Z kuşağı gençliğine İslam adına ne sunuyorsunuz

1
Latest posts by Sinan Eskicioğlu (see all)

Bu soruyu önce kendime sonra da dini alanda zihinlerini yoranlara, Diyanet’e ve İlahiyat Fakültelerine yöneltiyorum.

Evet, Z Kuşağı gençlere İslam adına ne sunuyoruz?

Z kuşağı gençliği kimler?

2000 yılından sonra doğanların hepsi bu kuşağın içine giriyor.

Y kuşağı olanlar, 1980-1999 yılları arası doğanlar ve X kuşağı da 1965-1979 yılları arası doğan kişiler.

X kuşağından bir birey olarak bu soruyu yöneltmemin sebepleri var tabii. En önemlisi çözümler bulabilmek. Bizler, yani X kuşağından olanlar ve biraz da Y kuşağından olanlar, geçmişe özlem duyarak ve çoğu zaman, ben de yazılarımda değiniyorum, farkındayım, 90’lı yıllara atıflarda bulunuyoruz. Bize çok güzel ve şirin geliyor, samimiyet dolu ve daha insani. Çünkü o kuşağın bireyleriyiz. Ama bizden sonrakiler için hiç öyle değil, hele Z kuşağı gençleri için tamamen anlamsız olabilen konular ve sevinçler. Garip gelmesin, işin gerçeği bu. Çünkü bizler de öyleydik. Düşünsenize, bizlere daha önceki jenerasyonların yaşadıkları zamanlar anlatıldığında, bizler de aynı şekilde yabancı ve vurdumduymazdık.

Hele Z kuşağı çok daha farklı ve başına buyruk.

…..

Bu yazıyı yazarının kendi sesinden dinlemek de mümkün:

…..

Bu kuşağın özelliklerine bir bakalım:

Onlar için internet çok ama çok önemli, çünkü o zamanda doğdular ve yaşıyorlar. Hız onlar için sanki hedef noktası. Sabırsızlar, eğitim açısından imkanları çok fazla, sosyalleşme anca internette olabiliyor, sokakta oynamayı bilmeyenler, tabletsiz olamayanlar, dijital dünyada doğup büyüdükleri için zekiler ve zekalarını da hızlı kullanabilenler, multifonksiyoneller (aynı anda video paylaşıp birşeyler dinliyorlar ve yorum yapabiliyorlar), hızı sevdikleri için tüketimleri de hızlı, tatminsiz ve kararsızlar….

İlla bu özelliklerin hepsi de uyması gerekmiyor tabii ki. Ama şurası bir gerçek ki, 2000’li yıllardan sonra doğan bu nesil çok farklı.

Geldik şimdi soruma: 1000 yıllık eserlerin hala aktüel gibi sunulduğu, İslam adına konuşanların sıkıcı, kuralcı, despot, saygıya aşırı önem verenler olduğu, ‘dinliyorsan gözüme bakacaksın’ dendiği, eleştirildiğinde ‘sen bana karşı mı geliyorsun’ diye tepki gösteren İslam adına konuşanlar Z kuşağına ne verecekler?

İslam’ı bu kuşağa nasıl anlatacaksınız?

X ve Y kuşağından olanlar olarak bizlere anlatamadıklarınızı bu kuşağa nasıl anlatmayı düşünüyorsunuz?

Zor sorular biliyorum. Konunun özüne inmek isteyenler için zor sorular.

Yoksa diğerleri için çok kolay. Zaten korku duygudan çıkıp imparatorluğa dönüşmüş, ‘sorgulama yanarsın’, ‘soru sorma günaha girersin’, ‘sorgulama dediğimi yap’ gibi cümlelerle geçiştirmek kolay.

Neydi o meşhur korkutma yöntemi?

Hah, evet. ‘Çok soru sordukları için helak oldular’.

Bizleri sürekli kandırdıkları buydu ve bunu da ayetle delillendirirlerdi. Maide 101 ve 102. ayetlerde açıkça ibare var denirdi.

(Ey iman edenler! Açıklanırsa hoşunuza gitmeyecek olan şeyleri sormayın……. Sizden önce de bir toplum onları sormuş, sonra da bunları inkâr eder olmuştu…)

Biz de edebimizden susardık.

Ama aynı Maide Suresi’nde ve hatta bir sonraki ayette ‘kafirlerin kafaları çalışmaz’ ibaresi de var. ‘ ‘Kafası çalışmayan zaten soru soramaz’ bakın ne diyorsunuz diye dikleşmezdik.

Aynı Maide Suresi’nde ‘Onlara, “Allah’ın indirdiğine ve Resûl’e gelin” denildiği vakit, “Babalarımızı üzerinde bulduğumuz (yol) bize yeter” derler’ diye ayet var da demezdik.

Hristiyan ve Yahudi düşmanlığının tavan yaptığı zamanlarda (gerçi hala aynı) bizlere İslam’ı anlatanlara şunu da demedik: ‘Bakın aynı Maide Suresi’nin 69. ayetinde Yaratıcı ne diyor:

‘İman edenler ile Yahudiler, Sâbiîler ve Hristiyanlardan Allah’a ve ahiret gününe inanıp iyi amel işleyenler üzerine asla korku yoktur…’

Ama Z kuşağı gençliği bizim gibi değil. Onlar ters gelen her konuyu çatır çatır soracak ve sorgulayacak.

Onlara İslam’ı hangi bağlamda ve hangi tarzla anlatmayı düşünüyorsunuz?

İslam’ı daha önceki kuşaklardan öğrenen biz X kuşağı insanları zorlandık. Bize inandırılan, gerçekmiş gibi sunulan hayallerle yetiştirildik.

‘Müslümanlar iktidara gelince’ diye başlayan cümlelerle sonu gelmez hayal dünyalarında gezdik. Bugün geldiğimiz noktaya bakınca, müslümanların iktidara geldiklerinde işin öyle olmadığını yaşayarak acı şekilde tecrübe ettik. Bu yüzden birçok insan dinden uzaklaştı, soğudu ve artık duymaya bile dayanamayacak duruma geldi. Ve hatta birçoğu Deist ve Ateist oldular. Bu durum onların suçu değil, onlara İslam’ı doğru şekilde sunamayanların suçudur.

Bizlerden sonra gelen Y kuşağı için de aynı durum geçerli.

Z kuşağına da İslam, şimdiye kadar anlatıldığı gibi anlatılırsa eğer, durum çok daha vahim olacak. Onlar ve onlardan sonraki gelecek nesiller için İslam; eskimiş, dogmalarla dolu, kültürel bir alışkanlığa dönüşmüş atalarının dinsel ritüelleri olarak anılan bir inanış olarak kalacak.

‘Z kuşağına İslam adına ne sunuyorsunuz’ sorumla konunun ne kadar önemli olduğunu, bilmem anlatabildim mi?

 

Sevgi ve Bilgiyle kalın

Önceki İçerikKimsenin Kimseye Güvenmediği Ülkede En Güvenilir Kişileri Aramak
Sonraki İçerikVeysi Dündar Saadet’ten Adıyaman BB adayı Ahmet Faruk Ünsal’la konuştu: “İnsanları korku ikliminden çıkarmak için mücadeleyi sürdüreceğiz”
Sinan Eskicioğlu kimdir? 1974 İzmir’de dünyaya geldi. Agah Efendi İlkokulu’nda eğitim hayatına başladı. İzmir İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra ÖSYM sınavlarında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Kelam dalında ‘Allah’ın iradesi ve Nedensellik Problemi’ isimli bitirme teziyle, gecikmeli olarak 2000 yılında üniversiteden mezun oldu. 28 Şubat sürecinin etkisiyle İlahiyat fakültesi mezunlarının öğretmen yapılmaması yüzünden 2002 yılına kadar ticaretle ilgilendi. 2002 yılında D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde Din Felsefesi dalında yüksek lisansa başladı. Aynı yıl yüksek lisans programını yarıda bırakıp Almanya’ya gitti. Almanya’da Diyanet’e bağlı çeşitli camilerde eğitmenlik ve öğretmenlik yaptı. Duisburg-Essen Üniversitesi Sosyal işler ve yöneticilik bölümünde eğitim aldı. 2007-2011 yılları arasında IGMG (Avrupa Milli Görüş)’de Düsseldorf Bölgesi Eğitim Merkezi müdürlüğü ve bölge eğitmeni olarak çalıştı. 2011-2013 yılları arasında Osnabrück Üniversitesi Protestan Mezhebi bölümünde eğitimine devam etti. 2016 yılından itibaren Ocak Medya gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. 2020 yılında gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Almanca, İngilizce bilmektedir. şimdiye kadar yayınlanmış olan yedi kitabı vardır. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam, Zeytin Ağacı (Roman), Katar istanbul, Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık., Tarihteki Dindar Zalimler. İbn Sina, İbn Haldun

1 Yorum

  1. Bugünkü yazınız çok güzel bir noktaya parmak basmış.
    Birilerinin Z kuşağına din nasıl anlatılmalı diye mutlaka bir yöntem bulmalı haklısınız. Sizin bu konudaki tecrübeniz nedir? Siz nasıl anlatıyorsunuz? Bir kaç örnek verirseniz seviniriz.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz