Yıldırım: Geçen sene dağa çıkışlar bin 500 kişiydi; Şimdi 3 kişi

0

Başbakan Binali Yıldırım, Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde Türkiye’deki 132 kadın girişimciden oluşan heyetle buluştu.

Ülkenin bugün karşı karşıya bulunduğu tehditler olduğunu dile getiren Yıldırım, bu tehditlerin başında ülkenin birliğinin, beraberliğinin beka varlığının sağlanması olduğunu kaydetti. Terörle mücadelede konseptin savunmadan taarruza dönüştürüldüğü için Türkiye içerisinde özellikle ‘hendek-çukur’ siyasetinin hemen sonrasında terör örgütünün büyük bir bozguna ve ciddi anlamda güç kaybına uğradığını anlatan Yıldırım, şöyle devam etti:

“Bunun üzerine güneyimizdeki ülkelerden ciddi anlamda destekler gelmeye başladı. Orada maalesef DEAŞ, PYD ve diğer terör grupları elde ettikleri silahları PKK’ya vermeye başladı. Bunlara silah verenler de belli. Bu silahlar, bu sefer yurt içinde terör faaliyetlerinde kullanılmaya başlandı. Bu da tabii terörle mücadelede bizim biraz daha işimizi zora soktu. Kabul etmek lazım, çok gelişmiş silahlar elde ettiler. Bunların hepsini topladık, büyük oranda kırsalda hiçbir gücü kalmadı.

Bunun için terör örgütü ne yapmaya başladı? Artık talimatlarını şöyle veriyorlar: Kuralsız, asimetrik saldırılar yapın. Herkesin elinde ne imkan, kabiliyet varsa, onu kullansın. Ses getiren, sivil, asker ayrımı yapmayın, ses getiren eylemler yapın. Şu anda mücadele bu boyutta. Bunun için de gerekli teknik altyapımızı da artırıyoruz, güvenlikle ilgili istihbarat altyapımızı da güçlendiriyoruz. Yani yüzlerce olayı engelliyoruz ama bir tanesini kaçırdığımız zaman tabii çok büyük, hepimizi üzen bir sonuçla karşı karşıya kalıyoruz.

Bakın geçen sene dağa çıkışlar, ortalama yılda terör örgütlerine katılma bin 500 kişiydi. Şimdi geçtiğimiz 2 ayda sadece 3 kişi dağa çıktı. Oradaki insanlarımız artık yüzünü devlete döndüler ama bir soru soruyorlar: Devlet tekrar bizi bu alçakların eline bırakacak mı, bırakmayacak mı? Haklı bir soru. Asla bir daha o kötü tecrübeyi yaşamayacağız. Oradaki gençlerimize sahip çıkıyoruz.”

Kendilerine “Fırat Kalkanı’nı niye başlattınız?” diye sorulduğunu hatırlatan Yıldırım, “Peki başlatmasaydık, Gaziantep’in ortasına füze düşüyor, Kilis’in ortasına füze düşüyor, onlarca insan ölüyor, nerede bu devlet, niye bunlara bakmıyor? Bakmanın yolu, tehdidi kapıya gelmeden durdurmaktır. Bizim kendi topraklarımızı ekip biçsek, mamur etsek bize yeter, bizim Suriye’nin toprağıyla ne işimiz var? Bizim orada bulunma sebebimiz; güney sınırlarımızda yaşayan vatandaşlarımızın can ve mal emniyetini sağlamak, oradan gelen tehditleri de gelmeden önlemek. O amaçla oradayız.” diye konuştu.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz