor: Güçlüye teslim mi olsak..

2
Prizren Hamam

Güçlü nasıl durdurulabilir, daha güçlü mü olmak gerekir, teslim mi olmalıyız?

Kosova bugünlerde güçlü bir ordu kurmayı tartışıyor. Parlamento karar aldı. Kosova Sırp azınlığının vekilleri dışında Parlamento tam kadro ordu kurmaya “evet” dedi.

Şu meşhur, üzerinde “Kosova bizim” filan yazan kışkırtıcı Sırp treni Kosova’ya sokulmayınca, Sırplar Kosova’ya asker gönderelim dedi, hatta Sırp Cumhurbaşkanı bile ben de asker olarak giderim diye çıkıştı. Bunun üzerine bizim Arnavutlar da aldı mikrofonu eline.

Siyasetin magazini de bu galiba.

Memleketi nasıl kalkındıralım diye ciddi proje ve çalışmaları olmayınca, atladılar Sırp Cunhurbaşkanının haddini çok aşan çıkışına. Belki de Sırplar da televole vaziyetinde, kendi iç kamuoyuna cambaza bak yapıyorlar.

İşin bu boyutu başka bir yazının konusu olsun; yani “ordu nasıl kurulur”

Halen 2500 tüfekli askerimiz var.

Ben Türkiye’nin Suriye harbini izlemeye çalışıyorum. Bilenlere de soruyorum.

Açıkcası benim gibi Türkiye’ye hayran biri, 10 günde El Bab filan yerle bir diye düşünüyordum. Ama 6 ay oldu. Ya, kalbimdeki Türkiye sevgisini her ne olsa da kimse silemez, ama bu komutan AKAR niye böyle yapıyor. Başladın bir işe Arnavut gibi hızla bitir. Allah’tan Ali Bey beni yatıştırıyor. Sen bilmezsin evlat diyor, kolay değil bu işler. Anlıyorum ama, insan sevdiğinin hep başarısını ister.

Her ne ise, velhasıl ordu kurmak zor iş, ama bizim parlamento, şaka yapmıyorsa bir aya kurabilirlermiş gibi konuşuyorlar. Neyse. İş ciddiye binerse bir bilene sorarız.

Kosova’da bunlar tartışılırken benim kafam “bu güçlüler nasıl durdurulmalı” diye kaynamaya başladı.

Adam güçlü. Adamın ordusu var, maddi imkanları oldukça yukarılarda, uzun kollu boksör gibi. Patlatıyor size, siz debeleniyorsunuz sadece. Bu güçlünün dini imanı mı yok, hiç mi Allahtan korkmaz.

Güçlü olmak nasıl bir pisikoloji acaba, hiç bilmiyorum.

Güç adalete mi götürür zalimliğe mi?

Güçlünün adalete doğru yönelmesi nasıl bir eğitim alt yapısı ister? Mesela dini eğitim versek, dini mefkurelerle bezesek kafasını güçlünün, insafı ve adaleti artar mı? İlahi adalet, vefat edince Allaha hesap vermek gibi dini duygular onu zalimlikten uzaklaştırır mı? Batının Rusların temel eserlerini okutsak, İslam alimlerinin eserlerini okutsak. Hoca tutsak.

İyi arkadaşlarla beraber olmasını sağlasak.

Diğer bir alternatif, güçlüyü uluslararası eğitime, tecrübe çalışmalarına ve hatta çok kültürlü hayata tabi tutsak, nasıl etkilenir? Etnisitesine, dini inanışına, memleketine bakmadan insanı insan gibi görmeye başlayabilir mi? Kanka olur mu diğerleriyle? Utanır mı kendi zalimliğinden? Ya onlardaki güç, servet, anti demokratik adetler, hukuksuzluk bizimkini daha da zaptedilemez hale getirirse? Kötü arkadaşlar daha da baştan çıkarırsa?

Afrika’da Somali gibi ülkelere sık sık göndersek, Filistin’de kalsa her yıl 21 gün mesela, yumuşar mı kalbi?

Mezarlıktan geçirsek yolunu, cenazesi olan aileleri ziyaret ettirsek, dünyanın servetinin, malının mülkünün boş olduğuna inandırmaya çalışsak…

Ya da Acun’un televole kültürüne tabi tutsak, adam ‘lay lay lom’dan kafayı kaldıramasa, kendini çürütse.

Bütün Kosova dizi seyretmekten uyuşmuş gibi. Bu güçlüye de versek diziyi, sakinleşir mi? Bahçeli de dizi seyrediyor, ama haberlerde bağırdığı zaman ben Kosova’da tırsıyorum.

Ya da güçlünün nefsini şişirsek “senden büyük yok” filan. Belki mahallenin kabadayısı gibi, hem döver, ama hem de koruyucu abi gibi kanatlarına almayı da karakter yapar mı? Ama eğitimsiz, nefsi şişirilmiş bu zalimin, neyi uygun neyi uygunsuz değerlendireceği, tam da belli değil. Adam zır cahil, kitap bile okumuyor, ya yanlış kararlar verirse. Alime en büyük zulüm cahille muhabbet derler. Cahil bu, laftan da anlamaz. Üstelik kendi kararlarını doğru zanneder.

Bu Sırp Cumhurbaşkanı müslüman olsa dua edicem ona zalimliği bıraksın diye, ama adam hıristiyan ne yapabilirim dini açıdan bilmiyorum. Allah ıslah etsin desem, adam zaten Allah’a inanmıyor.

Ne diyeyim “Gavur” işte. Kafaya koymuş Kosova’ya askeri müdahale yapacak. Güç bende diyor.

En iyisi zalimden daha güçlü olmanın çaresini bulmalı, ya da zalimi sopalayacak güçlü bir dost edinmeli.

Aklınıza bir çare gelirse yazın.

Saygılarımla.

Adelina Sfishta Gazeteci-Kosova

2 YORUMLAR

  1. Care akilli ve gercekci politikalar. Ornek: Filistin. Bence son bes yilda siddeti -hakli haksiz tartismasi ayri- birakarak ya da onlemek icin elinden geleni birakarak uluslararasi camiada ve kamuoyunda cok onemli kazanimlar elde ettiler.
    Kosova ne yapmali? Baris dilini, mumkun oldugunca icine sindirerek, kullanmali. Sirbistan’i degil ama Avrupa’yi, ve Balkanlar’daki kimi ulkeleri kazanabilir. Bu iste mihenk tasi Makedonya ile iliskiler. O yola konulursa bilin ki yok dogru yol, en azindan mumkun olanlar dahilinde.

  2. Bir yorum daha yazmak isterim:
    Sayin Sfishta,
    Ilk yazilarinizda bir “gazeteci” gibi yaziyordunuz ama simdi “taraf” olmaya basladiniz. Tabii ki bir konudaki goruslerimizi aktarabilmeliyiz ama bence yazdiginiz bu yaziyo bir daha okuyun. Gercekten “karsisi” bu kadar “katiksiz kotu” mu, neredeyse tum bireyleritle?

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz