CHP Sözcüsü Öztrak: Tüm makyajlara rağmen çalınan minare artık hiçbir kılıfa sığmıyor

0

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi. Ağustos ayı işsizlik rakamlarının açıklandığını hatırlatan Öztrak, şunları söyledi:

“Bu veri aynı zamanda yılın üçüncü üç aylık döneminin de ortalamasını gösteriyor. Bir kez daha anlaşıldı ki tüm makyajlara rağmen, çalınan minare artık hiçbir kılıfa sığmıyor. Makyaja rağmen işsiz sayısı 4 milyon 650 bine ulaşmış. İşsizler ordumuza, son bir yılda katılan, 980 bin vatandaşımızın 789 bini daha önce işi olup da işini kaybedenlerden oluşuyor.
Son bir yılda işini kaybedenlerin; 496 bini inşaatta, 179 bini sanayide, 20 bini hizmette, 94 bini ise tarım sektöründe çalışıyordu. İstihdam kaybı olmayan tek bir sektörümüz yok. Biz bunu daha önce hiçbir krizde görmemiştik.

TÜİK’in makyajlanmış işsiz sayılarına iş aramayan ama çalışmaya hazır olan, mevsimlik çalışan, eksik ve yetersiz istihdam edilen vatandaşlarımızı da eklersek, Türkiye’de işsiz olan vatandaşlarımızın gerçek sayısının son bir yılda 1 milyon 57 bin kişi artarak 8 milyon 84 bine ulaştığı gözüküyor.

Yine aynı dönemde birazdan anlatacağım makyaja rağmen resmi işsizlik oranımız, geçen yıla göre, 2,9 puan artarak yüzde 14 oldu. Gerçek işsizlik oranımız 3 puana yakın artarak yüzde 22,8’e çıktı. Yani bu ülkede çalışma yaşamına gelen yurttaşlarımızın 5’te 1’i işsiz.

Şimdi bu resmi rakamlara neden makyajlı diyorum onu da izah edeyim. Son bir yılda çalışma çağındaki, 15 yaş ve üzerindeki nüfusumuz 858 bin kişi artmış. 858 bin vatandaşımızdan her nasılsa sadece 191 bini iş aramış ve iş gücüne katılmış. Geçtiğimiz yıl bu rakam 250 binin üstündeydi.

Damat bakanın tabiriyle tünelin ucunda ışık görünmesine, ekonomide toparlanma başlamasına rağmen, her nedense, 667 bin vatandaşımız iş gücüne katılamamış. Gitmiş evinde oturmuş. Özellikle kadınlarımız herhalde hükümete ayıp olmasın, işsizlik daha fazla artarak damadı mahcup etmeyelim diye evlerinde oturmayı tercih etmişler.

TÜİK’e göre ev hanımı olmayı tercih edip, iş gücüne katılmayan kadınlarımızın sayısı son bir yılda 468 bin kişi artmış.
Peki, kadınlarımız başta olmak üzere vatandaşlarımız hükümeti bu kadar düşünmeyip, geçtiğimiz yılın Ağustos ayındaki kadar iş gücüne katılsa ne olurdu? Resmi işsiz sayımız Ağustos ayında 4 milyon 650 bin değil, 4 milyon 926 bine çıkardı. Resmi işsizlik oranımızda yüzde 14 değil, yüzde 14,7 ’ye yükselirdi.

Şimdi biz bu rakamları sorgulamayalım da neyi sorgulayalım. Ekonomistler, akademisyenler bu tutarsızlıkları sorgulayınca teröriste benzetiliyor, hapis cezası ile tehdit ediliyor. Bir yandan da yurttaşlarımız işsizlikten, borçtan, yoksulluktan, çaresizlikten aileleriyle beraber canlarına kıyıyor.

Bugün Bakırköy’den yine çok acı bir haber geldi. Borçları nedeniyle bir aile babası, kendisi ve ailesinin yaşamına son vermiş. Son 10 günde ekonomik sıkıntılar nedeniyle 3 ailemiz aramızdan ayrıldı. Hakikaten memleketimizdeki insan manzaraları korkunç. Bu nasıl büyük bir umutsuzluk ve çaresizliktir. Biz bu ülkede bunları daha önce hiç yaşamamıştık. İnsanlar sadece kendilerini değil ailelerini de gözden çıkararak ileriye dönük olarak hiçbir umutları kalmadığını ne kendileri için, ne aileleri için, çocukları için hiçbir umutları kalmadığını ortaya koyuyorlar.

S-400’lerle ilgilide yeni şeyler öğrendik. Cumhurbaşkanı S-400’ler için 2 milyar 400 milyon dolar verildiğini söylüyor. Daha önce bunu yapan firmada bunun maliyeti 2,5 milyar dolar demişti. 1 milyar 125 milyon dolarda avans olarak verildi. Geri kalan 1 milyar 375 milyon dolarlık kısım içinde kredi alındı.

Trump, S-400’ler için bu benim meselem değil; bu kongrenin sorunu dedi. Yani Trump, bir başka ifadeyle Erdoğan’ı Beyaz Saray’dan, kremlin sarayının bahçesine yolladı. Yakında Erdoğan’ı bir kez daha Moskova’da ya da Soçi’de göreceğiz. Erdoğan S-400’lerin Nisan 2020’de aktive edileceğini söylemişti daha önce. Şimdi bekliyoruz, bu S-400’ler aktive edilecek mi yoksa pakette tutulup milletin 2,5 milyar doları çöpe mi atılacak. Erdoğan’ın geçmişte bu konuda vermiş olduğu sözlerin ve söylemlerinin takipçisi olacağız.

Biz düşmanlık yapmak durumunda değiliz. Keşke istenen sonuçlar alınsaydı da bizde çok mutlu olsaydık. Suriyeli sığınmacılar meselesi çözüldü mü? Terör örgütünün Suriye’deki uzantısıyla ABD Başkanı arasındaki ilişki onunla bizim Cumhurbaşkanımızı, Türkiye’nin Cumhurbaşkanını, Cumhurbaşkanlık makamını aynı yere koymasıyla ilgili sorun çözüldü mü? S-400’ler meselesi çözüldü mü? Ermeni meselesi de tasarı orada bekliyor. Sadece senatoda görüşülmesi engellendi. Keşke her şey çözülseydi biz rahatlasaydık ama kusura bakmayın yani bu seyahat daha öncede söyledim Beyaz Saray’da bir aile fotoğrafı vermeye ve Sayın Erdoğan’ın Trump’la olan ilişkisini kurtarmaya dönük oldu. Milletin meseleleri bu seyahatte çözülmemiştir, milletin meseleleri çözüm beklemektedir. Her zaman olduğu gibi burada da makyajla falan bu işler atlatılacak durumda değildir.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz