Z kuşağı gençlerde dinsel radikalleşme

0

Z kusağı gençlerle ilgili çok araştırmalar yapıldı.

Özellikle Ak parti iktidarı döneminde yapılan araştırmalarda sanki bir hayal kırıklığı mevcut.

‘Dindar nesil’ yetiştirme hedefiyle yola çıkmış insanlar, bu hedefe ulaşamadılar ve ortada bir başarısızlık var.

Bu başarısızlığı birisine yükleyecek değilim.

Z kuşağı gençlerde yoğun olarak görülen de ‘Deist’ olma.

Hep bundan şikayetçi olduk.

Z kuşağı dediğimiz gençler kimler?

2000 yılından sonra doğanlar.

Bugün artık 20 yaşını doldurdular.

Bu gençlerin din anlayışında Deizm’e kaymaların çok olduğu aşikar. Bunun tek bir sebebi yok, bunun sebepleri çok çeşitli.

Deizm dedikleri ya da deizm diye inandıklarını acaba biliyorlar mı?

Aslında bu, sorulması gereken temel soru…

Bu gençler acaba ‘ben deistim ve deizm şöyledir’ diyerek açıklamalar yaparak mı fikirlerini beyan ediyorlar, yoksa onlara ‘sizin düşündüğünüz şey deizm’dir’ mi deniyor? Ben bu konuda kesin bir sonuca ulaşmış değilim.

Z kuşağı olarak bilinen bu gençler derinlemesine araştırıp, sonuçlamalara varmıyorlar.

Bu bakımdan da ‘uzun aramalar sonunda Deizm’i buldum’ diyenlerin çok yaygın olduğu kanısında değilim.

Aslında sizlere aktarmak istediğim z kuşağı gençlerin deist olmaları ve deizme kaydıkları değil. Daha tehlikeli olan bir durum!

Z kuşağı gençlerin dini konularda tahmin edemeyeceğiniz şekilde radikalleşmeleri.

Evet, yanlış duymadınız.

Deizme kayan gençler olduğu gibi, azımsanmayacak kadar çok oranda da dini radikalleşmeye kaymalar çok.

Kim bu radikaller?

Neler yapabilirler?

Evimizde radikal bir dinci mi var?

Bunlar akıllara gelen olası sorular…

‘Bu da nereden çıktı?’ diyenler olabilir.

Araştırmalarda çıkan sonuçlar böyle.

Peki nasıl oluyor bu?

Bunun kaynağı Z kuşağıyla bütünleşmiş olan internet dünyası.

İnternetten izledikleri videolar ve paylaşımlarla arayışlarına cevaplar bulamıyorlar ama farklı ve heyecanlı yollar keşfediyorlar. Bunlar da dini radikalleşme…

Sebepleri de şöyle:

Merak,

Heyecan,

Ve kendini bulma, (Aidiyet hissetme)

Z kuşağındakiler nasıl böyle kanabiliyorlar diye düşünebilirsiniz?

Hangimiz kandırılmıyor ki!

Haftaya Y ve Z kuşakları arasındaki farkları ele aldığımızda sanırım bu sorunun cevabı kendiliğinden netleşecek…

Sevgi ve Bilgiyle kalın

Önceki İçerikHayata bir de mülteci çocukların objektifinden bakın!
Sonraki İçerikKoronavirüsten hayatını kaybetti..
Sinan Eskicioğlu
Sinan Eskicioğlu kimdir? (Deutsche Version, Unten) 1974 İzmir’de dünyaya geldi. Agah Efendi İlkokulu’nda eğitim hayatına başladı. İzmir İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra ÖSYM sınavlarında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Kelam dalında ‘Allah’ın iradesi ve Nedensellik Problemi’ isimli bitirme teziyle, gecikmeli olarak 2000 yılında üniversiteden mezun oldu. 28 Şubat sürecinin etkisiyle İlahiyat fakültesi mezunlarının öğretmen yapılmaması yüzünden 2002 yılına kadar ticaretle ilgilendi. 2002 yılında D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde Din Felsefesi dalında yüksek lisansa başladı. Aynı yıl yüksek lisans programını yarıda bırakıp Almanya’ya gitti. Almanya’da Diyanet’e bağlı çeşitli camilerde eğitmenlik ve öğretmenlik yaptı. Duisburg-Essen Üniversitesi Sosyal işler ve yöneticilik bölümünde eğitim aldı. 2007-2011 yılları arasında IGMG (Avrupa Milli Görüş)’de Düsseldorf Bölgesi Eğitim Merkezi müdürlüğü ve bölge eğitmeni olarak çalıştı. 2011-2013 yılları arasında Osnabrück Üniversitesi Protestan Mezhebi bölümünde eğitimine devam etti. 2016 yılından itibaren Ocak Medya gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. 2020 yılında gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Almanca, İngilizce bilmektedir. şimdiye kadar yayınlanmış olan yedi kitabı vardır. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam, Zeytin Ağacı (Roman), Katar istanbul, Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık., Tarihteki Dindar Zalimler. İbn Sina, İbn Haldun......... Wer ist Sinan Eskicioğlu? Er wurde 1974 in Izmir geboren. Seine schulische Laufbahn begann er an der Agah Efendi Grundschule. Nach seinem Abschluss an der Izmir İmam Hatip High School bestand er die ÖSYM-Prüfungen und wurde an der Theologischen Fakultät der Dokuz Eylül Universität zugelassen. Mit seiner Abschlussarbeit im Fachbereich Theologie mit dem Titel „Allahs Wille und das Problem der Kausalität” schloss er sein Studium im Jahr 2000 mit einiger Verspätung ab. Aufgrund der Auswirkungen des 28. Februar-Prozesses, durch den Absolventen der Theologischen Fakultät keine Lehrstellen erhielten, beschäftigte er sich bis 2002 mit Handel. Im Jahr 2002 begann er ein Masterstudium im Fach Religionsphilosophie an der Theologischen Fakultät der D.E.Ü. Im selben Jahr brach er sein Masterstudium ab und ging nach Deutschland. In Deutschland war er als Ausbilder und Lehrer in verschiedenen Moscheen tätig, die der Diyanet unterstehen. Er studierte Sozialarbeit und Management an der Universität Duisburg-Essen. Von 2007 bis 2011 war er als Direktor des Bildungszentrums der IGMG (Europäische Nationale Sichtweise) in Düsseldorf und als Regionalausbilder tätig. Von 2011 bis 2013 setzte er seine Ausbildung an der Universität Osnabrück im Fachbereich Protestantische Theologie fort. Seit 2016 ist er Kolumnist bei der Zeitung Ocak Medya. Seit 2020 ist er Chefredakteur der Zeitung. Der Autor spricht Deutsch und Englisch. Bislang hat er sieben Bücher veröffentlicht. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam (Beende die Versklavung des Menschen durch den Menschen – Personalisierter Islam), Zeytin Ağacı (Roman) (Der Olivenbaum), Katar istanbul (Katar Istanbul), Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık (Von den Muslimbrüdern zur AKP – Islamismus), Tarihteki Dindar Zalimler (Religiöse Tyrannen in der Geschichte). İbn Sina, İbn Haldun